Sen de sürekli kaçtın, kendini ifade etmedin...
"Evet, doğrudur. Öyle ortamda yaşıyoruz ki, saklanmak zorunda kalıyoruz. Benim için medyayla olan ilişkide çok sevgisizlik vardı. Tabii ki başta benim de hatalarım oldu. Ama medyanın ben olduğum için olayların üzerine gitmesi vardı. Reyting için bizi kurban seçtiler, kurban ettiler. İspanya'da da bu açıdan çok rahat edeceğimi düşünmüyorum. Futbolda bu var. Medyanın beni eleştirmesinden çok büyük rahatsızlık duymadım, çünkü 22.30'da yatan adamım. Gece bir de, bir buçukta annemin telefonuyla uyanıyorsam, 'Oğlum bak senin hakkında, şöyle konuşuyorlar, böyle konuşuyorlar' diyorsa bu beni üzer, üzmüştür de. Annemin üzülmesi, beni üzüyordu. Benim demek istediğim, ortada sevgisizlik, beni sevmeyenler varsa dün çok güzel bir söz okudum; "Benim namurad olmamı isteyenler, bermurad olsun yarabbim" diye... Benim mutlu olmamamı isteyenler, huzurlu olmamamı isteyenler, o kadar huzurlu olsunlar ki, çok mutlu olsunlar ki, bunu çok samimi söylüyorum."
Arda'nın katkısı var
"Arda'nın burada gerek başkanla gerek yöneticilerle, gerek teknik adamlarla yaptığı görüşmeleri biliyorum. Sağolsun bu transferde mutlaka dahli var. Tabii ki İnter'de oynadığım dönemde Türk oyuncuyla alakalı bir şey olduğunda, bana sorulduğunda olumlu şeyler söylüyorsam, Arda da bunu yapmıştır. Arda'nın da, menajerimin de etkisi var. Madrid'in beni istemesinde Arda faktördür. Buna yüzde koymayalım ama, yüzde kırk diyebilirim. Arda olmazsa tabi ki yine giderdim. Ama Arda'nın orada olması iyi, ama herşey de değil".
'Emre bir kahraman değil'
Emre Belözoğlu, bu ülkenin evladıdır. Ben tekmeliklerime, Türk bayrağını, Osmanlı bayrağını kazıttıran bir insanım, oyuncuyum. Bu tekmeliklerdeki bayrakların beni koruduğuna inanıyorum. Her şeyimle Türklüğümle gurur duyuyorum. Böyle bir ecdada sahip olduğum için Allah'ıma şükrediyorum. Bunu bilsinler insanlar, bu işin manevi yönü.
Emre bir futbolcudur, bu işi ekmek parası için yapıyor Emre... Emre Belözoğlu asla kahraman değildir, Emre Belözoğlu hiçbir zaman büyük futbolcu olduğuna inanmaz. İnsanlar bizi gözlerinde ve gönüllerinde çok güzel yerlere koyuyorlar. Ama gözlerinde gönüllerinde de çok kötü yerlere koyuyorlarki, ben ikisini de çok hakettiğime inanmıyorum. Bunun bir dengesinin olmasını istiyorum. Ya çok sevsinler, ya da çok nefret etsinler istemiyorum.
Gönlümde birikmiş şeyler bunlar, gönlümü yine size samimi bir şekilde açtım. Artık saha içinde kendimi frenliyorum, psikolojik destek alıyorum. Daha fazla kendime zaman ayırıyorum, daha fazla kendimi dinliyorum. Röportaj yapmadım sizinle, sohbet ettim."