- Türkiye'ye gelmeden önce neler hissettin?
"Değişim zamanıydı ve Fenerbahçe'den teklif aldım. Bu fırsattan dolayı çok gururlandım, çok mutlu oldum çünkü Türkiye'nin büyük bir kulübü, taraftarları çok fanatik ve benim futboluma hayran. Ben gelmeden öncen de bana tüm destek ve sevgilerini gösterdiler ve Tanrı'ya şükürler olsun ki bu kararı vermiş olmaktan dolayı çok mutluyum. Kendimi çok iyi, çok memnun hissediyorum ve taraftarların sevgisi daha da arttı bu da verdiğim karardan dolayı beni mutlu ediyor."
- Fenerbahçe kulübü ve taraftarı hakkında ne düşünüyorsun?
"Bir önceki soruda cevapladığım gibi dünyada büyük bir geleneğe sahip çok büyük bir kulüp ve taraftarları kulübüne aşık, her an takımlarını destekliyorlar, cesaretlendiriyorlar, koruyorlar, futbol tutkusunu yoğun bir şekilde yaşıyorlar. Türkiye'ye geldiğimde pozitif anlamda şaşırdım, taraftarın bu hayranlığını gördüm. Umarım bu sevgi ve bu tutku ile böyle devam eder, futbolu büyülü yapan bu."
- İdol olarak gördüğün futbolcu kim?
"Gençken hep çok sevdiğim bir futbolcu var. Ronaldinho Gaucho. Futbolda yaptıkları, temsil ettikleri, büyüsü, cazibesi, futbol oynarken gülümsemesi sebebiyle, yaptığı şey ile ilgili sorumluluk duyardı ama bir yandan da görürdünüz ki ki bu işle ilgili mutluluk ve memnuniyeti de vardı. Dolayısı ile futbolda en büyük idolüm olarak gördüğüm futbolcu Ronaldinho Gaucho."
- Oynadığın her kulüpte seni en çok etkileyen şeyi anlatır mısın?
"Şu anda bulunduğum, beni memnuniyetle karşılayan kulüp ile başlayacağım. Fenerbahçe'de beni en çok etkileyen şey hiç kuşku yok ki taraftarlar. Daha önce de böyle tecrübeler yaşamıştım ama tam olarak bu şekilde değil. Rusya'da da yine farklı bir şekilde taraftarlar çünkü kış çok soğuk olmasına rağmen taraftarlar gelip üstlerini çıkartıp destekliyorlardı, bütün maç bağırıyorlardı, o da farklı bir teşvik etme biçimi. Brezilya'da da taraftarın tutkusu. Taraftarlar çok fanatik, futbolu yoğun bir şekilde yaşıyorlar, gittiğiniz her yerde sizi tanıyorlar, arkanızda duruyorlar, sevgi gösteriyorlar. Yine futbola aşık bir taraftar kitlesi. Gittiğim her yerde taraftarlarla ilgili güzel anılarım var."
- En büyük hedefin nedir?
Gerçekleştirmek istediğim en büyük hedefim şu anda yakın zamanda gerçekleşmesi mümkün olan. Sene sonunda takım olarak Fenerbahçe ile şampiyon olmak. Sanırım bu Fenerbahçe'deki en büyük hedefim. Sene sonuna gelip şampiyonluğu kutlayabilmek. Kişisel olarak en büyük hedefim yakında gerçekleşecek olan Dünya Kupası'nda yer alabilmek."
- Gol sevincinin anlamını anlatabilir misin?
"Ben Tanrı'ya çok inanan biriyim ve bugün bir futbolcu olabildiysem bu Tanrı beni koruduğu, bana bu armağanı ve bu işi yapabilecek kapasiteyi verdiği için. Dolayısı ile her gol attığımda ellerimi yukarı kaldırıyorum ve bu yeteneğin Tanrı'dan geldiğini ve ona şükürler olsun ki işimi yapabildiğimi farkına varıyorum. Dolayısı ile bu bana verdiği yetenekten dolayı Tanrı'ya teşekkür etme biçimi."
- Kendini 2 yıl içerisinde nerede görüyorsun?
"Burada 4 yıllık bir kontratım var. Hala burada olacağımı düşünüyorum. Bilemiyorum futbolda işler çok hızlı olur, çok hızlı değişir ama esas düşüncem 2 sene sonra hala burada olmak."
- Senden sonra Türkiye'de forma giyen en iyi futbolcular kimler?
"Benim fikrime göre yüksek seviyede olduklarını düşündüğüm bir kaç oyuncu var. Talisca çok sıra dışı bir dönem geçiriyor ama Babel'i de çok beğeniyorum. Beşiktaş'ın oyuncusu ve bana göre eksiksiz bir futbolcu. Beşiktaş takımının maçlarında oyunun kaderini etkiliyor. Onu da Türkiye liginin en iyi futbolcuları arasına koyarım."
- Önümüzdeki sene 10 numaralı formayı giymek ister misin?
"Sanırım evet. Eğer mümkün olursa 10 numaralı formayı giyeceğimi düşünüyorum, Alex kıyaslaması olmadan, benzer karşılaştırmalar yapılmadan ki mutlaka yapılacaktır o da 20 ile başlayıp sonra değiştirdiği için. Her zaman sevdiğim, kariyerimde kullandığım bir numara. Kullandığım başka numaralar da oldu tabii ki ama eğer mümkün olursa 10 numarayı kullanırım."
- Fenerbahçe tarihinde iz bırakmak ister misin?
"Hiç kuşku yok ki evet. Kariyerinizde kazanabildiğiniz, oynadığınız kulübün tarihinde iz bırakabildiğiniz zaman başarılı oluyorsunuz. Bıraktığınız iz kupalara ve iyi performans göstermenize bağlı. Tabii ki umarım buradaki serüvenim iz bırakıcı olur ve taraftarlar Giuliano'yu sevgiyle, burada oynamış ve başarılı olmuş bir futbolcu olarak hatırlar."
- Atatürk'ü tanıyor musun? Hakkında ne biliyorsun?
"Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olduğunu biliyorum. 10 Kasım 1938'de öldüğünü de biliyorum eğer yanılmıyorsam ve burada çok saygı duyulan biri olduğunu biliyorum, ölüm yıldönümünde bütün Türkiye duyuyor. Nerede olursanız olun, sokakta da olsanız, herhangi bir yer de olsa herkes duruyor, arabadan inip 1 dakika saygı duruşunda bulunuyorlar. Dolayısı ile gerçekten tüm ülke üzerinde çok büyük etkisi olan biri."
- Burada mutlu musun? Uzun süreler kalmak ister misin?
"Dediğim gibi burada çok mutluyum. İyi adapte oldum. Takım arkadaşlarım bana saygı duyuyor, taraftarlar beni seviyor, ailem memnun, çocuklarım okula gidiyor dolayısı ile burada kalabilmek için her şeye sahibim. Dediğim gibi futbolda işler çabuk değişir, farklı bir şey olabilir ama asıl düşüncem Fenerbahçe'de daha uzun süre kalmak."
- Bu senenin rekabeti ve gelecek maçlar hakkında ne düşünüyorsun?
Her maç belirleyici. Bu bir puan yarışı. 6 puan değerinde bir maç yok, hepsinin önemi aynı. Dolayısı ile ileriyi düşünmeden maç maç kazanmak önemli. Çok dengeli bir lig, şampiyonluk için savaşan pek çok takım var, 4 en büyük takım şampiyon olmak için mücadele ediyor ve sonuna kadar böyle devam edecek. Bizim de şansımızın yüksek olduğunu düşünüyorum ancak; ayaklarımız yere basarak ve maç maç düşünerek."
- Türkiye'de derbi atmosferleri hakkında ne düşünüyorsun? En iyi atmosfer hangi stadda?
"Benim için en iyi atmosferi olan stat bizimkisi. Evimizde oynadığımız maçlarda her zaman en iyi atmosfer oluyor. Derbilerden bahsedersek ki Beşiktaş maçında forma giyme imkanım oldu gerçekten sıra dışı bir ortam vardı. Evimizde Trabzonspor ve Başakşehir ile oynadığımız maçları için de geçerli bu durum. Tüm büyük maçlarımızda taraftarlarımız gelip her an bizi destekledi. Eminim evimizdeki ilk derbide stadımız tamamen dolu olacak ve taraftarlarımız orada olup bizi destekleyecek."
- Futbolcu olmasaydın ne yaparsın?
"Bu çok sevdiğim bir soru çünkü kendimi başka bir şey yaparken göremiyorum. Bazen hatta ailemle konuşuyorum futbolcu olmasaydım ne olurdum diye. Sanırım çok fazla ders çalışırdım, kariyerimde ne yapardım bilmiyorum ama kesin çok ders çalışırdım ve ne ile uğraşacağıma bakardım ama şükürler olsun ki futbolu seçtim, her şey yolunda gitti ve şimdi buradayım."
- Çok kısa sürede taraftarlar seni çok sevdi. Çocuklar senin gibi olmak istiyor. Bu sana nasıl hissettiriyor?
"Ben doğallıkla çalışan, basit bir adamım. İşimi ve elimden gelenin en iyisini yapmak için buradayım. Sokakta çocukların senin gibi olmak istediğini, sana hayran olduğunu duymak gerçekten çok keyif verici çünkü çocuklar çok içten ve hep doğruyu söylerler dolayısı ile çocuklar sizi seviyorsa bu her zaman iyi bir işarettir ve çocukların bu sevgisine sahip olmaktan dolayı da çok mutluyum. Kafamda işimi iyi yapmaya, çocuklara örnek olmaya devam etmek var ki onlar da benden ilham almaya devam etsinler ve büyüyüp seçtikleri şeyde başarılı olabilsinler."
- Türkiye'de en çok sevdiğin şey nedir?
"Türkiye'de en çok sevdiğim şey olarak yemekten bahsedebilirim. Çünkü Türk yemeklerini çok sevdim. Kebap benim için harika. Kebap ve ayran, çay ve baklava. Benim için mükemmel bir akşam yemeği.
- Oğlunu futbola yönlendiriyor musun?
"Açıkçası nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum çünkü onu seçim yapmak için özgür bırakmak istiyorum, hiç bir şeye zorlamak istemiyorum. Futbolcu olmamdan kaynaklı bir yanım var, oğlunuzun sizin adımlarınızı izlemesini istemek çok tatmin edici, size gurur veriyor ama bizim hayatımızın nasıl fedakarlık ve irade gerektirdiğini, çok çalışmak gerektiğini bilen bir tarafım da var. Bu gerçekten çok yıpratıcı. Bazen ailenizden uzak kalmanız gerekiyor, uzağa gitmeniz gerekiyor. Mesleğinize kendinizi adayabilmeniz için sosyal hayatınızdan fedakarlık yapmanız gerekiyor. Oğlum için bu hoşuma gider miydi bilemiyorum. Dolayısı ile onun ellerine bırakıyorum, onun seçimi olsun."
- En beğendiğin tezahürat hangisi?
"Sözlerinde tam olarak ne dediğini bilmiyorum ama bu tezahüratın melodisi hoşuma gidiyor."
- Burada attığın en önemli gol hangisi?
"En önemli gol? En önemli diyemiyorum çünkü dediğim gibi her maç belirleyici ve her puan önemli. Antalya(spor) karşısında deplasmanda oynadığımız maç vardı, bir gol attım ve 1-0 kazandık. Güzel bir goldü ve o golün önemli olduğunu düşünüyorum. Bütün ligi düşünürsek B Beşiktaş karşısında evimizde oynadığımız maçta attığım golü de söyleyebilirim. Benim ilk derbimdi, bir derbide attığım ilk goldü. Taraftarın da desteği ile benim için özel bir andı ve hiç kuşku yok ki önemli bir goldü."
- Sakatlık riskin devam ediyor, bu seni korkutuyor mu?
"İlk olarak yaptığım şeye aşığım. Antrenman yapmayı, maçlarda oynamayı çok seviyorum. Takımıma katkı sağlayamadığımda kendimi çok kötü hissediyorum ve bu sakatlık beni çok rahatsız etti çünkü çok iyi olduğum bir zamandı ve beni sahalardan 3 hafta uzaklaştırdı. Bu gerçekten canımı çok sıktı, içten içe çok kötü bir hisle antrenmanlardan ve maçlardan mahrum kalmak. Bu yüzden mümkün olan en erken sürede dönmek istiyordum ama mümkün olan en erken sürede dönmek risk taşıyor. Doktor bana hala risk olduğunu söyledi, 3 hafta sonunda kasın iyileşecek ve egzersiz yapmaya dönebileceksin dedi ama bir yandan da bu devamlılığı olan bir risk. 1 sene geçebilir ve hala bu problemim devam edebilir, bu yüzden şimdiden itibaren yoğun bir fizyoterapi ve kendine dikkat etme zamanı. Bu şekilde devam edeceğim. Ben de hocamızdan oynamak için izin istedim çünkü önemli bir maçtı, takımıma katkı sağlamak istiyordum, kendimi iyi hissediyordum, iyi bir tedavi dönemi geçirmiştim, fiziksel olarak iyi hissediyordum. Tabii ki onun fikir birliği ile oldu. Her zaman karar sizin, ben oynamak isterim ama karar sizin, siz değerlendirmelisiniz, sizin ve doktorun kararı olacak, eğer çok riskli olduğunu düşünürseniz hiç problem olmaz kendimi saklayıp bir sonraki maça iyi olurum ama iyi hissettiğimi göz önünde bulundurursanız bu maça fiziksel olarak hazır olacağım dedim. Olaylar böyle gelişti.
İyi bir futbolcu olmak için olması gereken 7 önemli özellik nedir?
"İyi bir futbolcu olmanız için yeteneğiniz olmalı çünkü herkes futbolcu olmak ister ama herkes futbolcu olamaz çünkü yeteneğe ihtiyacınız vardır. Daha sonra çok fazla istek, efor ve kendini vermek, bu da büyük bir futbolcu olmanıza çok katkı sağlar. Özgüven hiç şüphe yokki bu listede ilk 3 arasında olmalı çünkü özgüven olmadan iyi oynayamazsınız. Bu yüzden özgüven de çok önemli bir şey ve futbolda özgüven kazanmak hiç kolay değildir.Mutluluk da bir diğer önemli şey. Kendinizle barışık olduğunuzda, saha dışında iyi olduğunuzda, hayatla barışık olduğunuzda, mutlu hissettiğinizde saha içini de doğal olarak etkiliyor ve çok olumlu bir şekilde yansıyor. Dolayısı ile mutluluk da bu listede önemli bir yer ediniyor. Daha sonra zeka da çok ihtiyacınız olan bir şey çünkü futbol sadece topun arkasında koşmak değildir. Nereye koşmanız gerektiğini bilmelisiniz. Rakibiniz nasıl oynuyor, rakibinizi iyi analiz etmelisiniz. Maçı kazanmak için ne yapmanız gerektiğini, maç boyunca nasıl hareket etmeniz gerektiğini bilmelisiniz. Zekanın futbolda kesinlikle çok önemli bir yeri var. Hız bir oyun stili. Bazı hız anlamında çabuk olmayan futbolcular çabuk düşünebiliyorlar. Bu da performansı etkiliyor. Bu yüzden hız da bu oyunda önemli."
- Geçmişte oynadığın hangi futbolcuyu Fenerbahçe'ye isterdin?
"Benimle Gremio'da oynamış bir oyuncuyu söyleyeceğim. Porto Alegre'den. Üzerinden 2 yıl geçti bile. Hala orada devam ediyor. Adı Ramiro. 2. ön libero veya 3. ön libero olarak oynayabilir, kanat bölgesinde oynayabilir sağ ve solda. Kısa boylu, fiziksel olarak kuvvetli bir oyuncu. Onunla oynadığım dönem çok istekliydim çünkü bana çok saha içinde yardımcı oluyordu. Çok koşuyordu, devasa akciğerleri vardı çünkü bütün maç çok koşabiliyordu. Taktiksel anlamda çok zeki, tekrar birlikte oynamak istediğim oyuncu o."
- Playstation'da hangi takımı alıyorsun?
"Aslında çok az futbol oynuyorum, Playstation'da futbol ile alakası olmayan şeyleri seviyorum. Dün evde VR gözlükleri ile biraz oynuyordum, korku temalı bir şeydi, ürkütücüydü. Eşim de bana bırak şu şeyi, eve kötü şeyler getiriyorsun, bırak artık diye kızdı. Ben de tamam dedim. Bu tarz bir şeydi. Futbol çok az oynuyorum. (hangi takımı seçiyorsun diyorum). Barcelona ile oynamayı çok seviyorum, Real Madrid ile de aynı şekilde. Bu takımlar oyunlarda her zaman iyiler, sadece oyunlarda değil tabii ki."
- Şampiyon olursak samba yapar mısın?
"Yapabilirim. Şampiyon olursak yapabileceğim pek çok şey var. Kafamda bir şey var ama her şey ligi kazanmamıza bağlı. Tanrı ister de şampiyon olursak taraftarlar görecek. Ne yapacağımı söylemeyeceğim ama şampiyon olursak mutlaka bir şey yapacağım."
- Bildiğin Türkçe kelimelerle Fenerbahçe'yi anlatabilir misin?
"Hep beraber... Bu kelimeyi çok seviyorum çünkü her an kullandığımız bir kelime. Benim için takımımızın sloganı."