Bu sezon planlarını Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmek üzerine yapan Galatasaray, PSV Eindhoven deplasmanında beklenmedik bir mağlubiyet aldı. Muslera'nın hatasıyla maça 1-0 geride başlayan Galatasaray, Zahavi ve Götze'yi durduramadı ve sahadan 5-1'lik mağlubiyetle ayrıldı. Ömer Üründül, Gürcan Bilgiç ve Murat Özbostan Türk futbolundaki başarısızlığı değerlendirdi.
ÖMER ÜRÜNDÜL: FUTBOLDA İKİ İLKE VAR İKİSİ DE BİZDE YOK!
Günümüz futbolunda başarılı olabilmek için iki temel ilke var. Birincisi; futbolcuların birbirlerinin özelliklerini bildiği oturmuş bir sistem. İkincisi de üst düzey fizik kondisyon. Ne yazık ki bizim takımlarımızda bu ikisi de yok. Böyle olunca da başarılı olmak mümkün değil. Her sene önümüze bu eksiklerimizi gösteren örnekler geliyor.
Avrupa kupaları, Şampiyonlar Ligi ve de dörder senede bir yapılan Avrupa ve dünya şampiyonaları. EURO 2020'de yine fizik gücün ne kadar önemli olduğunu, top rakipteyken 10 kişinin de defansif görevlerini yaptığı, bıktırıcı pres uyguladığı maçlar izledik.
Bizde ise örneğin bir kulübümüzün çok yetenekli bir futbolcusu varken fizik açıdan çok düşük de olsa teknik direktörler çoğunlukla oynatıyor.
Oynatmazlarsa da eleştiri alıyorlar. Bu yüzden de bir türlü teşhis yapılamıyor. Bir örnek de A Milli Takım'dan verelim. Oturmuş bir sistemimiz yok, takım olarak fiziki düşüş de eklenince EURO 2020'de kötü sonuçla karşılaştık.
Son canlı örneği de PSV-G.Saray maçında yaşadık. Çok önemli bir takım olmayan PSV, oturmuş sistemi ve fizik kondisyonu ile farklı kazandı.
GÜRCAN BİLGİÇ: ARTIK HER BAŞARI TESADÜF OLACAKTIR!
En büyük sorunumuz, oyuncu performansı üstüne takım kurmamız. Birileri bir şey yapacak ki maç kazanalım! Dikkat ederseniz sezon başı hep aynı şarkı söyleniyor; "10 numara alalım, golcü lazım."
Hiç kimse sistem, plan veya gelişecek yeni bir düzen üzerine konuşmaz. Aslında taraftarın istediğini yapmaya çalışan yönetimler, onlara uygun teknik adamlar seçip sadece senelik düşünüyor. Büyük takımlarımız, en iyi oyuncularını kiralıyorlar, bir sezon sonra yenilerini arıyorlar.
Artık kulüplerin kasasında para da kalmadığına göre her başarıya tesadüf olarak bakacağımız bir yola girdik. Yöneticilere ve medyaya bu dönemde çok önemli bir görev düşüyor.
Herkes taraftarları "Bir gelişme" planına ikna etmeli. 'Ne olursa olsun kazanalım', diyen bir bakış açısı ile biz daha çok "Bunlar neden oldu?" diye birbirimize sorarız.
MURAT ÖZBOSTAN: PSV'DE KAÇA OYNUYORLAR?
Ne yazık ki takımlarımız Avrupa kupalarını son 2-3 yıldır angarya görmeye başladı. Bu bulaşıcı bir hastalık gibi takımdan takıma yayıldı. Futbolu sadece Süper Lig olarak gören takımlarımızın bu hastalıktan kurtulmaları için başkanından hocasına kadar kafa yapılarının değişmesi lazım.
Mesele bütçede değil icraatta. Bizim takımlarımız lig başlayacak daha transfer yapamadı, eksiklerini tamamlayamadı. Fenerbahçe, Pereira'yı göreve getirdi. Adama "Şampiyon olacağız. Başka seçenek yok" dendi. Avrupa'da başarıdan bahsedilmedi. Çünkü Fenerbahçe'nin öyle bir gündemi yok.
Bugün ülkemizi Şampiyonlar Ligi'nde temsil edecek Beşiktaş, hâlâ kiralık oyuncuları Rosier ve Ghezzal'ı bitirmeye çalışıyor. Galatasaray, Devler Ligi'ne havlu attı. Yine de umutlu olmak gerekir!