MURAT ÖZBOSTAN - BÜYÜK TÜRKİYE
Zor bir yola başlarken Ay-yıldızlı takımın Hollanda gibi bir devi 4 golle alt etmesi harika sonuç... Milli Takım ülkemizin mutluluk kaynağı, dün gece de görkemli bir gala ile yüzümüz güldü. Bu nedenle öncelikle Şenol Güneş ve tüm oyuncuları tebrik ediyorum...
Maçın artı-eksileri elbette var. Bir kere 3-0'a kadar elde ettiğimiz tüm fırsatları gole çevirdik... Çok pozisyona girmedik ama yakaladıklarımızı usta ayaklarımız sayesinde affetmedik. Çok kritik anlarda golleri bulduk..
Premier Lig gibi dünyanın en gözde arenasında başarıyla forma giyen Ozan Kabak ve Çağlar muhteşem oynadı... İkisinin piyasa değerinin toplam 65 milyon Euro'yu bulması, Avrupa'ya futbolcu ihraç etmenin ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi. Hakan Çalhanoğlu klasını konuşturdu... Uğurcan kurtardığı penaltıyla tebriği hak etti... Herkes çok çalıştı...
Tabii ki özel gecenin özel adamı ve yıldızı da Burak Yılmaz'dı... Türkiye'de herkes burun kıvırdı, o Fransa'nın yolunu tutup yeni bir meydan okumayı tercih etti. 35 yaşındaki oyuncu 3 gol atarken, tüm ikili mücadeleleri kazandı. Takımı ateşledi, genç oyuncuları idare etti.. Sorumluluk aldı...
Bu maça Burak Yılmaz'ın bu kadar motive olmasındaki neden de Mesut Özil için ifade ettiği sözler sonrası aldığı ağır eleştiriler idi... Bu patlamanın altında bunun da yattığını düşünüyorum.. Takımına liderlik yapan Burak Yılmaz, bu grupta daha çok goller atar, daha çok rekorlar kırar.
GÜRCAN BİLGİÇ - ŞİPŞAK BURAK
Sezonun en sıcak döneminde, en sert rakip ile ilk sınavına çıkmak, böyle bir periyotta iyi bir fikstür travması aslında. Olimpiyat Stadı rüzgarı bitirip, kendine özgü soğuğuyla iki takımı da ağırladı. Ve 46'ya kadar maçın "anları" hep lehimize oldu. Burak kaleye çektiğimiz ilk şutu kullandığında, top rakibe çarpıp ağlara gitti. Sonrasında Okay'ı düşürmeleriyle penaltı golümüz geldi.
Zor maçı bizim için kolaylaştıran iki hediyeye sahiptik. Top Hollanda takımındaydı ama tabela bizim için ışıldadı. 2. yarıya da golle başlayarak maçı bitirdiğimizi sandık. Ummadığımız bir skorla maçı elimize aldık ama topu yine rakibe bıraktık. Hollandalılar kendi ezberlerinden, sabırlarından, planlarından vazgeçmeden %75'e ulaşan topa sahip olma oranıyla geldiler üstümüze.
4. golü bulana kadar sadece bir kez Ozan ile geçebildik orta sahayı ve ilk kornerimizi kazandık. Nefis mücadele ediyor, direniyor, dikkatli olmaya çalışıyor ve enerjimizi saklıyorduk. Maç, temposuyla oynanıyordu. Bizim ligimizde yere yatıp kalkmayanlardan sonra, dün Olimpiyat'ta "korakor" kalmayı tercih edenleri gördük.
Ne vurulmuş gibi bağırıp kendini atan vardı ne de koluna darbe geldiğinde başını tutan... Yine de iki dakika içinde, iki yan toptan, iki gol gedik. Normalde böyle bir durumda "panik düğmesine" basılmasını beklerdik. Yapmadık... Kaptan Burak, günü noktalayan enfes frikik ile 3. golünü attı, son sözün sahibinin kim olduğunu hatırlatan da kurtardığı penaltı ile Uğurcan oldu.
Kazanmak önemli böyle maçlarda. Üstelik böyle maçları oynamayı çok iyi bilen bir takıma karşı dört gol attık, üç puanı aldık. Yedi günde üç maç yapılacak, Norveç öncesinde bize beraberliği "iyi sonuç" yapacak bir skor aldık, cebimize koyduk. Genç jenerasyonumuz için yol açık. Hatalarını azaltacaklar, daha akıllı olacaklar, daha doğru yer tutacaklar ve biz onları alkışlamaya devam edeceğiz.
ÖMER ÜRÜNDÜL - NORVEÇ MAÇI İLE TAÇLANDIRALIM
Her zaman vurguladığım gibi senelerdir bizim oturmuş bir sistemimiz yok. Bu rahatsızlığı en aza indirecek kadro istikrarımız olmadığından kolektif yapımız sorunlu. Buna karşılık Hollanda da pas trafiği üst düzey, oturmuş, güçlü bir ekol takımı.
Tabii ki Hollanda'nın oyunu domine etmesi son derece beklenen bir durum. Bu tabloda yapmamız gerekenler şunlardı: İyi mücadele etmek, rakip ataklarda takım halinde alan daraltmak, kazandığımız topları kolay kaybetmemek ve de fırsat buldukça çabuk çıkışlarla gol aramak.
İlk 45'te Hollanda'ya yapmamız gerekenlerin hepsini en iyi şekilde yaptık. Az tehlike yaşadık, iki de gol attık. İkinci yarıya da golle başladık. Artık 3 farklı skor avantajına sahiptik, moralimiz üst düzeydeydi, rakip de demoralizeydi.
Ancak Hakan'ın golünden gecenin yıldızı Burak'ın 81. dakikadaki mükemmel frikik golüne kadar ilk devrenin tam tersine her şeyi olumsuz yaptık. Hiç pas yapamadık, arka arkaya pas hatalarıyla rakibe hücumda devamlılık şansı verdik. Ciddi tehlikeler yaşadık.
Tüm riskleri alıp geride 50 metre genişlik bırakan rakibe karşı ofansif açıdan tehlike oluşturamadık. Çok tehlikeli yerlerden frikik şansı verdik. İki de gol yedik. Neyse ki Enes'in kazandırdığı frikikte Burak takımı rahatlattı. Uğurcan da uzatmanın son dakikasında iyice öz güven tazeledi.
Dünya Kupası elemelerine grubumuzdaki en güçlü rakibimizden 3 puan alarak başladık. Bu önemli galibiyetin taçlanması için iki gün sonraki Norveç maçı çok önemli. Eğer o maçta da iyi bir sonuç alırsak yolumuz çok açılır. Burak Yılmaz da dünya devlerinden birine karşı hat-trick yaparak tarihe geçti.
FATİH DOĞAN - BEKLE BİZİ GELİYORUZ KATAR
Türkiye son dünya şampiyonu Fransa'yı Konya'da devirip, deplasmanda berabere kaldığında psikolojik olarak 2020 Avrupa Şampiyonası Finalleri'nin rezervasyonunu yaptırmıştı. Bu sefer hedef Dünya Kupası, rakip de genç yıldızlar topluluğu Hollanda olunca Uluslar Ligi teferruat oldu ve aynı pencereden maça baktım.
Dün, yine yeni bir zaferle karşılaştım. Hollanda'yı yenerek başlamak Norveç dahil bütün gruba net bir gözdağı... Ve bu bize 2002 Dünya Kupası'ndan bu yana şampiyonanın kapılarını açacak kadar stratejik ve önemli bir başlangıç galibiyeti.
Süper Lig'de ilk dört takımdan sadece iki oyuncunun 11'de olması ayrı bir analiz konusu ancak çoğu yurt dışına ihraç ettiğimiz oyuncularımızın başta Burak Yılmaz olmak üzere hazır görüntüsü büyük güven kaynağı. Şenol Güneş'in genç, atletik ve güçlü rakibine karşı cevap verebilecek dinamik ve doğru bir 11 tercihi yaptığını söyleyebilirim.
Frank de Boer'un kurduğu Depay dahil hareketli ve güçlü bir hücum hattını güçlü savunmamızla bertaraf ettik. Kaptan Burak'ın ikisi ilk yarı ve biri de son gol olarak muhteşem performansı ile gollerinin, zaferi getiren en önemli performans olduğunun altını çizelim. Ancak Kaptan'ın ardında mücadele eden, kalede Uğurcan başta olmak üzere bütün oyunculara da haksızlık etmeyelim.
Milli takımdaki en önemli değişim, Cengiz'in yokluğunda Yusuf'la Burak'ın birlikte ve yakın oynama deneyimiydi. Burak'ın golleri, Hakan'ın performansı, Uğurcan'ın penaltı dahil kurtarışları kadar Çağlar ve Umut'un kademeleri de çok kıymetliydi. En kıymetlisi 3-2'ye gelen maçı bırakmayan bir Türkiye'nin olmasıydı. Hollanda'yı yenmek kolay iş değil. Milli takımı kutlarım. Bu zafer bana bunu söyletir. Norveç Cebelitarık'ı rahatça geçedursun, bekle bizi Katar.