Ancak karşılaşma 14. dakikada bitti. Bitiren de Hadziahmetovic! Lens'in bileğine öyle bir bastı ki VAR bu pozisyonda kırmızıyı kaçırmadı. Böyle bir hatanın, sorumsuzluğun bedeli de ağır oldu.
Beşiktaş'ın kaptanı Burak Yılmaz da geçen hafta olduğu gibi bu fahiş hatanın faturasını kesti. Sol çaprazdan sağ ayağıyla ters köşeye vuruşu jeneriklik ve mükemmel bir goldü.
Geçen hafta; son vuruşlarda verimsiz olan N'Koudou'ya güzel bir gol attıran Burak dün de yine eleştirilerin hedefindeki Diaby ve Lens'e de iki asist yaptı. Burak bu asistlere devam ederse gönderilecek futbolcuların listesini değiştirebilir!
Dün Burak'ın asistini yapan sol bek Rıdvan'a da değinmek lazım. İki haftalık performansıyla Caner'i gölgede bıraktı; transferdeki pazarlık gücünü elinden aldı.
Dün de pasları, atakları en önemlisi doğru pozisyon alışıyla neredeyse hatasız oynadı. En çok top kapan oyuncu da oldu. Rıdvan böyle giderse sezon sonu transferine kesin gözüyle bakılan N'Sakala'yı da kulübeye mahkum eder.
Konya maçından önce biri as kadrodan iki futbolcusunda Koronavirüs testi pozitif çıkan Beşiktaş için bu haftayı da üç puanla kapatmak çok önemli. Çünkü Beşiktaş 50 puan grubuna girdi. Böylece 3.'lük ve Avrupa hedefi daha da belirginleşti. Artık Ahmet Nur Çebi başkan da Futbol Şube Sorumlusu Emre Kocadağ da, Sergen Yalçın da "Geride kalan maçların hepsini kazanırsak karşımıza nasıl bir tablo çıkar" hesabı yapıyordur. Hakları da var.
Özellikle rakiplerinin altta da üstte de her sonuca gebe maçları var.
Hak demişken Atiba'nın şanla, şerefle ve bileğinin hakkıyla 200. maçına çıkmasını unutmayalım. Tribünlerde belki alkış yoktu ama gönüllerde fazlasıyla vardı...
ERMAN TOROĞLU | Birine farklı diğerine farklı
Konyalı oyuncu Hadziahmetovic, aptalca desem olmaz çünkü futbolcu akıllı adamdır ne diyeceğimi bilemiyorum. Takımı sattı desem, o da olmaz öyle takım satılmaz. Yani nereye soksam çuvala sığmıyor yaptığı halt.
Zaten Konya çok güçlü bir takım değil. Bir de Beşiktaş gibi bir takıma karşı on kişi oynarsa olacağı bu.
Siyah-beyazlılar ne yaptılar, aldıkları her topu kendi aralarında gezdirdiler.
Rakip de bir kişi eksik. Bir de gezdirdikleri o toplarla çok çabuk yön değiştirdiler. Soldan sağa ve sağdan sola çabuk toplar gidince Konya defansının balansı bozuldu ve fark geldi.
Aslında ikinci yarı oyunu Konya da bıraktı, Beşiktaş da bıraktı.
Altmışıncı dakikada maçı seyrederken aklıma şu geldi; O dakikada hakemlere, futbolculara, teknik adamlara deseler ki; bu maç 3-0 doksan dakika oynanmış gibi bitsin, inanın bir kişi hayır demezdi.
Çünkü 3-0'dan sonra seyredenlere de oynayanlara da müsabaka angarya haline geldi. Hakem Hadziahmetovic'in rakibe yaptığı kasıtlı hareketi önce sarıyla cezalandırdı. Sonra VAR'dan ikaz geldi. Gitti gördü ki doğru karar kırmızıyı gösterdi. Aslında o pozisyonda net kırmızıyı hemen vermesi gerekirdi.
Peki sonra ne oldu? Bu sefer Vida rakibine bir hareket yaptı. Buna sarı kart gösterdi. Peki VAR ne yaptı? Demek ki o da kırmızı demedi, hakemi ikaz etmedi. İşte birine farklı birine farklı yaparsanız olacağı bu.
Bir cümle de Burak Yılmaz'a yazalım:
Dün gece iyi işler yaptı. Attı, attırdı. Ama kendisini attığı iki pozisyon da adına yakışmadı. Bu kadar iyi işler yaptıktan sonra pozisyon dilenciliği yapma. Antipatik geliyorsun.
MURAT ÖZBOSTAN | Emek ve kalite
Atiba'yı yazmak lazım önce.. 200. kez Beşiktaş formasını giydi... Tüm maçlarında canla başladı oynadı... Çizgisini hiç bozmadı... Rakibine, en önemlisi kendisine her zaman saygı duydu. Her futbolcuya, her insana örnek gösterilecek bir yıldız, bir centilmen olarak Beşiktaş'ın tarihine şimdiden adını yazdırdı. Yönetim sözleşmesini bir yıl daha uzatacak mı bilmiyoruz ama aksi bir düşüncesi varsa da bundan vazgeçmeli. 37 yaşında da olsa Atiba bir yıl daha siyah-beyazlı renkleri büyük bir gurur ve aşkla temsil eder.
Beşiktaş'ın en fazla lig maçına çıkan yabancı oyuncusu unvanını da elinde bulunduran Atiba'yı bir futbolsever olarak tebrik ederim.
Umarım her takıma senin gibi yabancılar, senin gibi yürekli adamlar gelir. Biz de her zaman alkışlarız.
Maça gelirsek; Konyasporlu Hadziahmetovic küme düşmeme mücadelesi veren takımına ihanet edercesine kırmızı kartla oyundan atılınca Beşiktaş rahatladı. 15. dakikadan sonra rakip 10 kişi kalınca, Sergen Yalçın geldikten sonra iyi organize olan ve coşkulu oynayan Kartal, maçı aldı götürdü. Çok mu iyi oynadı hayır! Ama eksikliklerini hissettikleri kalite, yavaş yavaş Beşiktaş'ın damarlarına girmeye başladı...
Adem'in yokluğu sıkıntı olur mu derken Burak Yılmaz sahne aldı. Ceza sahası içinde kendini atışı kusurunun dışında bu ligin en büyük golcüsü olduğunu dün akşam boş tribünlere haykırdı. Maça konsantre olduğu taktirde hem oynuyor hem oynatıyor hem de atıyor. Genç Rıdvan'ın maçtan maça artan performansı da Sergen Yalçın'ın emeğiydi. Takıma değen bu emek, bu özen Beşiktaş'ın yolunu da tayin edecektir...
LEVENT TÜZEMEN | Yerli Cristiano Ronaldo
Burak Yılmaz kadar işini çok seven ve mükemmel yapan oyuncuları zor buluyoruz. Cristiano Ronaldo'nun ciddiyetinin benzerini Burak Yılmaz bizlere gösteriyor. 35 yaşındaki 'Kral' golcünün en güzel yönü karakteri; gol kaçırsa da asla bozulmuyor, oyuna ya da arkadaşlarına küsmüyor, arayışlarını ciddiyetle, bıkmadan sürdürüyor.
Beşiktaş'ın feda döneminde Sergen Yalçın'ın en büyük kozu bence Burak Yılmaz oldu. Burak, Denizlispor maçından sonra Konyaspor karşısında da takımını sırtlayan Kaptan oldu. Jenerik olacak mükemmel bir gole imza atarken, Diaby'nin golü öncesi yaptığı duvar pasının yumuşaklığı ve Lens'in önüne bıraktığı top göz kamaştırıcı idi. Dilerim bu Burak, EURO 2021'e kadar performansını korur ve sakatlanmaz.
Beşiktaş oyunun tamamen hakimi idi. Çabuk paslaştılar, hücuma hızlı çıktılar ve özellikle oyunun yönünü değiştirme konusunda çok başarılıydılar. Genç Rıdvan'ın çabukluğu ve hızı Ruiz-Vida ikilisinin hatalarını bile örttü.
Ancak hakemler maalesef pandemi döneminde iyi hazırlanmamışlar. Vida'nın hareketinin karşılığı sarı buçuk olmalıydı. VAR'daki Ümit Öztürk'ün Zorbay Küçük'ü "Gel sen karar ver" diye pozisyonu izlemeye davet etmemesi çok yanlış oldu. Beşiktaş'ın böyle hakem desteğine ihtiyacı yok.
Konyaspor ligde kalır mı bilemem ama yabancılar dahil tüm takımın değişmesi lazım. Çünkü sahadaki görüntü acemiler mangasına benziyor, oyuncular baskı yediğinde topa "benden gitsin" diye vuruyorlar.
Beşiktaş Ljajic'i aramadı çünkü Burak sadece golcülük yapmadı, onun görevini de üstlenip Beşiktaş'ı bir lider gibi oynattı. Bu performansı da Sergen Yalçın ve öğrencilerinin Avrupa şansını arttırdı...