Süper Lig'in 6'ncı haftasında Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan derbi maç, 0-0 sona erdi. Bu sonuçla birlikte Fenerbahçe puanını 11'e yükseltirken, Galatasaray ise 9 puana ulaştı. SABAH Gazetesi Yazarı Gürcan Bilgiç, Galatasaray - Fenerbahçe maçını analiz etti. İşte Gürcan Bilgiç'in yazısı...
Önde baskıyla birlikte Galatasaray'ın pas bağlantıları ve oyun fikri "kaosa" itilince, Fenerbahçe maçı kendi sahasında oynar hale geldi. Gustavo'nun dinamizmine diğer oyuncular da cevap verince Fatih Terim'in önündeki "problem tuşu" kırmızıya döndü.
Sakatları ve sorunlarına rağmen tempoyu yükseltip, fizik gücünü zorlayarak eşitliği yaratmanın peşine düşmenin nimetlerini topladılar. Kruse'yi de saydığımızda beş orta saha özellikli oyuncunun tek yapması gereken pas tercihlerindeki doğrular olacaktı. Ama olmadı.
Rakip defanstaki hataları teşhis edip, özellikle sol kanattan içeriye hamle yapmalarına rağmen, Muslera'yı zorda bırakacak etkili pası veya ortayı üretemediler. Üstün görünmek ile etkili olmak arasındaki farkı izliyorduk. İlk yarıdaki top kayıplarının çok fazla olması, aslında oyuncuların mücadeleyi ve endişeyi ne kadar ön plana çıkardığının da verisi bizim için.
İkinci yarıda biz hamle bekledik, takımlar rakibin yapacağı hatayı... Maç öncesindeki baskı planları beklemeye alındı. Ersun Yanal dengeyi tutan takımında değişikliği erteledi ama Emre Mor ve Ömer Bayram ile bir şeyleri değiştirmenin peşine düştü Galatasaray.
Bu noktadan sonra oyun teknik adamlardan çıktı. Oyuncuların kararına geçince "topun arkasına geçme" hissi kuvvetlendi ve beraberlik iyi sonuç haline geldi.
Öncesindeki gerilimlere rağmen, hem tribünlerin sakinliğini koruması hem de oyuncuların saha içindeki sertliği futbolun içinde tutması, bu 90 dakikadan "nifak" çıkarmak isteyenlerin hayal kırıklığıydı.
Altı maçlık "zor serisini" bitirdi Fenerbahçe. Şimdi sezon başı "kırılma" maçlarının baskısından uzak 11 haftası var. Planlarını daha rahat yapacak, kararlarını daha doğru verecekler.