Galatasaray'da önceki gün yapılan mali ve idari Genel Kurul'da çıkan 'ibrasızlık' kararı gündemi sarstı. 26 Mayıs 2018'de 2 bin 525 oyla başkan seçilen Mustafa Cengiz, 23 Mart 2019'da 358 üye tarafından idari olarak ibra edilmedi. 1 ay içinde yani 23 Nisan'a kadar seçim kararı alması gereken Cengiz yönetimi, çıkan sonuca isyan etti. Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Savaş Özüdoğru, idari açıdan ibrasızlıkla sonuçlanan Genel Kurul'u SABAH'a değerlendirdi. İşte Özüdoğru'nun açıklamaları:
BİR KURUŞU ÇÖPE ATMADIK
Sessiz kalmayacağız. Haksızlığa karşı hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Genel Kurul'daki Divan başkanlığının basiretsizliği olayı bu noktaya getirdi. Kapalı oylama istedik, videolarda her şey mevcut. Görevli kızlar, "Bu kadar kişiyi nasıl sayacağız?" dediler ama yine de kapalı oylamaya geçilmedi.
Biz görevimizi en iyi şekilde yaptık. Mali olarak yaptıklarımız ortada. Galatasaray'ın bir kuruşunu çöpe atmadık. Biz yalan ve yanlışı bilmeyiz. Galatasaray'ın neferiyiz.
DİNAMİT KOYDULAR
"Ya seçime gidersiniz ya da ibra olmazsınız" sözlerine boyun mu eğecektik? Eski başkanlar ve başkan adayları dürüst mücadele yerine seçime götürmek için organize olarak böyle bir yola başvurdu. Kürsüdeki konuşmalar uzatıldı. Gece 11'e kadar beklendi. Bin 700 kişinin geldiği Genel Kurul'da oylamaya 700'den az üye kaldı.
Artık bundan sonrasını hukuk çözecek. Ama bu süreç en çok Galatasaray'a zarar verecek. Kulüpte onarılamaz bir yara açtılar. Kulübe dinamiti koydular.
71 MİLYON TL ÖDEME KAPIDA
İbrasızlık depremi yaşayan Galatasaray'ı sıkıntılı bir hafta bekliyor. 31 Mart'a kadar başta futbolcu alacakları olmak üzere sarı-kırmızılı kulübün 71 milyon TL ödeme yapması gerekiyor. Seçim kararı almak zorunda kalan ve kongreyi mahkemeye taşımaya hazırlanan Mustafa Cengiz'in nasıl bir yol haritası izleyeceği merak konusu. Başkan Cengiz ve ikinci başkan Abdurrahim Albayrak'ın 75 milyon TL'ye yakın şahsi kefaleti bulunduğu ortaya çıktı.
ALBAYRAK, SÜREN'İ DİNLEDİ AMA...
Üç kere tekrarlanan idari oylama sırasında en önde oturan efsane başkan Faruk Süren, salondaki ortamı gözlemledi ve başkan Mustafa Cengiz'in yanına gitti. Süren'in burada Cengiz'e, "Salon gergin. İbra edilmeyeceksin ve seçim kararı çıkacak ancak ibra edilmediğin için aday olamayacaksın. Bu kaosa izin verme ve oylama öncesi Temmuz ayında seçime gideceğini söyle, tekrar adaylığını koy" dedi. Süren'in bu uyarısına Cengiz'in yanında oturan Abdurrahim Albayrak'ın olumlu yaklaştığı öğrenildi. Albayrak dışındaki diğer yönetici arkadaşlarından gelen, "Seçim kararı almaya gerek yok" sözlerini dinleyen Cengiz, idari açıdan ibra edilmedi ve camia kaosa sürüklendi
'İLK OYLAMADA EVETLER FAZLA'
Galatasaray'da tarihi kongrede oylamadan sonra A Spor'da yayınlanan bir video büyük ses getirdi. Genel Kurul'da divan üyelerinin arasında geçen konuşmada, 'evet' oylarının fazla olduğu söyleniyor ve şöyle bir diyalog yaşanıyor: Erkek sesi: İlk oylamada evetler çok daha fazla. Kadın sesi: İlk oylamada evetler fazla. Erkek sesi: Çocuklar oturun yerinize. Kadın sesi: Yalnız bir şey söyleyeyim mi, eğer şey olursa (tam anlaşılmıyor) oylamayalım. Erkek sesi: Oylamayacağız, devam edeceğiz. Erkek sesi: Yakın düşersek bir daha kapalı oylama demeyelim, devam edelim. Çünkü gittikçe gereceğiz ortalığı.
POLAT'TAN FARKI VAR!
2011 Senesinde idari açıdan ibra edilmeyen Adnan Polat başkanlığındaki Galatasaray yönetimi seçim kararı alsa da olayı mahkemeye taşımıştı. Yargıtay sürecinde Polat'a sorulan ilk soru "Denetim Kurulu ibra edildi mi?" şeklindeydi. Polat dönemindeki Denetim Kurulu ibra olduğu için 2011'deki idari ibrasızlığı mahkeme geçersiz saymış ve sarı-kırmızılı kulüpte Polat'a iade-i itibar yapılmıştı. Ancak Mustafa Cengiz'in Adnan Polat'tan farklı olarak Denetim Kurulu da ibra edilmedi ve seçim dışında başka seçenek kalmadı. İdari yönden de aklanamayan Cengiz, Mayıs ayındaki seçimde adaylığını koyamayacak.
YÖNETİM MAHKEMEYE GİDİYOR
Bugün basın toplantısı düzenleyecek olan Mustafa Cengiz, hukuki süreci başlatma kararı aldı
Mustafa Cengiz ve kurmayları kendi aralarında durum değerlendirmesinde bulunuyor. Yönetim olarak Genel Kurul'un mahkemeye taşınması kararı alındı ve yönetimde, "Hukuki hakkımızı sonuna kadar arayacağız görüşü" hakim. Divan Başkanlığı'ndan ilk oylama sonucu için sayı isteyen ancak olumsuz yanıt alan sarı-kırmızılı yöneticiler, ikinci oylamadan sonra kapalı usul oylama talebinde bulundu. Üçüncü sayımda çıkan 'ibrasızlık kararını' tanımayan Galatasaray yönetimi, jet hızıyla mahkemeye başvuracak. Başkan Mustafa Cengiz de bugün saat 14.30'da Türk Telekom Stadı'nda bir basın toplantısı düzenleyerek bundan sonraki süreç ile ilgili açıklamada bulunacak.
Başkan Yardımcısı Yusuf Günay: Şampiyon olmuş, var gücüyle çalışarak borçları azaltıp, kulübü kâra geçirmiş bir yönetim, yeni bir şampiyonluğa koşarken üye alımında Tüzük hükümlerini uyguladı diye genel kurul toplantısında gün boyu organize bir grup tarafından hakarete uğramış ve ibra edilmemiştir.
Yönetici Mahmut Recevik: İlk oylamada çok açık bir şekilde 'evet' oyları 'hayır' oylarından fazla olduğu halde oylama tekrar edildi, sonra oylar sayıldı, gene kabul görmedi, ısrarımıza rağmen kapalı oylama yaptırılmadı. Galatasaraylı bunu unutmaz.
Divan Kurulu Başkanı Eşref Hamamcıoğlu: Yönetim kurulu idari yönden ibra edilmezken denetleme kurulu da ibra olmadı. Denetleme kurulu ibra olmayınca Adnan Polat örneğinin çok geçerli olmayacağı söyleniyor. Tüzük de bunu söylüyor. O bakımdan yönetim tüzüğün ilgili maddesine göre bir ay içinde seçim kararı almak zorunda. İbra edenler arasında liseli üyeler de vardı. Liselileri, liseci olarak yıpratmaya çalışanlara engel olmak lazım.
İŞTE İBRASIZLIK SÜRECİ!
G.SARAY'DA Cengiz'i başkanlıktan düşüren ibrasızlık sürecinin özeti şöyle:
1. Temsil şekli ve kulüp üyelerine karşı üslubu. Dursun Özbek'in sonunu hazırlayan 'Tüydüler' sözünün benzerini Mustafa Cengiz, 'Köfteler', 'Bindirilmiş kıtalar', 'İç mihraklar' diyerek sarf etti.
2. Galatasaray Lisesi mezunu olan 139 kişinin üyelik başvurularının referans imzalarının sıkıntılı olması gerekçesiyle reddedilmesi.
3. "İdari olarak ibra edilmezsem mahkemeye giderim'' restini çekmesi.
4. Eski başkan Dursun Özbek'e hakarete varan söylemlerde bulunan 'Yellow Friday' kampanyasının yaratıcısı Gökhan Bilek'in başkan kontenjanından kulüp üyesi yapılması.
5. Genel Kurul'da söz alan Sicil Kurulu ve Denetim Kurulu üyelerinin tansiyonu yükseltmesi. Denetim Kurulu raporlarında 20 günlük Dursun Özbek dönemine 23 sayfa ayrılması ve Mustafa Cengiz döneminin tamamının yer almaması.
6. Sedat Doğan ve Faruk Süren'den gelen 'Seçime git' çağrısına uymaması.
Spor yazarları, Galatasaray'daki 'ibra' kaosunu değerlendirdi
500 OY BULAMIYORSA HATAYI KENDİNDE ARAMALI
1. Genel kurul, başkan Mustafa Cengiz ve yönetimini idari yönden ibra etmeyerek adeta devirdi. Bunun arkasında sizce kimler var? Spor kamuoyunu şoke eden bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Adnan Polat'a yapılan mali ibrasızlık bir darbeydi. Mustafa Cengiz'e yapılan idari ibrasızlık da planlıydı ve Galatasaray'a yakışmadı. Son divan toplantısında Cengiz'in, "İdari ibrasızlığın anlamı yok. Mali ibrasızlığı verebiliyorsanız verin" resti, bu sonucu doğurdu. Eğer Cengiz, ikinci başkanlık döneminde 2500 oy alıyor ve mali kongrede ibra anlamında 500 kemik oy bulamıyorsa, hatayı önce kendisinde aramalıdır. Kongreye gelen 1720 kişiden 700 kişi salonda kalıyorsa ve bu kişiler arasından 350'si kemikleşmiş oy olarak, önce mali açıdan yönetimi ibra edip sonra idari açıdan ibra etmiyorsa denetleme ile sicil kuruluna da ibrasızlık veriyorsa başkan Cengiz, önce kendisiyle yüzleşmelidir. Mali yönden önemli işlere imza atan Cengiz'in oylama öncesi yaptığı konuşmada, "Mağarada ve sarayda oturmak aynı şey değil" sözünü sarf etmesi büyük yanlıştı ve tepki topladı. Cengiz'in bir G.Saray Başkanı'na (Dursun Özbek) 'cepçi' sıfatını kullanan Yellow Friday'in yaratıcısı Gökhan Bilek'i başkanlık kontenjanından üye yapması idari ibrasızlığın kalbiydi. Cengiz eğer Gökhan Bilek ile ilgili, "Kimse G.Saray Başkanı'na cepçi diyemez. Ben yanlış yaptım, üyelikten atıyorum" deme cesaretini gösterseydi asla gerginlik yaşanmaz ve çok rahat da ibra olurdu.
Bu ibrasızlığın altında yatan sebep G.Saray Lisesi'nden yeni mezun olmuş 140 tane öğrenciyi kulübe üye yapmaya çalışan seçim esnafı bir kulüp üyesidir. Genel kurulda kürsüye çıkıp konuşmayı demokrasi sanıyorlar ama G.Saray'da eller, abilerin yönlendirmesiyle iniyor-kalkıyor. Bu ibrasızlığın yönetimin 14 aylık performansıyla bir alakası yok. Daha kendi hayatını yönetemeyenleri, G.Saray kongrelerinde piyon olarak kullananları bu camia da çok iyi tanıyor. Gelin görün ki Adnan Polat'a ne yaptılarsa önceki gün Cengiz'e de aynı şeyi yaptılar.
Hiçbir kurum kendi müessesine böylesine bir zarar vermemiştir. Asla iyi niyetli olduklarını düşünmüyorum. Cengiz ve ekibi, mali konularda başarılı oldu. İdari olarak baktığımızda da G.Saray geçen yıl şampiyon olmuş, bu yıl da az da olsa şampiyonluk şansları var. Galatasaray Lisesi batıya açılan pencere olarak bilinir ama belli ki bu pencere kötü niyetli ya da kendi menfaatlerini kollayan insanların eline geçmiş. Yaşananlar utanç vericidir.
TÜZÜK DEĞİŞMEZSE DARBELER BİTMEZ
2. Başkan Mustafa Cengiz'in konuyu mahkemeye taşıması sizce doğru bir adım olur mu?
LEVENT TÜZEMEN: Edindiğim bilgiye göre; Cengiz ve yönetimi mahkemeye gidip idari bir karar almayı planlıyor. Genelde mahkemeler az bir farkla elde edilmiş ibrasızlıklarla ilgili bu kararı verebiliyormuş. Mustafa Cengiz idari kararı aldırdığında seçime gidecek ve mayıs ayında yeniden başkanlığa adaylığını koyacak. Eğer idari karar aldıramazsa tüzük gereği bir dönem aday olamayacak.
BÜLENT TİMURLENK: G.Saray'ı Avrupa'dan men ettiren Özbek yönetiminden sonra CAS'ta G.Saray'ın önünü açan Cengiz'e Genel Kurul'da resmen oyun oynanmıştır. Bu oyunu oynayanların G.Saray'ın herhangi bir spor dalında alacağı başarılarla alakadar olmadığı ortada. Çünkü bu kitle G.Saray'ı bir spor kulübü olarak görmüyor. G.Saray, Kalamış'ı ve Ada'sıyla bir sosyal tesis yuvası ya da seçim sonralarında ekmek kapısı değildir. Divan Başkanı Eşref Hamamcıoğlu büyük ihtimalle başkan adayı olur. Karşısına da kim çıkar bilmiyorum ama kim başkan seçilirse seçilsin şunu bilmeli; 3 yıl oturacağım diye geldiğin koltukta bir yıl sonra 200-300 kişinin eli-koluyla koltuğunu kaybedebilirsin. Aklı olan bu düzende bu göreve talip olmaz. Galatasaray tüzüğünü değiştirmediği sürece bu seçim darbelerinin devamı gelir.