Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve asbaşkan Şekip Mosturoğlu'nun, tatil edilen derbiyle ilgili Ülker Stadı'nda düzenlediği basın toplantısında, yönetim kurulu üyeleri de hazır bulundu. Çok sayıda basın mensubunun takip ettiği toplantıda, derbide yaşanan olaylar, büyük bir ekranda videodan gösterilerek anlatıldı.
Mosturoğlu, olaylarla ilgili şöyle konuştu:
"BEŞİKTAŞ SAHADAN ÇEKİLMİŞTİR VE 3-0 HÜKMEN MAĞLUP SAYILMALIDIR"
"Taraflı medyaya göre müsabakada Tolga'ya durduk yere küfür edilmiş... Olayların başlangıcını izlediniz, olay tamamen Tolga Zengin'in bir taraftarla göz temasında bulunmasıyla başlıyor. Oğuzhan, Tolga'yı teşvik ediyor ve ardından o taraftar ile Tolga arasında bir kavga başlıyor ve büyüyor. Bu görüntüler bizim görüntülerimiz, emniyet ve TFF'ye verilmiştir. Bu kadar açık görüntüye rağmen bir kısım medya, 3 Temmuz tesiriyle yalan ve karalamayla bambaşka bir olay anlatıyor. Teknik direktörün kafasına koltuk atıldı, oyuncular sahadan ayrıldı ve teknik direktörün kafası yarıldı iddiaları medyada yer buldu. Bu olayların hangisi görüntülerde var? Bizce olay açık, Beşiktaşlı oyuncular ve Şenol Güneş sahayı terk etmiştir, nitekim Gökhan Gönül arkadaşlarını uyarmıştır. Aykut Kocaman maçın devam etmesi gerektiğini söylemiştir. Eğer Trabzonspor - Fenerbahçe maçı emsal alınırsa, Beşiktaş sahadan çekilmiştir ve 3-0 hükmen mağlup sayılmalıdır."
"GÜNEŞ, TEMSİLCİNİN VE HAKEMİN BİLGİSİ OLMADAN KAFASINA DİKİŞ ATILMIŞ VE HASTENEYE GÖTÜRÜLMÜŞTÜR"
"Görüntü çok açık, müsabakanın hakemi Mete Kalkavan, Beşiktaş'ın sahadan çekildiğini görüyor, Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş ve futbolcuları sahaya davet ediyor. Gerek olmadığı halde Güneş'in arkasından giderek hocayı sahaya davet ediyor fakat Güneş reddediyor. Gökhan da durumun farkında ve hükmen yenilebileceklerini belirtiyor. Kalkavan durumu kurtarmak için, çekilme olgusunu değiştiriyor ve maçı tatil ediyor. Takdir kamuoyunun. Üzerinde durulması gereken başka bir nokta, hiçbir Beşiktaşlı futbolcunun PFDK'ya sevk edilmemesi. Sadece Tolga, soyunma odası koridorlarındaki hareketi nedeniyle sevk edildi. TFF'ye bir savunma yapılamıyor ama bugün anlatacağım olgu, bizim tezimizin aydınlatılması konusunda en önemli olgu olacaktır. Beşiktaş hükmen mağlup edilmelidir çünkü sahadan çekilmiştir. Mete Kalkavan maçın tatil edilmesi hususunda iki madde sayıyor, biri müsabaka boyunca yaşanan olaylar, diğeri misafir takım teknik direktörünün yaralanması. Müsabakayı 57'nci, dakikada Mete Kalkavan tatil ediyor, 57'nci dakikada futbolculara sahaya gelin diyor. Soyunma odasına gidene kadar, müsabakanın oynanması için elverişli olduğunu ifade ediyor. Sahaya yabancı madde atıldığı belirtiliyor, bunlardan 1 tanesi Quaresma'ya isabet ediyor, başka isabet etmiyor. Tatil edilmesini gerektiren bir saha olayı yok. Kamuoyuna asıl sunmak istediğimi söylüyorum, Kalkavan, Güneş'in aldığı darbeden, yaralayıcı maddeden dolayı tatil ettiğini söylüyor. Peki Kalkavan bunu nereden tespit ediyor? Raporda Suat Arslanboğa ve Mete Kalkavan aynen şunu yazıyor; maçın gözlemcisi Vahap Şimşek'ten misafir takım teknik direktörünün başına 5 dikiş atıldığını öğrendik diyor. Vahap Şimşek'ten öğrenmiş. Ancak Vahap Şimşek, Güneş'in kafasına 5 dikiş atıldığını görmemiş. Yine Şimşek,Güneş'in başına 5 dikiş atıldığını Kalkavan'a bildirildiğini de rapor etmemiş. Müsabaka temsilcisi raporuna göre; temsilci, Güneş'e dikiş atıldığını da görmemiş, hastaneye kaldırıldığını da görmemiş. Müsabaka görevlilerinin raporları, aksi iddia edilmediği sürece iptal edilir. Mete Kalkavan'ın raporunda, Vahap Şimşek'in böyle bir beyanda bulunduğu yazılıyor ancak Şimşek'in raporunda böyle bir şey yok. Bu olay saha dışında cereyan ettiği için, Vahap Şimşek'in raporu ele alınır. Kalkavan'ın raporu herhangi bir kanıta dayandırılamaz. Alaattin Özcan ve Celalettin Yavuz'un raporlarında da Güneş'in hastaneye kaldırıldığı yazılı değildir. Güneş ne temsilcinin, ne hakemin bilgisi olmadan kafasına dikiş atılmış ve hasteneye götürülmüştür. Şimşek bunu hakeme söylemiş gibi hakem rapor yazmıştır, halbuki Şimşek'in raporunda bu yok."
"KALKAVAN'IN İDDİASINA GÖRE ŞİMŞEK YARALANMAYI RAPOR ETMİŞTİR ANCAK ŞİMŞEK'İN RAPORUNDA BU YOKTUR"
"Mardin 47 Spor ile Arsinspor arasında oynanan ve TFF'nin aldığı karara konu olan maç var Mardin'in üstünlüğü ile devam eden ve Arsinspor kalecisinin yaralanması ile tatil edilen maça esas olarak, TFF müsabakanın yarım kaldığı şartlarda tamamlanmasına karar vermiştir. Bu maçın tatil edilmesinde de hakem karar verdi. Tatil edilen bu maçta, müsabaka hakemi hem futbolcunun yaralandığını görüyor hem de acil servis doktoruyla görüşerek futbolcunun yaralandığını teyit ediyor. Burada müsabaka hakemi görmüyor. Diğer bir emsal karar ise Termal Spor ile Armutluspor arasında oynanan ve Termal Spor'un üstünlüğü ile devam eden maçta Armutluspor futbolcusunun yaralanması ile tatil edilen maçın ileri tarihte oynanmasına karar verilmiştir. Temsilci olayı bizzat görüyor ve bütün detaylarıyla rapora yazıyor. Hakem ise hem temsilcisinin kendisine aktardığını dinliyor, hem de telefonla iletişim kurarak durumu teyit ediyor. Ancak bizim maçta Kalkavan hiçbir şekilde Güneş'in yaralandığını görmemiştir, hasteneye götürüldüğünü de görmemiştir. İddiasına göre Şimşek, bunu rapor etmiştir ancak Şimşek'in raporunda bu yoktur."
"KALKAVAN MÜSABAKAYI TATİL ETMİŞSE, TFF'NİN TATİL PROSEDÜRÜNE AYKIRI BİR İŞLEM YAPMIŞTIR"
Kalkavan müsabakayı tatil etmişse, TFF'nin tatil prosedürüne aykırı bir işlem yapmıştır. Maç kaldığı yerden tekrarlanmalıdır. Dün akşam UEFA'nın bu konuyu soruşturduğunu ve TFF'nin vereceği kararını beklediği söylenmektedir. Bu bizim 3 Temmuz'da çok gördüğümüz UEFA sopasının tezahürüdür. Ama artık Fenerbahçe ve Türkiye, bunlarla ilgilenmiyor. FETÖ'nün aleti olan bu iletişimin artık son bulması gerekmektedir.
Bu saydığım olaylar çoğaltılabilir, bunlar yakın tarihli olaylar. TFF'nin, hakemlerin vermiş olduğu kararlar ortadadır. Bu karalar emsal kabul edilmezken, son maçta emsal ceza talep etmek, bizim saf olduğumuzu zannetmektir."
"SAYIN GÜNEŞ, İNSANLARIN GÖZÜNE BAKA BAKA, BİZLERİ ZAN ALTINDA BIRAKMANIN SANA NASIL BİR YARARI VAR?"
"Güneş, Beşiktaş maçından sonra bir açıklama yaptı, daha önce 3 Temmuz'da da benzer bir açıklama yapmıştı. Cevap verme hakkımız yoktu, Güneş de gerçek yüzünü o zaman göstermiştir. Bizim cevap veremeyeceğimizi bilerek bir iddia ortaya atmıştı, geçen gün de aynısını yaptı. Takdir spor kamuoyunun, ben ortaya attığı iddia ile ilgili açıklama yapmak istiyorum. Şenol hoca paraya biraz farklı bir değer veriyor. TFF'nin Güneş'in sözleşmesinin feshetmesi sonrası, Güneş'in Tahkim Kurulu'nda bir davası var. Güneş benim, noter ihtarnamesini değiştirdiğimi söyledi. Benim nasıl böyle bir şey yapabileceğimi açıklamasını beklyiorum. TFF, Güneş'in 5 aylık ücretini yatırdı, Güneş, 'Bu bir fesih midir' dedi, TFF ardından feshetmeyi bildirdi. Hatırlarsanız, 2000 yıllarında Digiturk ödeme güçlüğü çekiyordu. Digiturk kuru dediğimiz bir kur sistemine geçmişti TFF. Güneş, 14.7.2000 tarihinden itibaren 4 yıl boyunca Digiturk'ten parasını aldı ve buna hiçbir şekilde itiraz etmedi. Paraya değer vermeyen, TFF'de hakkını bırakan sayın hocam, 4 yıllık maaş farkını talep etti TFF'den, Tahkim Kurulu bunu reddetti. 500 bin dolarlık sözleşme şartını alamadığını iddia etti, Tahkim Kurulu bunu da reddetti. O gün Tahkim Kurulu'nda kimler vardı, başkan Türkler Arslan'dı. Üyelerden biri Celil Demircioğlu, Trabzonlu'ydu ve Trabzonspor'un yöneticisiydi. Bir başka üye de Yılmaz Savaşer'di. Tüm talepler reddedildi. Ama Güneş nasıl bir gafletteyse, bunu benden bildi. Biz bunları cevaplandıramadığımız zamanlar Güneş bunları basında başka şekilde anlattı. 5 aylık alacağımı alamadım TFF'den dedi. Tahkim'deki davada Güneş'in avukatı şöyle diyor; hoca parayı almış, ekstreyi alamadığı için iddiada bulunuyor ama ekstre alınırsa davadan vazgeçeçecek. Ekstresini getiriyor, Tahkim Kurulu karar veriyor. Alacağını almasına engel olmuşum Güneş'in. Ben hocaya soruyorum, 15 yıl olmuş. Kesinleşmiş Tahkim kararıyla bunu hak etmediğin teyit edilmiş. İnsanların gözüne baka baka, bizleri zan altında bırakmanın sana nasıl bir yararı var?"
"GEÇMİŞTE 'NUMARA YAPIYOR' DİYEN İNSANLARIN, BENZER BİR OLAYDA BU TİP SÖYLEMLERE TAHAMMÜLLERİ OLMUYOR"
"Hakemin raporu açısından açıklama yaptık. TFF'nin bugüne kadarki uygulaması şu şekilde; takım görevlilerinden herhangi bir tanesi ciddi bir yaralanmaya uğrarsa, temsilci ve hakemin rapor etmesi gerekir. Cuma günü raporlar geldi, savunmamızı yaptık. Başkan çok net olarak açıkladı, geçmişte olduğu zaman numara yapıyor diyen insanların, benzer bir olay meydana geldiğinde bu tip söylemlere tahammülleri olmuyor. Beşiktaş'ın tezi olabilir, bizim tezimiz de bu. Yönetim kurulu raporlara göre karar verecek."
"BURADAN ALINACAK HER TÜRLÜ MADDİ YAPTIRIMDAN TOLGA ZENGİN SORUMLUDUR"
"Şubelerin yaptığı ortak bir çalışma var. Organize bir suç tespit edilirse, yargılama yapılacaktır. Bu olayların başlangıç anını izlediniz. Buradan alınacak her türlü maddi yaptırımdan Tolga Zengin sorumludur. Tolga bundan sonra bu stada geldiğinde böyle bir şey yapamayacağını bilecek."
"BIÇAK KEMİĞE DAYANMIŞ VE HATTA GEÇMİŞTİR"
"Beşiktaş'ın açıklamalarını göreceğiz, ben yapabileceklerini düşünmüyorum çünkü sonuçları var. Bugünden bunları söyleyip, o kurulları bağlamanın bir gereği yok. Bu bir şantajdır, baskı yapmaktır. Bizim ne karar vereceğimizi söylememize gerek yok. Kötü örneklerin hepsinde Fenerbahçe üzerinden emsal yaratılması, artık bu camianın kabullenebileceği bir şey değildir. Fenerbahçe camiasının hiçbir tahammülü kalmamıştır. Bıçak kemiğe dayanmış ve hatta geçmiştir."
"BU OLAYLARIN BAŞLAMA SEBEBİ, TOLGA ZENGİN'DİR"
"Biz de medyadan takip ediyoruz, hatta iki tanesinin dün oynanan maçta gözaltına alındığını duyduk. Bu futbolculara suç duyurusunda bulunma konusunda şunları söyleyebilirim; Beşiktaş - Fenerbahçe maçında Robin van Persie dil çıkartmıştı, Şafak Mahmutyazıcıoğlu suç duyurusunda bulunmuştu. Futbolun doğasına aykırı olduğunu söylüyordu. Tahminim şu, biz bir suç duyurusu yapmayız. Bu olayların başlama sebebi, Tolga Zengin'dir. Biz maddi zararların tazmini için ona maddi dava açacağız."
"TÜRKİYE'DE FUTBOL, BÜYÜK ÖRGÜTLERİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEYE ÇALIŞAN BİR FAY HATTI"
"Kumpas tespiti, bizim yaptığımız bir tespit olsa, diyeceğim ki siz somut bir şey olmadan bir şey söylediniz. Bunu Cumhurbaşkanı da söyledi. Bunları hala ciddiye almıyor ve futbol rekabetiyle izah etmeye çalışıyorsak, durumu yeterince anlayamamıştır. Türkiye'de futbol, büyük örgütleri karşı karşıya getirmeye çalışan bir fay hattı. Bize emniyet birimlerinin ilettiği, ileride de bunların deneneceği yönünde. Bu sadece kulüplerin önüne geçebileceği bir durum değil. Bu terör unsurunu yaratanların ortaya çıkarılması lazım, devlet de bunları ortaya çıkartmaya çalışıyor. Tribünlerin dikkatli olması gerekiyor. Gözaltına alınan insanların büyük bölümü, çevresindeki insanların şikayetleriyle bulundu. Onun dışında küfürle mücadele, sahadaki rekabetle izah edilebilecek tatsız olayların engellenmesi ile hep birlikte bir şeyler yapalım."
AZİZ YILDIRIM: "ŞENOL GÜNEŞ BURADA TİYATRO OYNAMIŞTIR"
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, tatil edilen Fenerbahçe - Beşiktaş derbisi ile ilgili Şenol Güneş'in tiyatro oynadığını belirterek, Fenerbahçe'nin hükmen galip gelmesi gerektiğini söyledi. Yıldırım, Fikret Orman için de, "Göztepe maçından önce 'Demba Ba'yı alacağız' diyor. Şekip, Emenike'yi aradı diye ceza yattı. Savcılar niye harekete geçmiyor" dedi.
Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final rövanş karşılaşmasında çıkan olaylar sonrasında maçın hakemi Mete Kalkavan tarafından tatil edilen Fenerbahçe-Beşiktaş maçının ardından Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım basın toplantısında suskunluğunu bozdu. 1998 yılında Trabzon'da Otto Baric'e taş geldiğini hatırlatarak sözlerine başlayan Yıldırım, "Fenerbahçe sahadan ayrılıp soyunma odasına gitti. O gün TFF Başkanı Haluk Ulusoy, 'Magnum'la mı vurulup düştü?' dedi. Fenerbahçe hükmen mağlup oldu, 2 yıl ceza aldı ve sonrasında 1 yıla düşürüldü. Şenol Güneş'le ilgili şunları söylemek istiyorum, Otto Baric'e o gün Türk medyası her türlü hakareti ve suçlamayı yaptı. Burada oynanan maçtan sonra da bazı basın organlarında Şenol Güneş'in yaptığının yanlış olduğu yönünde haberler çıktı. Bunun üzerine Güneş, herkesi suçlayan açıklamalar yaptı. Güneş'e olduğu zaman hiçbir şey olmayacak, Fenerbahçe'ye olduğu zaman herkes konuşabilir. Perşembe günü burada Şenol Güneş tiyatro oynamıştır. Kendisinden beklenen Şenol Güneş gibi, eğitimci bir insanın, bu maçın oynanması için gerekli davranışı göstermesidir. Biz bunu isterdik ve beklerdik. Bunu yaptıktan sonra istediği gibi konuşabilirdi ve haklı olurdu. Kafanıza dikiş atılmadan, atıldı pozisyonlarına girip hastaneye gideceksiniz. Bunları tartışmaya gerek yok" şeklinde konuştu.
"EN AZ SİZLER KADAR TEMİZİZ"
Beşiktaş'ın, maçın ikinci yarısından itibaren Fenerbahçe'yi provoke etmeye çalıştığını söyleyen Yıldırım, "Tolga Trabzon'ludur, Şenol Güneş Trabzon'ludur, Mustafa Pektemek Trabzon'ludur. 1995-1996 ve 2010-2011 yılında şampiyon olamama acısını Trabzon'lular Fenerbahçe'den çıkarmaya çalışıyor. İki dost kulübü düşman etmek için çabalıyorlar. Şenol Güneş, Bursa'dan 'Burada havalar temiz' diye bağırıp Beşiktaş'a geliyor. Fenerbahçe neyse, Beşiktaş da odur. En az sizler kadar temiziz. Şenol Güneş başarıları olan saygı gösterdiğimiz birisi. Ama o Fenerbahçe'ye saygı göstermiyor. Buraya maça geliyor, bordo kravat takıp bordo takım elbise giyiyor. Bu statta küfre karşı en çok mücadele eden ben ve arkadaşlarımdır. Her türlü küfre karşıyız, bu olayları tasvip etmiyoruz" diye konuştu.
"FENERBAHÇE'YE OLDUĞU ZAMAN HER CÜMLEDE 'MİLAT' KELİMESİ GEÇİYOR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu olaylarla ilgili kumpas olduğu yönündeki ifadesini hatırlatarak sözlerine devam eden Yıldırım, "Spor Şube ve Organize Şube araştırma yapıyor. Son dönemde bizim maçlara girmek için çok sayıda passolig alınmıştır. Kale arkalarında 300 yeni bilet olduğunu öğrendik. Fenerbahçe'li bazı kombinelerin devredildiğini burada gördük. Şenol Güneş oyuncunun gırtlağını sıkar, hakeme küfreder bir şey denmez, sonra da filozof gibi davranıp ben yapmadım der ve herkes bunu doğal karşılar. Fenerbahçe'ye olduğu zaman her olayda 'Milat' kelimesi geçer. Denizli maçı 16 dakika uzatıldı. 20 kez maç durdu, şampiyonluğu kaçırdık. O maç, bugün şikayet edilen konulara benziyor mu? Bu maçın durdurulup bizim lehimize karar verilmesi gerekilmez miydi? Her şeyin önünde Fenerbahçe kelimesi var. Trabzon'da otobüs kurşunlandı. Faili bize göre belli. 40 kişi öldürmek üzere kurşunlanmıştır. Bugüne kadar aydınlanması için kamuoyu ne yapmıştır. Biz uğraşıyoruz ama yetmiyor. Basın neden yazmıyor ve sahiplenmiyor? Çünkü Fenerbahçe olunca böyle oluyor. Başka takım olunca herkes ayağa kalkıyor" ifadelerini kullandı.
"HAKEMİN DİRAYETLİ OLMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİM, 'MAÇI TATİL EDERİM' CEVABINI VERDİ"
Derbide devre arasında Hasan Çetinkaya'yı aradığını belirten Aziz Yıldırım, "Hakemle konuş, bütün kredilerini tüketti, bu saatten sonra yapacağı tek şey maçı tatil etmek, git bunları söyle ve dirayetli olsun' dedim. Hakem, 'Birinin kafasına bir şey gelirse maçı tatil ederim' cevabını verdi. Beşiktaş, Galatasaray statlarına biz gittiğimizde kornerlere yığınla bir şey atılmıyor mu? Polisi çağırıp kalkanla önlem alıyorsunuz. Bugüne kadar kurallar uygulanmadı, Fenerbahçe olunca da 3 Temmuz'da olduğu gibi 'milat' olsun diyorsunuz. Ben bu haberi gönderdiğim halde, temsilcilere ve emniyete neden kornerlere gitmesi için işlem yaptırmıyorsun? Emniyete de haber gönderdim stat müdüründen. Sahanın içine girip kalkanlarını kaldırsınlar dedim ama hakem talimat verirse bunu yaparız dediler. Ertuğrul'un kafasına Sivas-Trabzon maçında madde gelince neden tatil etmedin? İçeri girdin, bazı görüşmeler yaptın ve tatil ettin. Bu görüşmelerin kayıtları alınsın, hakemlerin telsizle yaptığı görüşmeler dinlensin. Maç, Beşiktaşlı oyuncuların içeri girmesinin ardından tatil edildi. Otto Baric'in hadisesinde Fenerbahçe hangi cezayı çektiyse, Beşiktaş da o cezayı çeksin. Şekip Bey ve Aykut Hoca sağduyulu konuşuyor ama hayır, kural neyse o olmalı. Kimseyi tehdit etmiyoruz. Her şeye saygılıyız. TFF ve kurullarındaki herkesin de bize saygı göstermek için doğru kararı vermesi için bekliyoruz. Her şeyi Fenerbahçe üzerinden denemek, bu ülkeye bir şey kazandırmaz. Bu camia iyice sıkışmış durumdadır. Bu camianın iyice sıkışması, herkesi rahatsız eder" açıklamasını yaptı.
"FETÖ'NÜN KUMPASI DEVAM EDİYOR"
FETÖ'nün kumpaslarına devam ettiğini vurgulayan Aziz Yıldırım, "Kumpas devam ediyor. FETÖ, 24 Haziran seçimlerinden dolayı bundan sonra her statta yeni olaylar yapabilir. Herkesin uyanık olması gerekir. Burada yapılması gereken hepimizin, sahaya bir şey atılması, küfür edilmesi, olayların olmaması için gönül birliğiyle çalışmak. Zarar yalnızca kulüplerin değil, Türkiye'nindir. Buna göre davranalım. Masada alınan skora değil, sahada alınan sonuca saygılıyız. Arkadaşlarım ve hocam, maçın kaldığı yerden oynanması gerektiğini savunuyor, ben de Fenerbahçe'nin hükmen kazanması gerektiğini ifade ediyorum. Koltuk denilen şey peruktur. Para ve çakmak atılmıştır. İçeri girerken de su atılmıştır. Sözlerime son verirken, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı tekrar kutluyorum. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına da şükranlarımı sunuyorum" dedi.
"BİZ BÖYLE ŞEYLERE TENEZZÜL ETMEYİZ"
Zamanında İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile Diyarbakırspor arasında oynanan maçta olayların çıktığını hatırlatan Aziz Yıldırım, "Diyarbakırspor'un ligden düşürülmesi gerekiyordu. Bu olsaydı, puan hesaplamasıyla Fenerbahçe şampiyon olacaktı. Ama biz memleket meselesi dedik ve hassas davrandık bu olayda. İlk yarıda Galatasaray maçında hakem düştü, bizim oyuncularımız yere düştü. Aynı karar çıksa, biz de 62 puanda olacaktık, Galatasaray da aynı puanda olacaktı. Biz böyle şeylere tenezzül etmedik. Beşiktaş maçında Mehmet Topal düştü, oyuna devam etti. Aklında bir şey olsaydı oyuna devam etmezdi. Şenol Güneş'ten beklentimiz, Fenerbahçe'ye saygı göstermek adına sahayı terk etmeyecekti" dedi. Tolga Zengin'in annesinin vefat ettiğinde Fenerbahçe tribünlerinin bu futbolcuya tezahürat yaptığını da söyleyen Yıldırım, "Annesi vefat ettiğinde bu tribünler kendisine Allah rahmet eylesin diye tezahürat yaptılar. Dua etmeliyiz ki, bu seyirciler aşağıya inmediler. Böyle bir durum olsaydı daha vahim bir durumla karşılaşabilirdik" açıklamasını yaptı.
"SAVCILAR NEDEN HAREKETE GEÇMEDİ"
Şenol Güneş'in, "Cumhurbaşkanı'mız aradığında kendisine söyledim. Fikret Orman, Aziz Yıldırım ve ben, televizyona çıkıp bu sorunları konuşalım" açıklaması hatırlatılan Güneş, "Ne konuşacağız ki? Konuşacak ne var? Her şey ortada, kurallar ortada. Kurallara uyuyoruz. 1,5 senedir konuşuyor muyum? Hiçbir maçtan önce ya da sonra açıklama yapıyor muyum? Geçen hafta başkanları, Göztepe maçı öncesinde 'Demba Ba'yı alacağız' dedi. Şekip Bey, Emenike'yi aradığı için ceza yedi. Yok mu bu Türkiye'de savcılar, niye sormuyorlar? Konuşmak için herkesin gerçek kimliğiyle olması gerekiyor. Biz gerçek kimliğimizle buradayız, onlar değil. Herkes samimi olacak. O zaman her yerde konuşuruz. Biz geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Hastaneye gidecektik. Orada taraftar vardı, bu nedenle gitmedik. Hasan Çetinkaya'nın kafası yarıldığında ya da Mehmet Topal yere düştüğünde geçmiş olsun dediler mi" diyerek sözlerini tamamladı.
Aziz Yıldırım "Şenol Güneş tiyatro oynamıştır"