Fenerbahçe dergisinin ekim sayısına röportaj veren Benzia, sarı-lacivertli kulübe teşekkür ederek, "Beni buraya getirmek için gerçekten çok uğraştılar. Bana ilgilerini çok net şekilde gösterdiler. Ben de böyle büyük bir kulübe geldiğim için çok mutluyum." ifadelerini kullandı.
Sarı-lacivertli taraftarlara ayrıca değinmek istediğini dile getiren Benzia, "Onlara da teşekkür etmek istiyorum. Geldiğim günden beri, hatta buraya gelmeden önce bana sürekli sosyal medyadan mesajlar yolladılar. Sıcaklıklarını gösterdiler. Mesajlarına hala bakıyorum. Onları mutlu etmek için takım arkadaşlarımla birlikte maksimum performansımı sahaya yansıtmaya çalışacağım. Bu formayı başarıya ulaştırmak için elimden gelenin en iyisini yapacağım." şeklinde görüş belirtti.
"FRANSA VE TÜRKİYE LİGİNİ ÇOK BENZER BULDUM"
Fenerbahçe'nin Fransız ekibi Lille'den kiralık olarak kadrosuna kattığı Cezayirli oyuncu, Fransa Ligi ile Süper Ligi karşılaştırarak, "İki ligde de çok fazla temas ve ikili mücadele var. Futbolcular birbirlerine çok yakın temaslar kuruyor. Bu mücadele açısından Fransa ve Türkiye ligini çok benzer buldum. Fransa'da yetişmiş bir futbolcu olarak bu açıdan adaptasyon problemi yaşamadım. Fark olarak şunu söyleyebilirim, Fransa liginde daha çok taktiğe dayalı bir oyun var. Taktiğe daha fazla önem veriliyor ve daha defansif bir oyun tercih ediliyor. Türkiye'de ise takımlar daha açık bir oyun anlayışına sahip." değerlendirmesinde bulundu.
"BENİ ÇOK ETKİLEDİĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİM"
Spor Toto Süper Lig'in 6. haftasında Beşiktaş ile oynadıkları derbi maçta muhteşem bir atmosfer olduğunu dile getiren Benzia, şunları aktardı:
"Beni çok etkilediğini, büyülediğini söyleyebilirim. İnsanların futbolu ne kadar tutkuyla yaşadığını, takımlarına ne kadar bağlı olduğunu gördüm. Bu takıma gelmekten dolayı bir kez daha doğru seçim yaptığımı gördüm. Buraya gelmek hem hayat olarak hem de futbolu yaşama şekli olarak benim için doğru bir adımdı. Derbi maçındaki atmosferi Fransa'yla kesinlikle kıyaslayamazsınız. Fransa'da stadyumda bu kadar gürültü, bu kadar ateşli bir ortam yok. Benim hayatımda daha önce hiç tecrübe etmediğim bir akşamdı. Bambaşka bir tecrübe oldu. Bu kulübe geldiğim için gurur duyuyorum."
Bir Müslüman olarak Fransa'da yaşadığı hayatla Türkiye'de yaşadığı hayat arasında farklar olduğunu kaydeden 24 yaşındaki orta saha oyuncusu, "Burada her zaman ezan sesi var. Hiçbir şüphe duymadan, helal olduğunu bilerek yemek yiyebiliyorsunuz. Oradayken hep balık yiyorsunuz çünkü etlerin helal olup olmadığını bilemiyorsunuz. Beslenme alışkanlıklarınızı etkileyen bir durum. Futbolda da Cezayirli olduğumuz, Müslüman olduğumuz için bir adım geride başlıyorduk. Benim önüme zorluklar çıkarılan durumlar oldu." açıklamasında bulundu.