İtalya Serie A'nın güçlü takımlarından Juventus, orta saha mevki oyuncusu Miralem Pjanic'i İspanya La Liga ekiplerinden Barcelona'ya transfer etti. Barcelona'dan yapılan açıklamada Pjanic'in bonservis bedelinin 60 milyon avro olduğu ve bireysel ile takım başarılarına bağlı 5 milyon avro ek ücret ödeme opsiyonlu olduğunu belirtti. Bu gelişmeler sonrasında sporseverler Miralem Pjanic kimdir, kaç yaşında, nereli, hangi takımlarda oynadı? sorusunun cevabını öğrenmek için araştırmaya başladı.
Miralem Pjanić d. 2 Nisan 1990 Boşnak futbolcudur. Orta saha pozisyonunda oynayan oyuncu, La Liga ekiplerinden FC Barcelona ve Bosna-Hersek millî takımında forma giymektedir.
Pjanić, profesyonel kariyerine bir sezon oynadığı Metz'te başladı. 2008 yılında Lyon'a transfer oldu ve üç sezon bu takımın formasını giydi. 2011 yılında Roma ile sözleşme imzaladı. Roma'da, Serie A'nın en iyi orta saha oyuncusu seçildi. 2016'da Juventus'a imza attı. Pjanić, Juventus ile Serie A ve Coppa Italia'yı kazanırken, 2015-16 ve 2016-17 sezonlarında Serie A Yılın Takımı'na seçildi. Ayrıca, 2016-17 sezonunda Juventus'un Şampiyonlar Ligi'nde final oynamasındaki katkıları nedeniyle UEFA Şampiyonlar Ligi Sezonun Takımı'na seçildi. Lüksemburg genç millî takımında da forma giyen Pjanić, 2008 yılında Bosna-Hersek formasıyla ilk millî maçına çıktı. Bu takımla 80'den fazla maçta forma giydi 13 gol attı. İlk büyük turnuvada; 2014 FIFA Dünya Kupası'nda takımıyla mücadele etti.
2015 yılında The Guardian'ın "Dünyanın en iyi 100 futbolcusu" listesinde 55. sırada yer aldı.
Erken yaşamı
Pjanić, 2 Nisan 1990'da o dönemler Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'ne günümüzde ise Bosna-Hersek'e bağlı Tuzla şehrinde dünyaya geldi. Babasının adı Fahrudin, annesinin adı ise Fatima'dır. Yugoslavya'da eski bir üçüncü lig futbolcusu olan babası aracılığıyla futbola ilgi duydu ve futbol kariyerine Lüksemburg'da ailesinin Bosna Savaşı'nın patlak vermesinden kısa bir süre önce bu ülkeye gelişinin ardından başladı. Lüksemburg'da iken, Pjanić sık sık antrenmanlara katıldı ve babasıyla eşleşti. Yedi yaşındayken babası futbolla yeteneğinin ve ilgisinin olduğunu keşfetti. Daha sonra oğlunun Schifflange'deki yerel kulüplerden FC Schifflange 95'e katılmasına izin verdi. Schifflange'deyken Pjanić, Belçika, Hollanda ve Alman kulüplerinden bazılarının ilgisini çekti, ancak 2004 yılında Fransız takımı Metz'e transfer oldu. Pjanić, eski Lüksemburg'lu millî oyuncu Guy Hellers tarafından Metz'e önerildi.
Kulüp kariyeri
Metz
Pjanić, 14 yaşında Metz ile genç sözleşmesi imzaladı ve kulübün akademisinde yaklaşık üç yıl geçirdi. 2005-06 sezonunda, Championnat National des 16 ans organizasyonunu kazanan 16 yaş altı takımında oynadı ve sezonun ardından kulüple beş yıllık bir élite sözleşme imzaladı. Pjanić, 2006-07 sezonunu kulübün 18 yaş altı takımıyla geçirdikten sonra, 2007-08 sezonunda Championnat de France amateur'de mücadele eden kulübün amatör takımına terfi ettirildi. A takım teknik direktörü Francis De Taddeo'nun onu kadroya çağırmasından önce organizasyonun ilk iki maçında forma giydi. Pjanić, 17 yaşındayken, 18 Ağustos 2007'de Paris Saint-Germain'e karşı oynanan bir lig maçında kariyerindeki ilk profesyonel maçına çıktı. 0-0 berabere biten karşılaşmada yedek olarak maça başladı. Ertesi hafta, Rennes'e 2-0 mağlup oldukları karşılaşmada ilk kez ilk on birde sahaya çıktı.
Ardından 30 Kasım 2007'de Pjanić, üç yıl geçerli olacak anlaşmayı kabul ederek ilk profesyonel sözleşmesini imzaladı ve kendini 2010 yılına kadar Metz'e bağladı. Profesyonel olduktan sonra, 15 numaralı formayı aldı. Pjanić, Metz'deki ilk profesyonel golünü; 15 Aralık 2007'de Sochaux maçının 88. dakikasında kullandığı penaltıyı gole çevirerek kaydederken, takımı maçı 2-1 kaybetti. Pjanić attığı bu golle Ligue 1 tarihinde gol atan en genç oyunculardan biri oldu. Ayrıca 2-1 kaybettikleri Nice maçında penaltıdan takımının tek golünü atarken, sezonun son gününde Le Mans'ı 4-3 mağlup ettikleri maçta da gol attı.
Pjanić, Coupe de France organizasyonunda'daki dört maçında da ilk 11'de başladı. Kulübünün 6-1'lik skorla kazandığı Vesoul Haute-Saône karşılaşmasındaki birkaç golün de asistini yaptı. Takip eden turda Pjanić, Metz'in Strasbourg takımını 3-0'lık skorla mağlup ettiği karşılaşmada takımının son golünü attı. Lorient ile oynanan son 16 turunda, 90 dakika forma giydi ve kulübü karşılaşmadan 1-0 galip ayrılarak Coupe de France'da çeyrek finale yükseldi. Metz, daha sonra organizasyonun şampiyonu Lyon'a elendi. Pjanić, Metz formasıyla toplamda 38 maçta forma giyerken 5 gol kaydetti. Gösterdiği bu performansla birlikte, Ligue 1 Yılın Genç Oyuncuları ödülüne aday gösterildi ancak ödülü Hatem Ben Arfa kazandı.
Pjanić, sezon boyunca etkili bir performans ortaya koymasına rağmen, Metz Ligue 2'ye düştü ve oyuncunun başka bir kulübe transfer olacağına dair spekülasyonlar yapıldı. İngiliz kulüpleri Arsenal ve Chelsea, İspanyol kulüpleri Barcelona ve Real Madrid, İtalyan kulüpleri Milan ve Inter ve Fransız kulübü Lyon'un oyuncuyu transfer etmek istediklerine dair haberler çıktı.
Lyon
Metz, oyuncu için sayısız teklif almasına rağmen, 6 Haziran 2008'de, Pjanić ve Metz, oyuncunun Olympique Lyonnais'a transferi için anlaşmaya vardılar. Pjanić beş yıllık bir sözleşmeyi kabul ederken, bonservis bedeli olarak €7.5 milyon ve gelecekteki teşvikler olarak fiyatlandırıldı.
Yaşlanan Juninho'nun gelecekteki veliahdı olarak gösterilen Pjanić'e, ilk olarak 12 numaralı forma verildi, ancak sezon öncesi 18 numaraya geçti ve Lyon formasıyla ilk resmî maçına, Trophée des Champions'ta Bordeaux'a 2-1 mağlup oldukları karşılaşmayla birlikte çıktı. Ligde sezonun açılış maçında Toulouse'u 3-0 mağlup ettikleri karşılaşmada forma giyerken, bu onun Lyon formasıyla Ligue 1'deki ilk maçı oldu. Pjanić ilk sezonunda, Ekim 2008'de Sochaux'a karşı oynadığı maçta Stéphane Dalmat ile girdiği mücadelede fibulası kırıldı ve uzun süren bir sakatlık dönemi geçirdi. Başlangıçta sakatlığın bir ay süreceği ön görülmesine rağmen, iki ay sahalardan uzak kaldı. 3 Ocak 2009'da kulübünün Coupe de France'da US Concarneau ile karşı karşıya geldiği mücadelenin 66. dakikasında oyuna girerek uzun süren sakatlık döneminin ardından ilk kez forma giydi. Karşılaşmayı Lyon 6-0 kazandı.
Pjanić 2009-10 sezonunda, selefi ve Lyon'un efsanesi olarak gösterilen Juninho'nun 8 numaralı formasını aldı. Lyon formasıyla ilk golünü, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde Belçika kulübü Anderlecht ile oynanan play off maçında, serbest vuruştan attı. Lyon maçı 5-1'lik skorla kazandı. Birkaç gün sonra, Auxerre ile oynanan ve 3-0 Lyon galibiyetiyle biten karşılaşmada, kulüpteki ilk lig golünü attı. Pjanić, Şampiyonlar Ligi grup aşamasında oynanan ilk karşılaşmada, İtalyan ekibi Fiorentina'ya karşı attığı golle takımına galibiyeti getirdi. Kulübünün Macar kulübü Debreceni'ye karşı oynadığı ikinci grup maçında, serbest vuruşla bir gol atarken, iki golünde asistini yaptı ve Lyon maçı 4-0'lık skorla kazandı. Pjanić, 10 Mart 2010'da Real Madrid ile oynanan ve 1-1 eşitlikle sona eren UEFA Şampiyonlar Ligi birinci eleme turu ikinci maçında, takımına beraberliği getiren golü kaydetti. Bu skorla birlikte, Gerland Stadyumu'ndaki ilk maçta 1-0 galip gelen Lyon, organizasyonda çeyrek finale yükseldi.
Pjanić, 2010-11 sezonundaki ilk üç maçta ilk on birde sahaya çıktı. Ancak, Yoann Gourcuff'un takıma katılmasıyla beraber yedek kulübesine çekildi ve ardından takımın sonraki yedi lig karşılaşmasında yedek oyuncu olarak maça başladı. Kendisi adına sezonun ilk golünü, 29 Eylül 2010'da, Hapoel Tel Aviv ile oynanan takımının 3-1 kazandığı UEFA Şampiyonlar Ligi maçında kaydetti. Pjanić'in yükselen formuyla birlikte, teknik direktör Claude Puel hem Gourcuff hem de Pjanić'i orta alanda oynatmayı denemeye başladı, ancak Şampiyonlar Ligi'nde Portekiz ekibi Benfica'ya karşı elde edilen 2-0'lık galibiyet ve ligde Rennes ile 1-1 berabere kaldıktan sonra bu taktik terk edildi.
Roma
Pjanić, 2012'de Roma formasıyla mücadele ediyor.
31 Ağustos 2011'de Pjanić, €11 milyon bonservis bedeli karşılığında İtalyan kulübü Roma ile dört yıllık bir sözleşme imzaladı. Roma formasıyla ilk golünü Lecce'ye attı.
Pjanić, 2012-13 sezonuna çoğunlukla yedek kulübesinde başladı. Roma derbisinde forma giydi ve attığı golle skora katkı sağladı.[44] Bu maçtan sonra düzenli olarak ilk on birde oynamaya başladı. Torino karşısında elde edilen 2-0'lık galibiyette ve Copa Italia'daki Atalanta maçında bir gol daha attı. 2013-14 sezonunda, yeni Roma teknik direktörü Rudi García'nın yönetimi altında 4-3-3'ün ortasında oynayan oyuncu, takımının ligdeki ilk 10 maçını kazanarak Serie A rekorunu kırmasında kilit rol oynadı.
Pjanić, 2013-14 sezonunda 6 gol atarken, birçok asist yaptı. 25 Nisan 2014'te Roma'nın Milan'a karşı 2-0'lık skorla kazandığı galibiyette, Sulley Muntari, Riccardo Montolivo ve Adil Rami'yi çalımlayarak ilk golü atan isim oldu.
Pjanić, 11 Mayıs 2014 tarihinde, 30 Haziran 2018 tarihine kadar sürecek yeni bir sözleşme imzaladı. Temmuz ayında Denver'da düzenlenen bir dostluk turnuvasında, kendi yarı sahasından bir gol attı, ancak takımı Manchester United'a 3-2 mağlup olmaktan kurtulamadı. In the 2014-15 sezonunda, İtalyan futbolunda yükselen bir yıldız olarak kabul edildi, 5 kez gol attı ve 10 golün asistini yaptı.
2015-16 sezonunda Pjanić, 30 Ağustos'ta Juventus'a karşı bir gol attı. Şampiyonlar Ligi'nde de Bayer Leverkusen'e karşı birkaç gol attı ve dünyanın en iyi serbest vuruş kullanan oyuncularından birisi olarak kabul edilmeye başlandı. Ocak ayına kadar, 7 gol attı ve 5 asist yaptı. Kış transfer döneminde adı Barcelona ve Real Madrid kulüpleriyle anıldı. Sezon sonuna doğru, Pjanić'in Juventus'la görüştüğü ve Roma'dan ayrılmasının olası olduğu haberleri medyada çıktı. Sezonu ligde 10 ve diğer turnuvalarda dahil olduğunda toplamda 12 gol ile bitirirken, sezonu ardışık olarak ikinci kez; 12 asist ile "Serie A'da En Çok Asist Yapan Oyuncu" olarak (Juventus'tan Paul Pogba ile birlikte) tamamladı.
Juventus
Pjanić 13 Haziran 2016'da, €32 milyon bonservis bedeli karşılığında Juventus ile beş yıllık bir sözleşme imzaladı ve beş yıllık Roma kariyeri sona erdi. Yeni sezonda beş numaralı formayı aldı. 10 Eylül'de, takımının iç sahada 3-1 kazandığı Sassuolo karşılaşmasında, Juventus formasıyla ilk golünü attı. İlk sezonunda, takımı Coppa Italia ve Serie A'yı kazanırken, Şampiyonlar Ligi Finali'nde Real Madrid'e kaybederek sezonu üç kupayla tamamlama şansını kaçırdı.
Pjanić'in, Juventus'taki ikinci sezonunda, siyah beyazlı ekip 2017 Supercoppa Italiana'da Lazio'ya karşı 2-3 mağlup oldu. Sezonun kendi adına ilk golünü 23 Eylül 2017'de Torino'ya karşı şehir derbisinde attı. Juventus maçı 4-0'lık skorla kazandı. 28 Şubat'ta, Atalanta ile oynanan karşılaşmada, Pjanić penaltıdan attığı golle Juventus'u 2018 Coppa Italia Finali'ne taşıdı. Juventus, 9 Mayıs 2018'de Milan ile oynanan final maçını 4-0 kazanırken, Pjanić gollerden birinin asistini yaptı. Pjanić, dört gün sonra, eski kulübü Roma'ya karşı sahada yer aldı ve Juventus bu maçla birlikte Serie A Şampiyonu oldu. Böylece kulübüyle üst üste ikinci kez Serie A şampiyonluğunu elde ederek double yapma başarısı gösterdi. 19 Mayıs'ta, iç sahada Hellas Verona ile oynanan sezonun son maçında, frikikten attığı gol ile ligde beşinci golünü kaydetti. Juventus maçı 2-1'lik skorla kazandı.
Pjanić, Juventus'taki üçüncü sezonunda, kulübüyle beş yıllık yeni bir sözleşme imzaladı. Sezonun ilk golünü, 25 Ağustos 2018'de iç sahada Lazio'ya karşı 2-0'lık skorla galip geldikleri karşılaşmada kaydetti. 19 Eylül'de deplasmanda Valencia ile oynanan sezonun ilk UEFA Şampiyonlar Ligi maçında, penaltıdan attığı iki golle takımının maçı 2-0'lık skorla kazanmasını sağladı. 6 Ekim'de Udinese'ye karşı oynadığı maçta, 100'üncü kez Juventus formasını giydi.
Uluslararası kariyeri
Lüksemburg
Pjanić, çocukluğunu Lüksemburg'da geçirdiği için, Millî takımda forma giymek için uygundu ve ülkenin genç millî takımında oynamaya başladı. Lüksemburg, ev sahibi olduğu için, Avrupa 17 Yaş Altı Futbol Şampiyonası'na doğrudan katıldı. Aynı yıl, Belçika ile oynanan ve 5-5 berabere sonuçlanan karşılaşmada 4 gol attı. Pjanić, millî takım statüsüne ilişkin kararını vermeden önce, Lüksemburg ve Bosna-Hersek'te forma giyme hakkına sahipti.
Bosna Hersek
Pjanić, 2015 yılında Bosna-Hersek formasıyla mücadele ediyor.
Pjanić, Mayıs 2008'de Boşnak gazetesine verdiği röportajda, Bosna-Hersek'te oynamak istediğini söyledi. Daha sonra, Bosna-Hersek Futbol Federasyonu yetkililerinin dikkatini çekti ve Pjanić, ülkenin 21 yaş altı takımına çağrıldı. Bununla birlikte, Pjanić'in artık Bosna pasaportu olmadığından ve millî takımı değiştirmek için FIFA onayına ihtiyaç duyduğundan, a millî takıma davet edilmesine izin verilmedi. Sekiz aylık bir bekleyişin ardından, üç kişilik Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı üyesi ile Željko Komšić'in katılımının ardından Pjanić, 2008'in başlarında Bosna pasaportu aldı.
Bosna-Hersek formasıyla ilk maçına, 20 Ağustos 2008'de Bulgaristan'a 1-2'lik skorla mağlup oldukları karşılaşmada çıktı. 3 Mart 2010'da Saraybosna'da Bosna'nın Gana'ya karşı 2-1 galibiyetle sonuçlanan karşılaşmada, Bosna formasıyla ilk uluslararası golünü attı.
Pjanić, Bosna-Hersek'in katıldığı ilk büyük turnuva olan 2014 FIFA Dünya Kupası için elemelerde takımının turnuvaya katılmasına katkı sağladı ve turnuvanın 23 kişilik oyuncu kadrosunda yer aldı. Turnuva grubundaki ilk maçta, Maracanã Stadyumu'nda Arjantin'e mağlup oldular. Pjanić, bu karşılaşmada sahada yer aldı. 25 Haziran'da, İran'a karşı oynanan son grup maçında, Pjanić gol attı ve Bosna-Hersek rakibini 3-1'lik skorla mağlup ederken, ilk kez FIFA Dünya Kupası'nda galibiyet elde etti.
Oyun tarzı
Roma ile geçirdiği süre boyunca "il Piccolo Principe" ("Küçük Prens") lakaplı Pjanić, gençliğinde neslinin en umut verici genç orta saha oyuncularından biri olarak kabul edildi ve Don Balón'un 2010 yılında dünyanın en iyi 100 genç oyuncusu listesine dahil edildi; ancak, medyada zaman zaman soğukkanlılıktan yoksun olduğu düşünülüyordu. Juventus'ta teknik direktörü Massimiliano Allegri, 2016'da Pjanić'i potansiyel olarak dünya standartlarında bir orta saha oyuncusu olarak lanse etti ve daha sonra son derece yetenekli olmasına rağmen potansiyeline ulaşabilmesi için daha "odaklanmış ve sakin " olması gerektiğini de sözlerine ekledi; sonuç olarak, 2016-17 sezonunda kendisini Avrupa'nın en iyi orta saha oyuncularından biri olarak gördü. Pjanić, her ne kadar hızlı, atletik ya da fiziksel olarak güçlü olmasa da,"büyük teknik özelliklere sahip eski moda bir oyun kurucu" olarak tanımlandı. Yetenekli, yaratıcı, dinamik ve inatçı bir Orta saha oyuncusu olan Pjanić, taktik çok yönlülüğü, savunma bilinci ve çalışma azmi ile birkaç orta saha pozisyonunda görev yaptı. Genellikle merkez orta saha ya da defansif oyuncu kurucu olarak oynayan Pjanić, arada sırada forvet arkası orta saha oyuncusu ve hatta ikinci forvet olarak da görev aldı.
Pjanić'in temel özellikleri, onu mükemmel bir asistçi yapan ve aynı zamanda takımın orta sahadaki oyun temposunu dikte etmesini ve takım arkadaşları için gol atma fırsatlarını yönetmesini sağlayan, pas alma, top sürme becerileri ve vizyonudur. Pjanić, duran topları kullanma becerisiyle de ön plana çıkmaktadır. Pjanić, 2015 yılında Lyon'dan eski takım arkadaşı ve dünyanın en iyi duran top kullanan oyuncularından birisi olan Juninho tarafından dünyanın en iyi serbest vuruş kullanan oyuncusu olarak tanımlandı. Pjanić'in erken öğrenme yeteneği, oyun kurma becerileri ve serbest vuruşlardan gol atama yeteneği, onun Lyon'da Juninho'ya potansiyel bir varis olarak gösterilmesini sağladı.
Kişisel yaşamı
Pjanić, Müslüman'dır. Uzun zamandır birlikte olduğu Josepha isminde sevgilisi ile Edin isimli bir oğlu vardır.
Pjanić, ana dili olan Boşnakça ile birlikte, Lüksemburgca, Fransızca, İngilizce, Almanca ve İtalyanca dillerini de akıcı olarak konuşmaktadır.
Pjanić, Saraybosna Üniversitesi'nde spor ve beden eğitimi bölümünü bitirmiştir.
Pjanić, 2017-18 sezonu boyunca, First Team: Juventus adlı Netflix televizyon belgeselinde yer aldı. (Kaynak: Vikipedia)