Son dakika... UEFA Avrupa Ligi play-off turu rövanş maçında Galatasaray ile Randers karşı karşıya geldi. 1-1 sona eren ilk müsabakasın rövanşında sarı-kırmızılı takım 2-1 galip geldi ve adını gruplara yazdırdı. Cimbom ilk yarısını 1-0 geride kapattığı karşılaşmayı ikinci yarıda oyuna dahil olan Barış Alper Yılmaz'ın etkili futboluyla kazandı. Kerem Aktürkoğlu'nun yerine oyuna giren Yılmaz maçın kaderini değiştirirken, Aktürkoğlu'nun kötü performansı dikkat çekti.
Sabah Gazetesi'nin usta yazarları Levent Tüzemen ve Bülent Timurlenk, zorlu karşılaşmanı yorumlarken; Barış Alper Yılmaz ve Kerem Aktürkoğlu'nun performanslarını da değerlendirdi. İşte detaylar...
BÜLENT TİMURLENK - İYİ KÖTÜ ÇİRKİN
Galatasaray'ın son 10 gününü "İyi-Kötü-Çirkin" diye okumayı deneyelim. İyi ve kötü olan Kerem; çirkinlik de Marcao'nun takım arkadaşına saldırısı... St. Johnstone eşleşmesinde turu getiren genç oyuncunun son iki maçta verimsiz oyunu, rakibe kontratak fırsatı veren top kayıpları dün ona kol kanat geren Fatih Terim'in de sabrını taşırdı.
Babel solda, Kerem sağda başlamış, Feghouli forvet arkasında takım liderliğine soyunmuştu. Kompakt stadyumda taraftarın desteği, coşkulu başlangıç 'golü getirecek' derken Galatasaray kalesinde golü gördü. Randers ilk kez tehlikeli gelmiş, Alpaslan deparda yenik düşmüş, son hamlesi faulü de getirmeyince ortakafa ile tadı kaçmıştı tribünlerin.
Boey'in ayakları yere değmiyor, sağ kanattan uçuyor ama dönüşte Kerem kademesine girmiyordu. Golden sonra 10 dakika kendine gelemedi sarı kırmızılı takım. O dakikalarda Kerem'i sola atıp, Fegouli'yi sağa çekip, Babel'i Diagne'nin arkasına atabilirlerdi ama asıl problem orta sahada Berkan ve Taylan'ın çok koşan ama az düşünen futbollarıydı.
İkinci 45'te Kerem'in yerine oyuna giren Barış Alper güçlü fiziği ve çizgiyi çok iyi kullanan oyunuyla dengeleri değiştirdi. Savunma hattının vidaları gevşeyen Danimarka ekibi nabzı düşmeden pozisyon üstüne pozisyon yedi. İki yarıda da iki topu direkten dönen Diagne turu çok daha önce getirebilirdi ama ilk yarıyı vasat bir oyunla geçiren Aanholt beraberliği, Barış'ın ortası da kendi kalelerine golle G.Saray'ı kendine getirdi.
Golde hatası olan Alpaslan kalan 80 dakikada bilinen savaşçı karakterini ve yürekli oyunuyla savunmayı ayakta tutarken, Terim'in takımı hem Avrupa Ligi kapısını araladı hem de Barış Alper Yılmaz'ı kazandı.
Her maçtan çıkarılacak dersler var... Bu maçtan ders çıkarması gereken ilk isim de Kerem Aktürkoğlu... Ayakların yerden yersiz ve erken kesildiğinde bir bakmışsın kulübedesin...
LEVENT TÜZEMEN - BARIŞ ALPER MUTLAKA 11'DE OLMALI
Futbolda çok koşmak önemli değil... Doğru koşmak ve doğru pozisyon almak daha değerlidir... Fatih Terim, ilk yarıda çok top kaptıran, boş koşan, çalışıyormuş gibi görünmesine rağmen etkisiz oynayan Kerem'i çıkarıp Barış Alper'i oyuna aldı ve hücumun sağına monte etti. Bu hamle Galatasaray'ın bütün yüzündeki kırışıklıkları giderdi.
Oysa ilk yarıda tempo yapamayan, mücadele olarak etkisiz kalan, Randers'in top yapmasına izin veren bir Galatasaray izledik. Muslera ve defansın ortak hatası sonucu rakibin yaptığı ilk atak gol oldu. Galatasaray'ın tek olumlu hamlesi Diagne'nin direkten dönen şutuydu. Barış Alper'in girişiyle Galatasaray hücumda öyle bir baskı kurdu ki 15 dakika içinde iki gol atarken sayısız da pozisyonlar üretti.
Neredeyse Galatasaray bir dakikaya iki pozisyon sığdırdı. Diagne karşı karşıya kaçırdı, birinde de üst direğe takıldı. Terim'in Alper'i sağ kanatta oynatması Galatasaray'ın hücum anlayışına zenginlik kattı.
Alper mükemmel bir oyuncu. Hızlı, çabuk, tek pası hatasız oynadı. Boey ile de çok iyi anlaştı. Özellikle Boey hücuma çıktığında top rakibe geçince hemen onun yerine geçip savunma görevini yaptı. Alper'in koşu stili, pozisyon bilgisi, topla yaptığı dripling göz kamaştırdı.
Terim rekabeti sever, formayı adaletli dağıtır. İzlediğim Alper özel performanslarıyla ilk 11'de olmalıdır. Galatasaray'ın orta sahasını tüm sezon Taylan-Berkan ikilisi taşıyamaz. Galatasaray, mutlaka Gerson Fernandes tipi bir oyuncu almalıdır.
Cicaldau-Morutan ikilisi takıma katıldıktan sonra Galatasaray'ı daha farklı bir gözle izleyeceğimizi düşünüyorum. İki Rumen'in teknik becerisi ve şut atma yetenekleri ön plana çıkacak gibi görünüyor.