Geçen sezon Başakşehir'in kafasını nasıl dik tutamadığını gördük. Dün Trabzonspor, Alanya beraberliğinin ardından 3.5 aydır forma giymeyen Sosa'nın da 11'i ile erken gol bulursa kafası rahat olur, vitesi yükseltir diyordum. Fazlasıyla erken buldular golü.
Nwakaeme olmayınca ceza sahasına yapılan orta sayısı da elbette düşüyor. Dün 1-0'ın ardından Ndiaye'nin getirdiği topta önce Abdulkadir Parmak, ikincisinde de Guilherme ile rakibinin fişini çekebilirlerdi.
Fikstür çekilirken Trabzonspor, Başakşehir'i takip ediyordu. Geçen hafta öne geçtiği maçı kaybeden ve canının derdinde olan Ankaragücü doğal olarak takip eden bir sonraki maça daha hırslı çıktı. Abdülkadir Ömür iki haftada toparladı. Sosa, büyük tecrübe ve kendini hazır hissetmediğinden tedirgindi.
İkinci yarının ilk çeyreğinde Trabzonspor iki farkı bulmalıydı. Kalesini gole kapatamama alışkanlığı rakipleri hep oyunun içinde tuttu sezon boyunca.
Trabzon karşısında sert futbol oynayan Ankaragücü 6 sarı, 1 kırmızı kart gördü. Sarı-lacivertliler 7 kart nedeniyle takım halinde sportmenliğe aykırı hareketten PFDK'ya sevk edilecek.
İSKENDER GÜNEN | Üzülmemek elde değil
Ekuban ve Nwakaeme gibi top üçüncü bölgeye geldiği zaman pozisyon üretme becerisi olan iki isim sakatlıkları yüzünden yok. Sezon başından beri kolay gol üretme becerisi olan takım için en önemli sorun.
Abdülkadir Ömür de kendisinden beklenen performansı göstermediği için duran toplardan başka pozisyon ne yazık ki yok. Şampiyonluğa oynayan bir takım iki oyuncusundan yoksun olduğu zaman kenardan katkı yapabilecek isimleri yoksa dünkü sonuç normal.
3 aylık futbola verilen ara ve lig ile kupa maçları göz önüne getirildiğinde sakatlıkların ortaya çıkabileceği gerçeği var. 3. dakikada gelen golden sonra maçın çok rahat geçmesi beklenirken sorunlar ortaya çıktı.
Orta alanda Sosa uzun bir aradan sonra tempo olarak düşük, Ndiaye fiziksel olarak mücadele gücü yüksek ama top kullanmada sorunları olan isim... Abdülkadir Ömür ortaya çıkması gereken futbolcu ancak gerekli yeterlilikte hâlâ değil. İlk yarıda da Sörloth yalnızları oynadı.
İkinci golü bulup rahatlamadığınız zaman küme düşme hattının içerisinde olan Ankaragücü gibi takımların doğaldır ki mücadele gücü artacaktır. Orta alanda bir türlü organize olamama Ankaragücü'nün daha fazla rakip alanda görünmesini sağlayan en önemli etkendi.
Kendi sahanızda oynadığınız maçta rakibe üstünlüğü verdiğiniz anda hata yapma katsayınız artar. Sonucunda rakibe verilen penaltı ve gelen beraberlik golü.
Rodrigues'in oyundan atıldığından maçın bitimine kadar geçen uzun süre aşırı telaş ve panik içerisindeydiler. Rakibin hatalarına bağlı bir oyun tarzı içerisinde olmak son derece yanlış bir anlayış.
Alanya maçında kayıp olan iki puan kolay görünmekte. Ama her maçın kendi içinde zorluğu var. Kayıp giden iki puandan sonra şampiyonluk artık Başakşehir'e bağlı. Üzülmemek elde değil.
ERMAN TOROĞLU | Masa başında işler dönüyor
Sonuç Ankaragücü'nü kurtarır mı, biraz zor görünüyor. Peki, Trabzonspor'u ne yapar? Bence Trabzonspor'u batırdı, bu sonuç bordo-mavililerin kimyasını iyice bozdu. 90 dakika içinde bordo-mavililer çok gergindi. Hiçbir şey oynamadılar. Bazı oyuncular yorgun görünüyorlardı.
A.Gücü'nün santrforu Rodrigues, hakemden haklı olarak çift sarıdan kırmızı kart gördü. Eğer atılmasa, Ankaragücü açısından da çok farklı olurdu bu maçın sonucu.
Aslında Trabzonspor'un mağlup olması ile berabere kalması arasında büyük fark yok. Beraberlik Trabzonspor'a hiç yaramıyordu. Bu netice rakiplerin de iştahını kabarttı.
Bordo-mavililer oyunu kenarlara açamadılar. Nwakaeme ve Ekuban'ın olmaması onlara çok şeyler kaybettirdi. 1-0 galipsin, ileride topu tutamıyorsun. Karşındaki takım lig sonuncusu. Lig sonuncusu ama geçen hafta Başakşehir'e hakem kararıyla yenildiler. Attıkları buz gibi gol sayılmadı. Maç 2-0 oluyordu. Yani Ankaragücü kötü takım değil ama ligin ilk yarısındaki puan kayıpları onları bu noktaya getirdi.
Peki hakemlerin payı var mı? Hakemlerin payı olmayan maç mı var Türkiye Ligi'nde? Neticelerdeki büyük pay onların. Bazıları iyi niyetli hata yapıyorlar, bazılarının kafasında şeytan var hata yapıyor, bazıları futbolu bilmiyor hata yapıyor. Bu birilerine yarıyor, birileri ise duman oluyor!
Dün ilk yarı ceza alanı içinde arkadan itilme ile Ankaragücü lehine net bir penaltıyı vermeyen hakem, aynı pozisyonun çok daha hafiflerinde en az 5-6 pozisyonda faul çaldı. Verdiği penaltı kararı doğruydu.
Ama Trabzonspor'un bir pozisyonunda hakem ve VAR'dakiler "ele" bakmaya uğraştılar. Bulamayınca Sörloth'un ofsaytını buldular. O pozisyonda, ofsayta o kadar bakmak neydi, anlayamadım? Ne alakası var? Pozisyonun içinde herhangi bir şeye etkisi yok ki Sörloth'un!
Nasıl veriyorsun ofsaytı? Masa başında işler dönüyor! Ankaragücü 11'e 11 oynasa belki de galibiyetle ayrılırdı bu maçtan. Özellikle bu maçta Trabzonspor'un hakeme fazla söyleyeceği bir şey yok zannederim. Kendi oyuncularına ve teknik adamlarına bakmaları lazım.