Kamp döneminde bu insanlar kendileri ifade vermek istediler. Çünkü o gün dahilinde medyada isimleri geçiyor. Bunlar çok büyük gönül rahatlığıyla geldiler ifade vermek için. Bir de artı olarak Ahmet Ateş bir profesyonel. O insan ne yapabilir? Ahmet Ateş benden daha yetkili bir insan mı ya da Tayfur Havutçu. Böyle bir şey varsa keşke onları değil de beni alsaydılar o zaman... Onlar profesyonel. En kötüyü düşünerek söylüyorum; ben şu anda firmamda birisine "git şu parayı yatır" dediğim zaman ne yapacak? Yatıracak. Serdal Adalı'yla ilgili aklımda milyonda bir soru işareti yok.
"METRİS'TEKİLERE MEKTUP YAZIN"
En son ne zaman ziyarete gitmiştiniz?
Bayramdan önce gitmiştim.
Sağlık durumları açısından da spekülasyonlar yapılıyor. İlaçlarla ayakta duruyorlar şeklinde iddialar var...
Hiçbir problem yok. Sen 5 aydır bir odanın içerisinde olmanın ne demek olduğunu düşünebilir misin? Tabii psikolojik rahatsızlık olabilir. Biraz nostaljik bir yöntem ama herkese "Mektup yazın bu insanlara" dedim. Bir moral gelsin, başka bir şey için değil ki bu. Hukuka yön verelim, hukuka baskı kuralım, toplu hareket edelim gibi bir derdimiz yok. Derdimiz içerideki insanların psikolojik durumunun iyi olması, onlara "Biz size inanıyoruz" diyebilmek. Önemli olan burada manevi desteği verebilmek. Evi nerede bilmiyorum, kaç çocuğu var onu da bilmiyorum, iş yeri nerede hiç bilmiyorum. Bu tamamen Beşiktaşlılık adı altında olan bir hareket. O insanlarla görüştüğüm zaman yüzlerindeki mutluluğu görmek bile beni rahatlatıyor.
"SERDAL ADALI İÇERİYE GİRDİĞİNDEN BERİ MAÇLARA GİTMİYORUM"
Serdal Adalı'ya yeterince destek verilmediği yönünde haberler de çıktı… Başkanla aralarında bir kırgınlık olduğu da söyleniyor. Hatta Demirören'in savcıya verdiği ifadede Adalı'yı zor durumda bırakacak sözler sarf ettiği iddia ediliyor.
Bununla ilgili yorum yapmam doğru değil. Serdal Adalı, Allah izin verirse bugün, yarın çıkacak. Her şeyin açıklamasını onun yapması daha doğru olur. Ama bir insan böyle bir haber veriyorsa gerçekleri de onun açıklaması lazım. Ben Hakan Aksoy olarak diyorum ki; "Ben önce siyah diyen bir adamım." Ben o içeriye girdiğinden beri maçlara gitmiyorum. Gitmememin sebebi tamamen manevi. Hayatımda ikinci kez bir Galatasaray maçına, üçüncü kez de Fenerbahçe maçına gitmedim.. Birinde askerdim, ikincisinde babam vefat etti. 36 yılda Spor Sergi Sarayı'nda oynanan minyatür kale maç dahil hepsine gitmiş adamım.
"YÖNETİM MANEVİYAT AÇISINDAN EKSİK KALDI"
Başkan Demirören'e bir kırgınlığınız var mı?
Başkan, futbol şubesi sorumlusu olduğu günden bu yana ben yanındayım. Yönetimde olayım olmayayım her seçimde destekledim. Son yönetime de girmek istemedim ama onun teveccühü ile yine girdik. Ama nerede problem vardı? Ben Beşiktaş'ı hep yukarıda tutuyorum, benim için kişiler önemli değil. Başkan Yıldırım Demirören, Serdar Bilgili döneminden beri tanıştığım, sevdiğim ve o sevgi karşılığında teveccüh göstermiş bir insan. Teveccüh diyorum çünkü bir yönetim kurulunu açıklamak camianın değil, başkanın görevi. Onun için teveccüh dahilinde hep yan yana durduğum bir insan ama bugün bir tepki veriyorsam bu konuyla ilgili benim de bildiklerim var. Ama bu açıklamaları Serdal Adalı çıkacak kendi yapacak. Kırgınlık dersen 11 sene yanında olan bir insan tabiî ki kırılabilir ama karşı gelmez. Yoksa yaşadığım süreç içerisinde ne zaman görevi bırakırım o zaman ben bunları açıklarım. Ama var olan süreçte ben istediğim kadar yönetim kurulu toplantılarına gitmeyeyim o kulübün başkanı Yıldırım Demiören'dir, benim de başkanım Yıldırım Demirören'dir. Yönetim kurulunda konuşayım konuşmayayım o yönetim kurulu da benim dahil olduğu yönetim kuruludur. Ama maneviyat aşamasında bence de eksik kalmışlardır. Bunu da net söyleyeyim.