Geride kalan sezonda A takım bütçesi 56 milyon Euro olan Galatasaray'a TFF tarafından
546 milyon TL harcama limiti koyuldu. Bankalar Birliği anlaşmasına göre
yüzde 20 tasarrufa gitmek zorunda kalan sarıkırmızılı kulüpte yeni başkan Burak Elmas ilk iş olarak genel kurula yönetimin belirlediği bütçesini onaylatacak ve üyelerden harcama yetkisi alacak. İşte Elmas ve kurmaylarının Galatasaray takımı ile ilgili yol haritası:
BIR ay içinde 200 milyon TL'yi bulan futbolcu alacağı, maç başı ve puan primleri, bonservis taksitleri ve lisanslar için vergi borcu ödenecek.
SÖZLEŞMELERDE mevcut durumda 27 milyon Euro garanti ücret yazan futbol takımının maliyeti teknik heyetle birlikte 40 milyon Euro'yu geçmeyecek şekilde düzenlenecek.
YABANCI kontenjanını boşaltma adına performansları yetersiz görülen Valentine Ozornwafor ve Jesse Sekidika ile yollar ayrılacak.
FALCAO, Feghouli ve Diagne gibi yüksek maliyetli sorunlu yıldızlar elden çıkarılmaya çalışılacak.
TERİM'İN sol beke, orta sahaya ve kanatlara istediği transferler, PSV maçına kadar gerçekleşecek.
BİR GÖRÜŞ
LEVENT TÜZEMEN
10 milyon Euro'luk kambur
Bankalar Birliği anlaşması görünen o ki, kulüpleri mali bir disipline oturtacak. Galatasaray, UEFA ile yapmış olduğu finansal fairplay anlaşmasını sonlandırdı. Yani
"Sattığın kadar al" anlayışı önümüzdeki sezondan itibaren olmayacak. Galatasaray'ın üzerinde iki tane kambur var. Biri şampiyonluk haftalarında takımın ihtiyacı olmasına rağmen oynamak adına özveride bulunmayan Falcao, ikincisi ise Belhanda'nın gönderilmesinden sonra kapris yapan, hatta Terim'le tartışan Feghouli.
Bu iki oyuncunun Galatasaray'a maliyeti 10 milyon Euro'yu buluyor. 56 milyon Euro'luk Galatasaray'ın yüzde 20 kuralına uyması için bu oyunculardan mutlaka kurtulması gerekiyor. Mevcut yönetimin bu iki futbolcuya kulüp bulmak için yoğun bir çalışma içinde olduklarını biliyorum. Eğer Muslera bile 2.5 milyon Euro yıllık alıyorsa Galatasaray'da artık ücretler 4 veya 5 milyon Euro gibi uçuk rakamlara ulaşamaz. Hatta bu oyuncuların gönderilmesi konusunda Fatih Hoca'nın yönetime
"3'üne, 5'ine bakmayın" dediğini duydum.