Milli sporcu Rahmi Özcan, Ampute Futbol Milli Takımı'nın elde ettiği başarılar, gelecek hedefleri ve engelli vatandaşların spora kazandırılmasıyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Daha önce 4 kez dünya üçüncüsü olduklarını hatırlatan Rahmi, "Bunu başardık ama üçüncülük maçlarını kazanarak yaptık. Şimdi kaybederek ikinci olmak kötü bir duygu. Çok üzüldük, çok ağladık. Türkiye'ye gelene kadar ikinciliğin bir başarı olduğunu fark edememiştik." ifadelerini kullandı.
Dünya Kupası'nı kazanmaya çok yakın olduklarını ve Türkiye'ye bu gururu yaşatmak istediklerini vurgulayan milli sporcu, "Altın bir jenerasyonumuz var, istedik ama olmadı. Bu sene nasip değilmiş. 2022 Dünya Kupası hedefiyle çalışmaya devam edeceğiz. Bu jenerasyona, önümüzdeki 4 sene içinde 1 veya 2 oyuncu katabilirsek, Dünya Kupası'na daha güçlü şekilde gideriz." diye konuştu.
"ENGELLİLİK KAVRAMINI ANLATMIŞ OLDUK"
Rahmi Özcan, kazanılan başarılar sonrasında geçmişe oranla engellilere bakış açısını değiştirdiklerini söyledi.
Hayatında hiç protez kullanmadığına dikkati çeken Rahmi, şöyle devam etti:
"Bir alışveriş merkezine gittiğimde veya sokakta dolaşırken insanların bana bakış açısıyla şu anki bakışı çok farklı. 'Ağabeyin ayağı yok, ne olmuş' gibi cümleler kurulurken, şimdi 'Ben bu ağabeyi tanıyorum, milli sporcu, futbolcu, Ampute Milli Takımı'nın 10 numarası' gibi cümleler duyuyorum. Engellilik kavramını küçük yaştaki çocuklara indirebildik. Bunda da en büyük başarının Ampute Milli Takımı'na ait olduğunu düşünüyorum. Futbol sayesinde engellilik kavramını anlatmış olduk. Ampute futboluna sporcu ve kulüp kazandırabildiğimiz için mutluyuz. Misyonumuzu fazlasıyla yerine getirdiğimizi düşünüyorum."
Rahmi Özcan, bundan 20-30 yıl önce evladı engelli diye onun varlığından bahsetmeye utanan aileler bulunduğunun altını çizerek, "Engelli çocuğunu evinin bir odasında kilitleyen, sokağa çıkarmayan ailelerimiz vardı. Öncelikle biz bunları aştık. Sporla uğraştığınız zaman engelinizi tamamen unutuyorsunuz. Hem yetiştiren hem yetişen olarak söylüyorum, sporla tanışanlar tamamen engellerini bir kenara bırakıp sporcu kimliği kazanıyor; kendileriyle dalga geçmeye başlayabiliyor, öz güvenleri artıyor, sokakta rahat dolaşmaya başlıyor. Her şeyden önemlisi kendi kariyerlerini çizmiş oluyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
"DÜNYANIN EN İYİ LİGİNE SAHİBİZ"
Milli futbolcu Rahmi, Türkiye'de hemen her kesimden destek aldıklarını, bunun da motivasyon ve konsantrasyonlarını artırdığını dile getirdi.
Takım kaptanı Osman Çakmak'ı çıkarınca takımdaki en büyük futbolcunun yaşının 29 olduğunu ifade eden milli sporcu, şunları söyledi:
"4 yıl sonra en büyüğümüzün yaşı 33 oluyor. Bu da ampute futbolu için çok normal, oynanmayacak bir yaş değil. Bu jenerasyonumuzu koruyup içine birkaç yeni isim katabilirsek, başarı kaçınılmaz olacaktır. Ligimizin aralıksız devam etmesi en önemli etken. Lig maçları sayesinde sporcularımız tecrübe kazanıyor. Bizim için önemli olan, genç sporcuların altyapıdan gelip milli takıma faydalı olacak şekilde devam etmesi. Burada en önemli görev Bedensel Engelliler Spor Federasyonu ve Türkiye Futbol Federasyonuna (TFF) düşüyor. TFF'nin bize karşı işini fazlasıyla yaptığını ve bize değer verdiğini biliyorum. Ellerinden gelen tüm desteği sağlıyor. Spor Bakanlığımız keza aynı şekilde."
Dünyadaki en iyi yerli ve yabancı oyuncuların Türkiye'de forma giydiğini hatırlatan Rahmi, "Dünyanın en iyi ligine sahibiz. Özbekistan'ın, Gana'nın, Türkiye'nin en iyi oyuncuları bizim ligimizde. Dünyanın elit sporcularının tamamı ülkemizde futbol oynuyor. Bu da doğal olarak kaliteyi artırıyor." şeklinde görüş belirtti.
"YABANCI KURALI KESİNLİKLE DEĞİŞMELİ"
Milli futbolcu Rahmi, Türkiye'de uygulanan 4+1 yabancı oyuncu kuralının kesinlikle değişmesi gerektiğine olan inancını vurguladı.
7 kişiyle oynanan ampute futbolunda 4+1 kuralının yanlış olduğunu savunan Rahmi, "Sonra kalkıp Türkiye'de futbolcu yetişmiyor demememiz için yabancı kuralının değişmesi gerekiyor." dedi.
Liglerde bu kuralın sıkıntısını gördüklerini belirten Rahmi, "Yerli futbolcularımız hem sahada yer bulamıyor hem de oynayamıyor. Bu kuralın değişmesi ve kendi filiz lisanslı yetişmiş 1 sporcunun kadroda bulunması gerekiyor. Nasıl ki normal futbolda altyapıdan yetişen bir oyuncu bulundurma zorunluluğu var, ampute liglerinde de bunun uygulanması lazım. Bir sporcuyu, maç tecrübesiyle, gittiği yerleri görerek, oynadığı maçları izleyerek geliştirebiliriz. Altyapıdan bir sporcu eklenip her esamede bulunması gerekiyor. Bu şekilde devam edersek 2022 Dünya Kupası kaçınılmaz olur." diye konuştu.
Rahmi Özcan, altın jenerasyona eklemeler yapıldığı takdirde Türkiye'nin tüm organizasyonlarda mutlak favori olacağını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Şu anki haliyle bile dünyanın en iyi takımı olduğumuzu iddia ediyorum. Dünya Kupası'na kadar önümüzde 4 yıl gibi bir süre var. Bu sürede de Avrupa Şampiyonası var. Orada sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum ama Dünya Kupası öncesinde katılacağımız organizasyonlar, genç arkadaşlarımızı da geliştirecektir. Altın jenerasyona yeni arkadaşlarımız eklendiğinde başarı mutlaka gelecektir."