Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor kulüpleri, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle paylaşımlarda bulundu.
BEŞİKTAŞ: 15 TEMMUZ 2016 GÜNÜ ASLA UNUTULMAYACAK
Siyah-beyazlıların resmi internet sitesinden ise şu açıklama yapıldı:
"15 Temmuz 2016 günü Türkiye tarihinde asla unutulmayacak kahramanlık öykülerine tanık olduk. Hain FETÖ terör örgütünün darbe girişimine karşı sokaklara dökülen ve devletini canı pahasına savunan halkımız, büyük bir demokrasi sınavı verdi. Gözü dönmüş, hainlik içindeki darbecilerin kontrolündeki tanklara karşı duran, ateşlenen mermilere göğüs geren, uçaklardan atılan bombalara, helikopter atışına karşı direnç göstererek seçilmiş hükümetini ve devletini teslim etmeyen halkımız kahramanlık destanı yazdı. 249 vatandaşımız şehitlik mertebesine yükselirken, 2193 gazimiz oldu... FETÖ terör örgütünün acımasızlığını tüm dünya gördü.
İstiklaline pranga vurulmasına izin vermeyen milletimiz ve o gece devletinin yanında duran tüm kamu görevlilerimiz ile iftihar ediyoruz. 15 Temmuz şehitlerimizi saygıyla ve rahmetle anar, asla unutulmayacaklarını yineleriz. Gazilerimize ise bir kez daha şükranlarımızı sunarız. Terörü bir kez daha lanetlerken, demokrasinin daima yanında olduğumuzu, her ne şart altında olursak olalım vatanımızı ve istikbalimizi korumaktan asla vazgeçmeyeceğimizi yineleriz."
FENERBAHÇE: DEMOKRASİNİN YANINDAYIZ
Fenerbahçe resmi internet sitesinden konuyla ilgili "Demokrasinin Yanındayız" başlıklı paylaşım yapıldı. Sarı lacivertli kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklama şöyle:
15 Temmuz 2016 tarihinde, yüce Türk Milleti, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir ihanet ile karşı karşıya kalmıştır. Üzerlerine askeri üniforma giymiş alçak bir ihanet şebekesinin unsurları tarafından milli orduya ait silahlarla 248 vatandaşımız şehit edilmiş, binlerce vatandaşımız yaralanmış, gazi meclis bombalanmış, halkın iradesi ile seçilmiş parlamenter rejim askıya alınarak yerine bir dikta yönetimi tesis edilmeye kalkışılmıştır. Bu hain kalkışmanın baş aktörünün FETÖ/PDY olduğu aşikardır. Bu alçak yapı, yıllar içinde yetiştirerek devlet erkine yerleştirdiği örgüt üyeleri vasıtasıyla kanla, irfanla kurulan laik, çağdaş, parlamenter Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik bütünlüğünü yok etmek ve yerine din kisvesi altında bir devlet inşa etmeyi amaçlamıştır. Yabancı ülke istihbarat örgütlerinin maşası olan bu yapının millet, devlet, ülke gibi bir derdi yoktur. Dinimize ait kutsal kavramlar, bu yapı için sadece amaca ulaşmak için kullanılan bir araç ve büyük kitleleri istismar etmek için başvurulan yoldur. Ne ülkemizin toprak bütünlüğü, ne de devletimizin bekası bu alçak yapının değer verdiği kavramlar değildir. Bunun içindir ki, bu alçaklar tarihte eşi benzeri görülmeyen bir ihanete kalkışmış, milletin namuslarını emanet ettiği milli orduya ait silahları vatandaşlarımıza karşı hayasızca kullanmıştır.
"MİLLETİMİZ TANKLARA, UÇAKLARA KARŞI GÖĞSÜNÜ SİPER ETTİ"
Devlet içinde paralel bir yapılanma içine giren bu örgüt, devlet erkini tamamen eline geçirmek amacıyla akla gelmeyecek yöntemler kullanmış, bu örgüte mensup emniyet görevlileri ve onların maşası olan savcı ve hakimlerle milli orduya kumpas kurulmuş, pek çok aydın, bilim adamı ve gazeteci, bunların tezgahladığı mahkemelerde yargılanarak zindanlara atılmıştır. Binlerce kişinin hayatı ve geleceği bu yolla karartılmış, onlarca masum ise o zindanlarda hayatını kaybetmiştir. Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Oda TV, Sözde Şike Davası bu tezgah yargılamalarının en bilinenleri olmakla birlikte, bu davalar gibi yüzlerce dava ve bu davalarda mağdur edilen binlerce vatandaşımız vardır. Bu kumpas davaları ile örgütün önü açılmış, devleti tamamen ele geçirme süreci hızlandırılmış, örgüt üyeleri devlet erki içinde ulaşabilecekleri en kudretli mevkileri edinmiştir. Bunun ardından öldürücü son darbe olarak 15 Temmuz kalkışmasına cüret edilmiştir. Ancak bu alçaklar aziz Türk Milletinin, canına kast eden düşmanlara karşı tarihte pek çok kez canı pahasına yaptığı cesur direnişi göz ardı etmiş ve milletimizin bu hain kalkışmaya karşı da canı pahasına direneceğini düşünememiştir. Nitekim bu kez de Milletimiz tanklara, uçaklara, her türlü ağır silaha karşı göğsünü siper etmiş ve hayasızca süren bu akını da tarihte pek çok kez durdurduğu gibi, bir kez daha durdurmayı başarmıştır.
"FENERBAHÇE CAMİASININ DURUŞU TARİHE ALTIN HARFLERLE GEÇMİŞTİR"
Büyük bir gururla ve övünçle söylemek isteriz ki, bu alçak yapının son 10 yıllık süreçte tökezlediği ilk olay 3 Temmuz 2011 kumpasına karşı Fenerbahçe taraftarının direnişi ve başkaldırışı olmuştur. Kulübünün canına, hayatına kast eden bu alçaklara karşı göğsünü siper eden ve adeta duvar ören yüzbinlerce Fenerbahçe taraftarı hınca hınç doldurduğu meydanlarda, yollarda, köprü üzerinde bu örgüte ve tetikçilerine başkaldırmış, boyun eğmemiş ve yılmayacaklarını, direneceklerini yüzlerine haykırmıştır. Daha kumpasın ilk gününde Başkanıyla, yöneticileriyle, teknik direktörüyle, futbolcusuyla ve milyonlarca taraftarlarıyla eşsiz bir dayanışma örneği gösteren Fenerbahçe taraftarının bu reaksiyonu, dönemin FETÖ üyesi savcıları tarafından da itiraf edilmiş, Fenerbahçe camiasının bu duruşu tarihe altın harflerle geçmiştir.
"KANLA, CANLA YAZILMIŞ BİR HALK DESTANI"
Demokrasiye inanan başka takım taraftarlarının da desteklediği Fenerbahçe Direnişi, birçok haklı davaya ilham olmuştur. 15 Temmuz kalkışması ise, Fenerbahçe Başkanı'nın daha 14 Şubat 2012'de söylediği "Ne şikesi, memleket elden gidiyor" sözlerini ne yazık ki haklı çıkarmış; çok şükür ki halkımızın yurdun dört bir yanında gösterdiği refleks hainlerin başarıya ulaşmasına engel olmuştur. Bu açıdan değerlendirildiğinde, 15 Temmuz'da tankların önüne yatan, canı pahasına demokrasinin yanında saf tutarak hainlere geçit vermeyen halkımızın ortaya koyduğu destansı direniş, Fenerbahçe taraftarının birkaç yıl önce FETÖ/PDY'ye karşı göstermiş olduğu reaksiyonun adeta bir izdüşümüdür. Büyük Türk Milleti'nin 15 Temmuz'da demokrasi için, vatan millet için vermiş olduğu mücadele kanla, canla yazılmış bir halk destanıdır.
Bu şanlı destanı kanları ile yazan şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize uzun bir hayat diliyoruz.
"BUNLARA KARŞI DAİMA TEK YÜREK OLARAK DİRENECEĞİZ"
Bizler, Fenerbahçe Spor Kulübü Ailesi olarak demokratik hukuk devletinin yanındayız. Bizler, 3 Temmuz 2011'de nerede durmuşsak, bugün de o noktadayız, yarın da aynı yerde duracağız. Devletimizin bekası, ülkemizin bölünmez bütünlüğü, milletimizin refah ve mutluluğu için ne gerekiyorsa son nefesimize kadar yapmaya, Fenerbahçe Spor Kulübü olarak daima hazırız. İlkemiz, Atatürk tarafından inşa edilen Cumhuriyet'in kurucu değerleri, yönümüz Atamızın işaret ettiği modern, laik ve tam bağımsız Cumhuriyet'tir.
Bu düşünceler ve kararlılıkla bir kere daha yüksek sesle ifade etmek isteriz ki, ülkemizdeki mevcut demokratik devlet sistemini kesintiye uğratmayı amaçlayan ve halkın iradesini yok sayan kalkışmalara geçit vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Bunlara karşı daima tek yürek olarak direneceğiz.
GALATASARAY: KUVA-Yİ MİLLİYE RUHUNU YENİDEN CANLANDIRDIK
Galatasaray resmi internet sitesinden konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"FETÖ/PDY'nin hain darbe girişimine karşı, 2016'nın 15 Temmuz günü Kuvâ-yi Milliye ruhunu yeniden canlandırdık, Türkiye olarak bir kez daha kazandık, bir kez daha bir ve birlikte olduğumuzu gösterdik. 15 Temmuz darbe girişiminin sene-i devriyesinde; hainlerin vicdansız saldırılarına karşı demokrasi destanı yazan milletimizi bir kez daha kutluyor; şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabırlar, gazilerimize şifalar diliyoruz."
TRABZONSPOR: MEVZU BAHİS VATAN OLDUĞUNDA...
Trabzonspor Kulübü Başkanı Muharrem Usta ise "15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma Günü" hakkında şu açıklamayı yaptı:
"15 Temmuz tarihi milletimizin belleğine ne yazık ki acıyla, kanla kazınmış meş'um bir tarihtir. 15 Temmuz 2016 gecesi, güzel ülkemizi, demokrasimizi, aydınlık geleceğimizi yok etmek isteyen FETÖ ve arkasındaki işbirlikçileri harekete geçmiş; ancak yine milletimizin irade ve cesaretiyle bu korkunç girişimleri başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Güzel ülkemizi parçalayacaklarını, devletimizi teslim alabileceklerini sanan FETÖ yapılanması henüz ertesi gün olmadan milletimiz tarafından hüsrana uğratılmıştır. Çünkü onların bilmediği, düşünemediği bir şey vardı: Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi, mevzu bahis vatan olduğunda bu ülkenin aziz ve fedakar vatandaşları için göze alınamayacak hiçbir şey yoktu. Gerisi sadece teferruattı…
"BU ÜLKENİN EVLATLARI BİLİYORLAR Kİ..."
Tarih boyunca nice afetlerden, zor günlerden geçtik. Ama her zaman üzerinde yaşadığımız bu toprakları korumanın önemine inandık. Vatanımıza sahip çıkmak için çalıştık. O meşum gecede topyekûn bir saldırı altındaydık. Darbe girişiminin başladığı saatlerde insanlarımız hiç düşünmeden varlığını siper etti. Vatanını koruma uğrunda kimisi şehit düştü, kimisi gazi oldu. İşte bu tepki, bu hızlı refleks, Türkiye'nin hatta Avrupa'nın meydanlarında toplanan milyonlarca insanımızın demokrasi için haykırdığı günlerde de kendisini gösterdi. Çünkü bu ülkenin evlatları biliyorlar ki, bu topraklarda yüzlerce yıldır verilen en büyük mücadelelerin başında bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi gelmektedir. 15 Temmuz 2016 tarihi bu yüzden çok ama çok önemlidir.
Bu tarih bir semboldür. Meclisimize, demokrasimize, Cumhuriyetimize ve şanlı ordumuza karşı yapılmış alçak bir girişimdir. Özgürlüğümüze pranga vurmak isteyenlere en güzel cevabı yine bu milletin bağrından çıkan cesur evlatlar vermiştir.
15 Temmuz'u da, bize bu kara günü yaşatanları da unutmadık; unutmayacağız ve unutturmayacağız…"