Bakan Çağatay Kılıç, bir televizyon kanalında spor gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. İstanbul'da görülmeye başlanan Futbolda Şike Kumpası Davası'nın, Fethullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) karşı yürütülen mücadelenin bir ayağı olduğuna işaret eden Bakan Kılıç, "Bu konunun Türk sporuna nasıl bir zarar verdiği noktasında değerlendirme yapmamız gerekirse; tabii ki 'hiçbir etkisi olmadı' dersek bu doğru olmaz. Ülkemizin spor özellikle futbol anlamındaki imajına baktığımız zaman. zarar vermek isteyenler bunun hesabını verecekler. 15 Temmuz gecesi nasıl ülkesine ihanet edenler varsa, o yapının içerisinde yer alıp da onun başını çektilerse bunlar da aynı şekilde bu ihanetlerin hesabını yargı önünde verecekler" diye konuştu.
"HER AÇIDAN ÜZERİNE GİTMEMİZ GEREKİYOR"
Bakan Kılıç, Fenerbahçe'ye kurulan FETÖ kumpasına ilişkin şunları kaydetti:
"FETÖ'yle mücadelenin nasıl yapıldığını Türkiye'de şu anda herkes görüyor. Dolayısıyla bu topyekün bir mücadeledir. Sporun içerisindeki birtakım unsurlara da bulaşmış olabilirler bunlar. Emniyetin, Adalet Bakanlığının içerisinde, yargı camiasının içerisindeki belli yerlere bulaştıklarını biliyoruz. TSK'nın belli noktalarına sızdıklarını biliyoruz. Bunların uzantılarının spor camiasının belli bölümlerine de uzanmaya çalışmış olmaları mümkündür. Ama olayın temeli FETÖ ile mücadeledir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve sayın Başbakanımızın da bu noktadaki talimatları açıktır. Biz oradan aldığımız talimat ve bu noktadaki iradeyle, hiçbir şüphe bırakmaksızın bu yapılanmanın üzerine gidiyoruz. Özellikle 17-25 Aralık'tan sonra bu yapı ile mücadele içerisinde her şey açığa çıkarıldı. Ama 15 Temmuz'dan sonra daha fazla açığa çıkan şeyler oldu. Bir terör örgütü yapılanması içerisinde ülkesine karşı ihanetlerden söz ediyoruz. Dolayısıyla FETÖ ile topyekün mücadelede bunu değerlendirip, her açıdan üzerine gitmemiz gerekiyor."
"ELEKTRONİK BİLETİN DEVREYE GİRMESİNDEN ÖNCEKİ SEYİRCİ SAYISINA BAKTIĞINIZ ZAMAN DA SEYİRCİ SAYISI AZDI"
Tribünlerde seyirci sayısının azalmasına yönelik soruyu değerlendiren Bakan Kılıç, "Taraftarları, seyircileri statlara getirmek birincil anlamda kulüplerin sorumluluğunda. Biz burada altyapı çalışmalarımızı, kulüplerimize verdiğimiz desteklerle beraber, tabi ki tesislerin modernleşmesi konusundaki çalışmalarımızı yapıyoruz. Sportif anlamda da onlarla işbirliği yapıyoruz. Yani kulüplerimizle beraber sporcularımızın, antrenörlerimizin yetiştirilmesi konusunda yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Ancak futbol ya da başka bir branştaki seyircinin tribünden müsabakayı takip etmesinin birçok unsuru var. Elektronik biletin devreye girdiği sezonda düşme olduğu doğrudur. Ama şu an geldiği nokta ve ivmelenmesi artık neredeyse eski ortalamalara ulaşmış durumda. Ama bizim kaçırdığımız bir şey var. Siz eğer çıkıp 'elektronik bilet dolayısıyla seyirci sayısı düştü' derseniz bir tespiti yanlış yapmış olursunuz. Elektronik biletin devreye girmesinden önceki seyirci sayısına baktığınız zaman da seyirci sayısı azdı. O noktayı şu an yaklaşmış durumdayız. Bunun irdelenmesi lazım. Seyir kalitesi, sahadaki ortaya konan mücadele, genel anlamdaki rekabet" yanıtını verdi.
"FUTBOL BİRLİKTELİK VE BERABERLİKTİR"
"Futbol bir spor müsabakasıdır. Aynı zamanda bir birliktelik, beraberliktir" ifadelerine yer veren Bakan Kılıç, "Sporun birleştirici yapısının ön plana çıktığı bir branştır. Şunu bilmemiz lazım; sahada farklı renklere gönül veren taraftarlar beraber olacaklar, takımlarını destekleyecekler, marş söyleyecekler, tezahürat yapacaklar. Futbol ayrıştırıcı bir yapı olarak ortay çıkarsa büyük hata yapılır. Federasyonun da bu noktada çalışmaları var. Kulüp başkanları ve yöneticiler, camialarının delegeleri tarafından seçilen kişiler. Ama sorumlulukları var. Hem kendi camialarına karşı hem de seçilmiş olmakla beraber Türk sporuna, Türk futboluna karşı. Yöneticiler, maçlardan hemen sonra duygu yapısının en üst seviyede olduğu noktada açıklama yapmasınlar, bizim geleneklerimizde de vardır bu. Bir karar verilmeden önce bir düşünün, en azından bir zaman geçmesini bekleyin, yapacağınız açıklamayı da bu noktada yapmakta yarar var. Yurt dışından örnekler veriliyor. Ben sevmiyorum yurt dışından örnek vermeyi ama madem örnek veriyoruz. O zaman orada kimlerin konuşup konuşmadığına da bakalım. Sorumlu kişiler dışında kimse konuşmuyor. Bizde herkes konuşuyor. Burada bir yanlışlık var. Basına da burada bir eleştiri getiriyorum ben, 3 saat 4 saat süren programlar o öyle dedi bu böyle dedi bu doğru değil" açıklamasında bulundu.
"4 YIL HAZIRLIK SÜRECİ OLAN ORGANİZASYONA 2 YILDAN AZ SÜREDE HAZIRLANDIK"
Bakan Kılıç EYOF'a katılımın 2019 yılında olacağını belirterek, "EYOF zaten bizim 2019'da yapacağımız bir organizasyondu. Bosna Hersek yetiştiremeyeceğini beyan ederek bizden destek istedi, biz de yaptık. Yani 4 yıl hazırlık süresi olan organizasyonu biz 2 yıldan daha az bir sürede yaptık ve buraya 34 ülkeden 675 sporcu katıldı 14-18 yaş aralığında" dedi.
23. İşitme Engelliler Yaz Olimpiyat Oyunları olacağını sözlerine ekleyen Kılıç, bu organizasyonla ilgili olarak, "Misafirlerimizi Samsun'da ağırlayacağız. Daha önce gelmeyeceğini beyan eden bazı ülkeler bu hafta yapılan toplantı sonunda gelme kararı aldılar. Şu anda 73 ülke 5 bini aşkın sporcu katılacak. Dolayısıyla Türkiye'nin bugüne kadar yapmış olduğu en büyük organizasyon olacak. Diyorlar ya Türkiye artık eskisi kadar organizasyon almıyor diye. Alıyoruz da seçici olarak alıyoruz" diye konuştu.
"EURO 2024'ÜN EN BÜYÜK ADAYI BİZİZ"
EURO 2024 adaylığı için derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili değerlendirmelerine değinen Bakan Kılıç, "Mutlaka Ülkelerini karalamak için bir ihanetin içerisinde olduklarını biliyoruz. Çünkü bunlar ülkesine ihanet eden hainler. Gidip herkesten Türkiye aleyhine konuşan işte biz bu yüzden diyoruz, bunlar hain. Bunları bir kenara atmamız lazım. Bunlarla ilişkileri kesmek gerekiyor. EYOF 2017 Erzurum ile ilgili Türkiye'de yapılmaması için çok mücadele edildi. Spor camiasının içerisinde bu organizasyonun Türkiye'de yapılmamasını isteyenler oldu. Maalesef ülkemizden de buna çanak tutanlar oldu ama en başarılı ve en iyi şekilde yapıldı. Güvenlik bahane edildi ama gördüğünüz üzere en başarılı şekilde bu organizasyonu yaptık. Onun için EURO 2024'ün en büyük adayı biziz" dedi.