Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim liglerin başlatılması konusunda, "Aceleci değil, temkinli olmak zorundayız" dedi.
Sarı kırmızılı kulübün teknik direktörü Fatih Terim, takımının antrenmanı sonrasında kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu.
Corona virüsüne yakalanan Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi'yi arayarak geçmiş olsun dileklerini ilettiğini dile getiren Terim, şu ifadeleri kullandı: "Şu ana kadar corona virüsüne yakalanan ve şifa olan olmayan herkese geçmiş olsun. Bu işle ilgili o sürede, Beşiktaş maçından sonra bir konuşma yaptım ama o sürede sakatı, cezalısı olmayan, son 10 maçını da kaybetmemiş bir takım olarak ilk kelamı biz ettik. 2 beraberliğimiz vardı, 8 galibiyet vardı, ikinci yarının en başarılı takımıydık. Belirsizlik ortamlarında çıkıp konuşmak kolay değildir. Söylemlerimle rahatsız etmekten de çekinmedim. Belki o anların isyanıyla sesimi yükseltmiş olabilirim ama sadece kendi evlatlarımın değil, futbol camiasının içindeki herkesin canından öte bir şey yoktu. Kimse kusura bakmasın ama o anın öyle ifade edilmesi gerekiyordu benim tarafımdan. Önceliğe insan hayatını ve sağlığını koyduk. O günlerde vaka sayısı çok azdı. Sayı, şu anki gibi binlerle ifade edilmiyordu. Şimdi dile kolay 4 bin canımız gitti. Birimizin annesi, diğerinin babası, kiminin ağabeyi veya ablası. O kadar hızla yayılan bir meret ki bu, kimseye acımıyor maalesef."
Fatih Terim'den flaş sözler: Antrenmanları durdurmasaydık...
"ANTRENMANLARI DURDURMASAYDIK, VAKA SAYIMIZ ARTABİLİRDİ"
Liglerin ertelendiği haftaya değinen deneyimli teknik adam, şöyle konuştu: "Liglerin ertelenmesi yönünde karar alınan haftaya bakarsak, pazar seyircisiz maç oynadık. Lig devam ediyor denildi. Çarşamba günü lig devam ediyor diye yeniden söylendi. Rize maçının hakemleri de çarşamba günü atandı. Ertesi gün, lig erteleme kararı çıktı. O hafta riske girip antrenmanları durdurmasaydık ve perşembe günü herkesi testten geçirene kadar beklemeseydik, belki de bugün başka şeyleri konuşacaktık. Bu antrenmanları yapıp test yaptırmasaydık vaka sayımız artabilirdi. Hatta benim için bu konuda çok geç kalınmış olma ihtimali bile konuşulabilirdi. Testimin pozitifliğine inanmayanlar oldu. Virüsün futbolun dışı kaynaklı alındığı bile söylendi. Bu ülkede fikir, görüş ayrılığı olabilir ama insan hayatı ve sağlığı üzerinden polemik yaratılmaz, yaratılmamalıdır. Hala çok büyük bir belirsizlik var. Herkes uğraşıyor. TFF Sağlık Kurulu, öneri protokolü arasında bırakılıyoruz. Testi bir defa semptom olmadan yaptıramıyorsunuz. Özel izin alıp yaptırdınız, test de negatif çıktı. Adam akşam evine gidiyor, markete gidiyor. Ertesi gün testin bir anlamı kalmıyor ki. Antrenmanlar başladığından bu yana çok sayıda yapılan testi negatif çıkan bir takımın teknik direktörü olarak söylüyorum. Bugün de test yaptırdık. Testlerin sonuçlarını da daha bilmiyoruz. Bu testlerden herkesin negatif çıktığı bir ortamda konuşuyorum bunu."
"OYUNCULARIMA TÜRKİYE'DE KALMALARINI SÖYLEDİM"
Sarı kırmızılı oyuncuların kendisinden ülkelerine dönmek için izin istediğini ancak kendisinin buna izin vermediğini ifade eden Terim, "Dünya sağlık sistemi, kendini kanıtlamış en iyi ülkeler aralarında olduğumuzu söyledi. İlk günden o kadar çok inandım ki ülkeme, yaşadım da. Oyuncularımın çoğuna çok istemelerine rağmen ülkelerine gitmesine izin vermedim. Ben bunun hiç güvenli olmadığını ve en güvenli ülkenin Türkiye olduğunu söyledim. Ülkemizin buna iyi şartlarda cevap verdiğini ve gitmemelerini söyledim. Onlar da beni kırmadılar. Şu an ne kadar haklı olduğumuz ortada. Bu ülkeye ve sağlık sistemine güvenin, size ve ailenize bir şey olmasına izin vermeyiz" açıklamasını yaptı.
Fatih Terim alacaklarını erteledi
"BİR ANAYASAMIZIN OLMASI GEREKİYOR, GELİN HEP BİRLİKTE HAZIRLAYALIM"
Çok ciddi tedbirler alınmadan maçların başlamaması gerektiğini savunan Fatih Terim, "Kolay bir süreçten geçmiyoruz. Hiç kolay bir süreç değil. Karar vermek hiç kolay değil, sorumluluk almak hiç kolay değil. Bu kadar büyük bir organizasyonu yönetmek hiç kolay değil. Ekonomik, idari, psikolojik ve hatta sosyal hasarın bedelini de ödemek kolay değil, bunu da kabul ediyorum. Kulüplerin ekonomik batağını, yayıncı kuruluşun beklentilerini, süre sınırlaması koyan UEFA'nın beklentilerini, kulüplere bağlı endüstrilerin kaybını, en önemlisi yayıncı kuruluşun durumunu... Hepsini düşünüyorum. Ama insan hayatının mevzubahis olduğu durumda diyorum ki ben, aceleci değil, temkinli olmak zorundayız. Süper Lig ve diğer liglerden birçok meslektaşım arıyor, ne yaparız, ne ederiz diye konuşuyoruz. Kimse oynansın veya oynanmasın diye kesin bir şey diyemiyor. Oynanmaması belki de en son istek. Ancak oynayacaksak, doğru zamanda, maksimum tedbirlerle, doğru planlanmış, ilgili devlet ve yerel makamlarla koordineli, herkesin aynı standartlarda olduğu ve kulüplerin denetlendiği bir anayasamızın olması gerekiyor. Hep birlikte hazırlayalım. Başta futbol camiası olması üzerine bu virüse yakalanmış herkese acil şifalar diliyorum" diyerek sözlerini noktaladı.