Ünal Aysal yine susacak. Susmaya devam etsin ama ben de sormaya devam edeceğim. Ünal Aysal sen nasıl Galatasaray Başkanı'sın? Sen 'hangi kulübün başkanı olduğunun' farkında mısın? 'Galatasaray ne demektir' farkında mısın?
Bence sorun Melo'yu aştı. Sorun Melo değil... Melo Galatasaray formasını giymeye layık bir adam değil. Ama hala orada durmaya devam ediyorsa bugün; ben 'Ünal Aysal, Galatasaray Başkanı olmaya layık mı, değil mi!' diye düşünüyorum. Haftanın olayı bence Ünal Aysal'dır, Melo da değil.
Melo'nun gönderilmesi, Süper Final'de Galatasaray'da bir eksiklik yaratır mı?
Melo'nun olmaması daha iyi oldu Galatasaray için... Ben anlatamıyorum; Melo, pitbull taklidi yaparak taraftarın sempatisini toplayan birisi ama futboldan habersiz. Savunmaya yönelik bir orta saha oyuncusu... Hücum değeri hemen hemen hiç yok. Doğru dürüst pas atmayı bilmiyor, beceremiyor. Ama Fatih Terim nedense; ısrarla ve inatla onu ön libero oynatıyor. Galatasaray'ın böyle bir ön liberoya ihtiyacı yok. Orada oyun kurucu vasıfları olan birisinin oynaması lazım. Ama inatla Melo'yu oynatıyordu. Şimdi oynatamayacak!..
Bu Galatasaray'ın lehine... Lehine olduğunu da Manisa maçında gördük. Orta sahada oynayacak adamlar belli; Engin ve Selçuk... Sene başından beri böyle oynamış olsalardı, bugün Galatasaray, Türkiye'nin en iyi orta sahasına sahip olurdu.
Son haftalarda Galatasaray'ın en iyi oyuncusu Aydın. Sakatlanıp, gidip gelmesine, Fatih Terim'in kendisine fazla şans vermemesine rağmen on beş dakika, yirmi beş dakika, 40 dakika oynarken bile oyuna girdiğini hissettiriyor. Şimdi Melo olmadığı zaman Aydın'ı oynatmak zorunda... Önce Aydın yerleşecek takıma, Engin de yerinde oynayacak. Yani Melosuzluk Galatasaray'ın lehine oldu.
Süper Final öncesi; Galatasaray'ın lehine olan bir şey daha var; Emre Çolak'ın kırmızı kart görmesi... Son dört-beş maçtır Galatasaray'ın en kötü adamı Emre Çolak. Ama ısrarla ve inatla onu oynatıyor Fatih Terim. Şimdi oynatamayacak!
Yani mecburiyetler iki kötü oyuncuyu Galatasaray'dan aldı. Şimdi başkalarına şans vermek zorunda...
Bunlar bir de güvenilir oyuncu değil. Melo her an Galatasaray'ı 10 kişi bırakabilecek biri. Emre'ye gelince... Takımın 4-0 galip, maçın bitmesine bir dakika var, top rakip sahada ve sen sarı kartlısın. Böyle bir sorumsuzluk olur mu ya!.. Kendini play-off öncesinde oyundan attırıyorsun. Play-off dediğin ne; derbi maçı... Kura ne çekilirse çekilsin. Senin gelecek hafta oynayacağın derbi maç! Böyle bir sorumsuzluk nasıl olur! Ben o adama nasıl güvenirim play-off'ta...
Üstelik dediğim gibi Fatih Terim, Emre'ye bu sene çok emek verdi, çok arkasında durdu ama hiç bu güvene layık olduğunu göstermedi.