ŞİMDİ ilk 5 haftadaki atamalara bakın. Birileri fazla maç alırken, diğerleri az alıyor. Peki kriter nedir? Son maçımda gözlemciden 8.5 gibi yüksek bir puan aldım. Bu sene MHK bana göre de doğru bir uygulama başlattı. Dedi ki, 'Biz maçları TV'den izliyoruz.. Gözlemcilerin verdiği notları değerlendireceğiz. Biz notunuzu beğenmezsek size uyarı göndereceğiz ve 'Notunuzun arkasında mısınız?' diye soracağız.'
'UILENBERG 'DOĞRU' DEDİ'
BENİM gözlemcime sormamışlar '8.5'un arkasında mısın?' diye. Maçtan sonra hakem gelişim müdürü Burçin Keskin, Fransa'da Uilenberg ile seminerde benim maçımı izliyor ve 'O pozisyon için harika bir uygulama, Bünyamin'i tebrik edelim.. Bunu seminere alalım' diyor. Bunu daha sonra mail ile bana iletti. İşte benim isyan noktam burada. Uilenberg 'Doğru' diyor, MHK Başkanı 'Kırmızı kart doğru' diyor.. Peki bana neden maç verilmiyor? Büyük takım biraz bağırdı diye mi? Türkiye'de hakemlik işte bu.
BAKIN aynı hafta büyük takımın lehine hata yapan bir arkadaşımız sonraki hafta başka maça verildi. Yani sen eğer büyük takım lehine hata yaparsan sonraki hafta maç alırsın.
EĞER büyük takım aleyhine hata yaparsan, onların bağırmasına neden olursan maç alamazsın. Bu ne yazık ki yıllardır böyle. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Ben bugüne kadar A takımı, B takımı ayırt etmedim. Hakem zeki insandır, mesajları iyi alır. Atamalardan hemen ne istendiğini anlar. Hiç ne istendiğine bakmadım. Çünkü her maçıma 'Bu son' diye çıktım."