Bu lafı Fenerbahçe camiası yuttu. Ertesi gün gazetelere bakıyorum; 'Sen haddini bil İsmail Kartal' diyen bir tane yazar yok! Manşetlere bakıyorum; yorumcuların hepsi de Fenerli üstelik!.. Bir tane Fenerbahçe yöneticisi yok. Aziz Yıldırım ortalarda yok. 'Sen ne diyorsun!' diyen bir kişi yok.
Şu dökülen Galatasaray'ın hocası, 'Fenerbahçe geçen yılın şampiyonu, oturmuş bir takım. Biz yeni bir takım yapmaya uğraşıyoruz. Haddimizi bilerek oynadık' dese affetmem. Galatasaray hiçbir zaman Fenerbahçe'ye karşı haddini bilerek oynamaz. Buna hakkı yok. Çıkarsın 6 tane yersin. Bu daha acı...
Şu dökülen Galatasaray karşısında, Fenerbahçe'yi haddini bilerek oynatmış! Vay vay vay...
Ama baktığın zaman doğru... Korku hakikaten öyle bir dağları bekliyor ki... Sahaya çıkardığı takıma inanamadım. Fenerbahçe yerli oyuncu bakımından Türkiye'nin en iyi kurulmuş takımlarından bir tanesi... Türkiye'nin en iyi kalecisi orada... Milli sağ bek orada, milli sol bek orada... Yani, Fenerbahçe'nin bu mevkilerde yabancı kullanmaya ihtiyacı yok. Bu ne demek?
Türkiye'de hatta dünyanın her yerinde eksikliği hissedilen, yetenek gerektiren mevki neresi; gol ve orta saha alanı... İsmail Kartal, bu dökülen Galatasaray'a karşı iki yabancı hakkını göbekte kullandı! Alves ve Kadlec'i oynattı. Orada 'Serdar Kesimal' diye bir adam var. Orada bir hafta evvel Fatih Terim'in iki milli maçta stoper oynattığı Mehmet Topal var. Onları oynatmayıp; Kadlec ile Alves'i oynatıyor!
Bu yüzden Emenike'nin yanına Galatasaray savunmasını darmadağın edecek ikinci golcüyü; Sow ya da Webo'yu koymuyor. Bir Emenike'yi tutamadı Galatasaray savunması... Bir Emenike ile dağıldı. Onun yanında bir de Sow ya da Webo olsaydı 'o savunma ne olurdu' çok merak ediyorum.
Ya da bu iki yabancıdan en az birini oynatmasaydı; Emre sakatlandığı zaman Diego girseydi oyuna... Emre'nin yerini tutacak adam Selçuk değil ki! Selçuk bambaşka tipte bir adam... Selçuk, Mehmet Topal'ın yedeği olur.
#Sayfa#
Mehmet Topal'ı stopere çekersin, Selçuk ile oynamaya başlarsın. O iki yabacıdan birini de kullanmazsın.
Şimdi, 'Savunma yapayım, gol yemeyeyim. Yeter ki Arena'da yenilmeyeyim' kafasında olduğu için Alves ve Kadlec'i oynattı.
Maçın iki tane kader anı var ve kadere bak ki ikisinde Alves ve Kadlec var. Birinde Alves rakibi teklemeyip kırmızı kart gördü. İkincisinde de Kadlec var. Bir adımdan topu boş kaleye değil dışarı attı. Korkaklığın bedeli bu... Böyle ödetirler. İlahi tokat da böyle atılır. Öbürü zaten…
Kadlec'in pozisyonunda bir görüntü daha var. Bu bir duran top korner pozisyonu ve Kadlec topa bomboş vuruyor. Vurmasa hemen yanında Selçuk var, onun pozisyonu hatta biraz daha iyi... Çünkü Selçuk kaleyi tam karşıdan görüyor. Kadlec hafif çapraz... Peki bu sırada Galatasaray savunması nerede?
Madde 1: Galatasaray duran toplarda adam ve alan savunması yapmayı, Fatih Terim dönemi dahil hala öğrenemedi.
Madde 2: Korner atışlarında Muslera gibi bir kaleci gördüğü ön direğe bir adam koyuyor -ki Kadlec pozisyonunda bu Sneijder'di- ama kör noktası arkasında kalan arka direği boş bırakıyor. Bu Galatasaray'ın arka direkten verdiği kaçıncı pozisyon! Ne Muslera, ne hocası Taffarel ne de Galatasaray'ın teknik direktörleri, bu çok basit, hatayı düzeltmiyorlar.
Gördüğün ön direğe adam koyup, görmediğin arka direği boş bırakmanın anlamı yok. Dünyanın en iyi kalecilerinden Cech bile yıllarca Chelsea gibi bir takımda, hem ön direğe hem arka direğe adam koyarken Galatasaray'ın ısrarla ve inatla ve yediği gollerden ders almadan arka direği boş bırakmasını anlamak mümkün değil.