Kalan 12 haftada Beşiktaş liderliği bırakmaz
F.Bahçe nasıl düzelir?
GÜRCAN BİLGİÇ: Şu andaki tabloya baktığımızda en az üç yıl daha Fenerbahçelileri 'çile' bekliyor. Çünkü takımın transfer yapma şansı yok. Aziz Yıldırım mali olarak kulübü sınıra getirdi ve kimseye kıpırdama alanı bırakmadı. Oyuncu olarak kaliteyi yükseltemeyeceklerine göre, bonservisi olmayan isimlere yönelecekler. Profesyonel şubenin artık yeni bir plana ihtiyacı var. Yetiştirmek zorundalar. Bunu yaparken de ellerindeki kaliteli oyuncuları korumak durumundalar. Yeniden ayağa kalkmak için de taraftarla tekrar buluşması gerekiyor. Aziz Yıldırım varken bu mümkün değil. Takımın başına bir sistem hocası da getirmek zorundalar. Abdullah Avcı'nın Başakşehir'de yaptıklarını tekrarlayacak biri. Avcı bunu üç yılda başardı. Her şeyden önemlisi yeni başkanın bu durumu samimiyetle taraftara da anlatması, bu modelde camianın tüm dinamikleri ile omuz omuza yürümesi gerekiyor. Yoksa kulübün anahtarını bankalar alıverir.
LEVENT TÜZEMEN: Değerli büyüğüm Şansal Büyüka, 11 Ağustos 2014'te Ersun Yanal'ın gönderilmesinin perde arkasını şöyle özetlemişti: "Önde gelen oyuncular Başkan Aziz Yıldırım ile bir toplantı yaptılar. Hepsi açtı ağzını yumdu gözünü. Ve toplantıdan şu karar çıktı: Ersun Yanal'ı istemiyoruz.." Ertesi gün Aziz Başkan, Büyüka'yı arayıp biraz da sitem ederek şunları söyledi: "Yanal konuşmuş sen de yazmışsın. Fenerbahçe'yi Ersun Yanal değil benim aslan yürekli futbolcularım şampiyon yaptı. Yanal'ın şampiyonlukta hiç payı yok..." Fenerbahçe'de tek hedef kupa. Tam bir "Huysuz ihtiyar" modeli sergileyen Advocatt başarısız. Aziz Başkan, futbolcularla acil bir toplantı yapmalı, onların görüşlerini almalı ve Advocaat'la ilgili kararını vermeli. F.Bahçe'yi şampiyon yapan Yanal, eğer oyuncular tarafından yollanıyorsa bu Advocaat çok bile kaldı.
İSKENDER GÜNEN: Başarısızlığın nedenlerini değiştirmeden başarı beklemek hayalcilikten öte geçmez. F.Bahçe'nin sorunu bu. Herkes Zico'lu F.Bahçe'yi hatırlasın. Sonra Aykut Kocaman ve Ersun Yanal… Şampiyonluk kazandırmış teknik adamlara yapılan kıyım ve ardından transferlerde yapılan yanlışlıklar. Eğer bir takım, sezonda iki teknik adamla çalışma gereksinimi duyuyorsa doğaldır ki bugün gelinen nokta sürpriz olmaz.
ÖMER ÜRÜNDÜL: F.Bahçe'de Advocaat'ın artık başarılı olma şansı yok. Çünkü futbolcularla da yönetimle de iletişimi koparmış. Transfer politikasında yanlışlar yapıldı. Orta saha oyuncuları çalışkan, fizik açıdan güçlü ama üretken değiller. Fakat bana göre en büyük sorun forvetteki oyuncuların fiziki yetersizlikleri. Defalarca vurguladım, çalım atamayan, adam eksiltemeyen, sprint atamayan, sırtı karşı kaleye dönük top tutamayan oyuncudan günümüz futbolunda santrfor mu olur?
MURAT ÖZBOSTAN: F.Bahçe'de sorun sahada değil, kafalarda. Advocaat takımla ilgili olumsuz açıklamalar yapıyor. Siz futbolcu olsanız ne hissedersiniz? Takımda sevgi yok, güven yok, değer yok.. Eskiden yönetim yemekler organize ederdi. Bu sezon onlar da yok. Sevginin olmadığı yerde bir de sürekli takımı eleştiren bir teknik adam olursa, başarı olmaz. Bu kadar basit!
Advocaat sürekli eleştiri yaparak ne yapmak istiyor?
GÜRCAN BİLGİÇ: Kurt Hoca, "Günah keçisi" olmamaya niyetli. Kendisiyle neler konuşulduğunu, nasıl göreve getirildiğini biliyor ve bunu üstü kapalı olarak da tekrarlıyor. O yüzden yönetimden ses çıkmıyor. Advocaat, bugüne kadar sorunlar yaşayıp, hiç konuşmayan teknik adamların aksine, bize ters gelen bir tavırla açık açık durumu ifade ediyor. Ancak onun işi bunları söylemek değil, bu şikayetlerine çözüm bulmak. "Oyuncu kalitesi yetersiz" diyerek de sorunu neden çözemediğini de açıklıyor. Bu takımı yönetim yaptı. Aslında Advocaat onları şikayet ediyor taraftarlara. Gerçek bu.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Zaten tablo ortada olduğu için söyleyecek fazla bir sözü yok. Advocaat, oyuncularına inanmamış bir teknik direktör. Gerekli transferler yapılmadığı için yönetimi suçlu buluyor. Ayrıca Emenike ve Van der Wiel'in baskıyla tekrar affedilmesinden dolayı rahatsız. Açıklıkla da 'Pereira benden iyiymiş' diyebildi. Bence fazla söze gerek yok.
İSKENDER GÜNEN: Advocaat gibi teknik adamlara kişisel olarak güvenmediğimi belirtmek istiyorum. Başarısız olunan her maçtan sonra oyuncularını suçluyor. Gün geçirmeden yollar ayrılmalı.
GÜRCAN BİLGİÇ
Şu andaki tabloda en az üç yıl daha Fenerbahçelileri 'çile' bekliyor. Çünkü takımın transfer yapma şansı yok. Aziz Yıldırım mali olarak kulübü sınıra getirdi.
MURAT ÖZBOSTAN
Beşiktaş bir sürpriz olmazsa, mart sonu gibi şampiyonluğunu ilan eder. Başakşehir'in nefesi uzun süre yetmez. Beşiktaş'ın rakibine göre birçok artısı var... Başakşehir tecrübesiz...
LEVENT TÜZEMEN
Tudor oyunu okuyamayacaksa ve hem yanlış hem de geç müdahaleler yapacaksa o zaman Jan Olde Riekerink'i göndermenin ne anlamı vardı?
ÖMER ÜRÜNDÜL
F.Bahçe'de en büyük sorun forvetteki oyuncuların yetersizlikleri. Çalım atmayan, adam eksiltmeyen santrfor mu olur?
İSKENDER GÜNEN
Mart ayı gelmeden Beşiktaş'ın G.Saray ile 10, F.Bahçe ile 12 puanlık bir farkı yakalayacağı düşünülemezdi. Beşiktaş'ın bundan sonra şampiyonluğu bırakacağına ihtimal vermiyorum.
G.SARAY VE F.BAHÇELİLER ARTIK BAŞAKŞEHİRLİ OLDU
GÜRCAN BİLGİÇ: Başakşehir–Beşiktaş maçında bir final izleriz. Üç büyük rekabetinde, Beşiktaşlıların dışındakiler de Başakşehir'e destek verir.
LEVENT TÜZEMEN: Beşiktaşlı oyuncular rehavete kapılmazsa, Mart'ta şampiyon olurlar.
Beşiktaş ligi gerçekten bitirdi mi? Başakşehir'in şansını nasıl görüyorsunuz?
MURAT ÖZBOSTAN: Beşiktaş'ın daha bitirdiği bir şey yok. Elbette önemli bir avantaj sağladı. Geçen sezonun şampiyonu, yani tecrübeli. Seyircisi evinde var, deplasmanda var. Yıldızları var. Tecrübeli bir teknik direktörü var. Başakşehir'e göre tecrübesi var. Var da var. Durum böyleyken, Beşiktaş favoridir tabi ki... Mart sonu tablo ortaya çıkar, Beşiktaş şampiyon olur. Şimdi peşin peşin karar vermemek lazım. Başakşehir'in en önemli eksikliği tecrübesi. Başakşehir bu yarışta olur. Ama Beşiktaş'ın artıları, İstanbul ekibinde olmadığı için sıkıntı yaşar.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Beşiktaş son derbi galibiyetiyle çok önemli bir avantaj yakalarken F.Bahçe'den sonra G.Saray'ı da devre dışı bıraktı. Başakşehir, Beşiktaş ile birlikte, ligin en iyi futbolunu oynayan takımlarından bir tanesi. Sahada ne yaptıklarını biliyorlar. Bence tek dezavantajları seyircilerinin olmayışı. Örneğin bir Gaziantep maçının biletli seyirci adedi bin... Beşiktaş ise 40 bine oynuyor. Ama yarışa devam edecek güçleri var.
İSKENDER GÜNEN: Sezon başı geçen yılın şampiyonu Beşiktaş'ın, bu yıl da ezeli rakiplerine göre şampiyonluk yarışında daha avantajlı olduğu gerçeği vardı. Ama Mart ayı gelmeden puan tablosunda Beşiktaş'ın G.Saray ile 10, F.Bahçe ile 12 puanlık bir farkı yakalayacağı düşünülemezdi. Şu an gelinen noktada şampiyonluktaki rakibi Başakşehir. Her ne kadar 3 puanlı sistem de olsa Beşiktaş'ın bundan sonra şampiyonluğu bırakacağına ihtimal vermiyorum. Başakşehir'in bu sezon gösterdiği performansa saygı duymamak olanaksız. Abdullah Avcı ve oyuncuları her türlü takdiri hak ediyor. Osmanlıspor maçı kendileri için şampiyonluk yarışında olmak ya da olmamak anlamındaydı. 3 puanı aldılar ve şu an Beşiktaş'ın şampiyonluktaki en büyük rakibi konumundalar. Nereye kadar gidebilirler veya şampiyon olabilirler mi artık her şey Beşiktaş'ın elinde.
GÜRCAN BİLGİÇ: Şampiyonluk mücadelesi önce Fenerbahçe, önceki günkü maçla da Galatasaray için bitti. Şimdi iki takım birbirlerini kollayacaklar ve yarışı sürdürecekler. Puan avantajı Beşiktaş'ı çok daha öne geçiriyor elbette. İki takım da bunu sonuna kadar hak ediyorlar. Ligin en organize ve planlı ekipleri olarak sonuna kadar da sürdüreceklerdir. Puan kaybedecekleri maçlar elbette var. Böyle giderse Başakşehir– Beşiktaş maçında bir final daha izleriz. Osmanlıspor galibiyeti Başakşehir'i tekrar havaya sokar. Çok tecrübeli ve daha önce şampiyonluğa oynamış veya yaşamış oyunculara da sahipler. Bu nedenle Sivasspor'un yaşadığı baskı problemini çözmeyi başarabilirler. Yani; kırılma olmadan devam etme ihtimalleri yüksek. Bu haftadan itibaren Galatasaray ve Fenerbahçe tribünlerinden takviye de alacaklardır. Çünkü üç büyük rekabetinde, Beşiktaşlıların dışındakiler Başakşehir saflarına geçtiler. Bu da hakem kararlarıyla darbe yeme ihtimallerini de azaltır.
LEVENT TÜZEMEN: Şenol Güneş'in oluşturduğu adalet ve güven ortamında Beşiktaşlı futbolcular hocalarına müthiş saygı duyuyor. Bu yüzden ilk onbir başlayan ya da kulübede oturan oyuncu kapris yapmadığı gibi kendini hep hazır tutuyor. Beşiktaş'ın G.Saray galibiyetinden sonra en büyük rakibi artık kendisidir. Eğer Beşiktaşlı oyuncular rehavet ortamına girmezlerse Mart ayında şampiyonluklarını ilan ederler. Mütevazı bütçesiyle Başakşehir bu ligde saygı görmeyi hak ediyor. Eğri oturup doğru konuşursak Başakşehir'in kadro derinliği Beşiktaş'la baş etmeye yetmez.
GALATASARAY'DA ZİHNİYET DEĞİŞMELİ
Galatasaray, İgor Tudor ile sezon sonuna kadar ne yapabilir?
LEVENT TÜZEMEN: Haftada bir maç oynamasına rağmen liderin 10 puan gerisinde kalan G.Saray'da futbolu yönetenler maalesef sınıfta kaldı. Eğer devre arası flaş ve ihtiyaç transferler olarak alınan Ahmet Çalık ile Rodrigues derbiye kulübede başlıyorsa, 'eski tas eski hamam' örneği gibi hala Hakan Balta- Semih ikilisi oynuyorsa, bu kimin hatasıdır? Bunun üç cevabı var: 1-Oyuncular yetersiz. 2-Futbolu yönetenler futboldan anlamıyor. 3-Tudor gelir gelmez futbolculara teslim olmuş.
Ayrıca İgor Tudor'da yapboz gibi maceracı bir tavır hissettim. Nasıl mı? Rize'de oyundan haksız yere aldığı Linnes'i, Beşiktaş maçında kadroya bile almaması ve Carole'a dönmesi, Bruma'yı Rize'ye götürmemesi, Selçuk'u çıkarırken Jouse'yi oyuna sokmaması, Tolga Ciğerci'yi kurtarıcı gibi oyuna sürmesi, G.Saray'a gol gerektiği anlarda Rodrigues-Eren ikilisini 75'te oyuna alması Tudor'un defosuydu. Hırvat Hoca, macera kokan bu yanlışlarını "Ben G.Saray'da 6-7 gündür çalışıyorum" mazaretiyle örtemez. Eğer Tudor kulübeden oyunu okuyamayacaksa ve hem yanlış hem de geç müdahaleler yapacaksa o zaman Riekerink'i göndermenin ne anlamı vardı? G.Saray, Tudor'u farklılık yaratsın diye getirdi. Şimdi G.Saray'da yeni hedef ikincilik olacak. Takım içinde bir devrim yapılması gerekir. Tüccar zihniyetiyle günü kurtarmaya yönelik oyuncular yerine, koşacak, mücadele edecek, başarıyı kovalayacak oyuncularla yola devam edilmeli. Dilerim yanılırım; Tudor, "Bu devrimi yaparım" güvenini bana vermedi.
GÜRCAN BİLGİÇ: Genç hoca önce ciddiyetini gösterdi, sonra sistem ile oynamaya başladı. Beşiktaş maçında kazanmak adına mevcut ezberin dışına çıkması gerektiğini biliyordu ve üçlüye dönerek bir şeyler denedi. Sonuçlar olumlu olmasa bile, bu bir arayıştır ve teknik adamın takım için olan çabasını gösterir. Beşiktaş gibi bir takıma neredeyse sıfır pozisyon vererek bir derbi oynattı takımına. Bu bile takıma yaptığı katkının göstergesi. Maç sonunda "takım olmaktan" bahsederken, aslında en doğru yorumu da yaptı. Çünkü Galatasaray'ın başına kim gelirse gelsin, Sneijder'in form durumuyla başarısı ölçülür. Tudor bu mecburiyeti değiştirmek zorunda ve bunun için çalışacaktır.
İSKENDER GÜNEN: Tudor'un bugüne kadar teknik adamlık başarısı yok. Karabükspor gibi bir takımda gösterdiği başarı, Galatasaray gibi büyük bir takımın teknik adamı olmasına yeterli değil. Önce Rizespor sonra Beşiktaş maçlarını herkes göz önüne getirsin.
MURAT ÖZBOSTAN: İgor Tudor, Beşiktaş karşılaşmasından sonra, "Bizim öncelikle takım olmamız gerekiyor" diyor. Eğer Galatasaray şu an takım değilse, eksikleri çok demektir. İki hafta oldu Tudor geleli. "Bu eksikleri konuşacağım" diyor takımla. O zaman bu Galatasaray'ın yolu daha çok uzun. Bu sezon Galatasaray'dan hayır gelmez. Takım olmak kolay mı bir anda? Galatasaray'ın bu kadar çok eksiği varsa, Riekerink takım olma adına hiçbir şey yapmamış mı? Yönetim kurulu uyumuş mu?