HABER: SERKAN AKKOYUN
Bir futbol maçı sırasında sakatlanan futbolcu için sağlık müdahalesi yapılmak üzere genelde oyunun durması beklenir. Çok ciddi sakatlıklarda hakem inisiyatif kullanarak maçı durdurabilir. Ancak kafaya alınan darbelerde maç anında durur ve sağlık ekipleri hızla futbolcuya koşarlar. Futbolda kafa yaralanmaları ve başa alınan darbeler son yıllarda üzerine en çok düşülen konulardan... Yapılan araştırmalar da bunun haklılığını gösteriyor.
İşte dünyaca ünlü futbolcuların yıllar içindeki şaşkınlık verici değişimleri ve 2019 yılındaki son halleri...
İNGİLTERE'DEN AÇIKLANAN ARAŞTIRMA DİKKAT ÇEKTİ
Geçtiğimiz günlerde İngiltere Futbol Federasyonu ve İngiltere Futbolcular Birliği tarafından, Glasgow Üniversitesi ile işbirliği içerisinde bir çalışma yapıldı. Bu çalışmada 1900-1976 yılları arasında İskoçya'da futbol oynayan ve sağlık kayıtları tutulmuş 7676 futbolcu, futbolcu olmayan 23.000 kişiyle kıyaslamalı bir 'nörolojik' araştırmaya tabi tutuldular.
RİSK FAKTÖRÜNÜN YÜKSEKLİĞİ DİKKAT ÇEKİYOR
Araştırmanın sonuçları İngiltere'de tüm gazete ve spor kanallarının manşetlerinde ilk sıraya oturdu. Araştırma neticelerine göre; futbol oynayan kişiler arasında demans (alzheimer) hastalığına yakalanma oranı diğer insanlara göre 5 kat, ALS hastalığına yakalanma oranı 4 kat ve parkinson hastalığına yakalanma oranı da 2 kat daha yüksek çıktı.
KÜÇÜK YAŞTA TOPA KAFA VURMAK YASAKLANDI
Çalışmanın neticesini değerlendiren İngiltere Futbol Federasyonu ve Futbolcular Birliği, öncelikli olarak beyin sarsıntıları ve sinir sistemi hastalıkları yaşayan eski futbolcuların tedavi ve bakım masraflarının karşılayabilmek için bir fon oluşturma kararı aldı. Ancak yapılan çalışmalar daha derin. Bu sorunun önüne nasıl geçilecek?
Birçok bilim insanına göre küçük yaştan itibaren topa kafayla vurmak bu problemin başlıca nedeni olabilir. Demans ve ALS gibi hastalıkların birden çok sebebi olmakla beraber, hakemli dergilerde yayınlanan makaleler de gösteriyor ki yüksek şiddetle gelen bir topa kafa vurmak, beyne ciddi zararlar veriyor. Hele ki geçmiş yıllarda kullanılan topların ağırlığı ve sertliği düşünülürse...
Bu nedenle örneğin ABD'de 12 yaşından küçük çocukların topa kafa vurmaları yasak. İskoçya da çocuk futbolunda topa kafa vurmayı yasaklama konusunu tartışıyor. Amerikan Futbolu oyuncularının yaşadıkları beyin sarsıntıları üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Nijeryalı doktor Bennet Omalu da (hikayesi Will Smith'in kendisini canlandırdığı Concussion-Doğruyu Söyle filmiyle beyaz perdeye de aktarılmıştı) benzer şeyler söylüyor: "18 yaşından küçük çocukların toplara kafa vurmaları yasaklanmalı çünkü beyin gelişiminde o yaşlar çok önemlidir. Öncesinde topa kafa vurmak çok zararlı..."
KORKUT ULUCAN: "KÜÇÜK YAŞTAN İTİBAREN KAFAYA DARBE ALAN BİREYLERDE RİSK YÜKSEK"
Bu gelişmelerin ardından bir de bilene sormak lazım dedik ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi, Spor Genetiği Uzmanı Doç. Dr. Korkut Ulucan hocamızın kapısını çaldık. Ulucan, spor genetiği üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor ve bu alanda ülkenin önde gelen isimlerinden biri. Aynı zamanda sıkı da bir futbolsever bilim adamı ile kafa travmaları üzerine konuştuk:
Bazı ülkelerde küçük yaşlarda futbol eğitiminde topa kafa vurmak yasaklandı. Küçük yaşlarda topa kafayla vurmanın ne gibi zararları var hocam?
Merkezi sinir sistemimiz beyin ve omuriliğimizden oluşmaktadır. Tüm hayatsal faaliyetlerimizin anlamlandırılması da beynimiz tarafından gerçekleştirilmektedir. İnsan beyninin gelişim süreci her yaş için önemlidir. İstemli hareketlerimizi sağlayan motor nöronların (sinir sistemi hücreleri) gelişimi için 2-7 yaş arası ve ergenlik çağları ayrı bir önem taşımaktadır. Gelişim periyotlarında olabilecek kafa travmaları gibi problemlerin kalıcı sonuçlarının belirlenmesinin ardından futbolda alt yapılarda kafa antrenmanları ve kafaya darbe alınabilecek birçok spor dalı tekrar gözden geçirildi. Özellikle futbolda bu tip antrenmanlar bazı ülkelerde yasaklandı veya yapılmaması tavsiye edildi. Topa kafa vurmak tek başına bir etken olmasa da süreklilik arz etmesi, beyin ve nöron gelişimleri için olumsuzluk yaratmaktadır. Yapılan birçok çalışma, küçük yaşta geçirilen beyin travmalarının veya futbol, buz hokeyi, Amerikan Futbolu, boks gibi sporlar ile uğraşan sporcularda ilerleyen yaşlarda görülen nörolojik ve psikiyatrik sorunların arttığını göstermektedir. Ancak gene de unutulmamalıdır ki bu tip hasarlar sadece kafaya darbeli sporlarda değil, kaza, çarpışma gibi farklı durumlarda da karşımıza çıkabilir. Bizlerin yapmak istediği sadece "koruyucu hekimlik" altında bireylerde oluşabilecek sorunları en aza indirgeyebilmek.
Küçük yaştan itibaren topa kafa vurarak oynamak, ilerleyen yaşlarda ne gibi hastalıklara sebep olur?
Nörolojik ve psikiyatrik hastalıkların tamamına yakını multi-faktöryel hastalıklardır, yani genler ve çevresel faktörler hastalıkların oluşmasında ve ilerlemesinde etkilidir. Kafaya darbeli müsabakalar bu yüzden ayrıca ele alınmalıdır. Kafa antrenmanları, Amerikan Futbolu, boks gibi sporlarda kafamıza alınabilecek darbelerin veya çarpışmaların sonucu olarak en sık karşılaşılan durum beyin sarsıntısıdır. Yapılan çalışmalar küçük yaşlarda fazla sayıda beyin sarsıntısı geçiren veya kafaya çok fazla darbe alan bireylerde başta depresyon olmakla beraber ALS gibi, Parkinson ve Alzheimer gibi nörolojik ve psikiyatrik hastalıkların daha hızlı ilerlediğini göstermiş. Hatta bir çalışmada kafasına 3 veya daha fazla sert darbe alan almış futbolcuların depresyon riskinin almayanlara göre 3 kat daha fazla olduğu belirlenmiş. Sadece ALS gibi motor nöron hastalıkları ve depresyon gibi psikiyatrik sorunların değil, aynı zamanda vücudumuzun endokrin sisteminin de kontrolü beyinde olduğu için hormonal problemlere de davetiye çıkardığı bilinmektedir. Hipofiz bezi bozuklukları kafaya darbeli sporlarda karşılaşılan en önemli endokrin sorunların başında gelmektedir.
Futbolla demans ya da ALS gibi hastalıkların doğrudan bir ilişkisi var mıdır?
Demans ve ALS'nin nedenleri maalesef tam olarak bilinmiyor. Ancak bilinen tek gerçek, bu tip hastalıkların multi-faktöryel olması. Buradaki sorun genler mi ön planda, yoksa çevresel faktörler mi? Net bir bilgimiz yok. Futbolda topa çok sık kafa ile vurulmasının bu tip hastalıkları tetiklediği yapılan çalışmalar ile gösterilmiş. Ancak bu çalışmalarda eksik olan kısım genetik bilgilerimizin kısıtlı olması... Örnek vermek gerekirse APOE adını verdiğimiz bir gen var. Bu genin başta Alzheimer olmak üzere birçok psikiyatrik hastalıkla ilişkili olduğu biliniyor. Bu genin bazı varyantlarına sahip bireylere ben kesinlikle kafaya darbeli sporları yapmamasını tavsiye ediyorum. Kafaya alınan darbeler, ufak ufak da olsa, bu tip durumlara davetiye. Ancak tabi ki spekülatif yorumlar yapıp bir korku yaratmayalım. Genetik yatkınlığı olan sporcular, ailesinde bu tip hastalıklara yakalanan akrabaları olanlar daha dikkat etmeli. Ancak demans ve ALS gibi hastalıklar ile futbolun veya herhangi bir sporun net ilişkisi bugüne kadar belirlenememiş.
Ortaya çıkan riskleri azaltmak için neler yapabiliriz?
Bu tip riskler hayatın her döneminde olan ve günlük yaşamımızda her an başımıza gelebilecek risklerdir. Ancak burada yapılması gereken, en azından 15 yaş altında ve hatta bence tüm spor hayatı boyunca ve sonrasında, genetik yatkınlık olsun veya olmasın, bu tip antrenmanların sayısı en azda tutulmalıdır. Sporcular, özellikle aile hikayesi olanlar, en azından APOE testini yaptırıp, hiç olmazsa bir faktör açısından bilgi sahibi olabilirler. Ancak alt yaş gruplarında bu konuyu daha dikkatli ele alıp, gerekirse bu tip antrenman ve yaklaşımlar minimuma indirilmeli, hatta hiç yapmamalıdır.
Ülkemizde İsmail Gökçek, rahmetli Sedat Balkanlı ve İlyas Tüfekçi ALS hastalığına yakalanan eski futbolculardan...