Trabzonspor'un genç kalecisi Uğurcan Çakır, bordo-mavili kulübün dergisinde yer alan röportajda takım ve şahsi olarak hedeflerine yönelik açıklamalarda bulundu.
En büyük şansı kendisine kaleciliğe başlatan Nizam hocasının verdiğini kaydeden Uğurcan, "Okulda oynadığım bir maçta beni keşfedip amatör bir kulübün altyapısında futbola başlamama sebep oldu. Kendisiyle çalışıp gelişme şansı da buldum. Trabzonspor'da katıldığım seçmelerde ise benzer şansı Bilal Çetinkaya hocam verdi. Profesyonel kariyerim başlayınca da şanslı dönemler yaşadım. Şota hoca döneminde dördüncü kaleci pozisyonundayken bir anda resmi maçta kaleye geçtim. Rıza hoca döneminde de şanslar buldum. Özgüvenim açısından bu şanslar önemliydi. Zamanında ağabeylerim bana çok yardımcı oldu, haklarını ödeyemem. Eksiklerimi, yanlışlarımı söylemeye çalıştılar. Onlardan görüp öğrendiklerimi ben de genç arkadaşlarıma aktarmaya çalışıyorum. İyi olmaları için elimden geleni yapıyorum" diye konuştu.
"İYİ BİR KALECİ SAKİN, SOĞUKKANLI VE KONSANTRE GÖZÜKMELİDİR"
'İyi bir kaleci sakin, soğukkanlı ve konsantre gözükmelidir' diyen Uğurcan, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Maçı yaşamak çok önemli. Bunu başarırsanız beden dilinize otomatik olarak yansıyor. Dikkatli olmanız lazım; rakibiniz güçten düştüğünüzü zannetmemeli. Rakip oyuncunun vücut dilinden çıkarımlar yapabilirseniz kurtarış yapma konusunda şansınız artıyor. Rakibin vücudu, ayak bileğinin duruşu çok önemli. Bunun dışında aradaki mesafe ve rakibin topa vuracağı anı kestirmek de çok büyük fark yaratıyor. Ben de bu konuda iyi olduğumu düşünüyorum. Bu tarz çok pozisyonla karşılaştım ve her pozisyon sonrası kendime çıkarımlar yaptım, tecrübe edindim. Sonrasında ekstra çalışmalar yaptım. Örnek vermek gerekirse Fenerbahçe ile oynadığımız maçta Kruse ile yaşadığım pozisyonu söyleyebilirim. O pozisyonda top yerden sektiği için yerden bir vuruş yapabileceğini düşünmedim ve kollarımı yana açarak topun havadan geleceğine karar verdim. Pozisyon sonunda da şanslıyım ki haklı çıktım. Tabii bunlar yetenek ve çalışmayla çözülecek durumlar. Bazen tam tersi de çıkabilir. Buna tecrübeyi de eklemek lazım."
"TAKIMDAN AYRI ANTRENMAN ZEVK VERMEDİ"
Karantina sürecinde takımdan ayrı antrenman yapmanın kendisine zevk vermediğini söyleyen Uğurcan, şöyle devam etti:
"Çünkü takım arkadaşlarınızla birlikte geçirdiğiniz her dakika çok kıymetli. Ailemden çok takım arkadaşlarımı görüyordum ama şimdi onlardan uzak kalmaya başladık. Şuan takımımız gayet iyi durumda ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özgüvenimiz yerinde. İnşallah lig başlayınca galibiyet serilerine devam ederiz ve sonunda şampiyon oluruz."
"ŞAMPİYONLUK BENİM EN BÜYÜK MOTİVASYONUM"
Futbolun temas oyunu olduğunu belirten ve TFF tarafından belirlenen kurallar doğrultusunda oynanacak müsabakalara yönelik de konuşan Uğurcan Çakır, en büyük motivasyonunun şampiyonluk olduğunu ifade ederek bu konuda şunları dedi:
"Futbolun doğası gereği bu kurallar bize uzak geliyor. Her durumda yakın temas oluyor çünkü. Örneğin soyunma odasında istediğiniz kadar uzak durun, maç içinde korner veya duran top kullanılırken mecburen yan yana olacaksınız. Önlem almak önemli ama futbol sonuçta bir temas oyunu. İnşallah ligler başlayana kadar virüs tamamen etkisini kaybeder ve rahat rahat oynarız. Şampiyonluk benim en büyük motivasyonum. Kendime bu hedefi koydum ve bu hedef doğrultusunda çalışıyorum. Hayallerimden birini gerçekleştirmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım. Çocukluktan beri devam eden hayallerim bunlar. Trabzonspor taraftarı bir çocuk olarak Trabzonspor'da oynayıp, şampiyonluklar yaşamak ve milli takıma gitmek istiyordum. Gelinen noktada hem lige hem de kupaya yakınız. Bu hedefler çalışma azmimi körüklüyor ve motive ediyor. Geceleri bunları düşünmeden uyuyamıyorum."
"TEKLİFLER MOTİVASYONUMU ARTTIRIYOR"
Kendiyle ilgili gelen transfer tekliflerinin olmasının motivasyonunu artırdığını söyleyen Uğurcan, şu ifadeleri kullandı:
"Bu teklifler ışığında bazı şeyleri doğru yaptığımı görüyorum. Ben bu takıma yardım etmeyi ve şampiyonluk yaşamayı hedefliyordum. Bu hedefler doğrultusunda çalışınca doğal olarak milli takıma davet ve başka kulüplerden teklifler kendiliğinden geliyor. Ancak benim hedefim öncelikli olarak Trabzonspor'da şampiyonluk yaşamak. Tabii bunun yanı sıra Avrupa'ya transfer olup Trabzonspor'u orada da en iyi şekilde temsil etmek gibi bir hayalim var. Hedeflerime adım adım ve sırayla ilerlemek istiyorum."
"HÜSEYİN HOCANIN VARLIĞI GÜVENDE HİSSETTİRİYOR"
Teknik direktör Hüseyin Çimşir'in çok iyi bir insan olduğunu belirten Uğurcan, şunları dedi:
"Oyuncularla kurduğu diyaloglar, taktik bilgisi ve anlayışı iyi olan bir teknik adam. Futboldan geldiği için oyuncaya yaklaşımı çok güzel. Varlığı bana kendimi güvenli hissettiriyor. Karşınızda size güvenen biri olunca onun için sahada her şeyi vermek istiyorsunuz. İnşallah kariyerinde büyük başarılar kazanır. Takım olarak kendisiyle çalışmaktan hepimiz çok memnunuz."
"ŞAMPİYON OLMAK İSTİYORUZ"
Taraftarın yokluğunun futbolu olumsuz etkilediğini ancak yine de şampiyon olmak istediklerini kaydeden Trabzonspor'un genç kalecisi, "İşin en zor ve kötü tarafı bu. Maçı bir nevi taraftar için oynuyorsunuz. Onların yokluğu futbolu olumsuz etkiliyor. Virüse bağlı vakaların azaldığını gördükçe alınan kararın doğru olduğunu düşünüyorum. Bu ligin bir şekilde oynanması gerekiyor ve bizim iddiamız da büyük. Bu zamana kadar çok iyi bir şekilde geldik. Kalan sekiz haftada elimizden gelenin en iyisini yapıp şampiyon olmak istiyoruz. Hocalarımızla beraber en güzel şekilde hazırlığımızı yapıyoruz" şeklinde konuştu.
"SORUMLULUKLARIMI BİLİYORUM"
Uğurcan Çakır, sorumluluklarını bildiğini de belirterek, "Futbolda dün yok, yaşadığınız an var, yarınınız belli değil. Her gün kendinizi yeniden kanıtlamak zorundasınız. Ben de daha iyi olabilmek için ekstra çalışmalar yapıp beslenmeme ve formuma dikkat ediyorum. Sorumluluklarımı biliyorum ve daha iyi olabilmek için kendimi zorluyorum. Zaten profesyonellik de bunu gerektirir. Çok iyi oynadığınız bir maçta yiyeceğiniz bir hatalı gol sonrası fatura size kesiliyor. Ancak futbol hatalar oyunu. Önemli olan hatalarımızdan ders alıp ikinci kez tekrarlamamak. Kendinizi geliştirmek için de hata yapmanız lazım. Aynı hataları tekrar tekrar yapmamak da sizi her zaman bir adım öne taşır" ifadelerini kullandı.