Son dakika haberi... SABAH Spor yazarları Ali Gültiken, Gürcan Bilgiç, Ömer Üründül ve Fatih Doğan, Türkiye-Karadağ maçında Ay-Yıldızlılarımız'ın ortaya koyduğu futbolu ve teknik direktör Şenol Güneş'in yaptığı tercihleri yorumladı. İşte son dakika haberinin detayları...
ALİ GÜLTİKEN - SKORU TUTMAYI BAŞARAMIYORUZ
Avrupa Şampiyonası'nın şokunu çabuk atlatmak için iyi bir fırsat yakaladık. Aslında Milli Takımımız güçlü bir ekip. Ama her başarısızlık sonrasında bir güven ihtiyacı ortaya çıkıyor. Karadağ karşısında hiç şüpheye düşmeden bu durumu geride bırakacak şekilde iyi bir oyun başlangıcı yaptık. Santrayla beraber coşku çok önemliydi. Rakibe gücümüzü hissettirmek maçın diğer bölümleri için de büyük avantaj getirecekti.
Biz de bunu Cengiz Ünder'in maç içindeki performansı ile çok net ortaya koyduk. Takım birlikteliği içerisinde savunma ve orta alanda yaptıklarımız çok önemli. Ama her şeyi bir adım ileriye taşıyan Cengiz oldu. Karadağ'ın sol kanadını felç eden Cengiz, bizim de en önemli hücum silahımız oldu. Gol attı, şut çekti, ortalar yaptı, pas trafiğinin içerisinde muazzam hareketlilikler sağladı ve maça da damgasını vurdu. 2-0 çok önemli bir skor. Bunu yakaladıktan sonra maç içindeki inancımız ve güvencemiz daha da arttı. Kalemizde gol görsek de oyundaki inancımız devam etti.
Hakan Çalhanoğlu, Yusuf Yazıcı, Cengiz Ünder, Burak Yılmaz ve Okay Yokuşlu ile iyi bir bütünlük sağladık. Oyunun büyük bir bölümünü bu sayede kontrol ettik. Maçın büyük bölümünde kalemizde pozisyon vermedik. Rakip alanda daha çok kalan, zorlayan, maçı üçüncü gole götürmeye çalışan biz olduk. Fakat üçüncü golü yapamadığımız için rakip oyunun içinde kaldı ve direncini devam ettirdi. Son dakikada yenen golü nasıl anlatırız bilmiyorum ama bizim açımızdan baktığımızda anlatması da zor, anlaması da. Letonya'dan sonra öne geçtiğimiz ikinci maçta da skoru tutamadığımız için 4 puan kaybettik. Telafi edebilir miyiz? E lbette hâlâ önümüzde bu şanslar duruyor. Fakat daldaki kuştan ziyade eldeki kuşu tercih ederdim.
GÜRCAN BİLGİÇ - DERSİMİZİ EKSİK YAPIYORUZ
Maç başladı ama stresliyiz. Cengiz Ünder 9. dakikada tabelayı 1-0'a getirince, 'Şimdi onlar düşünsün' moduna geçiyoruz ama kulağımız Norveç-Hollanda karşılaşmasında. Şenol hoca, eksiklerine rağmen kazanacak on biri bulmuş. Hamle şansı var mı derseniz, hepsi sürpriz. İşler kötüye giderse 'değiştir" unvanlı oyuncumuz yok, aday adayları var. Ardından Cengiz, Yusuf Yazıcı'ya kaçırma şansı olmayan pozisyonu hazırladı ve arkamıza yaslandık. Dolmabahçe'de uzun zamandır görmediğimiz, maça asılan, oyuncuları destekleyen bir taraftar da var. Takım Dünya Kupası'nı kafaya koymuş, tribünler bunun altını çizmiş. Aslında takım tamamlanmış.
Oyun gelişiyor kendi içinde. Hakan Çalhanoğlu'nun kovalaması gereken oyuncuya, Merih hamle yapınca, araya sızıp farkı bire indirdi Karadağlılar.Yeniden stres yüklendik. Maç bizim elimizde ama sarsaklığımız meşhur. Her atak girişiminde 'Bizim Çocuklar' Burak'ı arıyorlar. Golcünün gol atması gereken bir durum ortaya çıktı. Sürekli zorluyor Kaptan. Hakan'ın atması gereken yerdeki frikiği bile kullandı. Bu tabloda üstün gözüküyoruz, pozisyon bulamıyoruz.
Şenol Güneş'ten hamle bekliyoruz artık. Bir şeylerin değişmesi lazım. Kenan ve Yusuf'un yerine hamleler geldi. Lig performansında Kerem Aktürkoğlu, 'bir şeyler yapar' diyeceğimiz beklentide. Ama tempo maçı böyle bitirmekten yana. Takım sinerjisi üç puana odaklandı. Önde baskı yapıp, Karadağ'ı duran toplarla çare aramaya yönlendirdik. Son anda sırtı dönük oyuncuya faulü yaptı Alpaslan. Nefis bir vuruş geldi ve elimizdeki iki puan yine gitti. Letonya maçındaki gibi. Öne geçtik, koruyamadık. İki kazanılması gereken karşılaşmayı da böyle yaşadık. Demek ki dersimizi eksik yapıyoruz; baştan, sona…
ÖMER ÜRÜNDÜL - 4 PUANI HARCADIK
Maça biraz tedirgin başladık. Ancak 9. dakikada Cengiz'in mükemmel golü ile erken skor avantajı yakaladık. Yusuf'un ikinci golü ile rahatladık. Artık her şey lehimize görünüyordu. Ama devre sonunda defans bloğumuz çizgi halinde önde yakalanıp, arkaya atılan tek topta amatörce bir gol yedik. İki farklı skor avantajı olan bir takım bu tip bir gol yiyorsa bu gerçekten üzücü bir durum. İşin ciddiyetini anlayarak ikinci yarıya çok agresif başladık. Rakip ilk yarıdaki gibi öne doğru çıkamıyordu. Gole yakın ataklar yaptık, pozisyonlar da bulduk. Ama bir türlü 3. golü atamadık.
Ondan sonra Şenol Güneş'in çok yanlış bir uygulaması oldu. Alpaslan'ın girişiyle son bölümde orta saha 1 kişi eksildi, 3'lü defansa döndük. Ve de bundan sonra rakip yine gelmeye başladı. Artık o şekilde en azından maçı bitirdik derken gereksiz bir faul yaptık. Karadağlı futbolcu da sahalarda ender görülen müthiş bir frikik golü attı son saniyede. Ve maalesef Letonya'dan sonra göz göre göre evimizde iki farklı skor avantajından 2 puan daha kaybettik.
Takımın en iyisi bir gol ve bir asist yapan Cengiz ile Hakan Çalhanoğlu idi. Yeri geldikçe vurguluyorum; "Bizim ofansif açıdan en önemli oyuncumuz Cengiz" diye. Bu sezon Marsilya'da oynamaya başlayınca dün de beklediğimiz gerçek performansına çok yakındı. Bir diğer gördüğüm eksik de sol kulvardı. Kenan formsuz ve tam tipik bir kanat forvet özelliği de taşımıyor. Mert Müldür de ters ayaklı olduğundan hücuma destek veremiyor. Onun için sol kulvar çalışmadı. Ama sonuç olarak maalesef ilk maçlardaki Hollanda ve Norveç galibiyetlerinden sonra 4 puanı göz göre harcadık.
FATİH DOĞAN - BERABERLİĞİ HAK ETMEDİK
EURO 2020'de yaşanan başarısızlığın kasvetli gölgesi bir süredir Milli Takım'ın üzerinde duruyordu. Dünya Kupası Grup Elemeleri'nde 3 maç sonunda 7 puanla lider olduğumuzu hatırlamak ve kara bulutları dağıtmak için Karadağ'ı yenmek gerekiyordu. Ancak birçok futbolcusu Atletico Madrid, Lazio, Rubin Kazan ve Partizan gibi takımlarda oynayan ve istikrarlı bir 11'i olan Karadağ'ın tatlı-sert-tempolu futboluyla bizi zorlamasını bekliyordum.
Cengiz'in erken gelen golü çok değerliydi. Takımımızı rahatlattı. Ancak Karadağ'ı özellikle orta sahada karşılayamadığımız anlar oldu. Yusuf'un golünden sonra da rakibin direncinin kırılması beklenirken yine Şenol Güneş ile ekibi tarafından incelenmesi ve analiz edilmesi gereken bir dalgalanma oldu. Basit hatalar zinciri Marusic'in ayağından golü getirdi.
Cengiz, Hakan ve Yusuf bir gerçeği hatırlattı: Kendi takımında istikrarlı ve başarılı oynamanın performansa nasıl yansıdığını. A Milli Takımımız'ın en büyük sorunlarından ve oyundaki gelgitlerin sebeplerinden biri bu. Millilerimiz'in yarıya yakınının kendi takımlarında düzenli oynamaması. Yorulan Okay'ın yerine Alpaslan'ın sokulması yine Şenol Güneş'in sol kanadı kuvvetli rakibe Kenan ve Mert Müldür'le çıkıp ikinci yarı formda Kerem hamlesi yapması yerindeydi.
Top kontrolü, oyun ve pozisyon üstünlüğü de bizdeydi. İkinci yarı biraz daha dikkatli olabilsek farka ulaşabildik. Ancak 'Atamayana atarlar' kuralı işledi. Karadağ uzatmalarda attığı frikik golüyle 2-2'yi ve kendini yarışta tutma biletini aldı. Muhteşem oynamadık, hatalar da yaptık ama son saniye beraberliğini de hak etmedik.