TÜBAD Turnuvası kapsamında Sinan Erdem Spor Salonu'nda yapılan ve diyabetli çocuk ile gençlerin uygun tedaviyle başarılı bir yaşam sürdürebileceklerinin mesajının verildiği "Arkadaşım Diyabet Basketbol Gösteri Maçı"nda aralarında Tamer Oyguç, Haluk Yıldırım, Alper Yılmaz, Kerem Tunçeri ve Tufan Ersöz'ün de bulunuğu eski basketbolcular, diyabetli çocuklarla bir araya geldi.
Novo Nordisk'in desteğiyle gerçekleştirilen organizasyonda, diyabetli çocukların da herkes gibi spor yaşamlarını rahat bir şekilde sürdürebileceklerine ve sporla yaşamlarında fark oluşturabileceklerine dikkat çekildi.
Turnuvada Galatasaray Odeabank ile Olympiakos arasında oynanan üçüncülük maçı öncesinde Galatasaray Odeabank Başantrenörü Erman Kunter ve sarı-kırmızılı oyuncu Göksenin Köksal ile Olympiakos Başantrenörü Ioannis Sfairopoulos, diyabetli çocuklar Elif İstanbulluoğlu ve Helin Yaren Karaaslan'a forma hediye etti.
DİYAÇEV Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabetin erişkinlerde sık görülen bir rahatsızlık olduğuna anlatarak, "Türkiye'de yaklaşık 7 milyon erişkinin diyabetli olduğunu biliyoruz. Erişkinlerde sık görüldüğü için çocuklarda görülme ihtimali pek düşünülmüyor. Tip 1 diyabet, çocuklarda görülen bir diyabet türü. Altı aydan sonra her yaşta görülebilir. Bu diyabet türü erişkinlerde görülenden tamamen farklıdır. Tip 1 diyabetliler tedaviyle ilgili koşullara uyarsa normal bir hayat sürdürebildikleri için hastalık demek istemiyoruz. O yüzden bu diyabeti hastalık kelimesiyle yanyana getirmek de istemiyoruz." diye konuştu.
Gerçekleştirdikleri etkinlikle diyabetli çocuklara dikkati çekmek istediklerini dile getiren Hatun, şunları kaydetti:
"Toplum Tip 1 diyabeti bilmediği için zaman zaman onlara anlayışsızlıkla yaklaşabiliyor. Burada çocuklar bugün basketbolcularla yarışacaklar. Dolayısıyla her şeyi yapabileceklerinin mesajını vermeye çalışacağız. Hem süre hem de kalite olarak normal bir ömür sürdürebiliyorlar. Toplumun Tip 1 diyabeti iyi tanıması lazım. Çocuklara, toplumdaki diğer bireyler gibi yaşayamaz gibi bir izlenim veriliyor. Bilmemezlikten kaynaklanan bir tutum söz konusu. Türkiye'de bu büyük ölçüde azaldı ama hala okullardaki beden eğitim öğretmenleri, çocuk Tip 1 diyabet olduğu zaman ona gerekli desteği vermeyebiliyor. Antrenörler için de aynı şey söz konusu. Diyabetli sporcular bunu çok anlatır. Tip 1 diyabet oldukları zaman birçok öğretmen ya da antrenörün 'artık sporu bırak' dediğini söylerler. Diyabetli çocuklara spor yaptıkları zaman daha iyi kan şekerine sahip olduklarını anlatmaya çalışıyoruz. Bu turnuvada Tip 1 diyabetle spor arasında bir akrabalık olduğunu göstermeyi amaçlıyoruz."
Hatun, vakıf olarak diyabetli çocuklar için 20 yıldır çeşitli çalışmalar yaptıklarını vurgulayarak, "Turnuvada TÜBAD'ın özel isteğiyle bir rol aldık. Tip 1 diyabetli basketbolcu Alper Saruhan her zaman bizim kamplarımıza gelen bir arkadaşımızdır. Onun da ön ayak olmasıyla bu salonda Türkiye'nin farklı illerinden gelen Tip 1 diyabetli basketbolcu kardeşimiz, ünlü basketbolcularla yarışacak. Çocukların ünlü basketbolcularla yanyana olması büyük bir heyecan. Anlamlı ve heyecanlı bir gün olduğunu düşünüyorum. Günümüzde diyabetli olup profesyonel spor yaşamını sürdüren onlarca insan var." değerlendirmesinde bulundu.
"Diyabetli çocuklara destek vermek zorundayız"
Trabzonspor Basketbol Takımı'nda forma giyen diyabetli Alper Saruhan da sporun kendileri için çok önemli olduğunu dile getirdi.
Kendisine 2008 yılında diyabet teşhisi konduğunu anlatan Alper, "Ben kendimi hayatım boyunca devam edecek bir serüvenin içinde buldum. O dönemde basketbolu bırakmam gerektiğini bile söylemişlerdi. Diyabetli profesyonel bir sporcuyum. Kolay bir adaptasyon değil. Biz buna hastalık demiyoruz. Hayatınızı sistemli ve düzgün yaşarsanız, sporunuza dikkat ederseniz diyabet size herhangi bir olumsuzluk oluşturmuyor. Bunun en somut örneği benim. " ifadelerini kullandı.
Türkiye'de çok fazla diyabetli çocuğun olduğunu dile getiren Alper Saruhan, "Bugün burada olmamızın sebebi diyabetin en büyük dostu sporun yaşamın tam merkezinde olması gerektiğini insanlara, topluma duyurmak. Günümüzde çok fazla diyabetli çocuk hasta var. Bu çocukların gelecek ve kariyer planlamasında diyabet onlara engel oluyor fakat biz bu engeli kaldırmak için çok mücadele ediyoruz. Ben de özelimde çok mücadele ediyorum. Sporcu olmamdan dolayı belli bir disipline sahibim. Bu bize sunulmuş bir sınav ve bunu doğru yönetmeliyiz. Bu rahatsızlığı yaşamış bireyler olarak diyabetli çocuklara destek vermek zorundayız." şeklinde görüş belirtti.
Maçta oynayan 12 yaşındaki diyabetli Elif İstanbulluoğlu da yaklaşık 2 ay önce kendisine teşhis konulduğunu belirterek, "Teşhis konulduğunda diyabetle ilgili hiçbir bilgim yoktu. Bana her şeyi hastanede anlattılar. Başta çok zor gelmişti ama şu anda doğal günlük ritmim haline geldi. Spor yapmak bize çok yardımcı oluyor. Doktorlarım sporu bırakmamamı söyledi. Bana çok yardımcı olacağını söylediler." diye konuştu.