Kısa mesafe teknik adamlar vardır; gelir, etkisini gösterir, yavaş yavaş çözülür... Bir de maratoncular vardır. Temposunu koşacağı metreye göre ayarlar. Aykut Kocaman da böyle
Sezon sonuna doğru hep daha fazla atıp, daha çok puan almıştır Aykut Hoca'nın takımları. Şampiyon olduğu sezon 2. yarı 17'de 16 yaptı, bu sene 8'de 8. Ama zaman yetmedi
Bu sezonun en çok eleştirilen hocası Aykut Kocaman kupada final oynadı, ligi ikinci bitirdi ve yine defans oynattığı için eleştirilen takımı 78 golle ligin en çok gol atanı oldu? Rakamlar mı yalan söylüyor, eleştirenler eleştiri olsun diye mi konuşuyor?
Aykut Kocaman, Fenerbahçe'nin çok önemli değerlerinden bir tanesi… Çağdaş futbola eşdeğer bir çalışma sistemi var. Nadir görüşürüm kendisiyle ama dün gibi hatırlıyorum geçen sezon başı kulüpte karşılaştığımda UEFA kriterlerden dolayı elinin kolunun bağlı olduğunu görmüştüm. Ancak sıralamaya göre istedikleri oyuncuları yönetim almaya çalıştı. Hem oyuncu olarak hem sportif direktör olarak hem de teknik adam olarak Fenerbahçe tarihinde genel anlamda başarılı bir isim Aykut Hoca. Onun Fenerbahçe'ye verdiği kupalar, ilkeler, takımın değerleri için önemli. Kulüp de ona oyunculuk yıllarında ve bir profesyonel olarak yaptığı hizmetlerin karşılığını vermiştir.
TÜRKİYE'NİN GERÇEĞİ BU!
Aykut Kocaman'ın sosyal olarak, medya gücü olarak kendine has bir yaşam tarzı ve felsefesi var. Kendi bildiği doğrulardan sapmayan bir tarza sahip. İstatistikler tabii ki önemli. Fenerbahçe alışkanlığı olan imaj, son 3 yılın Beşiktaş'ının ortaya koyduğu imajdır. Taraftar hep hücum yapan takım ister. Mesela 4 pozisyona girip 2-0 kazanırsın rakibe hiç pozisyon vermezsin bunu istemezler. Konya maçındaki gibi 7 pozisyona girip 3 gol atan, rakibe 6 pozisyon verip 2 gol yiyen takım isterler. Türkiye'nin gerçeği de budur maalesef. Ama Aykut Hoca'nın gerçeği, önümüzdeki yıl için de açıklayacağım şeyler. Nedir bu? Kısa mesafe atleti vardır, bunun gibi kısa mesafe teknik adam da vardır... Gelir, etkisini gösterir, sonra yavaş yavaş çözülür. Örnekleri de vardır. Ama diğer tarafta da maraton koşucusu vardır. Temposunu koşacağı 42 bin metreye göre ayarlar. 100 metreyi seyretmekle, maraton seyretmek aynı değildir. 100 metrede gözümüzü bile kırpamayız. Maratonda ise git çay iç, yemek ye nasılsa iki saat sürecek. Aykut Hoca böyle bir hocadır. Şampiyon olduğu sezonu hatta sonra Konya serüvenini hatırlayacak olursak bu sezonda olduğu gibi ligin sonlarını hep iyi oynamıştır. Hep daha fazla atıp, daha çok puan almıştır.
TAKIM GELİŞTİ AMA...
Şampiyon olduğunda 17'de 16 bu sene 8'de 8... Antrenman yöntemi ve futbolunu oyunculara adapte etmesi, Osmanlı maçında ayrılık sinyali verdiği dönem, kayıpların sadece bireysel hatalardan olmadığına tercihlerinde de hatalı olduğuna karar verdi, takım gelişti ama süre yetmedi. Aykut Kocaman'ın, şampiyonluktan sonraki sezon oynaması gereken 65'e yakın maç vardı; Ziraat Türkiye Kupası, Süper Lig, UEFA Avrupa Ligi. UEFA'daki final hariç hepsini oynadı.
ŞAMPİYONLUKLARA AMBARGO KOYAR!
"Aykut Kocaman önemli bir futbol değeridir. İnsan kalitesi yüksek, teknik direktör kalitesi dünya standardında. Bardağın boş tarafına bakmamak gerek"
F.Bahçe'nin önünde seçim süreci var. Bunu da düşünürsek Kocaman'ın durumu ne olacak?
Fenerbahçe'de önemli bir kongre var. Rekor katılım olacak. Aziz Bey de Ali Bey de Fenerbahçe'nin gönlünde olan vizyon sahibi insanlardır. İyi Fenerbahçelilerdir. Kim kazanırsa kazansın Fenerbahçelilerin başının üstünde yeri vardır. Benim gönlümde yatan Aziz Bey'in bir dönem değil, Ali Bey'le birlikte bir üç sene devam edip (Bu dönemde de Yargıtay kararını verir) görevi Ali Bey'e devretmesidir. 1907'den beri bir sürü başkan geldi gitti. Fenerbahçe yine Fenerbahçe'dir. Öncelikle bu böyle bilinmeli.
KANKASIYIM YA!
Gelellim duruma; gelecek yıl transferde yine bir kısıtlama ile karşı karşıya olunacak mı? Başkan kim olacak Aziz Bey mi, Ali Bey mi? Mevcut kadroda 6-7 oyuncu alınmayacaksa, maceraya atılmamalı. Kendi adıma şunu söyleyeyim 'bana diyorlar ya 'kankası' hadi kankası olayım ben… Ama fena da değildir futbol görüşlerim… Kim seçilirse seçilsin "Aman Aykut Hoca bir yere gitme" desin ki F.Bahçe şampiyonluklara ambargo koysun…
Kocaman ve futbolcuların en çok şikayet ettiği konu tribünlerdi. Taraftar neden takımı yalnız bıraktı?
Taraftar konusunda zaman zaman Aykut Hoca'nın, Volkan Demirel'in sitemleri olmuştur ama ben bu sitemlere sadece sezonun başında, oyun yeni başlarken katılabilirim. Fenerbahçe sezon başında yarışta olsaydı, Türkiye'nin en güçlü iç saha seyircisidir taraftarı. Biraz taraftara sitem ederken de takımın performansı özellikle oyun kısmında değilim ama puan performansı seyirciyi kaçırdı. Galatasaray 45 bin ortalamaya çıktı. Beşiktaş, bir-iki maç dışında hep ful oynadı. Ben Fenerbahçelilerin duygularını çok iyi anlayabiliyorum. Benim bir şansım var, kendimi bildim bileli bu çubuklu hayali ile geldim. Allah'a hamd ediyorum ki bana öyle bir ödül verdi ki (bence şans yoktur ödül vardır) 3 yaşında kendimi çubukluyla hayal ederken o formayı giydim, sonra kısa dönem menajerlik ve teknik adamlık yaptım. Şu dönemde yorumculuğumda elimden geldiğince kırmadan, dökmeden, objektif olduğumu düşünüyorum. (Tarafsızım demek en büyük yalan. Tarafım ama objektifim işimde) Dolayısıyla ben en son basketboldaki Real Madrid finalinde hatta Zalgiris maçında Fenerbahçe taraftarının gözlerinden ne hissettiklerini anladım.
KRİTİK EŞİK
Her kulübün taraftarına, kulübüne sevgisine saygım var ama Fenerbahçelilerin farklı duyguları olduğunu görüyorum. Sezona kötü başlangıç seyirciyi kaçırdı, Osmanlı maçından sonra tekrar getirdi. Fenerbahçe sonradan açıldı taraftar geldi ama zaman yetmedi. Aykut Kocaman önemli bir futbol değeridir. Bardağın boş tarafına bakmamak gerek. Bardağın dolu tarafına bakarsak, insan kalitesi yüksek, teknik direktör kalitesi dünya standartlarında. Fenerbahçe, önümüzdeki yıllarda transferle ilgili sıkıntı yaşayacağı için Kocaman'la hiç tartışmasız devam etmeli. Aykut Hoca taraftarla karşı karşıya getirilmeye, bir algı operasyonu yapılmaya çalışıldı. Çoktandır çalmayan Şampiyonlar Ligi müziği bir şekilde çalınacak o statta. 2011'den sonra ekonomik ve manevi olarak ciddi bir deprem yaşadı Fenerbahçe ve taraftarın gücüyle geldi buraya kadar. Şimdi eşikte…