Yeni yönetimde görev dağılımları oldu, Erdal Torunoğulları Dış İlişkilerde devam ediyor ama transfer komitesine Umut Güner getirildi. Bu dağılım sonrası yönetimde bir sıkıntı var mı?
Yönetici arkadaşlarımızla aramızda
bir kan bağı yok. Kimse kimsenin nüfusuna
kayıtlı değil. Sonuçta burada görev
yapıyoruz ve bu görevimiz bittiği zaman
belki de sadece merhabalaşacağız. Burada
sadece Beşiktaş'ın menfaatleri anlamında
birleşmiş olmalıyız.
Görevimizi yürütürken de birbirimizin arkasından konuşmamalıyız. Maalesef bunlar oldu,
keşke olmasaydı. Bundan sonra söyleyeceğim
şu,
yönetici arkadaşlarımızın birbirine saygılı ve sevgili davranıp kamuoyuna birlik ve beraberlik içindeyiz mesajını vermeleri lazım. Zaten neyi paylaşamıyorlar?
Beşiktaş yöneticilerin değil ki... Beşiktaş, koskoca bir camia milyonların camiası neyi sahiplenmeye çalışıyorsunuz. Bizim değil orası biz sadece
vekaleten görev yapıyoruz. Bu görevi
yaparken başarılı olmak bizim için en
büyük mükafat olacaktır.
Birbirinizle itişirken kaybettiğiniz enerjinin kulübe bir faydası olmaz. 'Ben' kelimesi camialarda
olmaması gereken kelimeler.
'Biz' biz olduğumuz için başarılı olduk.
Son haftaya kadar yönetime girip girmeme konusunda kararsızdınız, bu kadar çok neyi düşündünüz? Fikret Bey'le benim aramda sorun olduğu
yazılıp çizildi.
Bizim aramızda ki sevgi ve saygı son derece üst seviyededir. Her kim bununla ilgili algı yaratmaya çalışıyorsa boşuna uğraşmasın, en azından üç dönemdir tutmadığını onların
da kabul etmesi lazım.
YÖNETİMİN ÇİMENTOSUYUM
Çok yorgunum ama Fikret Bey'in arzu ve isteği, içerde beraber çalıştığım eski ve yeni yönetici arkadaşlarımın baskısı oldu üzerimde. Dediler ki
"Ağabey bizi bırakma, bizle beraber ol." Ben bu
yönetim kurullarında herkesin tabir ettiği
gibi çimento görevi yaptım.
Bütün yönetici arkadaşlarıma ikinci başkanlıktan öte ağabeylik yaptım. Bana ihtiyaç duyduklarını
burada olmamı ifade ettiler.
Ben de
şampiyon olmuş, stadı bitmiş bir takımla bir dönem daha yöneticilik yapmak istemeyi düşünmedim desem yalan olur. Fikret Bey'in,
"Beraber olalım bu sene seni çok fazla yormayız. Mali işler seni çok yoruyor, Berk'i (Hacıgüzeller) yanına veririz, beraber çalışırsınız senin yükünü alırız" demesi de kararımda
etkili olmuştur. Yönetim kurulundaki
arkadaşlarımızla biz akraba değiliz, kan
bağımız yok sadece renk bağımız var biz
Beşiktaşlıyız.
Birbirimizi çok sevmek zorunda değiliz ama saymak zorundayız. Arkamızdan başkaları konuştuğunda onları susturabilmeliyiz, hatta en doğrusu konuşmamalıyız.
TRANSFERİN BAŞI DA SONU DA ORMAN
Erdal Torunoğulları'nın istifası konuşuluyor. Bu durumdan transfer etkilenir mi ?
İstifa konusunu ilk kez duydum.
Erdal ile oturur konuşurum,
hepsinin ağabeyiyim.
Beşiktaş'ta görevleri başkan verir, başkan alır. Yönetim kuruluna ve Beşiktaş'a zarar
verebilecek, bütün tavır ve davranışlardan
arkadaşlarımızı uzak
tutmak için katkı vermek benim asli
vazifem.
Ben hiç transfer komitesi başkanlığı yapmadım, üyesi de olmadım. Ancak yapılan transferlerin yüzde sekseninin içerisindeydim. Sonuç itibariyle transfer Başkan
Fikret Orman'ın yönettiği bir
konudur. Olayın çalışma sistemi
çok basit.
Scoutlarımız futbolcuları belirler, teknik direktörümüz bu konuda olur verir, başkanımız da "Transferin yapılması gerekiyor" diye yola çıkar. Ben takımdaki iç
transferlerle ilgileniyorum.
BABA ROLÜNÜ...
İçerde Sosa, Oğuzhan, Tolgay, İsmail Köybaşı, Necip… Tüm bu arkadaşlarımızın beklentisi var, biraz daha iyileştirme istiyorlar. Sosa ile Atiba gitmek istiyor.
'Biz görevimizi yaptık müsaade edin gidelim' diyorlar. Bir aydan beri
bunlarla uğraşıyorum. Bu benim
transfer komitesi üyesi olmamı
gerektirmiyor. Ben baba rolüne bürünmüşüm.
Tabii ki kulüp benden faydalanacak.
AHMET BULUT'UN DİLİ SÜRÇMÜŞTÜR
Menajerlerin görevi ve yetkisi bellidir. Beşiktaş başkanının talimatıyla hareket eder. Ahmet Bulut'un 'Mario Gomez transferini ben yaptım' sözlerini televizyon yayınına bağlandığında yaşadığı heyecandan dil sürçmesidir diye düşünüyorum.
GÖKHAN'I KONUŞMALARI FUZULİ
Gökhan Gönül'le ilgili ne düşünüyorsunuz?
Gökhan Gönül artık Beşiktaş'ın futbolcusudur. Gökhan ile ilgili artık sadece Beşiktaş kulübü ve taraftarı konuşabilir. Fenerbahçe kulübünün de, taraftarının da artık konuşacak hiçbir şeyi kalmamıştır. Havanda su dövmektir, fuzuli, gereksiz konuşmalardır. Fenerbahçe ile bir ilişkisi kalmamıştır, Fenerbahçelilerin Gökhan ile ilgili konuşması artık fuzuli konuşmaktan başka bir şey değildir. İşlerine baksınlar, biz de Gökhan Gönül'ü takımımızda seyredelim.
GÜNEŞ'İ EN ÇOK BEN İSTEDİM
Şenol Güneş için neler söylemek istersiniz?
Şenol hocamızın başarısını bütün kamuoyu gördü. Bu hem bizim açımızdan çok önemli bir şeydi, hem de buraya gelmesini çok arzu eden, görüşmeleri yapan benim içinde mutluluk kaynağı olmuştur. Mete Vardar kardeşimizin "Ahmet bey bu konuda çekimser kaldı" dediğini duyuyorum. Ne kadar doğru bilmiyorum. Orada bir yanılgı içerisinde olduğunu düşünüyorum. Mete Vardar A takımdan sorumlu yönetici arkadaşımken kendisine Şenol Güneş'i sorduğumda "mükemmel olur ağabey, çok iyi bir karar" demiştir.