"BARIŞ ALICI; doğal bir yetenek olduğunu topu alışı, gitmesi gereken yönü seçişiyle gösteriyor. Bunlar zekâ gerektiren hamleler. Makedon olsa ondan vazgeçmem"
"ELJIF ELMAS; uzun yıllardır birlikte çalıştığım bir isim. Fenerbahçe'de defansif özelliklerinden faydalanılmak isteniyor. 10 numara oynarsa iki kat fazla katkı sağlar"
Fenerbahçe'nin Dinamo Zagreb ile 0-0 berabere kalarak UEFA Avrupa Ligi'nde gruptan çıkmayı garantilediği maçı izleyenler arasında Makedonya Milli Takım Teknik Direktörü İgor Angelovski de vardı. UEFA Uluslar Ligi'nde grubunu liderlikle tamamlayan Angelovski'ye SABAH olarak Kadıköy'de eşlik ettik. Tecrübeli hoca hem Mekodonya Milli Takımı'ndan oyuncusu Eljif Elmas'ı, hem Fenerbahçe'yi hem de Türk futbolunu bizim için yorumladı. İşte Angelovski'nin tespitleri:
FENERBAHÇE maçını izlerken dikkat çeken isimlerin başında Barış Alıcı geliyor. Topu alışı, gitmesi gereken yönü seçişiyle doğal bir yetenek olduğunu herkese gösteriyor. Bunlar futbol zekâsı gerektiren hamleler. Makedon olsaydı, A Milli Takım için vazgeçilmezimiz olurdu. Türkiye için de ilerleyen yıllarda aynı durum söz konusu olacaktır.
ELJIF ile uzun yıllardır çalışıyoruz. Bu süreç Rabotnicki'den başladı, Milli Takım'a kadar sürdü. Bu dönemlerde neredeyse hep ofansif orta saha olarak oynadı. Son oynadığımız Uluslar Ligi maçlarında da durum benzerdi. Ama Fenerbahçe'de uzun süredir daha fazla defansif özelliklerinden faydalanılmak isteniyor. Savunmada istenileni verebiliyor belki ama 10 numara oynaması halinde iki katı katkı sağlar. Sonuçta her teknik adamın bir stratejisi var. Zagreb karşısında Frey çok mücadele etti. Her pozisyonun neredeyse içindeydi. Şu anda sahip olduğu mücadele gücünün üzerine biraz da bitiricilik eklemesi takıma katkısını artırır.
TÜRKIYE'DE dikkat çeken oyunculara baktığımızda akıllara ilk olarak Galatasaray'dan Ozan Kabak, Fenerbahçe'den Eljif Elmas ve Barış Alıcı geliyor. Genç yetenek sayısı bu topraklarda fazla. Türk futbolunun ihtiyacı olan şey topraklarında olan bu madeni çıkarması ve işlemesi. Bunu yapmaları halinde yükselişlerinin önünde kimse duramaz. Yeterli tesis de var, yeterli para da. 30 yaş üstü futbolculara gereğinden fazla takılıp kalmak sadece günü kurtarır ve borcu artırır.
ULUSLAR Ligi'nin en genç kadrolarından birine sahip olarak mücadele ettik. Milli Takım olarak 2 yıl önce 162. sıradayken, şimdi FIFA sıralamasında 68.'liğe yükseldik. Bunun başrolünde yeteneklerini doğru kullandığımız gençler var. Türkiye'de maçları izlediğimde genel olarak böyle bir sorun olduğu göze çarpıyor. Türkiye'nin tesisleşme yolunda yaptıklarının dünyada çok fazla örneği bulunmuyor. Milli Takım olarak da kamp yapmamız gerektiğinde ya da bir hazırlık maçımız varsa, bunun Türkiye'de olması için özel taleplerimiz oluyor.