VAR uygulamasına rağmen hakem hatalarının damga vurduğu bir Süper Lig haftası daha kulüplerin isyanlarına sahne olurken, Merkez Hakem Kurulu'nun (MHK) başarısı da yeniden tartışmaya açıldı… 2006-2007 yılları arasında MHK'nin başında görev yapan ve sistemi en iyi bilen isimlerden biri olan eski hakem Mustafa Çulcu, SABAH'a yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini anlattı. İşte nokta tespitleri ve çarpıcı yorumlarıyla Çulcu'nun anlattıklarından öne çıkanlar:
VAR sistemi öncesinde 'İyi bir hazırlık dönemi geçirdik' dediler, ama geçirmediler. Bir hakemin VAR sistemini iyi uygulayabilmesi için en az 100 saat eğitim görmesi lazım. Bunu şişirilmiş saatlerle yaptılar. Eğer eğitimi ve donanımı layıkıyla yaparak hakemi videonun başına oturtmazsanız, kaosun önüne geçemezsiniz.
Hakemler art niyetli değil ama yetersiz. Eğer hakemler arasında art niyetli olanlar var diyorsanız, onları temizleyeceksiniz. Artık hakem de insandır, hata yapar mantalitesi bitti.
Maç öncesinde hakemlere bakılır, hatalarına bakılır. Eğer bir hakem durumdan vazife çıkarıyorsa, bu en tehlikeli olanıdır. MHK de gerekli önlemi almıyor, onu irdeleyip neden bunu yaptığını sorgulamıyorsa, disipline etmek için yaptırım uygulamıyorsa, bundan sonra bu gidişatın önünü alamazlar. Makul hatalar kabul edilir. Ama hakem maçın içinde manyeller (Tuzak kurmak) yapıyorsa, bu hakemle yollar ayrılmalıdır.
EVİNE GİTME RİVA'YA GEL
Halil Umut Meler'in Trabzonspor-Başakşehir maçının ilk 15 dakikasında yapılan faullerdeki tutarsızlığı, kafasının karışık olduğunun mesajını açıkça veriyordu. Sonrası da çorap söküğü gibi geldi. Meler maçı yönetmedi, maçı idare etti! Meler'in ayaklarının yere sağlam basması lazım. Saçma sapan bir maç yönetti. Ama onun hatası varsa, onu bu maça atayanın da aynı oranda hatası var. VAR'daki Fırat Aydınus, bu kadar eleştiri almasına rağmen, 24 saat sonra Kasımpaşa-Ç.Rize maçında VAR'a oturdu, bunun hesabını kim verecek? Hangi akla hizmettir bu? Bu atamayı kim, nasıl yapar?
MHK Başkanı olsam, o maçtan sonra Halil Umut Meler'e 'Evine gitme, buraya (Riva) gel birlikte maçı analiz edeceğiz' derdim. Eğitim böyle olur. 80'li yıllardaki mantalite ile yürümez bu işler. MHK olarak hakemlerin kucağına oturursan, hakemler seninle oynar. İtalya MHK Başkanı buraya geliyor, kimsenin bir şey sorduğu yok. Bütün hakemleri takip etmelisiniz. 5-6 maça hakem atamakla bu iş olmaz. Böyle yaparsanız gelişemezsiniz.
ÇAKIR'IN GÖLGESİNDELER!
Mayıs-Haziran ayları futbol için bir milat. Yapılanma, atılımlar, bu dönemde yapılmalı. Bugüne kadar yapılanlardan ders çıkarmamız lazım. Futbol yönetimini değiştirmemiz, doğru adımlar atmamız gerekli. Özellikle de hakemlerin yönetiminde doğru adımlar atmamız şart.
MHK tutturmuş sürekli Cüneyt Çakır'ın ismini verip duruyor. Cüneyt Çakır'ın şemsiyesinin altında gölgelenmekten vazgeçilsin artık. Hani ikinci Cüneyt Çakır? Eğer Halil Umut Meler, ikinci Cüneyt Çakır olamayacaksa, bunda büyük sıkıntı var.
Elbette hakemlere sahip çıkacağız. Şu anda hakemlerin içinde sıkıntı var. Aralarında rahatsızlıklar var. Birbirleriyle çatışan hakemler var. Bunları duyuyoruz. Herkes birbirini markaja almış durumda. Hakemlerin de MHK'ye güveni kalmadı. Hakem, arkasında duran yöneticiye güven duymalı. Boş çuval, dik durmaz. Karanlık odada, siyah renkli kedi aranmaz. MHK hakemleri yönetemiyor, etkili olamıyor, motivasyonu yüksek hakemi sahada görevlendiremiyor.
Hakemlere sesleniyorum. VAR varken bunun kıymetini bilin! Yükünüz yüzde 50-60 azaldı. Siz de artık saha içindeki 2-3 faulü ve taç kararını da doğru verin.
SİSTEM ÇÖKMÜŞTÜR
Eğer kişiye göre kurullar seçilirse, o kurumdan başarı beklenmez. O kurumda sadece kaos olur, kargaşa olur. Son derece başarısızlar, günü kurtarıyorlar. Sadece MHK'nin değil, kapısındaki güvenlikten, en üstteki sorumlusuna kader herkes yenilenmeli.
Sistem çökmüştür, MHK yetersiz kalmıştır. Bu sistemin saygın hale getirilmesi gereklidir. Bu da MHK'nin işidir. Ama görünüyor ki, bu konuda başarılı değiller.