SORU: Fenerbahçe kazanıyor ama zorla. Transferin şampiyonu olduğu kesin. Fenerbahçe için neler söylerseniz?
BİLGİÇ: Klasik söylemdir; kötü oynarken kazanmak. Genç Altay sadece penaltıyı değil sezonu da kurtardı. Çünkü tabeladan konuşuyoruz ve kazandığınızda kötü olan her şey, halının altına süpürülüyor. Akan oyunda ilk kez gol attılar. Ön tarafları yenilendi, birbirlerine alışmaları için süre gerekiyordu. 16 transferin yapıldığı bir takımda bu bölümü kazanarak geçmek önemliydi, başardılar. Samatta ve Sosa problem çözen oyuncular olduklarını gösterdiler. Yeni transfer Kemal Ademi, Vedat'tan bile daha iyi bir seçim gibi. Emre Belözoğlu'nun 30 gollü santrforu sanırım alındı takıma. Her maç 40 orta atan bir takımda, Türkiye'nin Lewandowski'si olmayı başarabilir.
TÜZEMEN: Türk futbol tarihinin en fazla transferini herhalde F.Bahçe yaptı. 30 milyon Euro'nun üzerinde bir para harcadıklarını söyleyebiliriz. Bu zamana kadar transfer konusunda Pereira'dan sonra en şanslı hoca da Erol Bulut. Yağ var, un var, şeker var… Erol hocanın nasıl bir aşçılık yapacağı merak ediliyor. Geniş kadroyu yönetmek maharet ister. Bu kadar çok tilkinin olduğu yerde Erol hoca, kuyrukların birbirine değmemesini sağlarsa F.Bahçe başarılı olur.
TİMURLENK: F.Bahçe'nin yoğun bir transfer dönemi geçireceğini bilen taraftarları bile bu kadarını beklemiyordu. Et var, balık var, tavuk ve çeşit çeşit sebze var!.A rtık bundan sonrası şef Erol Bulut'a kalmış. Bulut sezona tedirgin başladı. Son iki sezonda 21 mağlubiyet almış bir takımdan sonra 'önce savunma organizasyonu' dedi ama Karagümrük maçının son 20 dakikası buranın da bozuk sinyaller verdiğini gösterdi. Çok geniş bir kadro var. Bu bolluktan iyi sofra çıkar mı, göreceğiz. Artık F.Bahçe'de kimsenin tabldota tahammülü kalmadı.
DOĞAN: Alanya'da Çağdaş Atan agresif ve ofansif futbolla, lige savunmasıyla başarılı bir giriş yapan Hatay'ı 6 golle adeta dağıttı. Başakşehir'i yenen, F.Bahçe'ye geçit vermeyen Hatay'dan bahsediyoruz. Erol Bulut hoca, zaten kapalı oynayacağı belli olan Hatay'a savunma yönü kuvvetli 3'lü orta saha ile çıkınca çok şaşırmıştım. Erol Bulut'un ihtiyacı olan öz güven, cesaret ve hücum futbolu. Çünkü F.Bahçe'nin oyuncu genetiğinde bu var. Bu takıma savunma futbolu oynatamazsınız. ÇAKAR: Ali Koç, tam anlamıyla yola çıktı. Nasıl yapıyor, nasıl formüle ediyor bilmiyorum. Çok çok yıldız olmasa da iyi transferler yapıyor ve bugün itibariyle F.Bahçe, şampiyonluğun 1 numaralı favorisi.
G.SARAY KENDİ ARASINDA SEVGİ KÖPRÜSÜ KURMALI!
SORU: Övülen Galatasaray, en çok eleştirilen takım oldu. Fatih Terim, Kasımpaşa maçında son düdüğü bile beklemeden gitti. Ne oldu G.Saray'a?
LEVENT TÜZEMEN: Son iki maçın kaybedilmesinin nedeni sadece Terim'in yanlış tercihleri değil. Eylül maaşlarını dahi almış oyuncuların sorumsuz davranışlarının da kayıplarda payı büyük. Florya ile yönetim arasında koordinasyon eksikliği var. Birilerinin bir adım atıp sevgi köprüsü kurması gerekir. Çünkü sevgisizlik huzursuzluğu doğurur, huzursuzluk da başarısızlığı tetikler. Küsmekle, tavır almakla bu işler çözümlenemez.
AHMET ÇAKAR: Terim şark kurnazlığı yapıyor. Ne demek son 5 dakika sahayı terk etmek. Kötü oynayabilirsiniz, oyuncularınız vurdumduymaz olabilir ama ben 40 yıldır futbolun içindeyim son 5 dakikada ne dönen maçlar gördüm, aklınız durur. Oyuncularına kızmış terk etmişsin, yarın bir gün bir oyuncu sana kızar, terk eder, bir şey diyemezsin.
ALİ GÜLTİKEN: Genel oyun anlamında çok fazla sıkıntı görmüyorum. Orta sahasında olan sıkıntıları çözerse aslında Galatasaray ritmini bulacak gibi duruyor. Çok yetenekli oyuncuları var. Yarış hızlandıkça ağırlıklarını koyacaklardır. Fatih hocanın tepkisi, oyuncuların gerçek performanslarını ortaya koymamalarınaydı. Bunu da kamuoyunun önünde yaparak oyuncularına mesaj verdi.
GÜRCAN BİLGİÇ: Fatih hoca, Başakşehir maçından sonra "G.Saray gibi oynadık" dediğinde karşı çıktım. 10 pozisyon yemişlerdi. Eleştirilerini doğru yapamadılar. Arda ile 10 kişi oynuyorlar. Belhanda'yı geri koşturamadığında, Taylan da açıklar vermeye başlıyor. Terim sahada çözemediklerini, basın toplantısıyla halletmeye çalışıyor. Sahayı terk etmesi, çaresizliğini gösterir, protestosunu değil.
BÜLENT TİMURLENK: G.Saray için eylül ayı bir ileri- iki geri yürüyüşü oldu. Orta sahası boş denilen takımın, son maçında en iyi iki adamı Etebo-Taylan iken, geçen sezon zaten sorunlu olan hücum hattı bu kez dibe vurdu. Hesap basit; Kaleci Fatih, stoper Luyindama ve orta saha Etebo'nun en iyi olduğu bir takım şampiyon olamaz. Ne bu adamlara bu kadar iş düşmesi gerekiyor ne de öndeki adamların bu kadar savruk ve zorla oynuyormuş gibi durması. Milli ara takımın enerjisini tekrar bulabilmesi için ilaç gibi geldi.
FATİH DOĞAN: Terim, isyanını sahayı terk ederek gösterdi. Geçmişte oyunculara bağırdığını, hakemlere yürüdüğünü gösteren onlarca fotoğrafı var. Ancak sahayı terk etmişliği çok nadirdir. Diğerlerine benzemeyen bu isyan çözümsüzlük fotoğrafıdır.
GİDİŞİ OLAY OLDU
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Kasımpaşa maçının bitmesine 4 dakika kala soyunma odasına gitmiş ve bu olay çok konuşulmuştu. Tecrübeli çalıştırıcı da karşılaşmanın ardından, "Ben sahayı terk etmedim. Ne Galatasaray'ı ne de takımımı bıraktım. Ben sadece maçı bıraktım" ifadelerini kullanmıştı.
KİMSE 4 HAFTADA HAVLU ATMAZ
SORU: Beşiktaş inişe devam ediyor. Sergen Yalçın resmen yönetimi transferler için suçladı. Ne diyeceksiniz?
GÜLTİKEN: Kadro dönüşümünü istediği gibi yapamayan bir takım olarak Beşiktaş zorlanıyor. Eldeki oyuncularla mesafe almaya çalışıyor. Fakat bu oyuncuların bir bölümü denenmiş ve olmamış oyuncular. Yeni gelen oyuncuların da uyum süreci var. Takım performansı beklenenin gerisinde. Bu durumda oklar teknik direktöre ve yönetime dönüyor. Kamuoyuna yansıyan da bu çatışmanın görüntüsü.
ÇAKAR: Sergen Yalçın'ın konuşmalarını dinledim. Kafada bitirmiş. Yönetimin onun arkasından iş çevirdiği net bir şekilde anlaşıldı. Alınabilecek ilk kötü sonuçlarda ya gider ya gönderilir.
DOĞAN: Sergen hocanın en büyük özelliği 'Kaybedersem ofansif oyunla kaybedeyim' diyerek oynattığı cesaretli futboldu. Ancak geçen seneki halinden yeller esiyor. İç sahada Gençlerbirliği maçına 3 tane 6 numarayla çıkarak geçen seneki kararlarına rahmet okutuyor. Beşiktaş her ne kadar transferi geç yapmasının handikaplarını yaşasa da bu kadronun, Ave'ye elenip Konya'dan 4 yiyecek, G.Birliği'ne yenilmekten çok daha fazlasını yapabileceği görülüyor. Çözüm birbirlerini yemekte değil, kenetlenmekte yatıyor.
TÜZEMEN: Hiçbir teknik adamın futbolcuya ve yönetime küsme hakkı yoktur. G.Saray gibi Beşiktaş'ta da Sergen Yalçın ve yönetim arasında buz dağları var. Bu dağ erir mi? Erir… Çünkü Yalçın da tıpkı Terim gibi Beşiktaşlıdır. İletişim sorunları çözer.
BİLGİÇ: Durum çok kötü. Eğer iki taraf sorumluluğu birbirinin üstüne atmaya başladıysa, orada dikiş tutmaz. Sergen Yalçın ve Ahmet Nur Çebi'nin ayrılığı çok yakındır. Beşiktaş'ın bütçeyi küçülteceği belliyken, hedeflerini yüksek tutmaya devam etmesi en büyük hata oldu.
TİMURLENK: Sergen Yalçın'ın yüzü gülmüyor, gergin ve bu gidişatta oyuna zekasını ve tecrübesini de koyamıyor. Yönetim-hoca gerginliğinden kimse kazançlı çıkmaz. Gökhan, Caner, Elneny, Burak gibi 4 klas adamını kaybeden Yalçın'ın elindeki beklere bakın ya da santrforda Aboubakar'ın alternatiflerine. 42 haftalık ligde kimse 4 haftada havlu atmaz. 5. haftayı da bay geçecek olan Beşiktaş'ın önünde 20 günlük vakit var. Maçları Vodafone Park'tan önce Ümraniye'de kazanacak kafa yapısı ve kondisyona erişmeleri gerek.
TRABZONSPOR'A SÜRE LAZIM
SORU: Trabzonspor iyi olsa da hakem ve MHK kâbusu ile karşı karşıya. Ligdeki şansları nedir?
ÇAKAR: Trabzonspor, Anadolu'nun gururudur. Hegemonyaya isyandır. Ama Bizans'ın çakalları, bazı çakal yorumcular Trabzonspor'dan hakemler üzerinden intikam alıyor. Ligin ilk haftasında oynanan Beşiktaş maçı, verilen penaltı komik. Cuma gecesi verilen penaltı tam bir rezillik. Her kuşun eti yenmez, ananızı ağlatırlar.
TÜZEMEN: Ben Newton'ın hâlâ bu takımı yönetebilecek reflekse sahip olduğunu düşünmüyorum. Kulübede donuk, mahzun ve tepkisiz duruyor. Bir teknik adamın vücut dilini de iyi kullanması gerekir. Trabzon gibi en ufak başarısızlıkta ayağa kalkan bir camiayı yönetmek için sadece teknik adamlık yetmez medyayı da yönetmek, taraftarı da yönetmek gerekir.
GÜLTİKEN: Trabzonspor liderlik eden önemli oyuncularını kaybetti. Yerine yeni oyuncular transfer etti. Bu isimler gördüğümüz kadarıyla yetenekli oyuncular. Ve bunların da takıma adaptasyonu, birlikte oynama alışkanlığı zaman isteyecek. Trabzonspor bunun üstesinden gelecek gibi görünüyor.
HAKEMLERİ SAVUNAN HOKKABAZDIR
SORU: Serdar Tatlı MHK'si de dökülüyor.. 4 haftada skandal üzerine skandal yaşandı.. Bunlara bir hata olarak bakmak sanki saflık artık! TFF ise kulağının üstüne yatıyor. Neden bu hatalar olmaya devam ediyor?
AHMET ÇAKAR: Serdar Tatlı, Türk hakemliği için büyük talihsizlik. Kimse kusura bakmasın, iki lafı bir araya getirip meramını anlatamayan, vizyon kavramını televizyon olarak bilen bir adamdan MHK Başkanı falan olmaz. Türk hakemliği rezil bir durumda. Yılların tecrübesi Fırat Aydınus, Antep'te bir penaltı veriyor, kargalar bile gülüyor. Ama Tatlı Serdar'dan tık yok. Oysaki gazetelerde yazarlık yaptığında cıyak cıyak bağırıyordu. 'Eyyam… meyyam' diyordu.
Gelelim diğer maçlara. VAR hakemliğinin çifte standart rezilliğini gördük. Karagümrük ikinci penaltıyı kazanıyor, öncesinde bir hava topunda tartışılabilecek bir faul var. Tekrar ediyorum, tartışılacak bir faul. Tıpkı Kasımpaşa- Galatasaray maçında Kasımpaşa'nın attığı gol öncesi yaşanmış tartışılan bir faul gibi. VAR hakemi birinde çağırıyor, Kasımpaşa'nın golünü iptal ediyor, ama Kadıköy'de çağırmayıp penaltıyı attırıyor. Bu dakikadan sonra 'Benim hakemim iyidir' diyen hokkabazdır. Türk hakemliği Notre Dame'ın kamburu gibidir. Sakil, çirkin ve arızalı. Esmeralda kim, onu merak ediyorum.
HAKEMCİKLER DEVAM EDİYOR!
Bunun hesabını Nihat Özdemir vermelidir. Hangi gerekçeyle Serdar Tatlı'yı MHK Başkanı yaptı?
Serdar Tatlı ile bir bardak çay içtikten sonra işe alır mısın? Valla ben almam. Sanırım yılların iş adamı hiç almaz. Gelelim Rıdvan Dilmen'e, ya kardeşim, toz kondurmak istemiyorum ama Serdar Tatlı'nın MHK'sindekiler bile yakın dostlarımı arayıp 'Bizi Rıdvan hoca getirdi' diyorlar.
LEVENT TÜZEMEN: Son yıllarda sürekli MHK'ler değişiyor, hakemler yerinde kalıyor. Yani hakemler MHK'yi götürüyor, MHK hata yapan hakemlere karşı operasyon yapamıyor. Eğer Serdar Tatlı ve ekibi beceri ve yetenek olarak tükenmiş hakemlere el çektirmezse bu sezon da çok yangın çıkar. MHK, Türk futbolunu hakem hatalarından arındırmak istiyorsa hata yapan hakemlere acımamalı.
FATİH DOĞAN: VAR uygulamaları güveni sarsıyor. Daha ilk haftadan başlayan hatalar devam ederse ne ortada MHK kalır ne de TFF… Milli arada takımlar gibi hakemlerin de balans ayarının ivedilikle yapılması, hatalarda bir standart sapmanın yakalanması gerekiyor.
GÜRCAN BİLGİÇ: Demek ki sorun MHK'lerde değil; "hakemcik"lerde. Israrla çapı ve doğru analiz yeteneği olmayanlar ile çalışmaya devam ediyorlar. MHK değişiyor ama hakemcikler devam ediyor. Ekran başında bile "Acaba ne derler?" diye pozisyonlara bakıyorlar.