Yarışmacı bir takım olarak aynı zamanda oyuncu yetiştirmek mümkün mü? Bu konuda hep Yunan takımları örnek gösteriliyor bizim kamuoyunda. Ne dersiniz?
Çok zor... Doğru, Yunan takımları kazanıyor ama aramızdaki fark şu: Yunan oyuncular üst noktalara geldikleri zaman ülkelerinde kalıyorlar. Calathes mesela... Ama bizim oyuncular kalmıyorlar ki; benim elimde Cedi ile Furkan olsa ben 9 değil, 6-7 yabancı ile oynarım. Cedi ve Furkan en iyi yabancım kadar iyi oyuncular ama üst noktaya gelen Türk oyuncular belli bir yaşta, 22-23 gibi tercihlerini NBA'den yana kullanıyorlar. Ama Avrupa Ligi'nin o kadar büyük potansiyel bir yarışmacı özelliği var ki; baktığınız zaman bugün genç oyuncu diyebileceğimiz bir isim yok.
Ama Türk yıldızları da görmek istiyor insanlar. Bakın All Star oynandı. Çok tuhaf, halk oylamasında Kartal, Semih, Doğuş, Şehmus ve Alp vardı. Bu neyi gösteriyor? Halk kendi kahramanlarını görmek istiyor, onların oynamasını istiyor ama o kahramanların da doğru isimler olması, doğru yetiştirilmesi lazım. Halk bunu bilemez. Bunu yönlendirmesi gerekenler de sporu yönetenler. O kahramanların daha iyi olması daha iyi yetiştirilmeleri için kaynak ayırılması gerekiyor. Ben demiyorum ki; yabancı oynamasın, sınırlama getirilsin.. Hayır ikisi ayrı şeyler.
Önemli olan o kahramanların yabancıların önüne geçecek, Hidayet, Ersan örneğinde olduğu gibi, duruma gelmeleri. O zaman biz kaliteyi yükseltiriz. Bugün halk oylamasında Türk oyunculardan kurulu takımla Avrupa Ligi'nde oynayabilir misiniz? İşte bu gerçeği görmek lazım. Gidip de Milli Takım'la Dünya Şampiyonası'nda madalya kazanabilir, ilk sekize girebilir misin? O zaman demek ki daha iyi yetiştirmek gerekiyor, daha çok kaynak ayıracaksın, daha iyi hocalar getireceksin ve daha iyi çalıştıracaksın. Türki Cumhuriyetler, Balkanlar taranacak. Cedi, Hidayet, Ersan böyle çıktı. Eskiden oluyordu da şimdi niye olmuyor? Çünkü bu bütçe işi ve hiç kimse bununla uğraşmıyor. Paralar, hop menajerlere gidiyor...
Nedir Türk oyuncuların eksiği?
Türk oyuncuların mental olarak yeterli olduklarını hiçbir zaman düşünmemeleri gerekiyor. Onlar için Efes'in, Fenerbahçe'nin kadrosunda olmak yeterli olmamalı. Onlar için o kadrolarda gerçek oyuncu olabilmeleri; o rekabete girmeleri önemli olmalı. Metecan'ın bu rekatebe girmesi için ne gerekiyor? Benim takımımdaki Simon ve Anderson'un önüne geçmesi. Bunların mutlaka olması lazım. Milli Takım'ın başarısı da ancak bu şekilde gelebiliyor. Bizim takımda çok güzel bir 5-6 oyuncu var. Cedi, Furkan, Semih, Wilbekin, Ersan, Doğuş gibi. Önemli olan bu seviyede 9-10 oyuncu ile olabilmek, oralara gelebilmek. O zaman biz yukarı çıkarız, o zaman biz İspanya'nın Fransa'nın seviyelerine gelebiliriz. Bunun için de Türk oyuncuların mental olarak kendilerini yukarıya hazırlamaları gerekir. Benim için Metecan veya Buğrahan'ın Dünya Şampiyonası elemelerindeki İspanya'ya karşı oynadığı maçlar önemli değil. Önemli olan Dünya Şampiyonası'nda gerçek dakikaları verimli bir şekilde kullanmaları. Onun için ne yapmaları gerekiyor? Avrupa Ligi'nde kendilerine yer bulmaları, bu mücadeleyi vermeleri gerekiyor. Zaman zaman bu konuda geri adım atıyorlar. Ben de onları sürekli uyarmaya çalışıyorum.
Altyapı milli takımlarımız uzun dönemler hep derece yaptı şampiyonalarda ama şunu görüyoruz ki o takımların çoğu derece yapmak için kurulmuş. Sırplar, Slovenler derece yapmadı belki ama onlar yıldız çıkardı. Avrupa Gençler Şampiyonası'nda benim milli takımım 9. olsun ama içinden Doncic gibi oyuncu da çıksın. Geçmişte çok önemli, kaliteli isimler yetişti ama şu son dönemde Cedi ve Furkan dışında bu seviyede maalesef oyuncu yok. Demek ki yanlış var. Nasıl düzelteceğiz? Federasyon kulüplere mutlaka altyapıya harcamaları gereken bir bütçe koydurmalı. Hiç olmazsa bütçenin % 10'unu altyapıya yatırma zorunluluğu getirilmeli. Aileler, menajerler de işin parçası. Bugün baktığınızda 18, 19'una gelen oyuncu hemen menajerlerin baskısı altına giriyor. Alıyorlar, büyük takımlara götürüyorlar; çocuklar orada oynayamıyorlar.