MURAT ÖZBOSTAN: G.Saray'da G.Birliği maçının ardından Fatih Terim'in, "Biraz da ceza almayanlar konuşsun" sözü sonrası Başkan Mustafa Cengiz'den, "Herkes vazifesini yapmalı" çıkışı geldi. Sizce ikili arasında bir kriz mi başladı?
AHMET ÇAKAR: Geçen hafta oynanan F.Bahçe derbisinde Mustafa Cengiz'in minik bir taraftarla, Ali Koç'a fotoğraf çektirmesi Fatih Terim'i kızdırdı. Bu fotoğraftan iki gün önce Ali Koç, Terim için 'sicili bozuk' demişti. Aslında operasyon Terim'e... Derin Türk futbolu el değiştirdi. Artık Terim istenmiyor. Mustafa Cengiz ve Abdurrahim Albayrak da bu tuzağa düştüler ve Terim'i kırıyorlar. Bu durumu hızlandıracak veya ortadan kaldıracak tek olay, sportif başarı ya da başarısızlıktır. Takım toparlarsa buzlar erir, aksi halde Terim ayrılmak zorunda kalır.
LEVENT TÜZEMEN: Terim'in G.Saray üyeliği (7446) , yönetimde görev yapan üyelerden daha eskidir. Terim'in G.Saraylılığı tartışılmaz. Ankara dönüşü Terim'in bir yöneticiye, "Bu kadar puan kaybı bize yakışmadı. Ayrıca kulüp de para kaybetti" dediğini öğrendim. Terim'in hassasiyetleri kendisinden çok kulübü düşünmesi üzerinedir. Cengiz ile Terim arasında bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Ancak dışarıdan konuşulanlar ortam gerilsin diye Terim'e ulaştırılıyor. Cengiz etrafındakilere dikkat etmeli. Ayrıca çocuklarının konuşmalarına dikkat etmesi gereken yöneticiler de var. Mesela G.Saray için önemli işler yapan Yusuf Günay, oğlu Burak'a bazı söylemlerinden dolayı uyarıda bulunmalı.
SÜRPRİZ OLMADI
GÜRCAN BİLGİÇ: G.Saray'da hamlelerin böyle 'vecize kelimelerle' yapılması bir gelenek. Ünal Aysal da 'eleman' diyerek Terim'e tavır koydu. Bir teknik adamın hakemlerle ilgili şikâyetlerinde yalnız kaldığını hissetmesi doğal. Ancak birbirine bu kadar yakın üçlü; Terim, Albayrak ve Cengiz, bu durumu kendi aralarında halledemiyorsa, sorun çok ciddidir.
FATİH DOĞAN: Kulüpte Terim gibi güçlü bir isim varken, başkan-teknik direktör veya seçilmiş ile atanmış arasındaki çizgiyi kurmak pek mümkün değil. Bu yaşananlar sürpriz değil. Bence Terim başkan olsun, bu krizler son bulsun.
AVCI'NIN İSYANI VAR KARTAL'I AYAĞA KALDIRDI
ÖZBOSTAN: Beşiktaş, Alanya galibiyetiyle uzun aradan sonra moral buldu. Sizce Abdullah Avcı'nın da dediği gibi bu galibiyet takımı yukarı çıkaracak bir enerji yaratır mı? Ayrıca seçim süreci yaşanıyor. Nasıl bir yönetim göreve gelmeli?
DOĞAN: Abdullah hocanın Wolverhampton maçından sonra yaptığı basın toplantısı muhteşemdi. Herkes istifa gündemiyle yıkılmasını beklerken Avcı, güçlü bir duruş sergiledi ve "Performansım tartışılabilir ama teknik direktörlüğümü tartışmam" dedi. Bu duruş, taraftarı da medyayı da kendi ekibini de etkiledi. Ben Avcı'ya gerekli kredinin ve zamanın verilmesi gerektiğini savunuyorum. Çünkü başarı ancak istikrarla sağlanır. Başkanlık için ise 7 aday aday var. Serdal Adalı, Ahmet Nur Çebi, Ali Gültiken, İsmail Ünal, Erol Kaynar, Hürser Tekinoktay ve Melih Arslan… Ben kimin kazanacağını değil de kazananın mevcut sorunları nasıl çözeceğini merak ediyorum.
BİLGİÇ: Avcı, rakamlarla konuşmayı sever, puan kayıplarında aslında iyi oynadıklarını anlatmaya çalışıyor. Bu kez en kötü rakamları oluşturduğu maçı kazandı. Yani; sorunları çözmedi sadece bir nefes aldı.
ÇAKAR: Beşiktaş'ı hayata döndüren iki hakemdir. İlki Suat Arslanboğa... Başakşehir maçında Douglas'ı son adamdan atsa Beşiktaş kaybederdi. Pazar günü de Arda Kardeşler verdiği ve vermediği penaltı yanlışlarıyla Beşiktaş'ı yarışa soktu ve Avcı'nın kalmasını sağladı. Bir karışıklığı belli oranda öteledi.
TÜZEMEN: Alanya galibiyeti, Avcı'ya nefes aldırdı. Beşiktaşlı oyuncular geçmiş maçlara oranla yüreklerini ortaya koyarak mücadele ettiler. Tekmeye kafa sokmak modeline en güzel örnek, Dorukhan'ın golü önlemek üzere canı pahasına ortaya koyduğu mücadeledir… Beşiktaş yönetiminde görev alacak kişinin ekonomik açıdan kredibilitesi olması gerekiyor. Çünkü deniz bitti! Bu kadar çok aday başkanlığa soyunacaklarına, bir araya gelip kol kola girip güçlü bir yönetim kurmalılar.
SELİM SOYDAN'IN MESAJI TEHLİKELİ
ÖZBOSTAN: TFF yetkilisi Selim Soydan'ın F.Bahçe maçında verilmeyen penaltıya isyanını SABAH, manşet haberiyle duyurmuştu. Ardından Soydan'ın bu davranışı hakkında farklı yorumlar geldi. Siz ne düşünüyorsunuz?
ÇAKAR: Selim Soydan'ı hem çok severim hem de çok sayarım. Lakin yetkili olarak TFF görevlisi olduktan sonra bu tür davranışlar doğru değil. Kendisine sorsanız bu insani bir durum olabilir. Futbolun heyecanı der, şu der bu der ama verd-i ği mesaj çok tehlikeli… Bunu duyan diğer hakemler bundan sonra maç yönettiklerinde Selim Soydan'ın hassasiyetini bilinç altına yerleştirip ona göre etkilenebilirler. Bunların hiçbirisi doğru davranış değil.
ÖZBOSTAN: Ligde geride kalan haftada hakemlerin yönetimini nasıl buldunuz?
ÇAKAR: Hepsi çok kötüydü. F.Bahçe maçında Vedat Muriqi mutlak atılmalı… Ama maalesef sahada kaldı. G.Saray maçında Mariano atılmalıydı, sahada kaldı. Son dakikada uzaydan bile görülebilecek Belhanda'ya yapılan penaltılık hareket verilmediği gibi VAR daveti bile gelmedi. Ve Pazar günü Alanyaspor gibi mütevazı bir takım birileri tarafından Beşiktaş'ı yarışa sokmak için katledildi. Türkiye'de VAR sistemi falan işlemiyor. Türkiye'de hakemler futbolu kirletiyor ve kirletmeye devam ediyor.
21 PUANIN 10'UNU KAYBETMEK REZALET!
ÖZBOSTAN: F.Bahçe'de istikrarsız sonuçların bir numaralı sorumlusu kim?
BİLGİÇ: Ersun Yanal'a yükleniyorlar. Haklı da olabilirler. Ama takımının rakip ceza alanında 44 kere topla buluşmasını sağlayan hoca, görevini yapmıştır. Gerisi oyuncu performansıdır. Antalya yenilgisi elbette beklenmeyen bir sonuç. Rakibin kusursuza yakın defans kurgusunu da atlamamak lazım. 40 orta yapılmış ve hiçbirinde hata yapmamışlar. 7 maçlık serideki 21 puandan 10'unu kaybettiler. İstatiksel olarak baktığınızda rezalet. Ama bu seriyle Trabzon, Başakşehir, Galatasaray ve Alanya maçlarını bitirdiler, üçü de deplasmandı. Bu yüzden Antalya maçının kaybedilmesi, hesapların ciddi şekilde şaşmasıdır.
FATİH DOĞAN: F.Bahçe eksik bölgelerinden kendi kalesine gol atıyor! Jailson'dan stoper olmaz. Olmayacağı bilindiği için de hata yapınca eleştiri oyuncuya değil, yönetime yapılır. Dirar'dan sol bek, Ozan'dan sağ bek olmaz. Sezon başında Moses'in performansında düşüş yaşandığı, Hasan Ali'nin dört ay sahalardan uzak kalacağı ve Rami'nin hazır olmadığı biliniyordu. O yüzden F.Bahçe'nin zaman zaman iş kazalarına uğramasını olağan karşılıyorum. F.Bahçe şu anda Türkiye'nin en diri, en kalabalık ve güçlü orta sahasına sahip. Ama bu zenginliği devre arasında 2 bölgeye yapacağı takviyelerle gidermesi şart ya da Hasan Ali dönene, Ramil toparlayana kadar bu gel-gitleri yaşayacaklardır.
TÜZEMEN: Yanal, maalesef geniş kadroya doğru müdahale edemiyor. Antalya'dan yenilen gol devşirme stoper Jailson'un eseridir. Geçen sezon Serdar Aziz ile Sadık'ı aldıran Yanal değil miydi? Eğer bu ikiliden biri Zanka'nın partneri olamıyor ve stoperde devşirme Jailson oynuyorsa sorumlusu Yanal'dır. Demek ki Sadık ve Serdar transferleri hatalıymış. Ayrıca Ersun Yanal duygularıyla değil, mantığıyla hareket etmeli. F.Bahçe her maçı Emre Belözoğlu'nun üzerinden oynayamaz çünkü Emre'nin yaşı yetmez. Emre çıkıp Zajc girdikten sonra F.Bahçe çok daha etkili ve baskılı oynadı. Sonuç, Yanal kadrosunu kendi yapmalı.
EN İYİ OYNAYAN TRABZONSPOR
ÖZBOSTAN: Trabzonspor sakatlarına rağmen yoluna devam ediyor. Şu an ligin en keyifli futbolunu oynayan takım yorumları yapılıyor. Siz katılıyor musunuz?
TÜZEMEN: Türkiye liginde şu an saygıyı ve alkışı en çok Trabzonspor hak ediyor. Daralan kadrosuna rağmen Ünal Karaman'ın sahaya sürdüğü tüm oyuncular mücadeleden kaçmıyorlar. Basel maçında Ünal hoca derin bir rotasyon yapmasına rağmen Trabzonspor resmen galibiyeti kaçırdı. Perşembe akşamından sonra Pazar akşamı Rize'de yoğun yağmur altında oynanan maçta Trabzonlu oyuncuların zihinsel ve fiziksel olarak ayakta kalmaları mükemmel bir takım olduklarının göstergesidir. Bu galibiyet, keyif veren ve coşkulu oynayan Trabzonspor'un zirve yarışını hak ettiğinin göstergesidir.
BİLGİÇ: İki bakış açışı var; Trabzonspor maçları bol pozisyonlu geçiyor. Rakibe de fırsat tanıyorlar. Bu nedenle heyecan düzeyi çok yüksek. Ancak teknik gözle baktığınızda, ciddi bir orta saha dirençsizliğini, defansta pozisyon ve hamle yanlışlarını da görüyoruz. Ama en önemli dinamiği yakaladılar, takım aidiyeti. Kaybettikleri maçta bile kazanmak adına her şeyi deniyor, enerjilerini sakınmıyorlar. Bunu sağlayan Ahmet Ağaoğlu-Ünal Karaman ikilisidir. Taraftarın baskısından oyuncularını koruyarak, sahada sorumluluk almalarına neden oldular. Kazanmak için yediğinden bir fazlasını atmak zorunda olan bir takımsanız, beklenmeyen sonuçlar da alırsınız. Trabzonsporlular takımlarını sevmeye ve desteklemeye devam etmeli. Tabeladan uzaklaştıklarında, kendi kalpleriyle oynayan oyuncularının sayısı da artacak.
HAFTANIN ENLERİ
AHMET ÇAKAR
MAÇI F.Bahçe-Antalya
GOLÜ Melnjak (Rize)
HAKEMİ Yok
TEKNİK DİREKTÖRÜ Bülent Korkmaz
LEVENT TÜZEMEN
MAÇI F.Bahçe-Antalya
GOLÜ Ufuk Akyol (Antalya)
HAKEMİ Atilla Karaoğlan
TEKNİK DİREKTÖRÜ Bülent Korkmaz
FATİH DOĞAN
MAÇI Kasımpaşa-Konya
GOLÜ Melnjak (Rize)
HAKEMİ Hüseyin Göçek
TEKNİK DİREKTÖRÜ Tamer Tuna
GÜRCAN BİLGİÇ
MAÇI Rize-Trabzon
GOLÜ Melnjak (Rize)
HAKEMİ Serkan Tokat
TEKNİK DİREKTÖRÜ Aykut Kocaman