GÜRCAN BİLGİÇ
Medipol Başakşehir artık şampiyon gibi oynamaya başladı. Üstündeki baskı ve kazanma mecburiyeti ise Galatasaray takımını daha da zorluyor.
MURAT ÖZBOSTAN
Abdullah Avcı ve öğrencileri zirve yarışında daha şanslı. Çünkü Galatasaray psikolojik olarak üstün olsa da oynadıkları futbol hiç güven vermiyor.
LEVENT TÜZEMEN
Eğer puan farkı azalacak olursa Medipol Başakşehir'de panik havası başlar. Bu da "Eyvah yine mi şampiyon olamayacağız!" gerilimi yaratır.
Son oynanan maçlarda G.Saray, Bursa'da 2-0'dan müthiş bir dönüşle 3-2 kazandı. Başakşehir ise inanılmaz pozisyonlar harcadığı Kayseri maçında bir puanı zor aldı. Psikolojik olarak kim önde?
GÜRCAN BİLGİÇ: Kısaca söylemek gerekirse; Başakşehir şampiyon olur. Daha önce de belirttiğim gibi 'akıl-fikir' bunu söylüyor. Bundan sonra da puan kaybedecekler ama G.Saray da her maçı kazanacak gibi gözükmüyor. Aslında son haftalara baktığımızda 5-0 kazandığı maçta kalecisinin sekiz kurtarış yaptığı bir G.Saray var. Başakşehir artık şampiyon gibi oynamaya başladı. Üstündeki baskı ve kazanma mecburiyeti G.Saray'ı daha kırılgan yaptı.
MURAT ÖZBOSTAN: Başakşehir bu sene de şampiyon olamazsa bundan sonra şampiyonluk şansı çok zor olur. Sezon sonu böyle bir durumda takımdan birçok ismin ayrılacağını düşünüyorum, buna Abdullah Avcı da dahil. Psikolojik üstünlük elbette G.Saray'da. Büyük bir camia olmanın avantajını kullanıyorlar. Başakşehir bunun eksikliğini yaşıyor. Başakşehirli oyuncuların son maçta kaçırdıkları fırsatlara bakarsak elleri ayakları birbirlerine dolaşıyordu. Ben yine de Başakşehir'in şampiyonluk için şanslı olduğunu düşünüyorum. Çünkü G.Saray'ın futbolu güven vermiyor. Son 8 hafta kıran kırana geçer.
LEVENT TÜZEMEN: Süper Lig'de en çok şampiyon olan takım G.Saray. Ayrıca Fatih Terim de yerli hocalar arasında şampiyonluk sayısı en fazla olan teknik adam. Zirve yarışında G.Saray adına bu büyük tecrübe itici güç oluyor. Kalan haftalarda Başakşehir puan kaybı yaşar ve G.Saray da kazanmaya devam ederse Avcı ve öğrencileri psikolojik bir gerginlik içine girip "Eyvah bu sezon da mı şampiyon olamayacağız?" sorusunu yöneltebilirler. Kayseri maçında yedikleri gole karşılık veremeyen Başakşehirli oyuncuların agresif bir yapıya büründüklerini gözlemledim. G.Saray eğer puan farkını azaltacak ortamı yakalarsa tecrübesi, hocasının kimliği ve camianın refleksiyle ipi göğüsler.
FATİH DOĞAN: Şampiyonluk favorisini hâlâ Başakşehir olarak görüyorum. Şampiyonluğa çok motiveler. Edin Visca girdiği 6 net gol pozisyonunun 3'ünü atsa bugün daha farklı şeyler konuşacaktık. Şu anda Başakşehir'de bu yarışı tamamlayacak kalite, tecrübe ve hırs var, gözüküyor. G.Saray ise defansındaki sorunları çözemedi. Gelgitler yaşıyorlar. Bence en büyük avantajları Fatih Terim gibi tecrübeli bir teknik adamın başlarında olması. Terim'i kadrodan çıkarsan G.Saray tökezler, şampiyonluk yarışında değil daha da aşağıda olurdu.
'SINIRSIZ OLSUN' DİYORLAR PARASINI ÖDEYEMİYORLAR
SABAH'ın yabancı haberi gündeme bomba gibi oturdu. Şenol Güneş'in de konuyla ilgili açıklamaları oldu. Sizin düşünceniz nelerdir?
MURAT ÖZBOSTAN: Yılın en bomba haberlerinden birine SABAH Spor imza attı. Bunun için Gürcan Bilgiç'i kutlarım. Günlerdir bu konu konuşuluyor. Şenol hoca basın toplantısında, konunun tartışılmasının doğru olduğunu ifade etti. Ben yabancı sayısında revizyona gidilmesi tara-f tarıyım. Sınırsız yabancı düşüncesi kulüplerimizi batırdı. Şimdi kulüpleri batıran yöneticiler çıkmış, bazıları diyor ki "Mevcut kural devam etmeli". Mevcut kural devam etsin iy i güzel de FIFA'da onlarca dosyanız var, getirip parasını ödemediğiniz yabancılar sizleri çatır çatır dava ediyor. Kusura bakmayın da ülkeyi yabancı çöplüğüne çevirdiniz. Konu en-i ne-boyuna tartışılıp değişikliğe gidilmeli.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Güneş, bu konunun şu an gündeminde olmadığını söyledi ama fikir üreteceğini belirtti. En önemli lafı da "Fikrimi söyleyeceğim ama kararı verecek mercii ben değilim" dedi. Kulüpler mali açıdan zor durumdalar, o yüzden zaten plansız transfer yapabilecek durumları yok. Güneş'in en önemli mesajlarından biri de vergi ve maaş konusuyla ilgiliydi. Avrupa futbolundaki örnekleri mevcutken, futbolcuların ve teknik adamların vergilerini kendileri ödemesine yönelik açıklaması dikkate alınmalı.
LEVENT TÜZEMEN: Şenol hoca, kulüp teknik direktörleriyle bir araya gelecek, bu konuda ortak bir karar vereceklerdir. Kesin bir dille Şenol hoca yabancıya karşı olduğunu dile getirmedi. Çünkü Beşiktaş'ta özellikle Şampiyonlar Ligi'nde kadroyu kurarken ağırlık yabancı oyuncular üzerindeydi.
Ama verdiği bir mesajla da önemli bir konuya değindi. Yabancı oyuncuların Euro üzerinden para almalarıyla yerli oyunculara ödemelerin TL yapılmasının takım içerisinde rahatsızlık yarattığını vurguladı. Yani bu açıklaması bir ölçüde Beşikatş içerisinde yaşanan önemli bir sıkıntıyı da ortaya koydu .
GÜRCAN BİLGİÇ: Elit Kulüp Teknik Direktörleri toplantısında yabancı sayısının fazla olduğuna değindi ama önceki gün bu konunun etrafından dolaştı. Futbolcuların ve teknik adamların vergi vermesi gerektiğini söylemesi de ilginçti. Ben yabancı sınırına karşıyım. Oyuncu sayısından ziyade kuralların olması gerektiğine inanıyorum. Almanya örneği en ideali aslında. Altyapıdan 8 oyuncuyu şart koşmuşlar. Bizim bu yapılanmayı sağlayacak zorlamalar içine girmemiz gerekiyor. Yoksa sayı ile uğraşmamız yarar getirmez.
İSKENDER GÜNEN: Yabancı konusunu bundan sonraki toplantılarda konuşmak gerektiğini belirtti fakat yabancı konusundan daha önemli olanın kulüplerin içinde bulunduğu ekonomik sorunlar olduğunu belirtti. Güneş'in "Teknik direktörler ve futbolcular vergilerini kendi ödemeli" açıklaması bence çok önemliydi. Avrupa'da futbolcular ve teknik adamlar yüksek vergilerini kendileri öderken biz de bu ekonomik yük kulüplere kalıyor. Bu da yanlış bir sistem.
KİLİT 28. HAFTADA ÇÖZÜLECEK
İSKENDER GÜNEN: Ligde 28. haftada oynanacak Beşiktaş-Başakşehir ve F.Bahçe-G.Saray maçları bize kimin önde olduğunu gösterecek. Başakşehir 1 puan alsa da Kayserispor maçında bir takım olgusu içindeydi. Kim ne derse desin oynadıkları oyun diğer takımlardan çok daha farklı. Geçen yıla göre rakiplere daha az gol pozisyonu şansı veriyorlar. Ayrıca yedikleri golün daha az olması kendilerini daha da fazla avantajlı kılıyor. Galatasaray ise takım olamamanın sıkıntılarını yaşıyor. Her ne kadar 2-0 geriye düştükleri maçta attıkları 3 golle gelen galibiyet aradaki puan farkını 6'ya düşürse de istikrarlı bir çizgi yakalamaları kolay değil. Savunma bloğu hâlâ pozisyon hatalarını sıkça yapan bir görüntüde. Bireysel hatalar da her maçta öne çıktığı için Muslera'ya büyük işler düşüyor. Kolay gol yeme ve rakiplerine fazla pozisyon vermeleriyle yarışın içinde olabilmeleri de zor.
ÖMER ÜRÜNDÜL: : 6 puanlık fark önemli. Son oynanan Kayseri maçı Abdullah Avcı'yı iki konuda yanıltmamalı. Takım rekor pozisyon buldu ama atamadı. Bunun dışında da Arda'nın fiziki yetersizliği, Robinho'da da ciddi fiziki düşüş var. Tek kale bir maçta rakip tamamen alan daraltan savunma uygularken Robinho rakibe çalım atarak mesafe kat edemedi. Üstelik de tek şut atacak ortamı bulamadı. Bunlar gözden kaçmamalı. Bana göre; en kilit viraj 28. haftada oynanacak olan F.Bahçe-G.Saray ve Beşiktaş-Başakşehir maçları. İkisi de zor deplasmana gidiyorlar. Buradaki sonuçlar, sonrası için net bir fikir verebilir.