Süper Lig'in 10. haftası Fenerbahçe ile Beşiktaş'ın 7 gollü nefis maçına sahne oldu.
Siyah-beyazlılar, ezeli rakibini Aboubakar'ın ön plana çıktığı mücadelede 4-3 yenerek 15 yıllık hasreti sonlandırdı. Bu müsabakayı Sabah yazarları masaya yatırdı. İşte detaylar...
SORU: Yerden yere vurulan Beşiktaş, Fenerbahçe'yi 10 kişi ile yıktı. Beşiktaş ne kazandı, Fenerbahçe ne kaybetti? Alınan bu mağlubiyet tamamen Erol Bulut'a mı yazar?
ALI GÜLTİKEN
Süreci doğru yöneten Sergen Yalçın, derbi zaferinin mimarı olarak büyük bir liderlik örneği gösterdi. Bu galibiyetle camia karamsarlıktan yepyeni ümitlere doğru yelken açtı.
LEVENT TÜZEMEN
Beşiktaş, F.Bahçe'ye karşı gövdeli bir galibiyet aldı. Bu başarı, oyunculara öz güven getirecektir. Ayrıca zihinsel olarak futbolcularda 'Biz de şampiyonluk adayıyız' sözünü sıcak tutacaktır
ALİ GÜLTİKEN: Beşiktaş kendi adına yepyeni bir dönem açtı. Şu andaki mevcut kadronun Beşiktaş'ın gerçekleştirmek istediği dönüşümde pozitif yönde bir sürece geçtiğini gördük. Hem oyuncular kendilerini kendilerine ispat ettiler hem birlikte iyi bir takım olabileceklerini gördüler hem de büyük takım oyuncusu olarak bu hedeflere koşabileceklerinin ispatını gerçekleştirdiler. Bunlar çok önemli adımlar. Bu süreci doğru yöneten Sergen hoca bu işin mimarı olarak büyük bir liderlik örneği gösterdi. Bu galibiyetle camia karamsarlıktan yepyeni ümitlere doğru yelken açtı. F.Bahçe'nin ise hâlâ ispat süreci yaşayan bir kadrosu var. F.Bahçe birçok oyuncusu olmasına rağmen kendi içinde istikrarlı bir kadro yaratamadı. Bu bir yana, F.Bahçe'de kadroda başka bir sorun görünüyor. Önceki akşam Beşiktaş'ın coşkusuna, isteğine ve mücadele azmine aynı ölçüde karşılık veremeyen bir F.Bahçe vardı. Takımın ve oyuncuların 45 dakika bu kadar reaksiyonsuz oynaması başka sorunları gösteriyor. Burada Erol hocanın daha önce müdahil olması gerekir. İkinci yarıdaki oyuncu değişiklikleri de hem seçim açısından hem de zamanlama açısından çok sağlıklı görünmedi.
LEVENT TÜZEMEN: Beşiktaş sadece 15 yıllık kazanamama serisini bitirmedi, gövdeli transferler yapan F.Bahçe'ye karşı gövdeli bir galibiyet aldı. Bu başarı, takım olma yolunda çaba gösteren Beşiktaşlı oyunculara ciddi bir öz güven getirecektir. Bu galibiyet ayrıca zihinsel olarak oyuncularda 'Biz de şampiyonluk adayıyız' sözünü sıcak tutacaktır. Sergen Yalçın taktiksel olarak Erol Bulut'a karşı çok ciddi bir üstünlük kurdu. Özellikle sonradan oyuna aldığı N'Koudou ve N'Sakala jeneriklik bir gole imza attı. Başakşehir'in ardından F.Bahçe'yi de yenmek Beşiktaş yönetimini de rahatlattı. BULUT
AKIL TUTULMASI YAŞADI
F.Bahçe'de Erol Bulut, elindeki geniş kadronun rehavetini yaşıyor. Gol atmış Cisse'yi çıkartıp Ademi'yi oyuna almak bir futbol ukalalığıdır. Erol Bulut, şöyle demek istiyor; 'Bende öyle bir kadro var ki giren çıkanı aratmaz'. Erol hocanın her oyuncuyu mutlu etmek için gösterdiği çaba F.Bahçe'ye olumsuz yansıyor. Caner'i kenarda tutup Novak ile başlamak, formda Mert Hakan varken Sosa'yı oynatmak, golcü Cisse'yi çıkartıp öncelikle Thiam'ı almamak Erol Bulut'un bir akıl tutulmasıydı.
DIAGNE'Yİ KONUŞMAK İÇİN DAHA ERKEN
SORU: G.Saray, Rize'yi yendi. Diagne 3 gol birden atarak sahanın yıldızı oldu. Neler söylersiniz?
LEVENT TÜZEMEN:
G.Saray'ın Rize'de sergilediği coşkulu oyunun habercisi Kayserispor maçıydı. G.Saray iki maçta rakiplerine bir pozisyon verdi, o da gol oldu. Rize'deki maçın en önemli yönü, forma şansı bulamayan oyuncuların performansının yükselişe geçmesiydi. Fatih hoca Rize'de sahaya sürdüğü kadroda bir-iki ufak dokunuşlar yapacaktır ama adalet duygusu adına kazanan takımı Hatay maçına da çıkarmalıdır. Eğer hastalıkları biten, sakatlıkları geçen oyuncular hemen ilk 11'e dönerse Terim, Rize'de yakaladığı genç neslin moral-motivasyonunu yerle bir eder. Rize'de oynamayan oyuncular da kariyerleri ne olursa olsun başarılı oyuncuları kutlamalı ve kulübede de oturmayı bilmelidir. Çünkü Rize'de oynayan futbolcuların bir kısmı genelde sonradan oyuna giriyorlardı. Şimdi markalı oyuncular da sonradan girmeye hazırlıklı olmalıdır. Feghouli'nin oyun lideri olması G.Saray'ı keyif veren bir takım haline getirdi. Fatih hoca Feghouli'ye bu görevi vermeye devam etmelidir.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Galatasaray, Kayseri maçının bir benzerini yaşadı. Güzel organizasyonlarla etkili ataklar geliştirdiler ve pozisyon zenginliği yaşadılar. Taylan'ın müthiş performansı devam ediyor. En önemli artı da takım savunmasında. Kayseri'de yenilen sürpriz gol dışında iki maçta da kalede yaşanan tek tehlike yok. Diagne için konuşmak erken. Ben bir futbolcunun performansını rakiplere göre analiz ederim. Rize o kadar kötüydü ki o yüzden biraz bekleyelim.
ALİ GÜLTİKEN: 'Ne onunla ne onsuz' cümlesi birçok yerde, birçok şey için kullanılır. Futbolda da herhalde Diagne için kullanabiliriz. Zor oyuncu. Oyun içinde hiç etkinliği yok. Taşımak zorundasınız. Fakat sabrederseniz Rize karşısında olduğu gibi sizi başka bir yere taşıyabilir. Çevresindeki oyuncu grubunu ona göre dizayn etmeniz lazım. G.Saray, bazı mecburiyetleri dolayısıyla bunu yapabildi ve istediği sonucu da aldı. G.Saray'da Diagne dışında Emre Akbaba'nın geri dönmesi çok önemli. Arda'nın, Belhanda'nın ve Feghouli'nin birlikte oynayabildiği bir G.Saray yine çok şey vadediyor.
GÜRCAN BİLGİÇ: G.Saray 6 yerli ile en mücadeleci, üstün oyununu oynadı. Rize gibi zorlu bir takımın başını kaldırmasına izin vermedi. Eksikler döndüğünde, Fatih Terim bu düzeni bozacak mı, soru bu.
BULUT AYNI TUZAĞA DÜŞTÜ
GÜRCAN BİLGİÇ: Nasıl ki Beşiktaş'ın rakibi kilitleyen oyununun sahibi Sergen Yalçın ise, Fenerbahçe'nin çaresizliğinin sorumlusu da Erol Bulut'tur. Bu oyun ile daha önce de karşılaştı ve cevap veremedi. Trabzon ve Konya maçları sonrasında aynı tuzağa bir daha düştü. Buna rağmen hakem kararları veya kişisel hatalar olmasa yine maçı kazanabilirdi. Bu ayrı tartışılmalı. Ligin bitimine daha 30 maç var. Köprünün altından çok sular akacak. Ancak bu galibiyet ile Beşiktaş zirve hesaplarını yeniden yapmaya başlayarak, büyük moral kazandı. Mağlubiyet oyuncuları da taraftarı da motivasyondan uzaklaştırırdı. Fenerbahçe sadece avantaj kaybetti. Öz eleştirisini yapıp, yoluna devam eder.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Ben Konya maçından önce dahi F.Bahçe'de gözlemlediğim saha için rahatsızlıklarını hep gündeme getirdim. Bu konuyla ilgili gazetemde analiz yaptım. Geçen perşembe, TRT'deki Başlama Vuruşu programında da maç öncesi teknik analizimi şöyle yaptım; "Beşiktaş'ın fizik kondisyonları güçlü, devamlılıkları olan ve etkili pres yapan 3 orta sahası var. Bu orta saha hem rakipten çaldıkları toplarla rakip defansların dengesiz yakalanmasını sağlıyor hem de kendi defans bloklarını rahatlatıyor. F.Bahçe'de Ozan'ın yapısı 10 numaraya uymuyor. Bulut bu maçta Sosa'yı oynatmamalı, Ozan'ı Gustavo'nun yanına çekmeli, solda da Novak-Caner başlamalı. Çünkü Perotti fizik olarak hazır değil, ciddi maç eksikliği ve sakatlık riski var. Perotti en önemli oyuncu, ama hazır değil. Bulut'un ona gözü gibi bakması lazım. Gençlerbirliği maçında skoru garantilemişken oyunda fazla tuttu. Eğer Bulut bu kadro ile derbiye çıkarsa benim favorim Beşiktaş..." Ve nitekim de bu düşündüklerim derbide gerçekleşti. Tabii bu maçtaki bana göre en ilginç tablo da 10 kişi oynayan Beşiktaş'ın sayısal eksikliğine rağmen iki gol atmasıydı.
HAKEMİ BABASI YAKTI!
SORU: Derbinin hakemi Tugay Kaan Numanoğlu çok konuşuldu. İki taraf da memnun değil. Babası çıkıp bir gece televizyonda oğlunun kariyerini tehlikeye atacak açıklamalar yapıyor, MHK uyuyor. Siz ne diyorsunuz?
LEVENT TÜZEMEN: MHK, derbi hakemini maç günü açıklamalı. Çünkü önceden yapılan açıklamalar hakemler hakkında spekülasyona neden oluyor. Beşiktaş Başkanı Çebi, maçın hakemi ile ilgili bir tespitte bulundu. F.Bahçe de bir açıklama yaparak Çebi'nin tespitini çürütmeye çalıştı. Hakem Numanoğlu'nun babası da saçma bir röportajla spekülasyonların üzerine tüy dikti. Özellikle baba Numanoğlu'nun, 'Benim oğlum küçüklüğünde G.Saray'ı tutuyordu' demesi çok yanlıştı. Çünkü Numanoğlu, G.Saray maçlarına atanır ve G.Saray lehine hata yaparsa bu söylem ısıtılıp masaya konacaktır. Yıllarca Hüseyin Göçek için G.Saraylı yakıştırması yaptılar ama G.Saray'ın canına okuyan hakem hep Göçek oldu. Çebi'nin açıklamalarına F.Bahçe'nin cevap vermesine karşılık MHK'nin hakemini koruma adına bir söylemde bulunmaması büyük hataydı. Numanoğlu kafası karışık olarak maça çıktı. Ciddi hatalar yaptı.
KAŞ YAPAYIM DERKEN...
ALİ GÜLTİKEN: Futbolda maalesef bazen aileleri kontrol edebilmek mümkün olmuyor. Ya tecrübesizlik ya evladını koruma duygusu veya onun adına doğru bir şey söyleme düşüncesi daha büyük sorunlara yol açabiliyor. Numanoğlu'nun babasının durumu da bu söylediklerimizi özetliyor. Kaş yapayım derken göz çıkardı. İstemeden de olsa oğluna zarar verdi.
GÜRCAN BİLGİÇ: Numanoğlu'nu maç günü olsa bile MHK değiştirmeliydi. Böyle bir derbi, dedikoduların gölgesinde oynatılmamalıydı. Maçı sabote ettiler. Beşiktaş Başkanı altına dinamiti koydu, hakemin babası fitilini yaktı, VAR'daki Abdulkadir Bitigen ile birlikte Numanoğlu da patlattı. Federasyon tarafından Fenerbahçe'ye karşı bakış açısı olduğu artık netleşti. 10 maçta dört net VAR hatası başka türlü açıklanamaz.
TRABZON'DA UMUTLAR TAMİR OLDU!
SORU: Trabzonspor'da Avcı 1-0'lık skorlarla devam dediyor. Nasıl buldunuz bordo-mavili ekibi son maçta?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Trabzonspor iyi futbol oynamasa da üst üste ikinci galibiyetini aldı. Abdullah Avcı'nın dediği gibi, takım savunmasındaki zaafları gidermeleri gerek. Bu iki maçta da bu istedikleri mümkün olduğunca gerçekleşti. Ama son oynadığı iki rakibin de durumlarının ligde iç açıcı olmadığı da bir başka gerçek.
ALİ GÜLTİKEN: Trabzonspor için bu haftalarda oyun, sistem, taktik, organizasyon bir yana kazanmak diğer yana. Son iki haftada Trabzonspor için olmazsa olmaz tek şey, ne şart altında olursa olsun kazanmaktır. Oyun olarak çok iyi yerde olmasa da skor olarak iki haftada aldığı 6 puanla istediği nefesi alabildi. Bundan sonrası için kendine sıçrayabileceği bir zemin yarattı.
LEVENT TÜZEMEN: Abdullah hoca oyuncuların birbirleriyle oynama alışkanlığı kazanması için kadro istikrarını yakalamaya çalışıyor. Erzurum ve Ankaragücü maçlarına çıkan 11'in aynı olması istikrar adına doğru bir hamledir. Sezon başından beri kaybedenler kulübüne üye olan Trabzonsporlu oyuncuların ciddi bir güvensizliği vardı. Birer golle de maçlar kazanılıyor ama bu süreçte kazanmak önemli. Çünkü üst üste maç kazanmak alışkanlık haline gelebilir. Avcı, gerçek dokunuşlarını devre arasındaki transferlere göre yapabilecektir. İlk kez Trabzon üst üste iki maçta gol yemedi. Bu durum Trabzon'un savunma yapmayı öğrendiğini gösteriyor.
GÜRCAN BİLGİÇ: Abdullah Avcı göreve geldiğinde, bu satırlarda "1-0 takımı kurmalı" diye yazmıştım. O da kazanan takım olmanın yolunu seçti, oyun kültürünü bir tarafa bıraktı ve umutları yeniden tamir etmeye başladı. Öz güven arttıkça, oyun da gelişecektir.