1- GALATASARAY Başkanı Mustafa Cengiz'in düzenlediği basın toplantısında kullandığı ifadeler için yorumunuz nedir?
2- BEŞİKTAŞ içinde bulunduğu durumdan nasıl çıkar? Teknik kadroda bir kan değişikliği lazım mı? Guti ve İlhan Mansız takviyesi teknik kadroyu geriye mi götürdü?
3- ŞENOL Güneş, "Oyuncuya hesap kesersek, oyuncu bulamayız" dedi. Hocanın bu sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
LEVENT TÜZEMEN: Başkan Mustafa Cengiz yangının üzerine benzin dökmedi. Olayların yatışması adına hakkını ararken sağduyulu bir konuşma yaptı. Fatih Terim ile aralarında bazı kötü niyetli insanların sorun çıkartmak istediğini söyledi. Fırat Aydınus konusunda çok haklıydı. Hem Kadıköy'de hem de Vodafone Park'ta bazı hakemler yıllar geçen sürede görev yapamadılar. FIFA kokartını kaybetmiş Aydınus bana göre de artık derbi yönetmemeli, hatta düdüğünü bile asmalı. Verilen cezalar konusunda gerçekten bir adaletsizlik olduğunu düşünüyorum. Orada birçok oyuncu olayın içine karıştı, birbirinin ayağına basanlar vardı, itiş kakışlar oldu ama ceza 5 oyuncuya çıktı. Bu cezanın neden bu kadar yüksek verildiğinin açılımı yapılamadı. Hukuk Kurulu'nun istifasını istemek Galatasaray Başkanı'nın bir talebidir. Eğer Hollanda'daki bir maçta hakemlerin VAR'la yaptığı konuşmaların içeriği kulüplere iletilebiliyorsa Türkiye'de de özellikle bu tür olayların konuşmaları deşifre edilmelidir. Başkan Cengiz'in, Serdar Aziz'e verilmeyen penaltı ile ilgili yorumunun sırrı bu konuşmalarda gizlidir. Sonuçta G.Saray Başkanı, eski bazı başkanlar gibi ortalığı yangın yerine çevirmedi, F.Bahçe ile derbide yaşanan olaylarla ilgili de rakibi rencide edecek açıklamalardan kaçınıp samimi ve zeytin dalı uzatan bir ifade kullandı.
MURAT ÖZBOSTAN: Karşılıklı açıklamalar ile bu konu çok tatsız bir noktaya geldi. Sayın Başkan dün daha sakin konuştu. En azından Fenerbahçe'yi hedef alan direkt sözleri yoktu. Hedefinde Futbol Federasyonu Hukuk Kurulu vardı. Başkanın faturayı TFF'ye çıkarması doğal. Bir camianın başkanı olarak çıkıp düşüncelerini söylemesi kadar normal bir şey olamaz. Zaten konuşmanın çoğunda bundan önceki sözlerini düzeltmek için çaba harcadı. Bu konu iki taraf tarafından sürekli sıcak tutulursa iki takım da zarar görür. Ben cezaları normal görüyorum. Hatta bazı isimlere az verildiğini dahi düşünüyorum. Galatasaray da Fenerbahçe de aynaya bakıp 'Bizim futbolcular niye böyle?' diye düşünüp analiz etmeli.
BÜLENT TİMURLENK: G.Saray derbinin üzerine iki maç oynadı. Birini kaybetti, birini kazandı. G.Saray 1905'ten beri kazanıyor ve kaybediyor. Bu yüzden G.Saray yönetiminin geriye değil önüne bakması gerekiyor. Beşiktaş ve Başakşehir ile oynayacakları kritik karşılaşmalar şampiyonluk yarışında çok keskin dönemeçler. Bu sezon Şampiyonlar Ligi'ne gitmek G.Saray'ı Avrupa'dan men cezasından kurtardı. G.Saray yönetimi de biliyor ki düzlüğe çıkılan yol, yine şampiyon olmaktan geçiyor. Bu yüzden mümkün olduğu kadar kısa sürede kaos ortamına son verip sahadaki performansa odaklanmalılar.
GÜRCAN BİLGİÇ: G.Saray Başkanı çok ince bir üslupla memnuniyetsizliklerini dile getirdi. Eşitsizlik yapıldığını savunuyor, cezaların ağırlığından şikayet ediyor, Fatih hoca da indirim istiyor ve Fırat Aydınus'u da görmek istemiyor. Perşembe günkü ceza kurulu toplantısı öncesinde son mesajlarını verdi ve Fikret Orman'ı MHK ile olan serzenişlerine de destek vererek yanına müttefik çekti. Derbi hakkındaki yorumlarının objektifliği, barışçı bir dil kullanması, sahadaki oyunu övmesi ve olaya karışan oyuncuları kınaması önemliydi.
GÜRCAN BİLGİÇ
Siyah-beyazlı takım yaşlanıyor ve yavaşlıyor. Sakatlık sayıları arttı. Kısa vadede çareler aranabilir ama gelecek sezon için ciddi bir yenilenme şart...
MURAT ÖZBOSTAN
Beşiktaş'taki sorun takım bütünlüğünün bozulmasıdır. Biri etli pilav yiyor!. Sakat olmayan futbolcu da 'sakatım' diyor. Sıkıntı büyük.
LEVENT TÜZEMEN
Başarısızlık rüzgarına kapılıp kafa koparmak, teknik heyeti görevden almak yanlış olur. Yaşlanan kadroyu değiştirmek için adım atılmadı.
MURAT ÖZBOSTAN: Bir kere Beşiktaş'taki en büyük sorun takım bütünlüğünün bozulmasıdır. Özellikle takımdaki yabancı futbolcular mesaili çalışan gibi gelip gitmeye ve sahaya çıkıp topunu oynamaya başladı. Yerli futbolcular da sıkıntılı. Sıkıntının temelinde para olduğunu düşünmüyorum.
Türkiye'de sadece Beşiktaş'ta mı geç ödeme yapılıyor? Her kulüp sıkıntılı. Beşiktaş takım olma duygusuyla 3 sene büyük başarılar kazandı ama şimdi bu ruh yok. Herkes farklı telden çalıyor. Sakat olmayan futbolcu 'sakatım' diyor, oynamıyor. Tolgay arkadaşlarına terbiyesizlik yapıyor. Pilav derdinde! Babel kafayı sözleşmeye takmış. Adam yeni sözleşme ve zam yoksa oynamıyor doğru dürüst!. Quaresma bir var bir yok! Adem Ljajic'e top veren yok! Yaşı ileri oyuncular var. Onlar da hem Avrupa hem ligi kaldıramıyor. Şenol Güneş'in yanına İlhan Mansız ve Guti verildi. Bunlar Beşiktaş'a ne verdi? Kan değişikliği kararını yönetim verir.
LEVENT TÜZEMEN: Bir takım aile olma özelliğini yitirdiği zaman başarısızlıklar peş peşe gelir. Beşiktaş iki yıl üst üste şampiyon olup Şampiyonlar Ligi'nde tarihinin zirvesini yaptığında taraftar, yönetim, teknik heyet ve futbolcular kol kola yürüyorlardı. Beşiktaş taraftarı hep yaratıcılığıyla ön plana çıkmıştır. Ama tribünlerin başta Quaresma ve Oğuzhan olarak futbolcuları ıslıklamaları Beşiktaş'a ciddi zarar verir. Oyuncular ve Şenol hoca alınan kötü sonuçlara üzülmüyorlar mı? Bence içleri kan ağlıyor. Bazen işler iyi gitmeyebilir. Beşiktaş ayağa kalkacaksa ancak bu taraftarın desteğiyle gerçekleşebilir. Sonuçta bu oyuncular Beşiktaş armasını temsil ediyorlar. Her şey iyi giderken alkışlamak kolay ama taraftar olarak kriz anında tam destek hep destek olmak şarttır. Teknik heyet değişikliğine gitmek sezonu kaybetmek olur. Son başarılarda Şenol hocanın büyük emeği var.
Yönetim sadece yaşlanan kadroyu değiştirme konusunda adım atamadı. Beşiktaş'ta yarışırken bir değişim yaşanacaksa doğru isim Şenol Güneş ile yapılması olur. Başarısızlık rüzgarına kapılık kafa koparmak, teknik heyeti görevden almak doğru bir tercih olmaz.
GÜRCAN BİLGİÇ: Beşiktaş'ın problemi kenar yönetimi ile alakalı değil. İsim olarak Türkiye'nin en iyi kadrosuna sahipler. Ancak bu takım yaşlanıyor ve yavaşlıyor. Sakatlık sayıları arttı, süreleri uzadı. Yenildiği Genk maçı hariç puan kaybettiği hemen hemen tüm karşılaşmalarda üstün taraftı. Ancak bu oyunun çilingiri santrfor. Demba Ba, Gomez, Aboubakar, Cenk ve Talisca oyun kalitesini skora yansıttılar. Bu sezon bu kilidi açacak oyuncuyu bulamadı. Bulamayınca sorunlar büyüdü. Bir teknik adam her maça takımı 'az pozisyon versin, çok pozisyona girsin' diye çıkartır.
Bu yönden baktığımızda kenar yönetim problemli diyemem. Sadece duran ve yan toplandan çok gol yemeye başladılar. Kısa dönemde çözümler aranabilir ama önümüzdeki sezon için Beşiktaş'ın ciddi bir yenilenmeye ihtiyacı var.
BÜLENT TİMURLENK: Beşiktaş'ın omurgasında sıkıntı var. Karius soru işareti, Pepe kalben ve beynen kopmuş gibi, kolunda kaptanlık bandı olan Oğuzhan baskı altında, Ljajic formayı giyiyor ama hâlâ Beşiktaşlı olamadı ve santrfor pozisyonunda Şenol Güneş, 2 maçtır Mustafa Pektemek, Vagner Love ve Kyle Larin'i yedek bırakıp başlıyor. Kartal'ın ayağa kalkması için omurgasındaki soru işaretlerini gidermesi lazım. Quaresma size senede 7-8 maç alır ama geride kalan 12 hafta gösterdi ki Beşiktaş'ta herkes duruyor ve Ricardo Quaresma'nın bir şeyler yapmasını bekliyor.
BİLGİÇ: Şenol hoca, sezonu bu kadro ile sürdüreceğini biliyor ve oyuncularını koruyor. Hepsine ihtiyacı var. Tribün baskısının takımı ne hale getirdiğini Trabzon'daki deneyimlerinden acı bir tecrübe ile tattı. Kadroda ciddi performans problemleri var. Bunun üstüne de ıslıklar gelince oyuncular sorumluluk almaz. Yani işler daha iyiye gitmez. Zaten bu yorumu da yaptıktan sonra mental olarak bu iyileşmenin peşine düşeceklerini de ifade etti.
ÖZBOSTAN: Hoca doğru söylüyor. Taraftar, yönetime ve futbolculara hesap soruyor. Niye? Son 3 yıldır her şey güzelken iyi, kötü olunca da kötü. Böyle taraftarlık mı olur? Eğer ortada bir sıkıntı varsa bunun kahramanları yönetim, teknik kadro ve futbolculardır. Ama siz futbolcuları sürekli protesto ederseniz hiçbir şey elde edemezsiniz. Fenerbahçe haftalardır 15. sırada. Her maçta destek verdiler. Bu kadar vefasız ve acımasız olmayın.
TÜZEMEN: Güneş için Beşiktaş camiasında, oyuncu yetiştirme ve oyuncu yönetme konusunda 'Güneş Akademisi' yorumu yapılmadı mı? Şenol hoca, yaşlanan ve uzun sakatlıklar yaşayan oyunculardan dolayı ideal kadroyu kuramıyor. Beşiktaş taraftarı bu arızaları gözetmelidir. Şenol hoca haklı olarak evladı yaşındaki oyuncuların yuhalanmaması gerektiğini vurguluyor. Eğer bu oyuncular Beşiktaşlı kimlikleriyle sahada mücadele ediyorlarsa yuhalandıklarında özgüven kaybı yaşayabilir, sahaya ayakları titreyerek çıkarlar.
TİMURLENK: Güneş kamuoyu önünde elbette ki bireysel olarak oyuncularını eleştirmez ama tercihleri kimden memnun olmadığını gösteriyor. Tolgay'ın maç kadrosuna girememesi, 3 tane santrfor dururken genç Güven ile oyuna başlaması, Genk maçından 72 saat sonra futbolcularının yorgun olduğunu söylemesi… Bunların hepsi aslında isim vermeden takıma yönelik iğnelemeler. Avrupa Ligi'nde Perşembe maç oynayanların hepsi Pazar günü maça çıktılar. Beşiktaş geçen sezona kadar tabelaya bakmadan son dakikaya kadar vazgeçmeyen bir takımdı. Her şeyi yüksek yaş ortalamasına bağlayamazsınız. Kafaların bir olmadığı yerde ayaklar da aynı hizada olmaz. Futbolcuların surat ifadelerine bakmak lazım. Çok mutsuz insan var Beşiktaş'ta...