Mesele kadro zenginliği olduğunda dinlendirilen as oyuncular yedeklerle sınanır. Ozan Tufan ve Caner'in sahadaki varlıklarının ne çok şey ifade ettiğini Gençlerbirliği maçının ikinci yarısındaki Fenerbahçe takımında görürüz.
Ve futbol adına gerekenleri de görürüz. Perotti'nin Fenerbahçe için biçilmiş kaftan olduğunu. Caner'in çakılı oynayan Novak'ın durağanlığını örtbas ettiğini, Ozan Tufan'ın rakip alana bindirme zenginliğinin orta alandaki diğer futbolcularda bulunmadığını da ifşa ederiz.
Bazı maçlar tek devrelik futbolla sınanırken, Fenerbahçe'nin ikinci yarıdaki futboluna alkışlarımızı göndeririz.
Halil Umut Meler'in verdiği penaltı bence tartışmalı bir karardı. Fenerbahçeli bir arkadaşım, "Fenerbahçe aleyhine böyle penaltılar çok verildi" dedi. "Bana kötüyü örnek gösterme" dedim.
Ve asıl tehlikeyi işaret ettim. "Unutulmasın ki o düdükler yarın Fenerbahçe'nin sırtına saplanması gereken hançerlerin şimdiki zaman hediyesi olabilir!"
Sustu, böyle hakemlerin salt adaletin temsilcisi olmadığını bildiği için sustu. Bizler yıllardır böyle hakemlere karşı mücadele veriyoruz ve futbolun başına ne geliyorsa onlardan geliyor.