Süper Lig ekipleri, Kulüpler Birliği'nde alınan karar doğrultusunda oyuncularından indirim talep etmeye hazırlanıyor. Her kulüp, kendi finansal durumuna göre indirim oranını belirleyecek. Gözler, kadrosunda yıldız oyuncular barındıran Türk futbolunun lokomotifi olarak görülen 'Dört Büyükler'e çevrildi. 56 milyon Euro ile Beşiktaş ligin en fazla maaş ödeyen kulübü durumunda. Vida (3 milyon Euro), Burak (2.5 milyon), Lens (2.3 milyon), Ljajic (2.2 milyon), Ruiz (1.8 milyon) en yüksek maaş alan oyuncular. Teknik direktör Sergen Yalçın'ın yıllık kazancı ise 6 milyon TL.
5 MİLYON EURO İLE FALCAO BAŞI ÇEKİYOR
Oyuncularına 49.5 milyon Euro maaş ödemesi yapan Galatasaray, aslan payını Falcao'ya (5 milyon Euro) veriyor. Onu Feghouli (3.85 milyon), Muslera (3.57 milyon) ve Belhanda (3.35 milyon) takip ediyor. Fatih Terim'in yıllık sözleşme tutarı ise 3 milyon Euro. Maaş yükümlülüğü 34 milyon Euro olan F.Bahçe, Gustavo için 3.5 milyon Euro ödüyor. Kruse 3, Rodrigues 2.5, Vedat ise 2 milyon Euro alıyor. Büyükler içinde en az maaş ödemesi yapan takım 17 milyon Euro ile Trabzonspor. Sosa (2.2 milyon Euro), Nwakaeme (1.4 milyon), Ndiaye (1 milyon), Sörloth (900 bin) takımın en çok kazananları. Hüseyin Çimşir yılda 3 milyon TL alıyor.
KULÜPLER BİRLİĞİ NE KARAR ALMIŞTI?
a) Kulüplerimiz, içinde bulunduğumuz 2019-2020 sezonu futbolcu, menajerlik, teknik ekip ve benzeri sözleşmelerinde belirtilen ücretlerin yapılandırılması, uyarlanması ve dondurulması konusunda karşılıklı olarak mutabakata varmaya çalışacaklardır.
b) Karşılıklı mutabakatın sağlanamaması halinde ligler tekrar başlayana kadar bu süreci kapsayan sözleşmeler ve alacaklar dondurulacak, oyunculara bununla ilgili tebligat gönderilecektir.
c) Kulüplerin mevcut zarar hesaplamalarına göre yıllık ortalama yüzde 30 zarara uğradığı tespit edilmiştir. Liglerin akıbetinin belli olması ile her kulüp kendi zarar durumuna göre indirim rakamını uygulamaya koyabilecektir. Bakiye oyuncu ödemeleri, ligler başladıktan sonra ödenmeye başlayacaktır.
BORÇSUZLUK KAĞITLARINA ERTELEME TALEBİ
Futbolcu ödemeleriyle ilgili radikal kararlar alan ve pazarlık masasına oturmaya hazırlanan kulüpler, ocak ayında verilmesi gereken, sonrasında bir süre ertelenen borçsuzluk kağıtlarının haziran ayına kadar süresinin uzatılması için temaslara başladı. UEFA ve FIFA'ya sunulması gereken 'Borcumuz yoktur' yazıları için girişimler hızlanırken TFF'nin de kulüplere destek için FIFA ve UEFA ile bağlantı halinde olduğu öğrenildi. Öte yandan 10 Nisan itibarıyla kulüplerin amatör şubeleriyle ilgili stopaj indirimi için bakanlıkta olan işlemleri biterken, kulüplere ilerleyen günlerde geçmiş faturalarının da ödenmesi bekleniyor.
NE DEDİLER?
Ömer ÜRÜNDÜL
Şartlar bunu gerektiriyor
Bugün bütün dünya olağanüstü günlerden geçiyor. Hiçbir şey eskisi gibi değil, olmayacak da... Onun için her konuda değişik fikirler üretiliyor. Avrupa'daki benzerlerine baktığımız zaman birçok büyük kulüp de futbolcuları, teknik adamları hatta kulüp çalışanlarıyla bir takım görüşmeler yapıp tedbirler alıyor. Ücretlerde indirim istiyor. Onun için bizim kulüplerimizin de bu şekilde bir yola girmeleri son derece normal. Zaten futbolcular ve teknik adamlar da ücret indirimine şartlar gereği soğuk bakmayacaklardır.
Murat ÖZBOSTAN
Hepiniz aynı gemidesiniz
Kulüpler Birliği, birçok konuda fikir ayrılığı yaşasa da önceki gün yaptıkları toplantıda tarihe geçen önemli kararlar aldı. Avrupa'nın birçok ülkesinde oyuncularla pazarlıklar yapılıp ücretlerde indirime gidiliyor. Buna uyan da var uymayan da... Kulüpler Birliği'nin açıklamasındaki 'dayatma' satırlarıyla bu iş çözülemez. Siz hem oyuncu ile hem de menajeriyle masaya oturacaksanız. Karşılıklı sağduyu olması gerekir. Mesela Beşiktaş rest çekerek bir hamle yaptı: 'İster uzlaşın ister FIFA'ya gidin.' Bu sağlıklı bir ilişki yöntemi değil. Tabii ki çok ücret alandan indirim beklenecek. Ama biraz önce bahsettiğim gibi diyalog, anlayış ve karşılıklı fedakârlık şart. Futbol Federasyonu, 'Biz bu işlere karışmayız' dedi. Ben tam tersini düşünüyorum. Gerekirse uzlaşma kurulları, diyalog kurulları oluşturup, oyuncularla takımlar arasında bu görüşmelerin sağlıklı bir şekilde sürmesine katkıda bulunmalıdır. 'Görmedim, duymadım, karışmıyorum' demek doğru değildir. Sonuçta hep diyorlar ya 'Hepimiz aynı gemideyiz.' Madem aynı gemidesiniz, o zaman herkes taşın altına elini sokacak.