''Futbolda şike'' iddialarına ilişkin Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 16'sı tutuklu 93 sanık hakkında açılan davanın 12'nci duruşması başladı.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda faaliyet gösteren İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Ekşioğlu ve Tamer Yelkovan'ın da aralarında bulunduğu 15 tutuklu sanık katıldı. Tutuklu sanık Abdullah Eker, rahatsız olduğu gerekçesiyle duruşmaya gelmedi.
Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, eski futbolcu Cemil Turan, Alaeddin Yıldırım, Serkan Acar, Mehmet Yenice ve Yavuz Ağırgöl'ün de aralarında bulunduğu 10 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.
İddianamede ''Müşteki'' sıfatıyla yer alan Turgay Demircan, duruşmada verdiği ifadede, ''Soruşturma sürecinde emniyete çağırdılar. İki gizli tanık iş yerimin yağmalandığını söylemiş. Ben de böyle bir şey olmadığını söyledim. 'Şikayetçi misin?' dediler. Şeker hastasıyım, yakın gözlüğüm de yanımda yoktu. Bu şekilde bana imza attırdılar ve gönderdiler. Sonradan öğrendim ki söylediklerimi de yazmamışlar oraya. Bu nedenle emniyetteki ifademi kabul etmiyorum'' dedi.
Duruşma nedeniyle İstanbul Adalet Sarayı'nın içinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Salona önceki duruşmalarda olduğu gibi sadece ana bloktan giriş sağlandı. Salona giden diğer koridor ve geçişler güvenlik gerekçesiyle kapatılırken, asansörlerin de bu katta durması engellendi.
ŞİKE DAVASINDA GÖZYAŞLARI
Fenerbahçe Asbaşkanı İlhan Ekşioğlu, duruşma salonunda bulunan kızının, "Baba! seni çok seviyorum." demesi, bazı sanık ve yakınlarını ağlattı. Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman ve yorumcu Rıdvan Dilmen de davayı izlemeye geldi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 'futbolda şike' iddialarına ilişkin davada, Fenerbahçe Asbaşkanı tutuklu sanık İlhan Ekşioğlu, tutuklandığı günden bu yana ailesi için endişelendiği söyledi. Ekşioğlu, "Her akşam saat 5.00'da evde olan bir baba olarak ve ailem tek başına tüm zorluklarla baş başa kaldığı için endişeliyim. Oğlum her mahkeme akşamı soruyor, kızım da büyük bir insan gibi kardeşlerine anlatmaya çalışıyor. Üzüntüsünü belli etmemeye çalışıyor ama daha fazla dayanamayacaklarını görüyorum." diye konuştu.
Tutuklu kaldığı sürenin sadece kendisini değil tüm aile bireylerini yıprattığını anlatan Ekşioğlu, "Kendi adıma çok acı çekiyorum. Yattığım sürenin 3 katını yatmış gibi hissediyorum. Çocuklarıma sarılmak gök yüzüne sınırsız bakmak istiyorum. 32 metrekare avlumuz var, onun müsaade ettiği kadar bakabiliyoruz. Her mahkeme akşamı kızımın umutsuzlukla buradan çıkmasına dayanamıyorum. Her karara saygı duyacağım. Oğlumun söylediği gibi eve kazanan olarak gitmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Babasının savunmasını tamamlamasının ardından Tuana Ekşioğlu'nun, "Baba seni çok seviyorum." diye seslenmesi mahkeme salonunda duygulu anla yaşattı. Bazı sanık ve sanık yakınlarının gözyaşlarını tutamadığı gözlendi.
"BİZ TRANSFER ŞİKESİ DİYE YARGILANIYORUZ''
''Futbolda şike'' davasının tutuklu sanığı Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, ''Maç öncesinden futbolcu transferi yapanlar yargılanmıyor, biz transfer şikesi diye yargılanıyoruz'' dedi.
Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada barkovizyon eşliğinde ek savunma yapan tutuklu sanıklardan eski Giresunspor Kulubü Başkanı Olgun Peker'in ''Bu davanın adı şike... Bana şikeyle ilgili bir şey sorar mısınız?'' diye sorduğu Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci, ''İddianamede, 'Üyelerin yapmış sen de sorumlusun' diyor. Bu yüzden sana soracak bir şey yok'' karşılığını verdi.
Peker ise ''Ben 11 yıllık Refleks Menajerlik şirketinin sahibiyim. Benim menajerlik yoluyla insanları dolandıracağım söyleniyor. Bunu isteseydim en üst düzeyde yapabilirdim'' dedi.
Örgüt kurmakla da suçlandığını söyleyen Peker, ''2001'de bir operasyon yaptılar, 'örgüt üyesi' dediler, sonra beraat ettim. 'Kelebek Operasyonu'nda da adım geçti ama sanık değildim. Bu kadar kötü propagandaya rağmen Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı ile oturup çay içebiliyorum, bu kadar ortam yapmışım. Bu ortamı yapabilir miydim?'' diye konuştu.
-AZİZ YILDIRIM'IN EK SAVUNMASI-
Aziz Yıldırım da ek savunmasına, mahkeme heyetine hitaben, ''Bu hafta içerisinde Avrupa şampiyonlar şampiyonu kızlarımızın buraya gelmesine izin verdiğiniz için teşekkür ederim'' diyerek başladı.
Bunun üzerine Başkan Ekinci, ''Hediye ettikleri topu adliyenin içerisinde muhafaza edeceğiz. Adliye personelimizin zaman zaman kazandığı kupalar var. Onlarla birlikte muhafaza edilecek, bilginiz olsun'' dedi.
Yıldırım, aylardır süren tutukluluk sürecinin iyi diyalog içerisinde geçtiğini belirterek, Mahkeme Heyeti Başkanı Ekinci'ye teşekkür etti.
''Bu bir şike davası olsaydı burada farklı konuşmalar yapıyor olurduk ama dediğim gibi şike davası değil'' diyen Yıldırım, savunmasında eksik kalan bazı maçları anlatacağını söyledi.
İddianamede, Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçıyla ilgili 2 yoldan şike olduğunun öne sürüldüğünü belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
''Bu maçta genel hadise Mehmet Şen ile Doğan Ercan'ın üzerinden yapılan bir şike operasyonundan bahsediliyor. Şike operasyonu, İlhan'a söylediğim söylemlerle bu hadisenin başladığı belirtiliyor. Mehmet Şen beni arıyor. Görmek istediğini söylüyor. O gelmeden ben İlhan Bey ile konuşuyorum. 'Mehmet geldi konuşmak istiyor' diyorum. Maç ertesi günü, bu konuşmalarda gece oluyor. Daha şike operasyonu yapmamışız. İlhan Bey'in ilk defa haberi oluyor. İlhan Bey ve Mehmet Bey de geldi. Aykut Hoca ile hep beraber oturduk ve konuştuk.
Bir diğer iddia ise Mehmet Şen'e benim Serdar Kulbilge üzerinden irtibata geçtiğimdir. Bu iddiayla ilgili Mehmet Şen, İlhan'a bir mesaj yolluyor. Mesajda, 'Serdar ile konuştum, hiç kimseyle konuşmamış iş halloldu' diyor. Serdar Kulbilge'ye gitmiş olsaydık bu mesajın olmaması gerekiyor.''
Davanın sanıklarından Doğan Ercan hadisesinde ise Serdar Kulbilge ile hiçbir irtibatlarının olmadığını, çünkü alacaklardan vazgeçildiğini belirten Yıldırım, ''Şike olsa alacağından insan vazgeçer mi? 5 bin 10 binle işler yapılmaz. En düşük para kazanan futbolcu 1 milyon lira kazanıyor. Karalanmak için maalesef bu hale geldik'' diye konuştu.
Yıldırım, hiçbir transferi maçtan önce yapmadıklarını, futbolcular Emenike ve Sezer'in sezon sonunda transfer edildiğini belirterek, ''Galatasaray bütün transferlerini maçlarından önce yapıyor biz öyle bir şey yapmadık. Galatasaray'ın aksine biz Emenike ve Sezer'i sezon sonu aldık.Mehmet Topuz transferi için kulübüyle konuştuk. Topuz beni aradı 'Neden beni arıyorsun ayıp' dedim. Hiçbir şekilde kulübüyle anlaşmadan bir konuşma yapmadık. Maç öncesinden futbolcu transferi yapanlar yargılanmıyor, biz transfer şikesi diye yargılanıyoruz'' dedi.
-''BU OPERASYON FENERBAHÇE VE AZİZ YILDIRIM'A YÖNELİKTİR''-
Gençlerbirliği'nden Orhan Şam'ı 3,5 milyon avroya aldıklarını belirten Aziz Yıldırım, ''Şike yaptığınız bir oyuncuyu alır mısınız? Doğan Ercan tapelerde kimseyle konuşmuyor. İlhan Bey'e telefonda yalan söylüyor ve kulübe gitmiyor. Ercan, Ali Kıratlı ile konuşuyor. Kıratlı'ya 'Ben parayla mı yaptım?' diye sitem ediyor. Ercan'ın derdi oyuncu satmak, transfer yapmak, menajerlik ücretini almak'' diye konuştu.
İddianamede yer alan ''Tarla'' ifadesini açıklayan Yıldırım, bu ifadenin bir şifreli konuşma olmadığını, her hafta Eyüp Sultan'a gidip kurban kestiklerini ve burada maç için dua ettiklerini söyledi. Yıldırım, buradaki ettikleri dua için ''Tarla'' ifadesini dilek anlamında kullandıklarını iddia etti.
Yıldırım, ''Bizi buraya getirenler şike diye getirdiler, ortada şike yok. Bizim size bir sitemimiz yok. Sitemimiz bizi buraya getiren organizeyedir, savcılığadır'' ifadelerini kullandı.
İddianamede Orduspor'un suçlandığını, ancak savcılığın somut delil elde edilemediğinden dava açmadığını söyleyen Aziz Yıldırım, ''İddianamenin sırf bir başlığı olsun diye içinde bulunduğumuz durum açıktır. Her tapemi cevaplandırırım. Bu operasyon Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'a yöneliktir'' dedi.