3 yıldır başında olduğu Demir Grup Sivasspor'u 2 yıldır Avrupa'ya taşıyan, Süper Lig'de ise üst sıralarda mücadele veren Rıza Çalımbay, istikrarıyla alkış topluyor.
Son olarak Konferans Ligi 3. Ön Eleme Turu ilk maçında deplasmanda Dinamo Batumi'yi 2-1 deviren tecrübeli teknik adam, Türk futbolunun son iki sezonda Avrupa'da beş galibiyet ile en çok kazanan hocası durumunda. Yiğido ile yenilmezlik serisini de 20 maça çıkaran 58 yaşındaki çalıştırıcı, bu başarısının ardından
SABAH Spor'a konuştu.
Türk futboluna dair düşüncelerini ve hedeflerini anlatan Çalımbay ile yaptığımız keyifli röportajdan öne çıkanlar şöyle:
LİGDE ÖYLE YA DA BÖYLE VARIZ
ÖNCELİKLİ hedefim her zaman Avrupa'da başarılı olmak. Denizlispor'dayken bunlardan çok daha iyi takımları eledik. Türk takımlarının Avrupa'da başarılı olmasını her zaman istemişimdir.
Bu yüzden 'Lig önemli, Avrupa kupası maçları önemsiz' gibi bir bakış açım hiçbir zaman olmadı. Ligde nasıl olsa, öyle ya da böyle bir şekilde kapışıyoruz. Ama Avrupa çok başka bir arena ve gözümde, her zaman ligin çok daha önünde.
FATİH HOCA'YA NEDEN DÖNDÜĞÜNÜ SORDUM
BENİM en üzüldüğüm şey; içimizden teknik direktör olarak yurt dışına hoca gönderemiyor olmamız. Mesela Fatih Hoca (Terim) İtalya'ya gitti. İtalya'da çalıştı, geri döndü Galatasaray'a. Ben o dönem Fatih Hoca'ya bir soru sormuştum: Hocam niye döndünüz, İtalya olmazsa başka bir yer olurdu demiştim. O da bana
Galatasaray'ın teklifinin daha iyi olduğunu söylemişti. Benim bakış açımda antrenörlükte en büyük hedeflerden birisi Avrupa olmalı. Fatih Hoca gibi majör liglerde görev yapacak hocalarımız umarım daha fazla olur.
İSTEDİĞİN OYUNCUYU ALMAN MÜMKÜN DEĞİL
BİR Anadolu takımımızın gidip Avrupa'da iyi işler yapmasını çok isterim ama maalesef Anadolu takımlarının, Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe, Trabzonspor gibi ne maddi gücü var ne de lobisi. Bunu her alanda hissediyoruz. Örneğin; onlar Türk Hava Yolları ile gidebilirken, biz ise maça iki gün var hâlâ uçak arıyoruz.
Bunun dışında istediğin oyuncuları alman mümkün değil, paranın yettiğini alabiliyorsun, para da kısıtlı ne yazık ki. İşte tam da bu yüzden böyle zor bir ortamda Avrupa'da iyi işler yapmak, benim gözümde şampiyonluk kadar, hatta daha da değerli.
BİZ 6-7 YABANCI İLE OYNADIK
Önümüzde zorlu bir lig maratonu var. En iyi şekilde hazırlanıyoruz. Bir yandan da Avrupa mücadelemizi sürdüreceğiz. En çok tartışılan konulardan biri yabancı meselesi. Ben 8+6 yabancı kuralının Avrupa'daki başarıyı etkileyeceğini düşünmüyorum. Biz 14 yabancı varken de 6-7 yabancıyla oynuyorduk, kalanlar kulübede oturuyordu. Ama bir karar alındıysa da mutlaka net olmalı. Artılar olmamalı. Ayrıca istikrar da olması kurallarda önemli. Kuralı çok net belirlemezsek, bu haliyle fazla aksilik yaşanabilir.