GÜRCAN BİLGİÇ: Planın varsa!
Yirmi dakikada zoru "kolay" hale getirdiler. Skor 2-0 olunca, Kayseri için de maç bitti zaten. Denemek istediklerinde Fenerbahçe'nin konsantre savunmasında bocalayıp durdular. Oyun kurguları da tabelayı "sıfırda" tutmak üzere olduğundan, bekleyen Fenerbahçe'ye karşı hücum aklı da oluşturamadılar. Dakikalar, Fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürmek üzerine geçti. Aykut Kocaman, kalelerine gelen ilk topun gol olmasından hep şikayetçi. Bu kez rakip kaleyi bulan ilk iki şutu da gol oldu. Hani o; "kahpe felek" var ya bu kez Fenerbahçe kulübesinde oturmuştu.
Kurgulama kazanmak üzerine. İki teknik adam da hesap yapmış. Kayseri'ninki, üçlü defansa karar veriyor. Aslında beklerle birlikte beşli... Kalecisinin tecrübesizliğinde çareyi topu kalesinden uzak tutmak yerine, kendi alanını kalabalık tutmak olarak görmüş. Aslında alışkanlıkların dışına çıkıp, olağan gidişi bozmak riski dışında, çok da yanlış değil.
Öne oynama problemi olan bir takım karşısında arkayı sağlam tutma düşüncesini, Mehmet Topal bozdu. Soldado'ya attığı muhteşem pas erken golü getirince, bir haftalık çalışmanın ezberi de bozuldu. Plan Aykut Kocaman'ın kağıtlarına döndü; tıkırtıkır işledi.
Neredeyse 10 gündür Aykut Hoca'nın bu maçı Ekici-Valbuena ikilisi ile oynayabileceği haberleri sızıyordu. Prensip düzene baktığımızda pek aklımız almadı ama sekizde sekiz yapmak için bir farklılık yapabileceği ihtimalini de düşünüyorduk. 11 açıklandığında, "kazanan" takımından yana akıl koyduğunu gördük. Maçı da kucağına alınca Aykut Hoca işleyen düzenle hiç uğraşmadı.
Tabelada 5-0 yazıyor... Baktığınız zaman rakibe bastırmış, sağlı-sollu dağıtmış, tempoyu yüksek tutmuş bir takım yok. Ancak doğru oyunun sahibi, taktik disiplini limitte tutan, farkı açtığında bile kalesinden topu uzak tutmak isteyen bir anlayışla oynadılar. Atılan gollerin hiçbirine "kaleci tecrübesizliği" yazamazsınız. Üstündeki üç takımın da kabuslar gördüğü bir maçı beş farklı kazanarak, başka bir iddia koydular ortaya; planın varsa, heyecanı yenersin.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Aatif derbide olsaydı
Kayseri Teknik Direktörü Sumudica takımını iki çok büyük hatayla maça çıkardı. Birincisi gereksiz bir üçlü defans uygulatmak, ikincisi de çok riskli bir ofansif anlayışla oyuna başlamak. Hem de çok önemli eksikleri varken. Bu iki büyük hata Fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürdü. Önce Soldado çizgi halinde öne çıkan Kayseri defansının arasından Mehmet Topal'ın güzel pasında zamanlamalı bir koşuyla uzun topu adeta eriterek çok kaliteli bir gole imza attı. Ardından da Aatif'ın mükemmel golü gelince, maçın seyri erkenden belli olmuştu. İki farklı skor avantajından sonra tüm kontrol Fenerbahçe'deydi. Takım savunmasında sıkıntı yaşamazken, süratle, sürekli gol peşinde koşuyorlardı. Rakibin üçlü defanstaki ısrarı kanat ataklarında Şener için çok elverişli bir ortam yarattı. Aatif'ın müthiş performansı, her bölgeye katkı yapması ofansif gücü artıran faktörlerdi. Devre sonunda Soldado, maçı bitiren üçüncü golü attı. İkinci devrede Kayseri iş işten geçtikten sonra dörtlü defansa döndü. Fenerbahçe skor açısından çok rahat olmasına rağmen son derece disiplinli oynamaya devam etti. Geriyi iyi kapatırken her fırsat bulduğunda da farkı artırma peşindeydi. Şener'le dördüncü golü de buldu. Giuliano da işi bitirdi. Sonuçta farklı bir galibiyetle 3 puan kazanıldı.
Şener, Neustadter, Mehmet Topal ve Soldado çok iyi oynadılar ama sahanın yıldızı Aatif'tı. Böylesine güzel futbolla farklı kazanılmış bir maçtan sonra ben yine Aykut Kocaman'ı iki konuda eleştireceğim. Bir tanesi Aatif'ı da dün gece seyrettikten sonra kendisi herhalde Galatasaray derbisinde 14 ay oynamayan Mehmet Ekici'yi Aatif'a tercih ettiği için bir öz eleştiri yapacaktır. İkinci konu da Soldado-Alper değişikliği için... Niye böyle bir değişiklik yaptın diye sorsak şunu söyleyebilir: "Rakip iyice risk almış, geniş alanı Alper'le değerlendirmek istedim." Maç zaten farka gitmiş, sen bu değişiklikle Fernandao'nun moralini sıfıra indiriyorsun. Son 5 dakikada oyuna alıyorsun. Kayseri için söylenecek tek olumlu şey de ağır yenilgiye rağmen maç sonuna kadar centilmence mücadeleyi bırakmayışlarıydı.
RIDVAN DİLMEN: Aykut Kocaman ders çıkarmalı
Bizim takdir anlayışımız pek yoktur. "İyi ama…" diye başlayıp önce kötüyü anlatırız. Trabzon iyi değildi, Kayseri çok kötüydü ama burada Galatasaray ile Fenerbahçe maçlarını iyi oynadılar. Hatta Fenerbahçe oyunun sonunda uzatmaya giderken golü yaptı. Saçma sapan gelebilir birilerine ama niye 2 dakika uzatıldı? Fenerbahçe'nin şampiyonluk şansı var mı, var... 6 puanlık fark var zaten, ikili averaj da yok lider Galatasaray'la. Yarışta bir golün bile önemi var. Üstelik Fenerbahçe fikstür olarak rahatladığı bir ortama girecek.
Fenerbahçe geleneğinin dışına çıktı, deplasmanda evinde topladığı puandan daha çok toplamış. Galatasaray taraftarı ortada, yalnızca bir kez puan kaybettiler bu sezon. Bir gerçek var ki taraftar gücü Kadıköy'de, Vodafone Park'ta ve TT Stadı'nda en büyük güç... Oyuna gelirsek; Varela savunması hiç olmayan bir oyuncu. Varela'nın tek başına bir kanadı savunması mümkün değil. Güray fena bir oyuncu değil, oynayabilir ama üçlü savunma bu iki oyuncuyla oynanmaz. İki tane savunma arkası koşusu, bir şutla devreye 3-0 girersin. Dörtlüye döndün ama Mendes, Varela, Deniz, Umut önde oynuyor. Boldrin de gelmiyor, tek başına Şamil var. Vedat çaylak bir kaleci, heyecanlı, ona saygımız var ama hocaları muhtemelen dedi ki, "Beyler kaleyi görünce vurun." Kayserili oyuncular da adeta nakavt oldular.
Fenerbahçeli oyuncular bu maçı en azından final havasında gördüğünü, işin içinde kalmak istediğini göstermiş oldu. "Kendi işimi yapayım da ne olursa olsun" diyor. Fikstürü oldukça rahat artık Fenerbahçe'nin… İç sahada 25 puanda kalmış Fenerbahçe. Bu normal bir şey değil. Lider Galatasaray 40 puan almış. İç sahaya baksan şampiyonlukla uzaktan yakından alakası yok. Galatasaray geleni gideni yenmiş derbi haricinde. Fenerbahçe'nin iç ve dış saha averajı aynı olur mu? Bu aslında çok çarpıcı bir örnek… Aykut Kocaman'ın takımları kısırdır. Dünkü gollerle Fenerbahçe santrforları 12 gol oldu, Gomis tek başına 26 tane atmış. Düşük tempolu bir takım olarak oyun tarzı da deplasmanda fark yaratacak bir durum değil. Buradan ders çıkarması gereken bir kişi de Aykut Kocaman. Farklı formatlar geliştirmeliydi iç saha için.
AHMET ÇAKAR: Her şey güzel ama yetmez
Maçtan önce biri deseydi ki, Fenerbahçe böylesine farklı bir sonuç alacak ve üstelik kalesinde neredeyse tek bir gol pozisyonu bile yaşamayacak, sanırım kimse inanmazdı. Bunun en önemli sebebi, Kayserispor'un bugüne kadar ortaya koyduğu iç ve dış saha performansı. Ama dün gece Kayserispor diye bir takım yok. Sadece maçın başında 5-6 dakika oynadılar, ondan sonra sahada tam bir Fenerbahçe resitali vardı.
Topal'ın harika pası ve Fenerbahçe'nin bence en önemli gol silahı Soldado'nun istopu Fenerbahçe'yi öne geçirdi. Ardından sahaya dün gecenin yıldızı Aatif çıktı. Sadece dün gecenin mükemmel adamı değil, belki de bu sezonun en mükemmel golünü atan ismi oldu. Öyle bir vurdu ki kalede değil hayatında ilk Süper Lig maçını oynamış Vedat, Buffon olsa da o golü yerdi. 2-0'dan sonra Fenerbahçe şovu devam etti.
Devrenin son dakikasında yine Soldado, vuruş tekniği ve defanstan kopuş zamanlamasıyla iyi bir golcü olduğunu gösteriverdi. Devre 3-0 bitmiş, herkes birbirine bakıyordu. Hem Fenerbahçe'nin müthiş oyunu ve süper golleri hem de Kayserispor'un sıfıra yakın performansı şaşırtmıştı.
İkinci yarıda da değişen bir şey olmadı. Fenerbahçe yine istediği her şeyi yaptı. Aldı, verdi, defansta kalabalık oynarken kaptığı toplarla çabuk çıktı ve dün geceyi çok mutlu bir şekilde, beklenenin aksine müthiş bir farkla tamamladılar.
Siz bu satırları okurken inanıyorum ki tüm Fenerbahçeliler, puan tablosuna bakıyorlar. Dün gece Kayseri'de her şey çok güzeldi ama bugün puan tablosu yine kötü. Fenerbahçe bundan sonra her maçını kazanabilir ama şampiyonluk için ya da ikincilik için yeter mi, orasını bilemiyorum.
Maç hakem için kolaydı, Ümit Öztürk de oldukça iyi bir maç yönetti. Fenerbahçe'nin attığı ilk golde ofsayt var mı, yok mu? Varsa da birkaç santimle var, yoksa da birkaç santimle yok. Hepsi bu. Bunun dışında da hakem için söylenecek hiçbir olumsuz taraf göremedik.