Beşiktaş Asbaşkanı Emre Kocadağ, şampiyonluğun öyküsünü SABAH SPOR'a anlattı. Emre Kokcadağ, "Tarihimizin en zor sezonlarından birisini geride bıraktık. Böyle zorluklarla mücadele eden kulüp görünce taraflı tarafsız herkese kalbinin bir noktasında 'Beşiktaş şampiyonluğu hak etti' dedirttik" ifadesini kullandı.
"ELİMİZİ KOLUMUZU BAĞLAYAN DURUMLAR VARDI"
Beşiktaş Asbaşkanı Emre Kocadağ, göreve geldikleri dönemde çok zor bir tablo ile karşılaştıklarını vurguladı. Kocadağ, şöyle devam etti: "Bu noktada önemli bir yapılanmaya gitmemiz ve yeni şeyler yapmamız gerektiğinin farkındaydık. Devam eden kontratlar, sözleşmeler, elimizi kolumuzu bağlayan durumlar vardı.
"ÇOK ŞÜKÜR YÜZÜMÜZ KARA ÇIKMADI"
Sezon başında elimizden gelen en iyi tabloyu tamamen mali disiplin içerisinde kalarak kurduk. Bu kadronun iyi bir kadro olduğunu, kimsenin bize inanmadığı dönemde bile söyledik, çok şükür yüzümüz kara çıkmadı. Hocamıza, teknik ekibimize ve oyuncu grubumuza da gerçekten güveniyor ve inanıyorduk. Sonu şampiyonluk oldu."
HOCAMIZ VE OYUNCULARIN GÖSTERDİĞİ GAYRET İNANILMAZ
"Sıkışık fikstür, pandemi… Bu anlamda Beşiktaş tarihinin en zor sezonlarından biriydi. Ayrıca favori olmamanın verdiği dezavantajlar da var. Bu bazen avantajdır, bazen dezavantajdır. Çünkü Türkiye'de her şey algıyla yönetiliyor, algıyla ilerliyor. Biz algıları yıka yıka geldik, bunun için de mücadele ettik. Sizi favori görmediklerinde saha içinde de ezmeye kalkıyorlar, bunun da mücadelesini yaptık.
Hocamızın ve oyuncuların ortaya koyduğu gayret inanılmaz. Başkanımızın da büyük emeği var. Gelirlerin düştüğü bir ortamda oyuncu grubunu mutlu edip, yükümlülüklerini yerine getirmek kolay iş değildi. Böyle zorluklarla mücadele eden kulüp görünce taraflı tarafsız herkese kalbinin bir noktasında 'Beşiktaş bu işi hak etti' dedirterek şampiyonluğu kazandık."
4. HAFTA SONUNDA BİZE GÜLÜYORLARDI
"Bizim aldığımız her oyuncu potansiyelli. 4. hafta sonunda herkes bize gülüyordu, ilginç ilginç yorumlar geldi ama biz iyi bir takım olduğumuzu o zaman da söyledik. Huzur ve aile ortamı; futbolcuların performansını ikiye üçe katlayan, sahada her şeylerini vermesini gerektiren bir olgu. Bunun da etkisi var.
"BAYRAM BİRAZ GEÇ BAŞLADI BEŞİKTAŞLILAR İÇİN"
Bayram biraz geç başladı Beşiktaşlılar için. Çifte bayram kutlayanın Beşiktaş taraftarı olacağını biz biliyorduk. Rakipler de renk kattı bu yarışmaya, sonuna kadar getirdiler. Belki de daha büyük bir mutluluğa neden oldu son maça kalması, duygu yoğunluğunun en üst raddeye çıkmasını sağladı. 'Arifeyi gösterdik, bayramı göstermeyeceğiz' demiştim, sözümüz de yere düşmedi; inandık, savaştık ve başardık.
AİLEM HAKLARINI HELAL ETSİN
"Babam çok iyi bir Beşiktaşlı. Beni o Beşiktaşlı yaptı, 'Beşiktaş gazozuna bile oynasa kazanmak zorunda' der her zaman. Hazırlık maçında kaybetse bile üzülür. Ben de babamdan öğrendiğim gibi her kupanın kazanılmasını istiyorum. Süper Lig'i kazandık, şimdi Türkiye Kupası'nı kazanıp sonra da Süper Kupa'yı almak istiyoruz.
Şampiyonluğu aileme armağan ediyorum. Benim bir oğlum 3, diğeri 1 yaşında. Eşimle, çocuklarımla çok az vakit geçirebildim, haklarını helal etsinler. Babam ve annem de arkamı toparladı, onlara da armağan olsun. Beşiktaş taraftarı ve camiasına armağan olsun.