TFF, liglerin başlaması için 12 Haziran tarihini resmen ilan etti. Karşılaşmalar seyircisiz olacak. Kalan 8 haftayı göz önüne alırsak bu yarışta hangi ekibi avantajlı görüyorsunuz?
LEVENT TÜZEMEN: G.Saray ikinci yarı performansını sahaya yansıtırsa yine şampiyon olur. Ancak 4 takımın fikstürüne bakınca Başakşehir'in ve Sivasspor'un rakipleri daha kolay. Maçların seyircisiz oynanması Trabzonspor, G.Saray ve Sivas için çok büyük bir dezavantaj. Özellikle G.Saray ve Trabzon seyircisi ile coşan ekipler. Seyircisiz ortamda Başakşehir'in şansı çok yüksek çünkü Okan Buruk ve oyuncuları sezon başından beri seyirci desteği olmadan zirveye tutundular. G.Saray tecrübesiyle yarışı önde götürür.
GÜRCAN BİLGİÇ: Galatasaray ve Sivasspor'un ciddi fikstür avantaları vardı. Şimdi ise seyircisiz maçlarda bunun dezavantajını yaşayacaklar. Konsantre ortam olmadığı zaman, taraftar takımları da geri kalırlar. İlk maçlar önemli olacak. Bu maçlar, kalanların da ivmesi olur. Başakşehir, bireysellikten uzak, daha takım formülü uyguluyor. Sürprizi onlardan bekliyorum.
ÖMER ÜRÜNDÜL: 4 takımın da şampiyonluk şansı var. İlk 2 sıradaki Trabzon ve Başakşehir aynı puana sahipler. Kritik maçlar oynanacak ve tribünler boş. Özellikle Galatasaray ve Trabzon, en büyük güçlerinden biri olan seyircilerinden mahrum kalacaklar. Bakalım seyircisiz oynamaya alışmış Başakşehir bu şansı değerlendirebilecek mi?
MURAT ÖZBOSTAN: Genel görüş sanki Başakşehir'e bu iş yarayacak gibi...
İSKENDER GÜNEN: İki aylık bir süreç bir profesyonel oyuncu için hiç de normal bir durum değil. Çünkü uzun süre her ne kadar evde çalışmalar yapılsa da takım çalışmalarından uzak kalmak ve de her şeyden önemlisi maçların olmayışı büyük bir sorun. Yani hiçbir takım gerek fiziksel gerekse mental anlamda hazır değil. Fakat böylesine olumsuz koşullarda taraftarın da olmayışını göz önüne getirdiğimizde günlük performansların öne çıktığı bir süreç olacak. Şu an kalan 8 maça baktığımızda şampiyonluk yarışı Trabzonspor, Başakşehir ve de G.Saray arasında geçer.
SKOR DEĞİŞTİREN OYUNCULAR ŞAMPİYONLUĞUN PUSULASIDIR
Trabzonspor, Başakşehir, G.Saray, Sivas… 4 takıma bakarsak 8 haftalık yarışın yıldızları kim olur?
GÜNEN: Yıldız tanımlamasını yapmak kolay değil. Çünkü oyuncuların fiziksel durumlarını bilmiyoruz. Kişi bazında günlük performanslar maçın sonucuna etki edebilir. Ama bir başka gerçek var ki takım bütünselliği önde olan diğerlerine göre çok daha şanslı.
ÜRÜNDÜL: Takımların mücadele gücünü ve fizik kondisyonunu maçlar başladıktan sonra göreceğiz. Bundesliga'da tüm maçları izliyorum. En ufak bir fiziki yetersizliğe rastlamadım, tabii orada Alman disiplini var.
BİLGİÇ: Alman ligini seyrediyoruz; yaz turnuvası gibi mücadeleler oluyor. Farkı yaratan iki detay var; yıldız oyuncu ve duran toplar. Dört takımın skor değiştiren futbolcuları, şampiyonluğun pusulasıdır. Galatasaray bu kalitesiyle öne çıkar. Problemi çözecek olan kaliteli santrforlar.
TÜZEMEN: Futbolda atanla tutan çok önemli. G.Saray, Muslera- Falcao; Trabzonspor, Uğurcan- Sörloth; Başakşehir, Mert-Demba Ba ile yarışı sürdürürler. Sivasspor'un golcü konusunda ciddi sıkıntısı var. G.Saray ve Başakşehir'in orta sahası çok güçlü. Forvet olarak Onyekuru, Falcao, Feghouli şampiyonluk yarışında ciddi fark yaratır. Trabzonspor'da Nwakaeme- Sörloth ikilisi performansıyla ön plana çıkar. Başakşehir'de hücum ise Visca-Demba Ba ikilisinin fizik gücüne bağlı.
TAKIMINI EN İYİ MOTİVE EDEN HOCA KAZANIR
Hüseyin Çimşir, Fatih Terim, Okan Burak ve Rıza Çalımbay.. 4 teknik adam için ne yorum yaparsınız?
BİLGİÇ: Kondisyon, rakibe göre analiz gibi fark yaratan durumlar artık yok. Oyuncularını en iyi motive eden ve pozisyon bilgisini takımına en fazla yansıtan hocanın başarısı da artar. Fatih hoca oynanan bölümde istimi yakalamıştı. Bunu devam ettirir. Daha tecrübeli takıma sahip olan Okan Buruk da peşinden gelir. Hüseyin Çimşir ve Rıza Çalımbay'ın işi zor.
TÜZEMEN: Terim tecrübesi ile 3 takım hocasına da fark atar. Çimşir, Buruk ve Çalımbay gelecek vadeden kaliteli hocalar. Aralarında en tecrübelisi Çalımbay ama üçünün de hoca olarak şampiyonluk yaşamaması, Fatih Terim gibi kurt bir hocaya karşı mücadele etmelerini zorlaştırır. Bu üçlüden Okan hocayı bir kenara ayırıyorum. Çünkü Okan Buruk, G.Saray ekolünden yetişmiş, Akhisar ile kupa şampiyonluğu yaşamış ve hocası Fatih Terim'i çok iyi tanıyor. Yani yarış fikstür avantajına, dezavantajına ve tecrübeye rağmen Terim ile Buruk arasında geçer.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Rıza Çalımbay eldeki kısıtlı malzemeyle elinden geleni yaptı. Şu anda yarışın içinde olmaları bile önemli başarı. Okan Buruk, Başakşehir'de gayet başarılı bir sezon geçiriyor, hem lig hem de Avrupa'da ilerliyor. Fatih Terim zaten önemli bir teknik direktör, kendini ispatlamış. Problem çözücü, takımına her konuda hakim. Hüseyin Çimşir genç bir teknik direktör ama kendisine bu ağır görev verildikten sonra ben Hüseyin Çimşir'i başarılı buluyorum.
SEYİRCİSİZ OLMASI HAKEMLER İÇİN PİYANGO
MHK 8 haftada ligin kaderini tayin etmekte yüzde kaçlık rol oynar?
ÜRÜNDÜL: Bizde dünyada benzeri olmayan büyük takımların senelerdir giderilemeyen ciddi baskıları var. Bu yüzden hakemlerimiz zihinsel olarak sağlıklı müsabaka yönetemiyorlar. Bu nedenle seyircisiz oynamaları hakemlerin daha huzurlu maç yönetmeleri adına önemli bir şans olacaktır.
TÜZEMEN: 8 haftanın yıldızı oyunculardan çok hakemler olacaktır. Eğer hakemler, özellikle VAR'da görev yapanlar adaletli davranmazlarsa bu ligin zirvesine ve dibine direkt etki ederler. Oyuncuların yaptığı antrenmanlar dışında hakemlerin ne kadar çalıştıkları soru işareti. Başta Cüneyt Çakır olmak üzere tüm hakem dünyası zihinsel olarak oyun kuralları içinde maçları yönetmeye konsantre olmalıdır. Adaletin terazisini bozmamalıdırlar.
BİLGİÇ: Artık diyette olan bir bölüm var elimizde. Bu hakemlerin de işlerini kolaylaştıracak. Kora kor maçlar beklemiyorum. İtiraz etmek için hakemin yanına bile gitmek yasak. Şikâyet edecekleri baskı ortamı yok yani. İyi hakemler kimmiş, göreceğiz.
TFF'NİN KARARI 12 YABANCI!
Yabancı sayısı düşüyor. Bunu SABAH Spor'da 13 ay önce yazdık.. Komisyon çalışmaya başladı. Size göre doğru formül ne olmalı?
LEVENT TÜZEMEN: TFF Başkanı Nihat Özdemir'le ameliyattan sonra bir telefon görüşmesi yaptım. Geçmiş olsun diledim ve kararlar üzerine kısa bir değerlendirme yaptık. Başkan'ın gönlündeki yabancı sayısı 12. Uygulama 8 sahada, 2 kulübede, 2 tribünde olacak şekilde. Kendisine tribündeki 2 yabancı tercihinin doğru olmadığını söyledim. Çünkü ben yönetici olsam tribünde oturacak oyuncuya para vermeyeceğimi belirttim. Nihat Başkan da makul karşıladı ve bunu yeni dönemde revize edeceğini söyledi. 8 haftalık süreçte sağlık koşullarına çok dikkat edeceklerini ve titizlikle denetleyeceklerini anlattı. 4.5 saatlik toplantının 2.5 saatini sağlık ve hijyen kurallarını konuşarak geçirdiklerini vurguladı. Maç günü sadece 2 TFF yöneticisinin olacağını, güvenlik dahil 296 kişinin statta bulunacağını kaydetti ve bu işi Almanya'nın 322 kişi ile yaptığını da hatırlattı. Kendisine maçların tek bir şehirde oynanmasının doğru olup olmayacağını sordum. Düşündüklerini ancak başta Trabzonspor olmak üzere birçok kulübün karşı çıktığını ve herkesin evinde oynamak istediğini anlattı. Nihat Başkan, THY yetkilileriyle de bir görüşme yaptıklarını, kulüplere uçakların kiralanması konusunda ciddi indirim aldığını aktardı.
MURAT ÖZBOSTAN: Sayın Başkan omzundan ameliyat oldu. Biz de geçmiş olsun diyelim.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Çeşitli düşünceler var ama bana göre de en doğrusu 8+2+2. Bizim futbolcularımızın daha fazla görev alma şansı olacak.
SINIRSIZ YABANCI OLMALI
İSKENDER GÜNEN: Oksimoron ile söze başlamak gerek. Sistemsizliğin sistem olduğu bir futbol dünyamız var. 14 yabancı neden çıktı, neden vazgeçiliyor? Her şeyin günlük düşünüldüğü bir yer olmaktan artık uzaklaşmak durumundayız. 14 yabancıya izin verildiğinden beri kulüplerimizin geldiği nokta özellikle mali yönden iyi irdelenmeli. Salgından sonra gelinen noktada artık yüksek rakamlı transferler olamayacağı için herkes altyapıya dönüş sinyalleri vermekte. Yani zorunluluktan doğan bir sonuç. Yoksa her şey normal olsa yine yabancı kısıtlamasına gidebilecekler miydi?
GÜRCAN BİLGİÇ: Ben sınırsız yabancıdan yanayım. Kriterler olmalı ama sayıda değil. İki sezondur en sürprizli ligi yaşıyoruz çünkü her takım iyi yabancılar bulup, dirençli kadrolar kurdu. Yaş, millilik sayısı gibi kurallara tamam derim ancak sayıyı düşürmek, ligin kalitesinden taviz vermek demek.