Şampiyonluk parolasıyla başladığı sezonda üst üste aldığı galibiyetlerle bir maç eksiğine rağmen zirveye yerleşen
Trabzonspor, hedefine adım adım ilerliyor. Bu hafta Beşiktaş karşılaşmasını da kazanması halinde büyük avantaj elde edecek olan bordo-mavililerin, yakaladığı başarının arkasında yatan önemli etkenler var.
İşte SABAH farkıyla liderliğin perde arkası:
Transferde nokta atışı
Transferde ince eleyip sık dokuyan yönetim, az maliyetle önemli isimleri aldı. Başta Sörloth olmak üzere gelen oyuncular takıma uyum sağladı.
Onazi, Fernandes, Avdijaj ve Fıratcan gibi oyuncularla devre arasında yollar ayrıldı. Yerlerine Guilherme, Bilal, Ndiaye, Da Costa ve Messias geldi.
Taraftar desteği arttı
Trabzonspor'un Hüseyin Avni Aker'de oynadığı maçlarda maksimum seyirci sayısı 20 bin olurken, Akyazı'da bu rakam 40 binleri buldu.
Ortalama 30 bin seyirciye oynayan bordomavili takımda taraftar profili önemli oranda değişti. Tribünde en fazla kadın seyirci sayısına sahip olan
Trabzonspor'un bu sezon hiçbir maçında ciddi bir tribün olayı da yaşanmadı.
Ekonomik rahatlık var
Kulübün Bankanlar Birliği ile yaptığı anlaşmanın ardından oyuncu ödemelerini aksatmaması, oyuncuların motivasyonu artırdı.
Günü gelmeden paralarını alan futbolcular, maçlara daha iyi konsantre olurken, hem teknik heyet hem de yönetim kurulu daha farklı noktalara odaklanmayı başarabildiler.
Aile vurgusunu öne çıkardılar
Takım içinde aile ortamı vurgusu ön plana çıkarıldı. Şampiyonluk hedefinde birleşen
oyuncuların saha dışında da birlikte zaman geçirmesi, yakın arkadaş olmalarına imkân sağlandı. Kaptan Sosa da sadece yabancılarla değil tüm oyuncu grubuyla yakından ilgilendi.
Rakiplere saygı olmazsa olmaz
Takımın en önemli silahlarından biri ise rakibe duyduğu saygı. Teknik direktör Hüseyin Çimşir,
"Asla uzun vadeli planlar yapmıyoruz çünkü öncelikle hafta sonunda karşılaşacağımız rakibi mağlup etmek zorundayız" diyerek, oyuncularına bir maçı oynamadan asla diğerini düşünmemeleri konusunda sürekli uyarılarda bulundu.
Gösterilen özveri büyük fark yarattı
Yoğun maç temposunda hem oyuncular hem teknik heyet hem de taraftarlar büyük bir özveri gösterdi.
Kritik süreçte çoğu kişi ailesine zaman ayırmakta zorlanırken, sakatlanmalarına rağmen başarıya inanarak oynayan birçok futbolcu kadrodaki yerini aldı. Fırtına'nın zirve yürüyüşünde bu inancın çok büyük etkisi oldu.