Fenerbahçe'nin suç duyurusu üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen 'Şike Kumpas' soruşturmasında tanık olarak dinlenen Fenerbahçeli eski spor yazarı Cihan Oskay, şike operasyonundan 2 yıl önceki 'şike kumpas' hazırlıklarını anlattı.
Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fuzuli Aydoğdu'ya 'tanık' olarak ifade veren Oskay, Haziran 2009'da kendisine Zaman Gazetesi yazarlığı teklif edildiğini, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ile görüştürüldüğünü söyledi. Oskay, kendisinden isteneni yapması durumunda Aziz Yıldırım'ın Ergenekon Davası'nda da sanık olabileceğini belirterek,
"Ben şike davasının yeniden yargılaması yapılan 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 28 Nisan 2015 tarihli duruşmasında tanıklık yapmak istiyorum" dedi.
HOCA EFENDİ DE ÇOK MEMNUN OLUR
Oskay, Bodrum'da bulunduğu sırada 12 Haziran 2009'da Zaman Gazetesi Haber Merkezi'nden M.F.U'nun kendisini aradığını ve
"Sizinle şike konularını konuşmak istiyoruz. Bu konuları iyi biliyorsunuz. Kitaplarınız var. Size köşe veririz. Siz köşenizde yazarsınız. Hoca efendi de bundan memnun olur" dediğini aktardı. Oskay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Israrlar üzerine bir günlüğüne İstanbul'a gelebileceğimi söyledim. 13-14 Haziran 2009'a uçak bileti aldılar. M.F.U. beni karşıladı, Zaman Gazetesi'ne gittik. Bana 'Aziz Yıldırım Ergenekon sanıklarının avukatlarının paralarını ödüyor. Yıldırım'ın Ergenekon ile ilişkileri vardır. Bunları en iyi bilen kişisin. Bize bunları anlatırsan, Samanyolu Tv'de tanıtımını yapar, gazetede köşe veririz' dedi"
DUMANLI: KEŞKE TANIKLIK YAPSANIZ
Zaman Gazetesi'ndeki görüşmenin gece yarısına kadar sürdüğünü aktaran Oskay, "Aynı gün Bodrum'a dönmek istiyordum. Ama bana, 'gazetemizin müdürü (Ekrem Dumanlı) sizinle kahvaltı yapacak, size otelde yer ayırttık. Yarın dönersiniz' dedi. Atatürk Havalimanı WOW Hotel'de kaldığını ve otelin parasını yine M.F.U'nun kredi kartıyla ödediğini belirten Oskay, Dumanlı ile görüşmesini ise şöyle anlattı:
"Dumanlı ve M. F.U. ile kahvaltı yaptım. Dumanlı, akşam yaptığımız görüşmeleri kastederek, 'Keşke tanıklığı kabul etseydiniz. Millete faydalı olurdu' dedi. Bilmediğim konuda konuşma yapamayacağımı söyledim. Bana teşekkür etti ve ayrıldık."