Süper Lig'in 15. haftasında Galatasaray, taraftarı önünde Ankaragücü'nü konuk etti. Sarı-kırmızılılar 2-0 öne geçtiği mücadelede son dakikalarda yediği 2 golle sahadan beraberlikle ayrıldı. SABAH Gazetesi Yazarı Ömer Üründül, Galatasaray - Ankaragücü maçını analiz etti. İşte Ömer Üründül'ün yazısı...
Fatih Terim kafasındaki ideal ileri üçlüsünü nihayet sahaya sürdü. Feghouli-Falcao-Babel. Ama bir de ciddi sorun vardı: Başta Falcao olmak üzere üçü de fizik olarak hazır değillerdi.
İlk devre Galatasaray baskılı oynadı ama her zamanki iç saha ilk yarıları gibi yüksek tempolu ve presli değillerdi. Geride sürekli yerleşmek zorunda kalan rakip karşısında üretkenlik çok kısıtlıydı. Sadece Falcao'nun biri kafayla biri ayakla kaçırdığı fırsatlar vardı.
Ömer ile birlikte 4 forvet oynandığında takım savunmasında sıkıntılar yaşanabildi. Çünkü orta saha defansif yönü zayıf Belhanda'yı da saymazsak bir tek Lemina'ya kalıyordu. Ama Ankaragücü'nün bunu değerlendirecek ne gücü ne önemli oyuncularının formu vardı.
Galatasaray 2. yarıda işi daha da zora sokmamak için tempolu başladı. Kısa sürede bir duran toptan golü buldu. Ondan sonra yine ilk yarıda olan benzer tablo ortaya çıktı. Kısır bir döngü. Ne zaman Orgill kırmızı kart gördü, Galatasaray rahatladı. Ankaragücü de sayısal eksiklikle biraz risk alayım deyince daha önceleri gündeme gelmeyen net pozisyonlar oluştu. Böyle iki tane kaçtı, penaltı ile de 2. golü buldu.
Ama futbol enteresan bir oyun, cazibesi de burada. İki farklı skor avantajına sahipsin, rakip son altı maçını da kaybetmiş, sorunlarla boğuşuyor. Hücum silahları Orgill işi bırakmış, her topu eziyor ve kasıtlı hareketler yapıyor. 85.dakikaya kadar Ankaragücü'nün tek pozisyonu yok ama Marcao'nun acemice yarattığı penaltı ve gelen ikinci golle mucizevi bir sonuç ortaya çıkıyor.
Muslera eline hiç top gelmeyen maçta 2 gol yiyor. Böyle bir ilginç tabloyu hatalı oyuncu değişikliklerine bağlamak yanlış bir yorum olur ama bir gerçek var ki Galatasaray futbol açısından tam bir kaosun içerisine girmiş durumda.