GÜRCAN BİLGİÇ:
Ersun Yanal, duygusal bir patlama yaşadı. Onu bu çıkışa getiren ilk neden Başkan Ali Koç'un tavırlarıdır. Bu gelişme yönetimle arasındaki çizgiyi inceltecek mi, göreceğiz.
AHMET ÇAKAR:
Fenerbahçe Teknik Direktörü'nün ergen tribi gibi görünen davranışının nedeni, medyaya değil kendi başkanınadır. Comolli'nin Laurent Blanc ile görüşmesi onu çıldırttı.
ÖZBOSTAN: F.Bahçe derbiyi kazandı ama sevinci kursağında kaldı. Ersun Yanal'ın maç sonu sözleri ve arkasından Emre ile yaptığı basın toplantısı bir anda derbi zaferini gölgeledi. Bu garip krizin çıkış nedeni ne olabilir?
BİLGİÇ: Ersun Yanal duygusal bir patlama
yaşadı. Maç sonlarında açıklama yaparken
soğukkanlı-sakin görüntüsünün altında
meğerse fırtınalar kopuyormuş.
Belli ki sabır taşı, iyi oyun ve iyi sonuçla birlikte çatladı. Onu bu çıkışa getiren ilk neden
Başkan Ali Koç'un tavırlarıdır muhtemelen.
Sivas maçı sonrasındaki açıklamalar, Yanal'a
karşı yapılan suçlamalara suskun kalınması,
hocaya güvenli ortam yaratılmaması, medyanın
'gidecek' haberleri karşısında korunmaması,
hatta oğlu konusundaki sosyal
medya etkinliklerinin bile 'doğru' kabul edilmesi,
nedenler arasında sayılabilir. Ersun
hoca 'mevkiinde oynamayanlarla' diyerek,
kulübedeki iki stopere rağmen
Jailson'a görev vermesinin de
altını çizerek, transferlerden
dolayı Comolli'ye de gönderme
yaptı.
Taraftarın göreve getirdiği Yanal, bu çıkış ile kendi alanını yarattı. Bu gelişme
yönetimle arasındaki çizgiyi
inceltecek mi, göreceğiz.
ÇAKAR: Ersun Yanal
F.Bahçe gibi büyük bir camianın
teknik direktörlüğüne yakışmayacak
stratejik hataları yapıyor. Koltuğu
sallanıyordu,
Beşiktaş gibi çok ciddi bir rakibe karşı ezici bir galibiyet aldı. Ama basın toplantısında Yanal, tuhaf tuhaf
işler yaptı.
Neymiş efendim, F.Bahçe'nin üstüne oyunlar oynanıyormuş. Güya
maç öncesi Emre ile kavga etmişler, Emre de
postasını koyup tribüne çıkmış. Yahu Ersun
Yanal, futbolda bu tür şeyler olur. Diyelim ki
böyle bir şey olmadı, bunu da bir
basın mensubu söyledi. Bu, bu
kadar büyütülecek bir konu
mu ki muhteşem bir galibiyet
sonrası bunları gündeme
getirip 'soru almayacağım'
diyorsun.
Eski başkan Aziz Yıldırım seninle ilgili çok üzücü suçlamalarda bulunduğunda niye gıkın çıkmadı? O zaman çıkıp da basın toplantısı
yapıp 'Ben antrenman
saatlerini Aziz Yıldırım'ın dediği gibi
ayarlamıyorum' demedin. Asıl konu
şu; Yanal, Beşiktaş maçını kaybetseydi
kovulacaktı. Hatta aldığım duyuma
göre Comolli, Fransız Laurent
Blanc ile görüşme bile yaptı.
Bunu da Ersun Yanal biliyordu ve yönetimle problemler yaşamaya başlamıştı ki, Beşiktaş galibiyeti imdadına yetişti. Oradaki ergen tribi gibi
görünen davranışının asıl nedeni, medyaya
değil kendi yönetimi ve başkanınadır.
Gelelim Emre Belözoğlu'na… Son yıllarda
abilik ve liderlik özelliğiyle de çok önemli
aşama kaydettiğin halde sen konu mankeni
gibi oraya niye çıkarsın? Senin kariyerinin ve
karizmanın böyle şeylere ihtiyacı yok. Baktın
çok vıdı vıdı oluyor, yazılı bir açıklama ile
bunun olmadığını söylersin olay biter. Sonuç
olarak Pazar gecesi Yanal ve Emre'nin yaptığı
hareketleri hiç doğru bulmadım.
VAR'DA EMEKLİ HAKEMLERİN ÇALIŞMASI ŞART
BÜLENT TİMURLENK:
Emekli hakemler, VAR odasında çalışmadığı sürece aktif hakemler arasındaki yazılı olmayan hiyerarşi yüzünden biz bu 'VAR'a çağrılmadı' hikâyelerini daha çok dinleriz
MURAT ÖZBOSTAN: Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, basın toplantısında VAR kayıtlarının açıklanmasını ve teknik direktörlerin voleyboldaki gibi VAR'a müracaat hakkı olmasını istedi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
AHMET ÇAKAR: VAR'ın en büyük problemi penaltılar.
Yoksa 'ofsayt mı, değil mi, top kalenin içine girip
gol oldu mu, olmadı mı' tartışmaları yüzde 99'un üzerinde
doğru karar verilip kamuoyunu tatmin edilebiliyor.
Ama sorun penaltılarda. Mesela F.Bahçe-Beşiktaş
maçı… VAR'la gözden kaçması çok muhtemel olan bir
penaltı doğru olarak yakalandı. Buna karşılık Beşiktaş'ın
iki penaltısı bence güme gitti!
Şimdi Beşiktaş haklı olarak soruyor, 'Hakem görmemişse VAR niye devreye girmedi?' Bir rivayet, VAR hakemi Mete Kalkavan'ın,
Cüneyt Çakır'ı davet ettiği ama onun "Hayır, pozisyonu
gördüm. Bunlar penaltı değil" deyip olayı geçiştirdiği
yönünde.
VAR'la ilgili uygulamaları değiştirmek TFF'nin elinde değil. Topyekûn
değişim ancak FIFA kararıyla olabilir.
BÜLENT TİMURLENK: Emekli
hakemler, VAR odasında çalışmadığı
sürece aktif hakemler arasındaki yazılı
olmayan hiyerarşi yüzünden biz bu
'VAR'a çağrılmadı' hikâyelerini daha
çok dinleriz.
Herhangi bir sektörde eylem sahibi ile denetleyen, bir gün ya da bir hafta arayla yer değiştirmezler. VAR odası
'büyük abi sizi izliyor' hikâyesi gibi... O büyük abi de eski
hakemler olmalı. Anlamadığım, VAR kayıtları açıklansa ne
olacak?
Puan tablosu mu değişecek? Teknik adamların
VAR'a bir kez gitme hakkı meselesinde ise futbolu
voleybol ile karıştırmayın. Orada bir sayının
skora etkisi futboldaki kadar büyük değil.
Hocanız bir pozisyona itiraz etti. VAR'a gittiniz,
haksız çıktınız. Oyunun kalanında haksız yere
aleyhinize iki penaltı çalındı, ne yapacaksınız?
Hakkınız da dolmuş olacak.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Çebi, derbideki 2
net penaltının verilmemesinden dolayı yerden
göğe kadar haklı.
Ama aynı Çebi dedi mi ki; 'Kasımpaşa maçında hakem Kasımpaşa aleyhine haksız kırmızı kart verdi!' Bu durumda ses yok.
GÜRCAN BİLGİÇ: Çebi, mümkün olmadığını bildiği
halde bu açıklamayı yapıyor. Dünyada örneği yok,
yapılan uygulamalar da sadece eğitim için. Zamana karşı
oynanan bir oyunda, itirazdan dolayı en az dört kere daha
duraklama yapılmasından bahsediyoruz.
Üstelik, 10-15 saniyede de bitmeyecek.
LEVENT TÜZEMEN: Başkan Ahmet Nur Çebi'nin
'VAR kayıtları açıklansın' şeklindeki isteği G.Saray'ı haklı
çıkarmıştır.
'Bugün rakibine yapılan, yarın sana yapılır' sözünün en canlı örneği.
FATİH TERİM'İN SÜREKLİ BAŞARILI OLMASI MÜMKÜN DEĞİL
ÖMER ÜRÜNDÜL: Bir teknik direktörün hayatı boyunca sürekli başarılı olması mümkün değildir.
BÜLENT TİMURLENK: Galatasaray, Florya'da fabrika ayarlarına dönmeli. Son 20 yılda o ayarların standardını belirleyen insan da mevcut hocasıdır.
ÖZBOSTAN: Fatih Terim, "Ben dahil hepimiz bedel ödeyeceğiz" dedi. Sizce Terim'in G.Saray için nasıl bir planı var? Ayrıca camia, yönetim ve teknik kadronun arasındaki kopukluğun nedeni nedir? Camia, yönetimin gitmesini istiyor. Yönetim ile de teknik heyet arasında sorun olduğu iddiaları var.
ÜRÜNDÜL: En çok üzerinde durduğum
konu, Terim'in üzerindeki
stres.
Bir teknik direktörün hayatı boyunca sürekli başarılı olması mümkün değildir. Üstelik bu konuda Terim dünyada
da herkesten öndedir. İlk defa
1996'da Avrupa Şampiyonası'na
katılmamız, UEFA şampiyonluğu,
İtalya'da görev yapıp
ses getirmek, ardından Euro
2008'de Avrupa 3.'lüğü ve
G.Saray'da 9 senede 8 şampiyonluk…
Daha ne olsun PES! Dünyanın
en kariyerli antrenörlerinden biri olan
Mourinho, Manchester United'da başarısızlığından
dolayı görevden alındı. Chelsea'de
görevden alındı. Ama şimdi Tottenham'ın
hocası. Ben Fatih Terim gibi büyük başarılara
imza atmış bir teknik adamdan daha
olgun açıklamalar beklerdim.
Son maçta olduğu gibi 'hakem 6 dakika uzattı' gibi hakemi işaret eden açıklamalara hiç gerek yok.
TÜZEMEN: Seri, Lemina ve
Nzonzi'den istediği verimi alamayan
G.Saray'ın Ocak ayında orta alanı yenileyeceğini
öğrendim. F.Bahçe'de oynayan
Rodrigues'in saha içindeki
beyin olarak anlattığı
Fernando tipi oyun aklı
üst düzeyde olan bir
oyuncu gelecek.
Ayrıca Melo benzeri agresif, güçlü ve cesur yürek tipi bir oyuncu orta alana monte olacak. Onyekuru, G.Saray'ın
hücum hattına ciddi bir hızlılık getirecek.
Linnes'in dönüşü G.Saray'da rekabeti artıracaktır.
Terim, G.Saray'a zarar verdiğini hissettiği an görevde bir dakika bile kalmaz. Benim önerim, yarım devre
bile olsa Taffarel'in Florya'ya dönmesidir.
Bartali'nin tartışıldığı bir ortamda Terim,
Scott Piri'yi de Florya'ya getirmelidir.
TİMURLENK: Transfer edilen futbolcular,
o havası bambaşka Florya'da
nefes alamaz hale geldiler. Muslera ve
Ömer dışında kimse iyi değilse elbette
bunda Terim ve ekibinin sorumluluğu
var. G.Saray'da bir empati ve iletişim eksikliği
var. Genç jenerasyon G.Saraylılar
da sanki bu takım iki yıldır şampiyon
değilmiş gibi her gün bir futbolcu
gönderiyorlar. Görüyorsunuz
işte Diagne arkasına teneke bağlanıp
gönderildi.
Şimdi 'gelsin belki 10 gol atar' diye yolu gözleniyor. G.Saray, Florya'da
fabrika ayarlarına dönmeli.
Son 20 yılda o ayarların standardını belirleyen insan Terim'dir.
EMRE YEDEK SOYUNMAK İSTEMEDİ
TÜZEMEN: F.Bahçe, Beşiktaş derbisini kaybetseydi Yanal ya istifa edecek ya da görevden alınacaktı. Ben medyum değilim ama Başkan Ali Koç, Sivas maçından sonra teknik heyeti sadece oyun olarak değil yaşanan sakatlıklarla da ağır eleştirmişti. Ayrıca 11 Ekim 2018'de gazetelere manşet olan açıklamalarında Ali Koç, Ersun Yanal için şöyle demişti:
"Ersun hocayı getirmeyi hiç düşünmedim. Böyle bir tercihimiz dün yoktu, bugün de yok." Başkan Koç ile Ersun hocanın birlikteliğinin tamamen taraftar baskısıyla gerçekleştiğini biliyoruz. Eğer Milli Takım hocası Şenol Güneş, 40 yaşına gelmiş, futbol aklı mükemmel olan Emre'den faydalanıyorsa Ersun Yanal'a F.Bahçe kaptanının da bazı konularda akıl vermesini çok doğal olarak görüyorum. Çünkü Emre'nin hayatından çok kariyerli hocalar geçti. Maç sonu "F.Bahçe hocasız kazandı" diyen Yanal'ın sözleri istifa sinyaliydi.
Ancak Erman Toroğlu'nun A Spor'daki söylemlerini fırsata çeviren Ersun hoca, Emre ile sonu öpüşmeyle biten bir toplantı yaptı ve attığı cakayı geri aldı.
BEN ŞÖYLE DUYDUM...
ÜRÜNDÜL: Benim aldığım bilgi şu şekilde; Ersun Yanal bu maçta orta sahadaki fiziksel devamlılığı sağlayabilmek için Gustavo'nın yanında Ozan'ı oynatmaya karar veriyor.
Bu bence doğru bir tercih. Ben zaten 4 forvetli oyunda Emre- Gustavo ikilisinin sorunlar yaratacağı görüşündeydim. Yanal bunu Emre'ye söylüyor.
Fakat Emre, derbide yedek soyunmak istemiyor. Bu ortaya çıkıyor. Ama ikisinin arasında herhangi bir münakaşa ve aykırı bir olay olmuyor.
Burada en önemli yanlış, maç sonundaki hiç gereği olmayan basın toplantısıydı. Olaydan hiç kimsenin haberi olmasa dahi Emre'nin toplantıdaki vücut dilinden her şey anlaşılıyordu.