LEVENT TÜZEMEN
G.Saray takım oyununu oturtmak için çaba sarf ediyor ama henüz istenilen keyfi vermiyor. 4 Büyükler için kıran kırana bir sezon geçecek.
AHMET ÇAKAR
Tecrübesi, oturmuşluğu ve yeni katılacak oyuncularla Beşiktaş bir tık önde favori. Ama futbolda 'bir tık favori' hiçbir şey değildir.
İSKENDER GÜNEN
4 Büyük içinde Trabzonspor'un diğerlerine göre oyunda daha farklı görüntüler verdiği gerçeği var. Orta alanda Hamsik gerçek bir lider...
SORU: Süper Lig'de ikinci haftayı da geride bıraktık. Sürpriz sonuçlar da oldu. Fenerbahçe ve G.Saray son dakikada kazandı, Beşiktaş berabere kaldı. Trabzonspor ise evinde güçlü bir rakip olan Sivas'ı geçmeyi başardı. Şu görüntüye bakarsak iki haftalık süreçte en çok hangi takımı beğendiniz, hangi takımın futbolu sizi mutlu etti?
TRABZON ÇOK ATAR AMA…
AHMET ÇAKAR: Lig dört takım arasında geçecek. Kadroya baktığımızda tecrübesi, oturmuşluğu ve yeni katılacak oyuncularıyla Beşiktaş bir tık önde favori görünüyor. Ama futbolda bir tık önde favori görünmek hiçbir şey değildir. F.Bahçe ve G.Saray son dakikalarda kazandılar. Böyle son dakika gelen galibiyetler şampiyonlukta çok önemli. Geçen sezon ilk 3'teki takımlar birkaç puan içinde sıralandılar. F.Bahçe'nin son dakika Antalya'ya attığı gol, G.Saray'ın Luyindama ile gelen Hatay galibiyeti aslında gelemeyebilecek ikişer puanı almak anlamı taşıyor. Bu senenin en sürpriz takımı Trabzonspor.
Tartışmasız Türkiye'nin ofansif anlamda en etkili, en yetenekli oyuncuları Trabzon'da ama defansif sorunları var. Çok pozisyon veriyorlar. Trabzonspor belki Süper Lig'in en fazla gol atan takımı olur ama şampiyonluğun banko favorisidir diyemiyoruz.
G.SARAY'DA İŞTAH YOK
LEVENT TÜZEMEN: Sezon başından beri defansif hatalarına rağmen Trabzonspor'u keyifle izliyorum. Abdullah Hoca, fizik gücü üst düzeyde olan bir Trabzonspor yarattı. Hücum hattı göz kamaştırıyor. Ancak defansif anlamda ciddi pozisyon hatası yapıyorlar. Yani Trabzon'un üst tarafı smokine benziyor, defansı ise şortu andırıyor. G.Saray, takım oyununu oturtmak için çaba sarf ediyor ama henüz istenilen keyfi vermiyor.
Yaşanan sık oyuncu değişiklikleri uyum sorunu yaratıyor. Fatih Terim, yeni gelecek oyunculardan sonra kafasındaki ilk 11'i oturtabilir ve kulübeye rekabeti taşıyabilirse G.Saray'ın iştahlı ve coşkulu oyunu keyif vermeye başlar. Beşiktaş'ın oyun planı var ancak yabancı kuralı Sergen Hoca'nın elini kolunu bağlayacaktır. Eğer bu dengeyi tutturur, oyuncularını yönetmeyi başarırsa Beşiktaş yine göz kamaştırır.
Pereira'nın sistemi oturdu, oyuncular öz güvenli ve disiplinli. Maçı kazanmak için sonuna kadar kovalıyorlar. Şampiyonluk yarışı 4 Büyükler için kıran kırana geçecektir.
HAMSİK GERÇEĞİ ORTADA
İSKENDER GÜNEN: 4 Büyük içinde Trabzonspor'un diğerlerine göre oyunda daha farklı görüntüler verdiği gerçeği var.
Orta alanda Hamsik gerçek bir lider. Oyunun temposunu ayarlayan bir isim. Djaniny, Nwakaeme, Gervinho ve Bakasetas gibi hücumda her an sonucu değiştirebilecek oyuncular var. Sorun ise takım savunmasındaki yetersizlikler. G.Saray topa rakipten daha fazla sahip oluyor ve oyunu karşı alana yığdıkları süreler var. Ama sorun burada başlıyor. Üçüncü bölgede fark yaratacak oyuncu eksikliği var. Beşiktaş, G.Antep maçında ilk 45 dakikada hiçbir şey üretmedi. 2. yarı ise Larin'in girmesi ile daha pozitif oynadı. Teixeria ile Batshuayi gibi hücumda takıma katkı yapacak oyuncuların katılımı ile daha üretken bir yapıya kavuşacaktır.
F.Bahçe'de üçlü savunma ve takım boyunu kısaltma yönünden olumlu işler olurken sorunları ise hücumda Antalya maçının ilk yarısındaki yetersiz görüntü.
EN AZ KAYIPLA GEÇİLMELİ
GÜRCAN BİLGİÇ: Bütün takımların sorunlarla boğuştuğu, yeni transferlerin uyum süreci geçirdiği bir dönemdeyiz.
İyi–kötü oynamak çok önemli değil. Bu dönemi kazanarak, en az kayıpla geçmek gerekiyor. Çünkü sezonun temelini atmaya başlıyorsunuz. Son dakikada kazanmak değerli. Vazgeçmediğinizi gösteriyor. Trabzonspor da, F.Bahçe de çok gol kaçırdı. Uğurcan'ın maç dengedeyken yaptığı kurtarışlar dikkat çekiciydi.
KİM'İN GELMESİ FARK YARATTI
ALI GÜLTIKEN: Şu ana dek bence ligdeki en önemli konu bütün takımların lige hazır başlamaları.
Oyun tempolarında ve ritimlerinde ufak tefek eksikler olabilir ama herkes ligin ortalarını oynuyormuş gibi gayet hazır ve organize. Bu da ilk 2 haftada hem puan durumuna baktığımızda hem oyun performanslarına baktığımızda herkesi şampiyonluğun paydaşı gösteriyor. Trabzonspor'da Nwakaeme ve Bakasetas'ın performansları üst seviyede. Bu hafta itibariyle F.Bahçe'de Kim'in savunmaya gelmesi fark yarattı. Beşiktaş'ta Batshuayi, Teixeira ve Larin'in katılımı ile sıçrama yapacakmış görüntüsü hakim. G.Saray'da ise Taylan performansı ile etkileyici.
BU EGOLU YAPI VAR'IN ADALETLİ OLMASINI ENGELLİYOR
SORU: Hakemleri ilk iki haftada nasıl buldunuz. VAR hakemi ile orta hakem arasındaki koordinasyon bozukluğu devam ediyor mu. Yoksa daha iyi bir iş birliği mi var. Hakemleri iki hafta sonunda beğendiniz mi?
AHMET ÇAKAR: Çok kötü diyemem ama mükemmel de diyemem. Örneğin Gaziantep-Beşiktaş maçında Kenan Karaman'a yapılan penaltı var.
Hakem görmeyebilir, fakat VAR hakeminin müdahale etmesi gerekirdi. Çünkü futbolla alakalı hiç kimse bu pozisyon penaltı değil diyemez. Fenerbahçe-Antalya maçında son dakikada tartışma yaratan Attila Szalai'nin eline top çarptı mı çarpmadı mı tartışmasında hakem doğru ama sosyal medyada Kadıköy'de kara gece gibi ünlemler oluştu. Bu tür olaylarda yayıncı kuruluşa büyük görev düşüyor. Pozisyon penaltı olsa bile daha önce bariz bir ofsayt var. 3 dakikalık görüntüye bunu koysalar ya da o anda maç esnasında spiker durumu izah etse böyle bir sosyal dalgalanma olmayacak.
İSKENDER GÜNEN: Hakemler bildiğiniz gibi! Geçen sezonda bıraktığımız yerden devam ediyorlar.
VAR'la aralarında bir koordinasyon eksikliği henüz giderilmiş değil. Görünen o ki bu sezon da yine başrolde yaptıkları hatalarla hakemler öne çıkacak!
LEVENT TÜZEMEN: VAR devreye girdiğinde şöyle bir öneride bulunmuştum:
"VAR'da görev yapacak hakem sahada görev yapmamalı. Sadece VAR'ı yönetecek." Tekrarlıyorum; VAR kadrosu özel olarak belirlenmelidir. İki haftadır yine skandal hatalar oluyor, kulüpler mağduriyet yaşıyor. Dolayısıyla puan kayıpları meydana geliyor. Antep'te Beşiktaş'ın, Hatay önünde G.Saray'ın penaltısı verilmedi. F.Bahçe'nin nizami golü güme gitti. VAR kime hizmet ediyor belli değil! VAR'da görev yapan hakem, kararlarını verirken kendini maç yöneten hakem konumuna koyuyor. Bu egolu yapı VAR'ın adaletli olmasını engelliyor.
ALİ GÜLTİKEN: Ligin ilk 2 haftasında bu konunun pişirilip pişirilip gündeme getirilmesini çok doğru bulmuyorum.
Herkes önce kendi işini doğru yapsın. Ligin ilerleyen haftalarında zaten arzu edilmese de yine baş malzeme VAR ve hakemler olacak.
İlk haftalardan bu konuya bu şekilde girmek hoş değil. Sonuçta biliyoruz ki bu yaklaşımlar baskı arttıkça büyük çatışma getirir. VAR'da daha çabuk karar verilmesi de olumlu gelişme.
GÜRCAN BILGIÇ: Hakemlerimiz hâlâ iyi değil. Ama geçen iki haftada ortalık yangın yerine dönmedi. Tam dönecekti, Zajc golü attı, Fenerbahçe tarafı şikâyetin üstünü örttü. VAR'ın UEFA'yı dinlemesi, hakemin yorumuna uyması önemliydi. Ama biz bunu
"neden çağırmadı" diye çok tartışacağız. Bu bakış açısının daha iyi anlatılması gerekiyor.
KENAN KARAMAN (BEŞİKTAŞ)
G.Antep deplasmanında Kenan Karaman'ın yerde kaldığı pozisyonda devam kararı verilirken maç sonrası tüm otoriteler penaltı görüşünde birleşti.
GUSTAVO (F.BAHÇE)
Sarı-lacivertlilerin Antalya karşısında Gustavo ile bulduğu gol, faul kararı sonrası iptal edilmişti.
NELSSON (G.SARAY)
Hatay maçında Nelsson'un Falette tarafından düşürülmesinde sarı-kırmızılılar penaltı bekledi. Hakem Hüseyin Göçek, pozisyonun VAR'da incelenmesini beklerken sonrasında devam kararı verdi.
YEDEK BEKLEYECEKSE ALMA!
GÜRCAN BİLGİÇ
Kısıtlamaya karşıyım. Sergen Hoca yedekte kalan yabancıları söylüyor. O zaman niye alıyorsun; alma. 10 yabancıda kal.
ALİ GÜLTİKEN
Teknik adamlar zamanla bu kurala alışacaklardır. Şans alan Türk oyuncuların performansları da başarılı
8+3 yabancı kararı tartışılmaya devam ediyor. Özellikle teknik adamlar yerli futbolcu oynatmak zorunda oldukları için oyuncu değişikliği yaparken adeta matematik formülleri geliştiriyor!. Sergen Yalçın ve Fatih Terim bu durumdan dolayı dertli! Bu kararla ilgili ve şu ana kadar yaşananlarla ilgili neler söylersiniz?
GÜRCAN BİLGIÇ: Ben kısıtlamaya karşıyım. Ama bir kural varsa siz de şikâyet etmeyeceksiniz, uymaya çalışacaksınız. Bu sezon böyle oynanacak, tartışmak bir şeyi değiştirmiyor.
Çoğu takım dört yerli ile başlıyor maça. Teknik adam değişiklikte hesap yapmak istemiyor. Sergen Hoca yedekte kalan yabancıları söylüyor. O zaman niye alıyorsun; alma… 10 yabancıda kal. Bu kural önceki sezonlarda sürpriz çıkış yapan takımları etkiler en çok. 11 yabancı ile meydan okuyorlardı. Şimdi aynı seviyede Türk oyuncu bulamıyorlar, buldukları da çok para istiyor.
AHMET ÇAKAR: 8+3 doğru karardır. Hatta yıllar içinde bunun daha da azalması lazım.
Yani sahada en az 3 Türk oyuncunun olması eleştirilecek bir şey değil. Çok yabancı hem Türk futbolcusu için iyi değil hem de Türk futbolunun imajı için iyi değil. Bu 8+3'ün geleceği geçen yıldan belliydi. Ona göre önlem almalıydılar.
ALİ GÜLTİKEN: Bu yeni bir uygulama. Biraz zaman geçtiğinde teknik adamlar da buna alışacaklardır. Şans alan Türk oyuncuların performansları da başarılı. Sahada bunu görebiliyoruz.
LEVENT TÜZEMEN: TFF'nin aldığı 8+3 kararına keşke kulüpler birlik olup tepki koysalardı. Ben böyle amacı olmayan, neye hizmet ettiği bilinmeyen kuralı saçma buluyorum.
Avrupa sınırları kaldırıyor, tek vize ile giriş-çıkışı yapıyor ve biz yabancı yasağı ile uğraşıyoruz. Yabancı ve yerli arasında bu kural asla rekabeti körüklemez. Federasyon kulüplere resmen kazık attı ve bu karar yine kulüplerin bütçelerinde ciddi bir zarara neden oldu.
İSKENDER GÜNEN: Neden daha önce 14 yabancı oyuncuya izin verildi ve şu an neden 8+3 kuralı var? Bu soruya gerçekçi bir yanıt verebileceklerini düşünmüyorum. 8 yabancı ilk 11'de oynuyor, 6 yabancı ise dışarıda.
Yabancılara ödenen rakamları göz önüne getirdiğinizde 8+3 kuralının anlamı olmadığı gerçeği öne çıkar.