METİN TEKİN: Bu Talisca farklıydı!
Talisca iki gol attı. Özellikle lig maçlarındaki oyunu nedeniyle çok eleştiriliyordu. Dün çok iyi oynadı. Oyuncunun performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Antalya'da çok farklı bir Talisca vardı. Gerek oynama isteği gerekse becerili işleri ve attığı iki golle Beşiktaş takımında neden olması gerektiğini anlatan bir oyun izletti. Santrfor arkasında belki servis anlamında istenen verimi alamıyorsunuz ama santrfor arkası koşuları ve özellikle gol vuruşları çok etkili bir oyuncu. Dün akşam Beşiktaş maçı kazandıysa, en büyük faktör Talisca'dır.
Savunmada ciddi hatalar yapıldı...
Dün akşamın Beşiktaş açısından öndeki 6'lı belki oturmuş kadroydu ama defans dörtlüsü ilk defa birlikte oynadı. Bunun zaaflarını da oyun içinde zaman zaman gördük. Ben Antalya'nın bu kadar çok pozisyon bulacağını düşünmüyordum. Özellikle ilk yarının bir bölümü ve ikinci yarının başlarında çok etkili geldiler. Tabii ki burada ilk defa oynayan Vida'nın performansını değerlendirmek gerekir. Zaman zaman rakibe yakın oynamakta sorun yaşayan ve topu oyuna sokarken de istenilen seviyede olmayan bir Vida izledik. Çünkü Tosic ile kıyasladığımızda Tosic'in çok daha önde olduğunu söyleyebilirim.
Negredo'ya gelince... Cenk'ten sonra henüz bir takviyesi olmayan Beşiktaş'ın ilk santrforu o olacak. Ama Beşiktaş gibi bir takımın alternatifi Mustafa Pektemek olan bir kadro ile hedeflerine ulaşması pek kolay değil. Dönüp baktığımızda Başakşehir'in 4 tane santrforu olduğunu görüyoruz. Bu anlamda mutlaka iyi bir alternatif bulmalı Beşiktaş. Negredo'nun da zaten dünkü performansı çok tatmin edici değildi. Ayrıca Beşiktaş'ın lig yarışındaki en büyük handikabı, Başakşehir kazandıkça siyah-beyazlıların hep 9 puanlık bir fark riskiyle maçlarına çıkmasıdır. Bu da takım üzerinde baskı yaratır. Beşiktaş kritik maçları oyun gücü olarak alabilir ama olası bir puan kaybında farklı bir psikolojiye düşebilir. Yani bu tabloda Beşiktaş'ın işi hiç de kolay değil.
MURAT ÖZBOSTANCI: Talisca, Cenk rolüne soyundu
Rakipleri Fenerbahçe ve Başakşehir'in galibiyetleri sonrası Beşiktaş'ın Antalya'dan üç puanla dönmesi önemli bir kazanım... Şenol Güneş ile hafta içerisinde bulunduğum bir ortamda hoca ilk yarıyı özetlerken, şu cümleyi kuruyordu: "Rakiplerimize çok avans verdik. Artık farkı kapatma zamanı geldi." Eğer Beşiktaş, Antalya'da bir mağlubiyet yaşasaydı, lider Başakşehir ile arasında 9 puan fark olacaktı. Ligin ikinci yarısına böyle başlamak hem takımın hem de Şenol Hocanın keyfini iyice kaçırabilirdi. 15. dakikadan itibaren oyunun hakimi olan taraftı Beşiktaş... Özellikle Quaresma ile sağ kanattan etkili ataklar yaptı.. Caner soldan bastırdı.. Ama maçın kahramanı Talisca'ydı.. Brezilyalı futbolcu ilk yarının belki de en çok eleştirilen ismiydi. Bazen formsuzluğu, bazen gamsızlığı ya da yaşadığı olaylarla gündeme geldi. Ama dün gece Antalya'da muhteşem oynadı. Her pozisyonda olmaya çalıştı. Sağdan, soldan yapılan ortalarda pozisyonların içerisindeydi. Sanki Cenk'in rolüne soyunmuştu.. Beşiktaş Cenk'in boşluğunu belki de Talisca ile dolduracak. Beşiktaş, deplasmanda üç karşılaşma sonra hanesine üç puan yazdırmayı başardı, kritik bir eşiği aştı. Beşiktaş, deplasman fobisini Talisca'nın büyük oyunu ile kırdı. Sambacı, Cenk'in yerine forvet arayan Beşiktaş'a ilaç olabileceğini dosta düşmana ilan etti...
Hakem kararları ise bir kez daha oyunu gölgeledi... Babel'in pozisyonunda faul yoktu. Sonucunda gelen gol temiz bir goldü. Medel'in ceza sahası içerisinde topa elle müdahalesi ise bariz penaltıydı. Hakemlerimizin omuzlarında ağır bir yük var. Aman dikkat!
ERMAN TOROĞLU: Metin Şentürk bile 'penaltı' derdi
Beşiktaş, keyif vermiyor. Aslında şöyle de diyebilirsiniz; akordu bozuk orkestra gibi çalıyor! Hep beraber tempolu çalıp, dinleyenlere keyif vermiyorlar. Birisi bir şeyi iyi yaparken, diğeri bozuk yapıyor. Bir müddet sonra o iyi yapan da bozuluyor, bu sefer bozuk çalanlar iyi şeyler yapıyor. Yani ritmi tutturamıyorlar, kesik kesik oynuyorlar. Kesilmiş süt de biliyorsunuz içilmez!
Şimdi orta sahaya bakıyorsunuz... Atiba geriye doğru oynuyor. Talisca da ileri doğru oynuyor ki Talisca'dan başka şu anda Beşiktaş'ta yüzde 100 gole giden, rakip için tehlikeli olabilecek başka bir adam yok. Yani Beşiktaş ile oynuyorsan, üç forvetini fazla markaja almaya gerek yok. Ama Talisca'yı gözden kaçırma!
Eee şimdi bu dörtlü ileride oynayınca, Oğuzhan arada tek başına sağa koşuyor, sola koşuyor. Rakip de üst üste 3-4 pas yapınca haliyle pili bitiyor. Aslında bakmayın dün Beşiktaş'a karşı biraz daha çabuk oynayan, dirençli bir takım olsa siyah-beyazlıların işini bitirirlerdi. Bu Antalyaspor bile kaç tane pozisyona girdi. Şimdi dönüyorsunuz maçta iki tane pozisyon var...
VAR sistemi olsaydı, yani iş televizyona kalsaydı ne olurdu? Maç bu neticeyle bitmezdi. Neden? Hakemin Babel'in faul yaptığı gerekçesiyle iptal ettiği gol tartışılır. Hani var ya sana göre, bana göre işte öyle! Bana göre faul değil. Sebebi, top havadan gelirken Babel topa doğru yükseliyor, rakibe en ufak bir hareketi yok. Yerden ayakları kesiliyor, yine bir hareketi yok. Önündeki rakip topa bakıyor ama yükselemiyor. Babel yükselip, topa vurduğunda Antalyalı oyuncu altta kalıyor. Yani Babel, rakibin omuzuna ve sırtına basarak yükselmiyor. Zaten yükselmiş... En yüksek yerde rakibiyle bir kontağa giriyor. Burada Babel'in ne günahı var? Adam oyun kuralları içinde, dürüstçe işini yapıyor ve devamında Talisca'nın attığı gol iptal ediliyor. Tartışılır mı? Bazıları tartışabilir.
Amma velakin Medel'in bir pozisyonu var, hakemin gözü önünde. Çok net penaltı! Topu elinin üzeriyle çeviriyor. Biraz futboldan nasibini alan hakem bu pozisyonda o hareketin yapılabileceğini düşünür. Bırakın düşünmesini, hakem Metin Şentürk olsaydı bu penaltıyı verirdi. Yani VAR olsaydı maç 2-2 biterdi. Yani adalet yerini bulurdu.
Bakınız! Verilmeyen gol tartışılır diyorum. Sana göredir, bana göredir. Sabaha kadar tartışır, izah ederim. Ama Medel'in pozisyonu tartışılmaz. Eee hakem maça tesir etti mi, etmedi mi? Buyurun buradan yakın! Çünkü bu penaltı pozisyonu yalnız Beşiktaş'ı da ilgilendirmiyor, Antalyaspor'u, düşme hattındaki rakiplerini, şampiyonluğa giden tüm takımları etkiliyor.
Eee hakem görmedi, hakem gördü vermedi, hakemin yüreği yetmedi vermedi. Buyurun cenaze namazına!
Sonra diyorlar ki; Hakem maça tesir etmedi
Hadi oradan ya!
AHMET ÇAKAR: VAR olsaydı kazanamazdı
Görünen şu ki; tüm takımlara baktığımızda en kaliteli kadro Beşiktaş'ta... Cenk gitmiş olsa da Pepe oynamasa da bazı oyuncuların yerleri değişse de Beşiktaş'ın hücum etkinliğinde ve pozisyon üretmede fazla problemi olmuyor. Dün gece yaşanan problem, takım savunmasında, zaman zaman orta sahadan başlayan zaaflar...
Eğer dün gece rakip Antalyaspor değil de daha güçlüce bir Anadolu takımı olsaydı sonuç farklı olurdu. Tüm bunlara rağmen maç başında golü yediler ve skor 1-1'ken ikinci yarının başında da ikinci golü yiyebilirlerdi. Dediğimiz gibi Beşiktaş geriye düştükten sonra ilk yarıda inisiyatifi ele aldı. Sağdan geldi, soldan geldi bu arada da Türkiye'nin en kaliteli oyuncusu Talisca ile beraberliği yakaladı. İkinci yarı başlarken ilk yarıyı seyretmiş hemen herkes "Bu Güneş'e kar dayanmaz" diyordu ve nitekim de; Antalya'nın kaçan golünden sonra Beşiktaş'ın golü geldi. Bu golü her ne kadar Talisca atmış olsa da Quaresma'nın da çok ciddi katkısı var. Talisca'nın koştuğu noktayı çok iyi görüp, kafasına 'Al da at' dercesine bırakıverdi.
Ben yeni transfer Vida'yı beğendim... Bir defa çok çabuk. Hiçbir zaman kararsız kalmıyor, risk almıyor ve görünen o ki doku olarak Beşiktaş'a uymuş gibi...
Negredo ise artık yavaş yavaş tarihe karışan santrfor tiplerinden... Sırtı dönük oynuyor, ağır bir pivot santrfor görünümünde. Beşiktaş baskılı oynadığında ya da duran toplarda etkili olabilir. Ama çabuk futbolda kontratakta ne kadar etkili olur işte bu büyük bir soru işareti.
Sonuçta Beşiktaş; kazanmak zorundaydı, yarıştan kopmamak zorundaydı ve bunu başardı... Eğer dün gece Video Yardımcı Hakem Sistemi (VAR) olsaydı Beşiktaş kazanamayabilirdi...
Niye mi? Cevabı çok açık; ikinci yarıda Medel, kendi ceza alanı içinde topla bilerek isteyerek elle oynadı. Halis Özkahya görmedi ama Video Hakem olmuş olsaydı, onun talimatıyla oyun duracak penaltı verilecekti.
Halis Özkahya'nın Beşiktaş'ın ilk yarıda iptal olan goldeki kararını doğru buluyorum... Faul var... Babel yükselirken kol ve dirseğiyle rakibin sırtına basıyor. Dengesini bozuyor ve kafayı vuruyor. Zaman zaman bu tarz pozisyonlar İngiltere'de çalınmasa bile, evrensel futbolda faul kararı doğru.
RIDVAN DİLMEN: Oğuzhan'ın çıkması yanlıştı
Antalya'da iki tane savunma yapamayan takım karşı karşıya geldi. Beşiktaş'ın hücumda problemi yok. Çok etkili geliyorlar, özellikle ilk yarıda üst üste kornerler kullandılar. Quaresma, Babel şut atıyor. Talisca da çok etkili oynadı. Sezon başından beri Şampiyonlar Ligi gruplarının dışında ligdeki en iştahlı maçını oynadı diyebiliriz onun için. Pozisyonları vardı Beşiktaş'ın ama takım savunmasında merkezdeki ikili Vida ile Medel ilk kez birlikte oynadılar. Uyumsuzluk kendini gösterdi. Özellikle ilk yarıda top rakipteyken Beşiktaş'ı beğenmedim. Rakip ikinci bölgeyi çok rahat geçti. Yine ilk yarıda Beşiktaş'ın verilmeyen golünde Babel sanki sağ elinden destek alarak faul yapıyor. Talisca mükemmel bir forvet arkası. Bence Şenol hocanın, Oğuzhan değişikliği yanlıştı. İyi oynuyordu. Beşiktaş iyi bir santrfor alırsa, önde problemi yok diyebiliriz. Medel var mesela, her yere yama yapabiliyorsunuz. Vida'nın ise Tosic'ten formayı zor alacağını düşünüyorum. Ama bir maç üzerinden yapıyorum bu yorumu tabii ki. Beşiktaş'ın mutlak kazanması gereken bir maçtı. 5 haftalık periyotta büyük sıkıntı yaşayacaklardı. Bu deplasmanda alınan 3 puan siyah-beyazlılar için çok önemli. Başakşehir gündüz kazandı yani dün gece oynamadan 9 puan geridesiniz. Fenerbahçe'nin de 6 puan gerisindesiniz. Böyle bir tabloda maça çıkıyorsunuz ve 1-0 geriye düşüyorsunuz. Kolay bir durum değil. İki takım için de taktik disipline 10 üzerinden 2 veririm bu maça...
Hakem Halis Özkahya da berbat maç yönetti. Antalyaspor'un net bir penaltısını vermedi. İlk yarıda Babel'in pozisyonu yüzünden sıkıntı yaşadığı için bu pozisyonu veremedi. Antalya'da Beşiktaş'ın kalite farkı ortaya çıktı.
Antalya takımına da bir şey olmuş. Depresyon geçiriyor belli. Gelen oyuncuların elektriği, psikolojisi iyi değil. Eto'o'nun sözleşmesi feshedilecek deniyor. Bir an önce toparlanmaları gerekiyor.