"Ev sahibi olmak tek başına bir şey ifade etmez ama bu kadar denk takımlar arasında İstanbul avantaj yaratır. Fenerbahçe'nin en büyük avantajı Panathinaikos serisinden özgüvenli geliyor olması..."
Kariyeri boyunca Efes, Galatasaray, Darüşşafaka gibi ekiplerden görev yapan ve Euroleague deneyimiyle Türkiye'nin en önemli koçları arasında yer alan Oktay Mahmuti, İstanbul'daki Final-Four öncesi hem temsilcimiz Fenerbahçe'nin durumunu, hem de rakiplerini değerlendirdi. İşte Final- Four'un röntgenini çeken Mahmuti'nin tespitleri;
Euroleague sahnesini deneyimlemiş birisi olarak Final-Four gibi bir organizasyonda ev sahibi olmanın etkisini nasıl görüyorsunuz? Sinan Erdem Dome, Fenerbahçe'ye ne katar?
Muhakkak ki ev sahibi olmak çok önemli... Belki bir nebze normal lig maçları kadar önemli olmayabilir ama burada organizasyonun bütünlüğünden dolayı katkı sağlayacaktır. Fenerbahçe gibi bir kulübün seyirci desteği olacağı çok net... Bu da tabi basketbolda bu kadar denk takımlar arasında önemli bir faktör.
Fenerbahçe geçen sezon şampiyonluğa bir ribaunt kadar yakındı. Bu sezon sarı-lacivertliler adına beklentiniz ne?
Açıkçası beklentiden ziyade şuna bakmak lazım: Böylesi bir organizasyonda favori ortaya koyamazsınız, Fenerbahçe ya da başka bir takım... Fenerbahçe'nin en büyük avantajı İstanbul ama bu kendiliğinden hiçbir şey ifade etmez. Diğer parametrelerde de başarılı olmak gerekir. Bu yüzden doğrudan geçen sezonla kıyaslama yapmak doğru değil. Bugünle geçen sezonu kıyaslamak gerçekçi olmayabilir. Hafta sonunu ayrı görmeliyiz o yüzden. Fenerbahçe'nin en büyük artısı son dönemde toparlanması, takımın Panathinaikos serisini net bir şekilde bitirebilmesi... Sezon içinde yaşadığı sakatlıklardan arınmış bir şekilde formda ve özgüvenli görüyorum. Bu özgüven çok önemli...
KAZANMAK BİR ALIŞKANLIKTIR
Tecrübeli bir koçun gözüyle Obradovic'in farkını bize anlatır mısınız?
Zeljko'nun buralarda çok fazla bulunması büyük bir tecrübe. Kazanmayı da biliyor. Kazanmak önemli bir alışkanlıktır... Mutlaka Fenerbahçe adına olumlu bir faktör...
CSKA, Olympiakos ve Real Madrid... Rakipleri bize kısaca değerlendirir misiniz?
Hepsi farklı özelliklerde takımlar.. Real Madrid çok koşan ve tempolu oynayan bir takım. Atletikler. Olympiakos daha çok savunması güçlü bir ekip ve Spanoulis onlara liderlik yapıyor. CSKA ise Teodosic ve De Colo'nun yaratıcılığına ve kadro derinliğine dayalı... Benzer noktaları olsa da farklı yönleri öne çıkıyor diyebiliriz. Bu seviyedeki her takım doludur. Büyük eksikler ya da farklar yok. Bu açıdan bakınca turnuvanın güzelliği de burada olacak bence.